Dünya arı ürünleriyle tedaviyi konuşuyor

4 Temmuz 2014

Fas’ta Uluslararası Apiterapi Konferansı’na katıldım. Apiterapi; arı ürünleriyle tedavi demek. Son zamanlarda çok konuşulur oldu. Dünyada bu alanda çalışan araştırmacılar, doktorlar, biyologlar, veterinerler Fas’ın en tarihi şehri Fes’te bu konferansta biraraya geldiler. Türkiye’den medikal gazeteci olarak katılan tek kişiydim. Araştırmacılar bal, polen, propolis, arı sütü, arı zehri ve ve arı kovanı havasının ( yanlış okumadınız!) tedavi edici etkileri üzerine elde ettikleri son verileri paylaştılar. Beyin fırtınası yaptılar. İşte öğrendiklerim ve sizin için seçtiğim başlıklar: Prof. Badiaa Lyoussi/ Fas Eczacılık Fak.Propolis geleceğin ilacı olacakBiz şu anda özellikle propolis üzerinde çalışıyoruz. Propolis muazzam bir ürün; antioksidan, yangı önleyici (iltihap) , bakterilere karşı etkisi var. Ayrıca hayvanlarda fare, tavşanlarda böbreği koruyucu etkisi de var. Propolise geleceğin ilacı gözüyle bakıyoruz.- Propopolis diyetle gelen yağları ortadan kaldırıyor. İleride obesite tedavisinde kullanılabilir.- Arı poleni kansızlık üzerinde etkili; bal-yoğurt müsliyle karıştırılarak yenebilir. Tedavide günde 1-6 yemek kaşığı kullanıyoruz.- Arı sütü diyabete iyi geliyor; araştırıyoruz. - Arı ürünleriyle birçok hastalığı yan etki olmadan tedavi etmek mümkün. Bu beni ve ekibimi çok heyecanlandırıyor.- Şu anda arı sütüyle kanser tedavisi umut vadediyor.- Arı kovanı havasının solunması akciğer hastalıklarında işe yarayabiliyor, alerjik reaksiyonları hafifletebiliyor.- Balın diş eti iltihabı yapan ana mikroba karşı iyi geldiğini de gördük.- Fasın değişik bölgelerinden elde ettiğimiz ballları inceledik; bazı ballar hipoglisemik etk ili ve ayrıca tansiyonu düşürebiliyor.Arı sütü her iki cinste de üreme yeteneğini artırıyorDr. Bratko Filipic/ Araştırmacı - Ljubliana Üniversitesi- Slovenya Mikrobiyoloji ve Immmunoloji Enstitüsü- Bence en önemli arı ürünü; arı sütü. Kraliçe arının yiyeceği! Tüm arı kolonisinin varlığını sürdürmesi için gerekli. Hemen arkasından propolis geliyor. - Biz arı sütünü kolon kanseri hücreleri üzerindeki etkisine baktık. Taze arı sütünün kolon kanseri hücrelerinin büyümesini engellediğini gördük. Araştırmalarımıza devam ediyoruz.- Arı sütü C, E vitaminleri ve Beta-karoten ( A vitamini öncüsü) ile birlikte kullanıldığında mikropları yok etme kapasitesi artırıyor.- Kemik erimesini önlemede kullanılıyor.- Arı sütünün kansere karşı etkisi, ilk kez 1959’da gösterildi; kanserin yayılmasını önlüyor.- Sperm hızında azalması olan 99 çiftte yapılan deneyde arı sütü ve bal verildiğinde kadın ve erkekte üreme yeteneğinin arttığı görüldü.Arı zehri vücut dokularının yenilenmesini hızlandırıyorDr. Christina Aosan / Romanya Apiterapi Topluluğu- Arı zehri arıların ürettiği doğal bir bileşik, arıların kimyasal silahı. Bakterilere, virüslere karşı koruyabiliyor.- Geleneksel tıpta da arı zehri kullanılmış, ateş elemanı olarak kabul edilmiş.- Arı zehrini tedavide kullanmak için özel bilgi birikimi ve hastanın çok dikkatli gözlemi gerekiyor.- Arı zehri vücutta kompleks mekanizmalarla etki ediyor;- Vücut dokularının yenilenmesini hızlandırıyor.Kemoterapiden önce kullanıldığında sonuç olumluProf. Sibel Silici/ Kayseri Ün. Ziraat Fak. Biyomoleküler Teknoloji- Çalışmamızı 2 ay önce tamamladık.- Arı sütünün 50 mg/kg vücut ağırlığı düzeyinde kemoterapi almadan bir hafta önce kullanılmaya başlandığında (profilaktif etki) cisplatin (kanser tedavisinde sıklıkla kullanılan bir ilaç) sebep olduğu olumsuz etkileri önemli oranda ortadan kaldırdığını tespit ettik. İlaç alındıktan sonra kullanılması da olumlu etki gösteriyor. Ancak önce kullanmak olumsuz etkileri ortadan kaldırıyor.Arı sütü kanser tedavisinde umut vaat ediyorProf. Eberhard Bengsch/ Uluslararası Araştırmacı Biyokimya Uzmanı- Almanya- Laboratuvar çalışmalarımızda ve canlı hücrelerde arı sütünün tümörlere karşı etkilerini saptadık.- Meme, prostat, testis,yumurtalık,rahim ağzı gibi hormona dayalı kanser türlerinde şu andaki bilgimiz yeterli değil. Özellikle kemoterapiyle nasıl etkileştiği konusunda  Arı sütü bir yandan östrojene bağımlı tümörlerde kullanılan kemoterapi ilaçlarına benzer etkiler gösteriyor.

Devamını Oku

Ramazan tatlısız olur mu?

29 Haziran 2014

Oruç tutarken yediğimize içtiğimize daha çok dikkat etmemiz gerekiyor, çünkü gün boyunca ihtiyacımız olan enerjiyi mutlaka sahurda sağlamamız lazım. Şeker iyi bir enerji sağlıyor ancak şekeri nelerden alacağımız da bir o kadar önemli. Ben size mutlaka bal yemenizi ve yapacağınız tatlılara, içeceklerinize bal katmanızı öneriyorum.Ramazan tatlılarımda şeker yerine bal kullanıyorum. Bal, doğal tatlandırıcı özelliğiyle tatlı ihtiyacımızı sağlıklı bir şekilde karşılamamızı sağlıyor. Vitaminler, enzimler, mineraller, aminoasitler ve vücut için gerekli yaşamsal değerde pek çok elementi içeriyor. Antioksidan ve antibakteriyel özelliğiyle vücudumuzun direncini artırıyor, sağlığımızı korumamıza yardımcı oluyor. Oysa toz şekerin böyle bir özelliği yok. Boş kalori veriyor.Ramazan’da tatlılarınızı yaparken şeker yerine siz de bal kullanın, sağlıklı tatlılar yapın.Yalancı baklava- 2 adet kepekli lavaş- Tereyağı- Bal- Antep fıstığı( toz halinde)- Lavaşların üzerine ince tereyağı sürün.- 1 tanesini yuvarlak pasta tabağına yerleştirin ve üzerine bal gezdirin.- Bol antep fıstığı dökün.- Üzerine 2. lavaşı kapatın.- Üzerine yine bal gezdirip ,antep fıstığı serpin.- Dilimleyerek servis edin.Ballı-fıstıklı muz kek- 10 adet iri muz- Bal- 1 tatlı kaşığı tarçın- 1 kase antep fıstığı (kırık )- 5 yemek kaşığı antep fıstığı- Muz , bal ve tarçını mikserle iyice karıştırın.- İçine parça halindeki antep fıstığını da ekleyip, kaşıkla karıştırın.- Altı çıkabilen yuvarlak bir kek kalıbına bastırın.Üzerini düzeltin.- En üste bol toz antep fıstığı serpin.- Buzdolabında dinlendirin.- Dilimleyerek servis edin.Lorlu şeftali- 2 adet olgun şeftali- 1 avuç lor peyniri- 1 yemek kaşığı bal- Badem- Şeftalileri soyun, küçük doğrayıp blenderdan geçirin.- 1 kup kabına kaşıkla koyun.Bastırın.- Lor peyniri balla iyice karıştırın.- Şeftalilerin üzerine lor peyniri- bal karışımın yerleştirin. Tekrar bastırın.- Üzerini bademle süsleyin.Peynirli kayısı tatlısı- 20 adet kuru kayısı- 1 avuç kayısı bademi- 1/3 paket light labne- 5 yemek kaşığı bal- Kuru kayısıları geceden suda bekletin, şişsinler.- Labneyi bal ve kayısı bademleriyle iyice karıştırın.- Kayısıların içini doldurun. Biraz soğutun.- Düz bir servis tabağına dizerek servis edin.Fırında elma- 2 adet elma- 2 yemek kaşığı bal- 2 yemek kaşığı limon suyu- 1 avuç kırık ceviz- 1 avuç kuru üzüm- 1 tatlı kaşığı tarçın- Elmaları ortadan ikiye bölün, ortalarını çıkartın.- Pişirme kağıdı sereceğiniz bir fırın tepsisine yerleştirin.- Bir kasede bal, tarçın, limon suyu ve cevizi karıştırın .- Bu karşımdan tatlı kaşığıyla alarak elmaların ortasına doldurun.- Üzerini folyoyla kapatın. 1-2 yerden delik açın.- Fırında 180 derecede 25-30 dakika pişirin.Ballı yoğurt- 4 kase probiyotik yoğurt- 4 yemek kaşığı bal- 4 adet muz- Tüm malzemeyi karıştırıcıyla iyice çırpın.- Puding kaselerine yerleştirin.- Buzdolabında iyice soğusun.RAMAZAN ŞURUBU- 1 kg çilek- 1,5 litre su- 5 adet karanfil- 1/2 limon suyu- 5 yemek kaşığı bal- Çilek, su, limon suyunu el mikseriyle çırpın. Karanfilleri de içine atıp orta ateşte kaynatın.- Süzgeçten geçirin. İçine balı da ekleyin.- Sürahiye doldurun.- Buzdolabında dinlensin, soğusun.- Bol buzla servis edin.BUZLU YASEMİN ÇAYI- 1 litre kaynar su- 5 poşet yaseminli yeşil çay- 4 yemek kaşığı bal- Bol buz- Kaynar suyun içine yaseminli yeşil çay poşetlerini atın. 5 dakika dinlendirin.- Yaseminli yeşil çayı cam bir sürahiye boşaltın.- İçine balı karıştırın.- Buzdolabında soğutun.- Buzla servis edin.DİPNOT: İftardan sonra kalorili tatlılar yiyeceğinize kuruyemiş-kuru meyve karışımları yiyebilirsiniz. Vitamin-mineral, antioksidan değeri yüksek yiyecekler bunlar.

Devamını Oku

Sahuru atlamayın!

27 Haziran 2014

Ramazan ayı başladı. Hayırlı olsun! Birkaç yıldır yaz aylarına ve çok sıcak günlere denk geliyor. En çok dikkat edilmesi gereken vücudun sıvı dengesini sağlamak. İftardan sahur sonuna kadar bol bol doğal mineral ve pH seviyesi yüksek su için. Şimdi gelin rahat, sağlıklı bir şeklide oruç tutmak için genelde nelere dikkat etmeliyiz, görelim.Ramazanda kilo almamak için öneriler:1- İftarda hazırlanan tatlılar enfes, ancak çoğu kilo aldırıyor. Bol şerbetli, bol şekerli tatlılar yerine hafif , meyveli, sütlü tatlıları tercih edin.2- Tatlı porsiyonlarınızı küçük tutun. Örneğin 2 dilim baklava yerine 1 dilim baklava yiyin.3-Bol bol yeşil çay için; yağ yakıcı etkisi var.4- İyi çiğneyin. Hem daha az yemenizi sağlar, hem de sindirimi kolaylaştırır.5- Bol bol doğal mineral ve pH seviyesi yüksek su için. Su zayıflatıyor. Birkaç yıldır Ramazan çok sıcak yaz aylarına denk geliyor. Özellikle vücuttaki sıvı dengesini sağlamak çok önemli.6- Şarküteriden uzak durun. Sucuk-salam-sosis gibi işlenmiş etlerin hem toksik yükü fazla, hem de fazla kalorililer.7- Yağlı kırmızı etler yerine beyaz eti, balığı tercih edin.8- İkinci tabağı almayın. Porsiyonlarınızı küçük tutun.9- Yavaş yiyin. Mide hacim reseptörleriyle çevrili. Bu reseptörlerin uyarıyı alıp beyne götürmesi, beynin de bize ‘doydun’ komutu vermesi için 15-20 dakika gerekiyor. Hızla her şeyi silip süpürdüğünüzde çok hızlı da kalori alıyorsunuz. Sonuç: Daha fazla kilo!10-Önden bir kase çorba içmek yeme hızınızı yavaşlatacaktır. Yağsız veya az yağlı çorbalar için. Bu sıvı dengenizi de korumaya yardımcı olur.11-İftariyeliklere dikkat! Pide-zeytin-hurma-peynir derken daha başlangıçta 150-200 kalori alıyoruz.12-Pideyi ölçülü yiyin. 2 dilimi geçmemeye çalışın.13- Krampları önlemek için iftar sofranızda mutlaka yoğurt, cacık, ayran bulundurun ve bol yeşillik yiyin.14- Örnek olun; misafirlerinize iftar sofrası hazırlarken light seçenekler de sunun. Onlardan da light yemekler hazırlamalarını rica edin. Toplumca ‘light iftar’ alışkanlığını ancak böyle kazanabiliriz.15- Yemekten bir, iki saat sonra, yarım saat de olsa yürüyün.16- Sahurda süt, yoğurt, yulaf ezmesi, tam ekmek gibi mideyi yormayacak, hazımda ve uykuda sorun yaratmayacak besinleri tercih edin. Süt vesüt ürünlerinin kalsiyum oranı yüksek. Rahatça tekrar uykuya dalmanızı sağlarlar. 17- Sahurda meyve tercih ediyorsanız özellikle glisemik indeksi düşük olanları tercih edin; elma- armut gibi... Meyvelerden glisemik indeksi çok yüksek olanlar karpuz, üzüm, incir gibi sizi çok çabuk acıktırırlar. 18- Besinlerin çeşitli olması ve vücudun ihtiyacı olan tüm besinleri içeren yiyecekleri seçmek çok önemli. Şu besinlerin sofranızda mutlaka yer almasına dikkat edin;balık ,süt, yoğurt,peynir ,yumurta, sebze, zeytinyağı ,meyve, tam ekmek . 19-Protein tok tutuyor ve direncimizi artırıyor. Özellikle iftarda mutlaka eliniz büyüklüğünde bir et-tavuk parçası veya balık yiyin.20- Sahuru atlamayın . Sahuru atlamak yaklaşık 12 saat olan açlığı, ortalama 18 saate çıkarıyor. Bu da günün daha verimsiz geçmesine neden olacaktır.Sahur için içecek önerim- Şekersiz beyaz-yeşilbeyaz çay, bitkisel çaylar, veya su- Tercihiniz siyah çay ise uykunuzun kaçmaması için çok açık içmelisiniz.İftar için içecek önerim- Tavsiyem zencefilli, ballı soğuk çay- Malzemeler: *5 çubuk tarçın ve zencefil dilimleri- 3 limonun suyu- 5 yk bal- 1,5 litre su- Yapılışı: Zencefil dilimleri ve tarçın çubuklarını suyla 10-15 dakika kaynatın. Altını söndürün.- İçine limon suyu ve balı da karıştırın. Süzüp bir sürahiye doldurun.- Buzdolabında soğutun. Bol buzla servis edin.- Bu içeceği tatlı yerine de yudumlamak mümküm.Böylece kalori tasarrufu da sağlarsınız.Rahat bir oruç dönemi için program:Sahur seçenekleri- Kepekli tost- 1 bardak ayran- 1 kase çorba- 2 dilim ekmek- 60 gr. light beyaz peynir- 1 haşlanmış yumurta- 1 dilim ekmek- 60 gr. light beyaz peynir- 3 zeytin- Domates-salatalık- Kepekli tost- ÇorbaDiğer seçenek- 1 kase yarım yağlı süt- 3 yk yulaf ezmesi- 1 elma rendesi- 1 avuç çilek- 1 yemek kaşığı antep fıstığı- 2 ceviz- 1 çay kaşığı tarçınİftar- 1 hurma- 2-3 zeytin- 1 dilim peynir- 1 -2 dilim pide- 1 kase çorba- Izgara et/tavuk / balık- 1 porsiyon zeytinyağlı- Salata veya cacık- 1-2 saat sonra sütlü tatlı- Yeşil çayAşırı şekerli, unlu, bol yağlılar yerine sağlıklı seçenekleri tercih edin mi?1- Taze meyve2-Dondurma3- Sorbe3- Az şekerli sütlü tatlılar3- Tatlandırıcıyla yapılmış tatlılar.4- Bal, balla yapılmış tatlılar5- Bitter çikolata ( %50-80 kakao çekirdeği içeren)Kimler oruç tutmamalı?- Hamileler- Süt verenler- Kalp-damar hastalığı olanlar- Tansiyon hastaları- Kronik böbrek yetmezliği olanlar- Düzenli ilaç kullanması gerekenler- Yaşlılar- Vücut direnci düşük olanlar- Ameliyat sonrası iyileşme sürecinde olanlar- Büyüme çağındaki çocuklar- Kanser hastalarıŞeker bombardımanına dikkat!Tatlıya düşkün bir miletiz. Ramazan ayında adeta şeker bombardımanı yaşıyoruz. Bol şerbetli, unlu, yağlı tatlılar şunlara yol açıyor:1- Kan şekerimiz yükseliyor. Pankreas sürekli şeker dengesi sağlamak için dengeyi bulmak için hormon üretmek zorunda, pankreası yoruyoruz.2-Şeker iniş çıkışları nedeniyle enerji ve duygu dalgalanmaları yaşayabiliyoruz.3-Cildimiz bozulabiliyor.4- Çabucak kilo alıyoruz, yağlanıyoruz. 5- İleride şeker hastası olma yolunun parke taşlarını döşüyoruz.

Devamını Oku

Buz gibi soğuk çorba ile diyet yapalım mı?

20 Haziran 2014

Yaz üşendi, gecikti bu yıl. Ama bir geldi pir geldi gibi. Aniden sıcaklar bastırdı. Sıcak başlar başlamaz hemen soğuk yiyeceklere yöneliyoruz. Soğuk içecekler, yiyecekler; dondurma , yoğurt, karpuz, kütür kütür buzda beklemiş salatalık baş tacımız oluveriyor. Mutfağımız soğuyor. Bu hafta mutfağımın en soğuk çorbalarıyla oluşturduğum diyetle karşınızdayım. Hepsinin yapımı tüm yemek tariflerim gibi çok kolay, yemesi pek zevkli. 1- Soğuk domates çorbası- 1 salatalık- 1 dolmalık kırmızı biber- 5 adet domates- 1 kırmızı soğan- 2 diş sarmısak- 3 bardak domates suyu- 1 çay kaşığı acı biber salçası- 2 yk zeytinyağı- Tuz, karabiber- Salatalık, biber, soğan ve domatesleri iri parçalar hakinde kesin. Her birini ayrı ayrı robottan geçirin.- Derin bir kapta birleştirin. İçine domates suyu, sarmısak,zeytinyağı, tuz, karabiber, salçayı da ekleyip iyice karıştırın ve buzdolabında dinlendirin. - Kaseye alıp içine buz atarak yeyin. 2- Buğdaylı yoğurt çorbası- 1 kase yoğurt (veya 2 kutu probiyotik yoğurt)- 1/2 bardak su- 2 yk haşlanmış buğday- 1 yk haşlanmış nohut- İnce kıyılmış taze nane - Sumak- Buz parçaları- Yoğurdu suyla çırpın. - İçine buğday, nane ve buzu ekleyin. - Üzerine sumak serperek yiyin.3- Kayısı çorbası- 1/2 kilo olgun kayısı- 1 kırmızı soğan- 1 çay kaşığı karabiber- Taze zencefil parçası- 1/2 limon suyu - Kayısıların çekirdeklerini çıkartın. Bir çorba tenceresinin içine soğanla birlikte doğrayın. İçine 1 bardak su ekleyip orta ateşte pişirin. - Kaynamaya başlayınca altını kısın ve baharatı ekleyerek karıştırın.- 10 dk sonra altını söndürün. Limon suyunu da ekleyip robottan geçirin. - Sıcak veya soğuk buzlarla yenebilir. 4- Kuskuslu semizotu çorbası - 1 kase light yoğurt (2 kutu probiyotik) - 1/2 bardak su- 2 yk haşlanmış kuskus- 10 sap semizotu- 2 diş dövülmüş sarmısak, buz - Yoğurt,su ve sarmısağı karıştırın, robottan geçirin. İçine kıyılmış semizotu ve kuskusu ekleyin.Soğuk çorbalarla diyet1. GÜN Kahvaltı- 2 dilim kepekli ekmek n Light labne- Yeşil çay Öğlen- Izgara et - Buharda sebze Akşam- Soğuk domates çorbası - Salata Ara- 1 dilim karpuz2. GÜNKahvaltı- 1 adet haşlanmış yumurta- 1 dilim peynir n 1 dilim ekmek- Yeşil çay Öğlen- Izgara 4 köfte n Salata Akşam- Soğuk kuskuslu semizotu çorbası- Salata Ara- 1 kase çilek 3. GÜN Kahvaltı- 2 yemek kaşığı müsli n 1 elma rendesi- 2 ceviz n Light süt Öğlen- Soğuk buğday çorbası Akşam- Balık ızgara n Salata Ara- 1 kase kiraz 4. GÜN Kahvaltı- 1 dilim ekmek n Tereyağı n 1 tatlı kaşığı bal Öğlen- Izgara tavuk - Sebze Akşam- Soğuk kayısı çorbası - SalataAra - 5 Çengelköy salatalık5. GÜN Kahvaltı- 2 kaşık yulaf ezmesi n 1 elma rendesi- 2 ceviz n Yoğurt Öğlen- 1 simit n 1 dilim peynir n Domates-salatalık n Yeşil çay Akşam- Soğuk domates çorbası - Salata Ara- 2 küçük armut6. GÜN Kahvaltı- Kepekli tost n Yeşil çay Öğlen- Izgara et n Izgara sebze Akşam- Soğuk kuskuslu semizotu çorbası- Salata Ara- 1 dilim karpuz7 GÜN Kahvaltı- Omlet n 1 dilim ekmek Öğlen- Izgara balık n 1 adet haşlanmış patates n Salata Akşam- Soğuk domates çorbası - Salata Ara- 1 kase kiraz.Light soğuk çilekli yeşil çay- 1 kg çilek n 1,5 litre yeşil çay (demlenmiş, n 1,5 litre suya 5 -6 poşet yeşil çayla) n 10 adet karanfil - 1 paket toz vanilya n 1/2 limon suyu n 4 yk toz tatlandırıcı- Çilek , yeşil çay ,limon suyu, vanilya ve tatlandırıcıyı el mikseriyle çırpın. - Süzgeçten geçirin. Sürahiye doldurun. - İçine karanfilleri de atın, buzdolabında dinlensin, soğusun. - Bol buzla servis edin.Sepetteki sağlıkÇİLEK- Bahçede çilek ilk kez 18’inci yüzyıl’da Fransa’da yetiştirilmiş. Ondan önce yabani bir bitkiymiş. - Amerikanın ardından en çok üreten ülkeyiz. - C vitamini için çok güzel bir kaynak; 8 adet çilek 1 portakal kadar C vitamini içeriyor. - Bol flavonoid bulunuyor. Flavonoid bitkilerdeki en önemli pigment. Hastalıklara ve kansere karşı koruyor. - Manganezden zengin; vücudumuzda enzimlerin işlevinde rolü var. - Antioksidan kapasitesi yüksek bir meyve. - Dikkat; bazı kişilerde alerji yapabiliyor. - Liften zengin; kabızlığı çözmeye yardımcı. - Folik asit içeriyor; özellikle hamileler için faydalı. - Potasyumdan da zengin; kalbin çalışmasında etkili bir mineral.KAYISI- Anavatanı tartışmalı; Ermenistan, Hindistan ve Çin arasında bölüşülemiyor. - Avrupa’ya getiren Büyük İskender.- Taze kayısının 100 gramı 48 kalori.- 100 gramında 2 gram lif var. - Sağlıklı beslenmede günde en az 18 gram lif almamız gerekiyor. - Kuru ve taze kayısının her ikisi de aynı vitamin mineralleri içeriyor, ama kuruda nerdeyse her şey katlanıyor. - Kuru kayısının 100 gramı 241 kalori, lif oranı 7 gram. - Kuru kayısının içindeki beta karoten de tazenin iki katı. - İçinde A vitaminin bitkisel şekli olan beta-karoten var. - Gözlerimizin sağlam kalmasını sağlayan lutein ve zeaksantin de içeriyor. - Rengini açmak için sülfür dioksit ekleniyor. Eğer koyuysa eklenmemiş demektir. - Kayısı çekirdeği çok az miktarda toksik madde içeriyor.

Devamını Oku

İçimden sağlık fışkırtan ada: Bozcaada

13 Haziran 2014

Dünyanın 50’den fazla ülkesini gezdim. Kendimi en mutlu, sağlıklı hissettiğim yer neresi biliyor musunuz? Ne hayran olduğum Paris, ne çok şey öğrendiğim Londra, ne çalışkan Tokyo, ne enfes deniziyle Maldivler, ne enerjisiyle Küba, ne egzotik Rio... Bozcaada! Bozcaada benim kalem gibidir. Metropol yaşamının hızı nefesimi kestiğinde şöyle derin bir soluk almak için kendimi oraya atarım. ‘Yolu uzun' dediğinizi duyar gibiyim. Ama aşk böyle bir şey işte! Uzun-muzun boşveriyor, yolları aşıyorsunuz! Size adamın en beğendiğim yerlerini tanıtayım...İlk sanat galerisine uğrayın...- Kuşlu KonakAdanın tartışmasız en lüks yeri. İpek halı sadece burada var! 1853’ten kalma bu harika restore edilmiş konağın sahibesi İstanbullu Sema Turgay. Pizzaları enfes! Özel plajı bile. Tel: 0532 789 66 51- Patiska Uygun fiyatlı mekan arıyorsanız yeriniz burası. Ali’nin ekşi mayalı ekmeklerini İstanbul’a taşıyorum.Tel: 0534 776 92 92- Rengigül KonukeviYer bulursanız ne âlâ! Sahibi Özcan Hanım adanın duayeni, burada kalmasanız bile belki kahvaltısına konuk olursunuz. Adada ilk sanat galerisini açan da kendisi. Rengigül Sanat Galerisi... Tel: 0286 697 81 71- MayaBirçok ünlü ismi burda yemek yerken görebilirsiniz. Bir gittiğimde yine ada aşığı Ata Demirer yan tarafta yemek yiyordu. Ünü çoktan aştı Bozcaada’yı, korkuyoruz bir yerler (sosyetik Bodrum-Alaçatı, Çeşme) kaçıracak diye! Tel: 0286 697 80 50 Kaleye karşı lezzeti bol mezeler- Şehir RestoranAdadaki ilk yemeğimi hep burda yerim. Adaya ilk kez geliyorsanız şöyle kaleye karşı, adalı teyzelerin elinden mezeler, balık yemek için ideal yerdir. Aile lokantası. Ada ezmesini yemeden dönmeyin.Tel: 0286 697 80 17- Cabalı MeyhaneYolculuğun yorgunluğunu üzerimden atar atmaz ertesi akşam süslenip-püslenip soluğu burda alırım. Kalenin arkasında yine deniz kenarında, gözlerden ırak, ama hep dolu bir mekan. Kalabalığı da farklıdır; daha çok İstanbul’un trend beyaz yakalıları... Levrek külbastı favorim. Tel: 0286 697 01 18- Asude Ada CafeYeni açıldı. Tek kelimeyle ha-ri-ka! Annesi yapıyor, kızı işletiyor. Çok tatlı; kırmızı beyaz döşenmiş kuytuda bir sohbet yeri, aşk köşesi. Hem kafe, hem restoran. Kilosuna dikkat edenler özellikle buraya gitmeli! Light seçenekler de var çünkü.Tel: 0530 825 26 42- Eski KahveBurada şöyle köpüklü bir ada kahvesi içmeden dönülmez. Wi-fi de var. Karşıda da gazete bayii. Alın gazetenizi, bilgisayarınızı yayılın arkadaşlarınızla, keyif yapın. Yeni açtıkları pastanenin 'biscottisi' fazla muhteşem dikkat, kaçmasın!Tel: 0286 697 04 36Nasıl gidilir?4444436’dan telefonla feribot bileti alabilirsiniz. Business alma şansınız da var. Sabah 7’de Yenikapı’dan kalkan feribot 9.15’de Bandırma'da oluyor. Sonra Bandırma’dan Bozcaada Geyikli iskelesi arabayla yaklaşık 3,5 saat. Eğer güzel bir kahvaltı etmek isterseniz Biga’ya varmadan Bigarden’da enfes bir kahvaltı yapabilirsiniz. Öğlen yemeği molası Çanakkale sahildeki Yalova Restoran’da.Geyikli İskelesi’ne vardığınızda beklemeyi göze alın. Ama adaya saat başı feribot olduğu için sorun yok. Geyikli-Bozcaada arası feribot sadece 30 dakika.Adanın ilk gördüğünüz yüzü bozdur; adı da ordan geliyor. İç kısımlar çok farklıdır; yemyeşil bağlarla örtülüdür.Haftanın sözü‘Entelektüel ifadenin belirdiği yerde saf güzellik sona eriyor.'Oscar Wilde- İrlandalı yazar (1854-1900)

Devamını Oku

Detokslanalım mı detokslanmayalım mı?

8 Haziran 2014

Detoks modası aldı başını gidiyor. Metropol insanınının sözcük dağarcığının en sevgili kelimelerinden oldu bile! Birçok detoks merkezi açıldı ve açılmaya da devam ediyor. Peki detoks tam olarak ne, gerçekten işe yarıyor mu? Yoksa boş bir umut dağıtımı mı söz konusu? Haydi gelin şu detoksu mercek altına alalım.Detoks ne demek? Detoks ; detoksifikasyon sözcüğünün kısaltılmış hali. Vücuttan toksinlerin arındırılması demek. Günümüzde bu kısa haliyle ( detoks) kullanılıyor. Vücuttan zehirli maddelerin uzaklaştırıldığını iddia eden bir dizi alternatif terapi yaklaşımı tanımlıyor.Detoks nasıl uygulanıyor?Diyet, oruç tutmak , özellikle bazı yiyecekleri yemek veya hiç yememek , bağırsakların temizlenmesi gibi yöntemlerle detoks uygulandığı iddia ediliyor.Peki gerçekten toksinlerden arınıyor muyuz?Bir tıp doktoru olarak detoks adıyla sunulan bu yöntemleri sadece ‘para ve vakit kaybı ‘olarak nitelendiriyorum. Bilimsel çevrelerde de genel görüş böyle... Bu tür yöntemlerin etkili olduğuna dair yeterli bilimsel kanıt yok.Örneğin; İngiltere’de halkın bilimi daha rahat izlemesi için kurulan ‘Sense About Science’ diye bağımsız bir kuruluş var. Toplumun yanlış bilgilendirilmesini önlemek için uğraşıyorlar ve yayınları büyük yankı uyandırıyor. Bu kuruluş detoksu ‘para vakit kaybı’ olarak değerlendiriyor. Piyasada detoks için satılan ürünleri toplayıp araştırma yaptılar, sonu ne biliyor musunuz: ‘Bilimselliğe dayanmıyor, tamamen reklam!’21’inci yüzyıldayız. Atatürk ‘ün geçen yüzyıl başlarında söylediği gibi ‘ Hayatta en hakiki mürşit ilimdir’ unutmayalım. Bilime dayanmayan açıklamalara , iddialara kulaklarımızı tıkayalım.Detoks neden bu kadar popüler?Detoks yapmaya gidenlerin çoğunun niyeti kilo vermek , hafiflemek aslındaÖ Sanıyorum ‘Kilo vermeye gidiyorum’ demek yerine ‘ Detoks’a gidiyorum’ demek daha havalı geliyor. Burda sorun yok; insanların kendini iyi hissetmesi çok önemli çünkü... İnsan sağlığına zarar vermeyecek, onları rahatlatan, günümüz metropol stresinden uzaklaştıran ortamlara, uygulamalara karşı değilim. Günümüzde çok yoğun bir biçimde çeşitli mönülerde detoks içecek olarak sunulan pek çok ürün var. Bakıyorum; bunların çoğu sağlıklı, insanları daha iyiye itiyor. Buna detoks denmesinde bir sakınca görmüyorum. Antioksidan gücü yüksek yiyecek ve içecekleri yemek- içmek adına detoks deyin-demeyin vücuda mutlaka destek veriyordur. Bir de adıyla kişiyi mutlu ediyosa, ‘trendy’ ( modaya uygun) hissettiriyorsa ne ala!Detoksla zayıflayanlar o kiloyu koruyabiliyor mu?Detoksla zayıflayıp kilosunu koruyan birine ben rastlamadım henüz. Vardır. Ancak bu tür programlarda ani kilo kaybı oluyor ve ani kilo verişler çok tehlikeli... Ani darken kastettiğim şu; Gidip bir haftasonunda 2-3 kilo veya 1 haftada 3-4 kilo vermek gibi... Dikkat! kanseri tetikleyebilirsinizYağ çok hızlı parçalandığı zaman aksine toksinler de kana daha hızlı karışıyor. Örneğin; kanser hastalarının hızlı kilo vermesi tercih ettiğimiz bir durum değildir hiçbir zaman. Bu tip yerlerde kişi ne kadar hızlı verirse o kadar başarılı görünüldüğü için, bilimsel bilgiler gözardı edilebilir, dikkat!Üniversite mezunu bile eğitimsiz kişiden medet umabiliyorMetropol insanı çok hızlı yaşıyor, çok çalışmak zorunda ve stresli... İyi para kazanıyor ama vücut ve ruh sağlığından da gidiyor. Bazıları kaybettiğini nasıl mı geri kazanmaya çalışıyor; işte böyle ürünlerde veya yöntemlerde mistik yönler bulmaya çalışarak, bu konuda hiç birbilimsel eğitimi olmayan kişilerden medet umarak.. İşin bence en trajik tarafı üniversite mezunu insanların hiç sağlık eğitimi almamış, doktor veya diyetisyen olmayan kişilerden yarar beklemesi...Doktor kontrolünde ‘detoks’a evetDetoks sözcüğü artık konuşma haznemize girdi, hemen hepimiz kullanıyoruz. İlk kitabıma da detoks bölümü koymuştum evde kendi kendimize uygulayabileceğimiz... Ancak yeni yazacağım kitaplarda böyle bir bölüm olamaz. Bilgiler yenileniyor çünkü. Büyük kavram karmaşası var artık, hiç tıp eğitimi almamış insanlar ‘ Toksin arındırabildiklerini ‘ iddia ederek bazı programlar uyguluyorlar.Bu uygulamaları bir tıp doktoru olarak çok yanlış buluyorum, insanların sağlığıyla oynanıyor . Dr. Yasemin Bradley yanıtlıyor- İnek sütü içtiğimde gaz ve şişkinlik oluyor. Keçi sütü iyi gelir mi?( Hande Akgün- İstanbul)Aynen inek sütü gibi, keçi sütü de laktoz içeriyor. Bu bir şeker ve gaz ve şişkinliğinizin nedeni olabilir. Bazı insanlar bu şekeri sindiremiyorlar. Keçi sütünde de laktoz var, ama daha az. Deneyip, görmelisiniz, büyük olasılıkla ya hiç şişmeyeceksiniz, ya da çok az sorun yaratacak. İnek sütüne hassasiyeti olan bir çok kişi rahatlıkla keçi sütünü tüketebiliyor.- Semizotunda aynen balıktaki gibi omega-3 yağları varmış doğru mu? ( İbrahim Sezen- İzmir)Doğru! Omega-3 yağlarından en zengin sebze semizotu. İçerdiği alfa linolenik asit (ALA) vücudumuzda aynen balık yağında bulunan Omega 3 yağ asidi türüne dönüşüyor. Kalp-damar sağlığı, cilt güzelliği, hormonların düzeni, kolesterol ve kan yağlarının düşürülmesi, alerjinin azaltılması, beynin daha iyi çalışması, tansiyonun düşürülmesi, kanserden korunmaya kadar etkisi var. Kendi detoksunuzu yapın Vücudumuzda temizliği yapan birçok organımız var. Biz sakin olduğumuz, stresten uzak yaşayıp, sağlıklı besinler yediğimiz zaman zaman zaten bu görevi yerine getiriyor. Yani vücut kendi kendini temizliyor. Sağlıklı, antioksidan gücü yüksek yiyecekler ve içeceklerle kendi kendimize de detoks yapabiliriz.

Devamını Oku

Su hakkında bilmek istediğiniz her şey

6 Haziran 2014

- Günde kaç bardak içmeli? En az 8 bardak! WHO (Dünya Sağlık Örgütü)’nün önerisi günde toplam 2,5 litre su içmek. Bunun hepsinin su olarak vücuda almak zor.En az 1,5 litre içeceklerden , 1 litre yiyeceklerden olarak belirlenmiş.- Güne yayarak mı içelim?İdeali bu. Her 2 saatte 1 bardak su içmeye gayret edin. Ancak dikkat! Eğer hava sıcaklığı ve hareket çok artmışsa; 30 derecenin üzerindeki hava sıcaklıklarında ihtiyaç günde 4-5 litreye kadar çıkabiliyor. - Yeterli su içiyor muyum? Anlamak çok kolay! Basit bir yöntem var: İdrarınızın rengine bakacaksınız. İdrar rengi iyi bir gösterge. İdrarınız koyu sarı ve ağır kokulu ise yeterli su içmiyorsunuz demektir. Yeterli su içiyorsanız idrarınız açık sarı oluyor. - pH’ın önemi var mı? Evet! Suyun pH derecesi, suyla karışmış hidrojen miktarını gösterir. Aynı zamanda o suyun sertlik derecesinin de belirleyicisidir. pH’ı 7’nin altında olan su asidik, 7’nin üzerine olan su alkalen veya baziktir.- pH’ı kaç olmalı?Vücut için yararlı olan bazik su içmektir. Aynen yediklerimiz gibi içtiklerimizin de vücudumuzun kimyası üzerinde etkisi vardır. İnsan vücudu sürekli olarak pH dengesini sağlamaya çalışıyor. Vücudumuzun bu çabasına kulak verelim! pH nedir?pH; potansiyel hidrojen demek. Bir sıvının asidik veya bazikliğini gösteren bir ölçü. pH değeri 0-14 arası bir rakamla belirtilir. 7 nötrdür. pH ’ı 7’nin altında olan asidik, 7’nin üzerinde olan baziktir.Seçtiğiniz suyun kimyası önemli, dikkat!- Vücut yeterli su içtiğini nasıl anlıyor?Ağzımızdaki ve sindirim yollarımızdaki su kan damarlarına varmadan önce, beynimize susuzluğun giderilmek üzere olduğu haberini yolluyor. Tüm sindirim yolu boyunca vücuda giren suyu belirleyen alıcılar var. Emilen su miktarı ölçülüyor ve beyne bir mesaj yollanıyor. İşte bu bizim doğru miktarda su içmemizi sağlıyor. - Seçtiğimiz suyun kimyası önemli mi?Evet! Kaliteli su seçin. Seçtiğiniz suyun kimyasına dikkat edin. Şişe etiketini mutlaka okuyun. Seçtiğiniz suyun içinde hangi mineraller var, nerden çıkartılıyor bilin. Yüksek pH‘lı , alkali suyu tercih edin. - Su sıcaklığı ne olmalı?İdeali oda sıcaklığında su; yani 20-24 derece arası olmalı.- Sıcak su zayıflatıyor mu?Hayır! Bu ünlü olmuş bir yanlış inanış! İdeali oda sıcaklığında su içmek; yani 20-24 derece arası. Bu da ılık su demek. Vücudumuz 20-24 derece arasındaki sudan çok rahat yararlanabiliyor.- Çok su kabızlığı önler mi?Büyük olasılıkla! Suyu artırmak kabızlığı gidermede çok etkili bir yöntem. Özellikle de sabahları aç karnına içilen su bağırsakların hareketlenmesine yardımcı olur. - Susamayı mı bekleyelim?Hayır! Susuzluk hissi organizma suyunun yüzde 1’ini kaybettiğinde ortaya çıkıyor.Yani 70 kg.lık bir insan 700 gr. su kaybedince ! Bu sırada vücudumuz çoktan alarma geçmiş oluyor; böbreklerimiz su tutmaya başlıyor. - Susuzluk ve psikolojiAraştırmalara göre aslında hepimiz yüzde 1-2 hafif dehidrate; susuz dolaşıyoruz. Bu, ruh hali değişiklikleriyle kendini gösteriyor. Günde 8 bardak suyu nasıl içeceğim?Uyku dışındaki saatlerde her 2 saatte 1 bardak içilebilir.Su içmek yağ yakımını hızlandırır mı?Evet! Su zayıflamaya çok iyi bir yardımcıdır. Daha az yemenize yol açar. Yağ metabolizmasını hızlandırır. Toksin atmanızı sağlar.Yağı yakabilmek için vücudumuzun suya ihtiyacı var. Artı; su içtikçe açlık duygusu azalıyor, gereksiz atıştırmaların önüne geçebiliyorsunuz. Midemiz hacim reseptörlerine duyarlı bir organ. Ortalama iç hacmi de 1,5 litre civarında. Bu hacmi doldurduğumuzda sinirler bu iletiyi beyne taşıyor, beyin de bize ‘ Dur! Doydun!’ komutu veriyor. İşte kilo vermek veya kilomuzu korumak istiyorsak bu komut daha da önem taşıyor. Kalorisi az , hacmi fazla yiyecek ve içeceklere ihtiyacımız var. Suyun kalorisi yok, üstelik hacmi de fazla. Bir boş alanı hemen doldurabilir. Yani kilo vermek için su ideal.

Devamını Oku

En iyi 10 yiyecek

30 Mayıs 2014

Bir doktorun hangi doktoru seçtiği hep merak konusudur. Ben yıllardır doktorlarımı değiştirmedim, düzenli kontrollerime gidiyorum. Amacım sağlıklı büyümek! Bu kez ben sordum onlar seçti. İşte göz, cilt, radyolog, jinekolog ve diş doktorumun seçtiği en iyi 10 yiyecek. Göz: Doç. Dr. Şükrü Bayraktar1. Yeşil yapraklı sebzeler (ıspanak, bezelye, brokoli, pazı ve roka)2. Yumurta sarısı3. Portakal ve greyfurt4. Kırmızı biber5. Kırmızı ve mor renkli meyveler (çilek, böğürtlen, yaban mersini)6. Badem ve fıstık7. Yağlı balıklar (somon, uskumru, sardalye, ton)8. İstiridye, kırmızı et ve karaciğer (çinko için)9. Avokado10. Siyah çikolataKadın Hastalıkları: Dr. Arzu Çağdaş1. Koyu yeşil yapraklı sebzeler2. Yoğurt 3. Süt4. Yulaf5. Balık6. Yumurta7. Karnabahar8. Lahana9. Su ve bitki çayları10. Ceviz-fındık-bademDiş: Dr. Sevgi Keskin1. Elma2. Armut3. Yoğurt4. Süt5. Peynir6. Yeşil çay7. Kuruyemiş8. Kivi9. Balık10. TavukCilt: Dr. Buket Pençe1. Su2. Havuç3. Domates4. Bal5. Yumurta6. Yeşil yapraklı sebzeler7. Turunç giller8. Ceviz ve badem9. Elma10. Orman meyveleriDr Bradley’nin light mutfağıZEYTİNYAĞLI ELMAMalzemeler: - 2 kırmızı elma n 2 havuç- 2 kırmızı soğan n 2 kaşık zeytinyağıHazırlanışı: -Elmaları soyun, iri parçalar halinde doğrayın. Â Havuçları uzunlamasına kesin. Â Kırmızı soğanları iri halkalar halinde doğrayın. Â Üzerlerini az geçecek kadar suyla orta ateşte, kapaklı bir tencerede pişirin. Piştikte sonra üzerine zeytinyağı gezdirin. Çok lezzetli ve hafif bir yaz yemeği...Kansere karşı soğan-Çok güçlü bir antioksidan.- Sarmısakla aynı aileden. Her ikisi de kükürtlü bileşikler içeriyor. Bu bileşikler kolesterolü düşürüyor, kanı inceltiyor ve kanser hücrelerini öldürüyor. - Kırmızı ve mor soğanlar aynı böğürtlenin içindeki gibi anthocyanin adlı antioksidan maddeyi de içeriyor. - Kuersetin kansere karşı en büyük savşçılardan biri; yanına yaklaştırmıyor. Metastazı önlüyor. Kanser hücrelerinin damarlanmasını engelliyor. Kanseri öldüren genleri aktive ediyor.

Devamını Oku