ABD’nin kumarhaneleriyle ünlü Las Vegas kentinde Austin Woolstenhulme isimli genç kız cep telefonunu kaybetmiş. Haliyle çok üzülmüş.
‘’Bu kalabalıkta ve bu kargaşanın içinde nerde bulacağım’’ diye kaderine küsmüş.
Derken hoş bir sürprizle karşılaşmış. Cep telefonu bulunmuş. Bulan da Real Madrid’li dünyaca ünlü yakışıklı futbolcu Christiano Ronaldo’ymuş. Ronaldo sadece cep telefonunu iade etmekle kalmamış genç kızı akşam yemeğine çıkartmış.
Austin, yaşadığı bu son derece ilginç olayın doğruluğunu sosyal medya hesabından Ronaldo’yu yanağından öperken çekilmiş bir fotoğrafla kanıtlamış. ‘’What happens in Vegas stays in Vegas’’ (Vegas’ta olup biten Vegas’ta kalır) denir. Bu kez tam tersi olmuş.
Vegas’ta olanları bütün dünya duymuş. Kumar oyunlarında büyük ikramiyeyi kazananlar için ‘Jackpot’u buldu derler. Austin adlı genç kız hem cep telefonuna kavuşuyor hem Ronaldo ile tanışıyor. Üstlik cebinden beş kuruş harcamıyor. Jackpot dediğin böyle olur!
En güzel çalışma
Serdar Ortaç uzun zamandır baba olmak istiyordu.
Sertab Erener’in ‘Bu Böyle’ adlı bir şarkısı var. Sözleri şöyle:
“O zor günler solan güller eskidendi geçti
O zaman aşık olduğum rüzgârlar esti esti geçti
Aşk seni bulabilir de
Uzakta durabilir de
Samimi oluyor derken
Mesafe koyabilir de
Bu böyle vurabilir de
Diva Bülent Ersoy, yani Bülent Abla kısaca nam-ı diğer Babla her gittiği yerde olay yaratmakta rakip tanımıyor.
Alışverişe çıkması bile her defasında gündeme oturuyor.
Babla’mızın 7/24 takibiyle görevli ‘Babla muhabirleri’ var.
Her yaptığını her söylediğini magazin sayfalarına taşıyorlar.
Babla geçtiğimiz günlerde tatil için alışveriş yapıyormuş.
Kredi kartına provizyon alınamayınca kasadaki işlem uzamış.
Babla zaten fevkaledenin fevkinde asabi ve sıkıntılıdır.
“Ne oluyor?” diye sormuş.
Fazla kilolarıyla başı her zaman dertte olan şarkıcılarımızdan Fatih Ürek üç ay kadar önce mide küçültme ameliyatı olmuştu.
Görenler inanamıyormuş.
Fatih 30 kilo birden vermis.
Cismi o kadar erimiş ki sanki isminden bile Fatih’i gitmiş Ürek’i kalmış.
İç çamaşırları bile bol geliyormuş.
Bütün gardırobunu ufak ufak yenilemeye başlamış.
Fatih Ürek bir zamanlar içine zar zor sığdığı slip mayosunu artık rahatlıkla giyebilir.
Bir zamanlar ‘Bewitched’ diye bir televizyon dizisi vardı.
Bilim kurgu dalında fantastik bir komediydi. 1964’te başladı ve 1972’de ekrana veda etti.
Canım Türkiyem’de ‘Tatlı Cadı’ diye gösterilmişti.
Sevdiği erkekle evlenen büyü yapmamayı ve normal bir insan gibi yaşamayı seçen genç ve güzel cadı Samantha’nın hikayesiydi.
Elizabeth Montgomery, dünya tatlısı cadı Samantha rolüyle gönülleri fethetmişti.
Aradan yarım asırdan fazla geçti.
Emekli milli kaleci Rüştü Reçber’in medyatik eşi Işıl Reçber çıktı ve ‘’Türk kadınının hangisinde cadılık yok ki, az ya da çok. Genlerimizde var evelallah’’ deyiverdi.
Işıl’ın sözlerine katılmamak mümkün değil. Bizim kadınlarımız iyidir, hoştur ama biraz da cadıdır.
Mahsun Kırmızıgül kendine özgü yanık sesiyle başarılı bir şarkıcıydı.
Arabesk, fantazi ve pop türünde şarkılar söylerdi.
‘Yüzyılın Türküleri’ diye bir albüme imzasını atmıştı.
Bir zamanların televizyon patronu Cem Uzan’ın onu İbrahim Tatlıses’e karşı piyasaya sürdüğü iddia edilmişti.
‘Alem Buysa Kral Benim’, ‘Yıkılmadım Ayaktayım’ gibi efsane parçaları vardı.
Derken Mahsun şarkıcılığı bıraktı oyunculuğa başladı.
Daha sonra işi ilerletip yönetmen koltuğuna oturdu.
Oyuncu Bade İşçil sosyetik playboylardan Malkoç Sualp ile 2 yıl önce evlenmişti.
Birbirlerine çok yakışan çift hayatlarından çok mutlu görünüyordu.
Bade, eşine olan aşkını her fırsatta dile getiriyordu.
Hatta çocuk sahibi olabilmek için dizileri bırakmaya karar verdi.
Bir yıl içinde nurtopu gibi bir bebek dünyaya getirdi.
Azur isimli oğulları daha geçen ay 1 yaşına bastı.Her şey güllük gülistanlık gidiyor derken evlerinde ilk krizin yaşandığı iddia edildi.
“Durbakalım ne oluyorsunuz?’’ demeye fırsat bulamadan Bade ile Malkoç’un bu ilk krizi atlatamayıpevlerini ayırdığı ve anlaşmalı olarak boşanmaya karar verdiği hatta avukatlarıyla görüşmeye başladığı söylendi.
Bu arada bir diğer medyatik çift Caner ve Asena Erkin’e de nazar değmiş. Evlilikleri sırasında gazetelerde çıkan haberler yüzünden ciddi sorunlar yaşayan ve her defasında bunları aşmayı başaran Caner ile Asena bu kez sert kayaya çarpmış.
Arnold Scwarzenegger, yeni Terminatör filminin tanıtımı için Hollywood balmumu müzesindeki heykelinin yerine geçmiş.
Müzenin ziyaretçileri hatıra fotoğrafı çektirmek için yanına gittiklerinde birdenbire yerinden kıpırdamaya ve onları kucaklama başlayınca hepsinin ödü kopmuş.
Haberi gördüğümde aklıma geldi.
Ünlülerin balmumu müzesi Londra’da, Hollywood’da var da neden bizde olmasın?
Muhteşem Yüzyıl’cılar Kanuni Sultan Süleyman olarak Halit Ergenç’inkini yaptılar.
Sırada diğerleri var.
İşte ünlüler ve balmumu heykelleri için ilginç fikirler.
Sezen Aksu: Bir elinde mikrofon diğerinde minik bir serçe şarkı söylerken.