ABD’nin kumarhaneleriyle ünlü eğlence merkezi Las Vegas’da bir laf vardır.Amerikalısı, yabancısı, yerlisi, turisti Las Vegas’a bir kez giden herkes bunu bilir.“What happens in Vegas stays in Vegas’” derler.“Las Vegas’ta olan Las Vegas’ta kalır” anlamına gelir.Futbolda da sahada olan çoğu zaman sahada kalır. Ama adada olan adada kalmıyor.Survivor yarışması sona ereli çok oldu.Ama artçı dedikodular sona ermedi.Son olarak Hakan Yalnızoğlu yarışmayı kazanan Turabi’ye kendisine hakaret etmeye devam ettiği için dava açmayı düşünüyormuş.Bir başka yarışmacı Berna Calbeldek “Hakan Hatipoğlu dışında adadaki herkesle görüşürüm” demiş.Sizin anlayacağınız Survivor’cıların oyunu bitmedi.Reyting rekorları kıran ‘Best of Survivor’ sonrası popüler olan, AVM’de söyleşilere katılan ve tanınırlıklarını sürdürmek isteyen yarışmacılara da dedikoduları yapmak zorunda.Çünkü başka konuşacak konuları yok.El ele lay lay lom adadan dönseler bir daha o yarışmayı kimse izlemez.Birbirlerini bir karış suda boğacak gibi davranacaklarki ilgi devam etsin. Yoksa karaya ayak bastıkları anda unutulur giderler.“Kimdi, adı neydi?” kategorisindekilere girerler.Reyting işi Las Vegas ve futbol sahasındaki gibi olmuyor. İşte onun için de Survivor’da adada olan adada kalmıyor.‘Fotoşop’ CanSibel Can yeni bir single çıkartıyormuş.Kapak fotoğrafını 23 yaşında olmasına rağmen moda dünyasının aranan fotoğrafçıları arasına girmeyi başaran Aytekin Yalçın çekiyormuş.Nihat Odabaşı tatilde olmalı.Daha önce Göksel ve Mabel Matiz’in albüm kapaklarındaki fotoğraflarını da Aytekin çekmiş.Genç sanatçı alternatif kafada bir yetenekmiş.Yani piyasadakilerden farklıymış.Sibel Can da bu vesileyle farklı bir şey yapacakmış.Tarkan’dan aldığı ‘BirParmak Bal´ isimli şarkının kapağına mayolu çıkacakmış.Mayolu Sibel mi?N’ayır, n’olamaz!Sibel mayolu görüntü vermemek için sahilde denize girmiyor, teknede önüne havlulu üç kişi siper ediyordu. Aytekin Yalçın’ın işi kolay değil.Çekimi yaparken zorlanmayacak.Poz, poz şipşak çekecek iş bitecek.Ama onları fotoşoplarken akla karayı seçecek.Merakla bekliyoruz.‘Fotoşop’ Can geliyor!Kara Kartallar’ın yengesi...Beşiktaş’ın Gençlerbirliği’nden transferi Dusko Tosic’in popstar ve stil ikonu olarak tanınan gösterişli eşi Jelena Karleusa saçlarını maviye boyatmış.Haberi ‘Yengeden mavi çılgınlığı’ diye vermişler.Yenge, “İstanbul’a gelmek için gün sayıyorum. Ligin başlamasını heyecanla bekliyorum’’ demiş.Jelena, eşi Ankara takımında top koştururken pek ortalıkta gözükmüyordu.İstanbul’a taşınınca birden saçlarını maviye boyatıp kendini göstermeye başladı.Bakarsınız futbol sezonu başlayınca saçının yarısını siyaha, yarısını beyaza boyatır.Renkleriyle Kara Kartalların resmi yengesi oluverir.
Ebru Şallı’ya popçu sevgilisi Sinan Akçıl ‘Kutsal Kadın’ demişti.Ebru kendisine ‘Dahi Adam’ lakabını verdiği için mecburiyetten sanmıştık.Meğer Sinan’ın bir bildiği varmış.Neden mi?Çünkü Ebru Şallı seksi pozlar eşliğinde verdiği bir röportajda “Çocuk yapmak gibi bir düşüncem yok aslında. Ama hayatımdaki kişi, sevdiğim erkek istediği takdirde doğururum” demiş.Fedakarlığa bakar mısııız?Sevgilisi istiyor diye doğuracak.Genelde kadınlar böyle bir şey yapmadan önce nikah masasına oturmak ister.Baba yapacakları adamdan maddi manevi bir güvence isterler.Ebru’nun öyle bir şartı yok.“İstesin yeter!” diyor.Kadın dediğin Ebru gibi olur!Şahan’ın göbeğinin kaderiŞahan Gökbakar ‘Recep İvedik’ filmleriyle üne ve servete kavuştu.Daha sonra ne yaptıysa bu yarattığı hayali kimlikten kurtulamadı.Halk onu bir kere ‘Recep İvedik’ olarak tanıdı ve sevdi.Sonra da tip olarak hep ‘Recep İvedik’ karakteriyle özdeşleştirdi.Şahan da bu sayede paraya para demedi.Önemli, önemsiz her yaptığı şey, anlamlı anlamsız her söylediği laf haber oldu.Ancak ‘Recep İvedik’ imajından bir türlü sıyrılamadı.Şimdi de 6 aylık hamile 2 aylık eşi Selin Ortaçlı ile ilk kez yan yana görüntülenmiş.Selin Hanım erkek bir çocuk bekliyormuş.Bizim Makaron’dakiler Selin’in büyüyen karnından dolayı “Küçük Recep Göründü” diye esprili bir başlık atmışlar.Şahan ile eşi doğacak bebeklerine artık ne isim verirlerse versinler hiç farketmez.‘Küçük Recep’ olarak büyüyecek.Serinin onuncusunda filan ‘Recep İvedik’in Küçüğü’ isimli bir filmde rol alacak.Şahan’ın kaderi.Göbeğinden Recep İvedik’e bağlanmış vaziyette!Azur de Cote D’azurBade İşçil ile eşi Malkoç Sualp’in boşanma süreci son derece tatsız geçiyor.İki taraf da birbirini suçluyor.İnanılmaz iddialar ortaya atıyor.Mahkemeye birbirlerinden habersiz verdikleri boşanma dilekçelerini basına açıklıyor.Evlilikleri süresince yaşananların hiçbir mahremiyeti kalmıyor.Bundan en çok ünlü çiftin oğlu Azur etkileniyor.Azur ileride annesiyle babasının neden ayrıldığını öğrenmek isteyebilir.İnternete girip baktığında nasıl ayrıldıklarını görünce şoke olabilir.Belki isminin nerden geldiğini de merak edebilir.Azur, algılama gücü ve mantık yürütme yeteneği yüksek olana deniliyor.Yani çocuk ismi gibi çıkarsa bu işin peşini bırakmaz.Kurcaladıkça da üzülür.Azur aynı zamanda Fransızca’da gök mavisi anlamına geliyor.Bade ile Malkoç ikilisi en azından isim konusunda anlaşsın. Oğullarına adını Fransız Riviera’sından esinlenerek koyduklarını söylesin.Cote D’Azur zenginlerin yaşadığı cennet gibi yerdir.Belki bu yaşadıkları günlerin tatsız anılarını hafifletir.Azur De Cote D’Azur, ilerde mutlu bir yaşam sürebilir!
Yazarımız Cem Ceminay, 50 yıllık altın madalyalı Kızılaycı, Şişli Kızılay Şubesi eski başkanı annesi Vesile Dilşan Gökmen’i ebedi yolculuğuna uğurladı. Yazarımız annesinin vefatı nedeniyle bir hafta boyunca yazılarına ara verdi. Vatan ailesi olarak yazarımıza baş sağlığı, kendisine ve ailesine Allah’tan sabır dileriz.
Magazin dünyasının gözü Bodrum’da tatil yapan Arda Turan ile sevgilisi Aslı Doğan üzerine odaklanmış vaziyette.Yerlerinden kıpırdasalar haber oluyor.Bu arada ikisi de ilişkileri konusunda sessiz kalmayı tercih ediyor.Durum böyle olunca her yaptıklarından bir anlam çıkartıyorlar.Bakın mesela Aslıhan geçtiğimiz gün bir arkadaşının Gümüşlük’te doğum günü kutlamasına katılmış.Partide bir dostunun 6 aylık bebeğini kucağından indirmemiş.Sonra bebekle çekilen fotoğrafını sosyal medyadan paylaşmış.Takipçileri bunu “Arda’ya çok ince mesaj” diye yorumlamış.Ortada öküz yokken altında buzağı aramak buna derler!Ortada daha nişan, nikah yok.Kızcağız çocuk mu istiyor yani?Ama kabahat Aslıhan’da.Önce bir tektaş yüzükle poz vereceksin.Bebek faslına daha sonra geçeceksin. Bu o kadar ince bir mesaj olmuş ki.Neresinden bakarsanız bakın kopacak!Bravo Tülin Şahin...Tülin Şahin, başarı bir manken.Yıllardır çizgisini bozmadı.Kendisini sürekli geliştirdi.Duruşundan taviz vermedi.Yurt içinde ve yurt dışında dünyaca ünlü firmaların reklamlarında boy gösterdi.Son derece fotojenik olmasının avantajını kullandı.İnanılmaz güzel pozlar veriyor.Kameralar onu çok seviyor.‘Sivaslı Cindy’ olarak tanıdık.Dünya starı Tülin Şahin oldu.Bravo Tülin!Şepkemin altındayım 2015Efsane aktör Öztürk Serengil’in 1965 yapımı çok hoş bir filmi vardı.‘Şepkemin Altındayım’ adlı komedide Öztürk Serengil hem bir sokak çalgıcısını hem de tıpatıp benzediği ve tesadüfler sonucu yerini aldığı Yenerbahçe kulübü futbol takımının bir oyuncusunu canlandırmıştı. O filmden sonra ‘Şepkemin Altındayım’ lafı uzun süre dillere pelesenk olmuştu.Tam 50 yıl sonra iki ünlü oyuncu sayesinde ‘Şepkemin Altındayım’ deyimi yine gündemde.Serenay Sarıkaya ve Kerem Bursin iddialara göre aşk yaşıyormuş.Venedik’te romantik bir tatil yaptıktan sonra THY ile İstanbul’a dönmüşler. Business Class’de oturan ünlü ikili tanınmamak için uçuş boyunca kabinin içinde şapkalarını çıkartmamış.Şayet söylenilenler doğruysa bundan daha komik birşey olamaz. Amaç kendini gizlemekse şapkayla oturan bir yolcu bilakis dikkat çeker.Ancak belki durum dışardan görüldüğü gibi değildir.Örneğin devekuşu saklanmak için kafasını kuma gömer derlerdi.Meğer bunu topraktaki suyu içmek için yaparmış. Bunlar da gerçekten şapkalarını çıkartmamışlarsa.Saklanmak için değil bilakis kendilerine gizemli bir hava verip haber olmak içindir. Başrollerde Kerem Bursin ve Serenay Sarıkaya.‘Şepkemin Altındayım 2015’Angry Bird ÖzgeManken Özge Ulusoy, işadamı Hacı Sabancı ile aşk yaşıyor.Ve sık sık magazin sayfalarına haber oluyorlar. Özge son olarak Hacı Sabancı’nın kendisini ‘Angry Birds’, yani Kızgın Kuşlar’daki kuşlara benzettiğini itiraf etmiş. ‘’Hacı bana hep böyle takılır. Sevgiliyiz ve birbirimize takılmamız çok doğal. Ama nedense biz yapınca garipseniyor’’ demiş. Sevgililerin cilveleşmesi kadar normal birşey olamaz. Ama bunun hoş, sevecen ve gülümseten kulağa hoş gelen şekilde olması beklenir. Masum ve tatlı ‘Pamuk Prenses’ diye takılmak ayrı. Asabi ve gergin ‘Kızgın Kuş’ diye takılmak ayrı. Özge, sevgilisiyle dünya evine girmek istiyorsa bir an önce benzetmeyi değiştirsin. ‘Angry Birds’ gitsin ‘Cinderella’ gelsin.Benden söylemesi!
Ünlü çiftlerimiz Bodrum tatilinde öpüşmeye bayılıyor.Kıvanç Tatlıtuğ uzatmalı sevgilisi Başak Dizer’i her fırsatta öpüyor.Hamdi Alkan güzel eşi Selen Görgüzel’e sarılıp denizin içinde öpüyor.Kenan İmirzalıoğlu çiçeği burnundaki aşkı Sinem Kobal’ı öpücüklere boğuyor.Barcelona’ya imzayı atar atmaz kapağı Bodrum’a atan Arda Turan sevgilisi Aslıhan Doğan ile öpüşmeye doyamıyor.Say say bitmez.Bodrum’a giden ünlü çiftler nedense öpüşmeden duramıyor.Karada, denizde, sahilde, gece, gündüz demeden öpüşüyorlar.Üstelik magazincilerin ellerinde uzun menzilli mega zoom kameralarıyla 24 saat köşe bucak nöbette beklediklerini bile bile.Dudak dudağa öpüşürken görüntülenmekten çekinmiyorlar.İlişkilerini dünyaya ateşli buselerle ilan ediyorlar.Birlikte olmaya devam ettikleri sürece sorun yok da ayrılınca problem oluyor.Çünkü ‘Bodrum öpücükleri’ internet arşivlerinde duruyor.Aşklarının gazına gelip iskelede alt alta üst üste sevişirken cesur pozlar veriyorlar.Sonra bir bakıyorsunuz ayrılmışlar ve birbirlerine rastladıklarında görmemezlikten geliyorlar.Anlamı varsa tamam havada kalacaksa da ne yapalım nasılsa bedavadan reklam.İşte size ünlülerin Bodrum öpücükleri!Kraliçenin donuİngilizler ilginç bir millet.Geleneklerine son derece bağlılar.Kraliyet ailesine inanılmaz bir düşkünlükleri var.Kraliçe Elizabeth nerdeyse yüz yaşına geldi.Hala tahtta.Oğlu Prens Charles kral olmayı beklerken yaşlandı.Kraliçeler herhalde kendiliğinden emekli olamıyor."Benden bu kadar oğluma bırakıyorum" diyemiyor.Saygılarından hayata göz yummasını bekliyorlar.Hatta İngilizler kraliçelerine o kadar bağlı ki 1800’lü yıllardan 1990’ün başlarına kadar hüküm süren Kraliçe Victoria’yı bile unutmamışlar.1890’larda giydiği don açık arttırmayla 50 bin liraya satılmış.Bel genişliği 115 santimetre olan donu alanın kimliği açıklanmamış.XXL beden bir don.Bu devirde ne işe yarar?İngiliz Kraliçesi lafı geçtiğinde 'Bir tanesinin de donu bende' diye hava atmaya mı dersiniz?Yoksa içinde tarihi ziynet eşyalarının saklandığı Victoria isimli bohça yapmaya mı?Boşa değil de dona verilmiş para diye buna denir işte!Ayrılmanın da bir raconu varBade İşçil ile Malkoç Süalp birlikteyken birbirlerine çok yakışan bir çiftti.Şimdi ikisine de hiç yakışmayan bir ayrılık ve boşanma sürecine girdiler.Hangisi haklı hangisi haksız önemli değil.Aslında ünlü veya ünsüz de farketmiyor.Ne yapsan ne söylesen artık unutulmuyor.Ya gazetelere haber oluyor ya da sosyal medyada milletin ağzına çiklet oluyor.Sonra ayıkla pirincin taşını.Yıllar sonra bile yapılanlar peşini bırakmıyor.Bir tık sonucu karşına çıkıyor.Durum böyle olunca çiftlerin bu konuda dikkatli olması gerekiyor.Kavgalar, suçlamalar uzun zaman geçse bile hafızalardan silinmiyor.Hele arada çocuk varsa o zaman durum daha da vahimleşiyor.Bade ve Malkoç gibi çağdaş görünümlü çiftlerin çocuklarının geleceğini düşünerek hareket etmelerinde yarar var.Sinirlerine hakim olacaklar, geri alamayacakları lafları asla etmeyecekler.Ayrılmanın da bir raconu var.Ama maalesef bunların haberi yok!Tok olmanın rahatlığıŞahan Gökbakar, sinema filmleri ve reklamlardan zengin oldu.Yaş olarak da olgunlaştı.Cem Yılmaz gibilerine laf atmaya ihtiyacı kalmadı.Daha geçenlerde artık kimseyle kapışmak istemediğini söylemiş.Rakipleri için bol gişe yapsınlar, rekor kırsınlar inşallah filan demiş.Ne mi oldu birdenbire agresif iddialı Recep İvedik’e?Başarıya ve paraya doymuş olmanın rehaveti çöktü.Dünyanın en güzel rahatlığı. Tok olmanın rahatlığı.
Transfer sezonu sadece popçular için geçerli değil. Popçular da transfer oluyor.Baksanıza ‘Dahi Adam’ lakaplı popçumuz Sinan Akçıl transfer olmuş bile. Hem de cepten değil gönülden. Yani transferini yürekten yapmış.Üç yıl önce birlikte çalıştığı Hande Yener için “Kraliçe sözünü en çok o hak etti’’ diyordu.Hatta Hande’ye ‘Kraliçe’ diye bir şarkısını vermişti.Aradan zaman geçti.Dahi Adam taraf değiştirdi. Bu kez şarkılarını Demet Akalın’a vermeye başladı.Kraliçesini de otomatikman değiştirmek zorunda kaldı. Dahi Adam, şimdi Demet Akalın ‘Her yılın kraliçesi oldu’ demiş. Acele etmiş.Keşke bu kadar iddialı laflar etmeseydi.Sonra ilerde şarkılarını başkasına verir. Bu kez ona kraliçe demek zorunda kalır.Canım Türkiyem’in dar alanda kısa paslaşmalar yapmasıyla ünlü müzik sektörüne de 3 kraliçe fazla gelir. Şunun şurasında piyasada kaç tane kadın şarkıcı var ki o kadar kraliçe olsun?Allahtan Dahi Adam’ımız tek.O da işine gelince hemen transfer oldu işte.Pop dünyasındaki rekabet uzun bir maraton.Artık önümüzdeki diğer kraliçelere bakacağız!Niye giderler neden kaçarlar?Kenan İmirzalıoğlu ile Sinem Kobal nihayet ortaya çıktı.Ünlü çift Bodrum’da sarmaş dolaş objektiflere takıldı.Sevgililer zodyak botun içinde teknelerine giderken birbirlerini öpücüklere boğmuşlar.İskeleye el ele çıkmışlar.‘Biz aşk yaşıyoruz. Bodrum’u fethetmeye geldik ’tarzında pozlar vermişler.Sonra Sinem’in Bodrum’da yeni aşkıyla tatilde olan eski sevgilisi Arda Turan’la karşılaşmamak için alelacele ordan uzaklaşmışlar.Ne kadar komik!Bunlar hiç gazete okumuyor mu?Haberlere bakmıyor mu?Arda’nın Bodrum’da sevgilisiyle kamp kurduğunu duymayan mı kaldı?Sağır Sultan bile duydu. Metin Şentürk bile gördü. Hem hiç merak etmesinler. Arda’nın keyfi gıcır, morali yerinde. Barcelona’dan rekor paralar almış. Geleceğini sağlama bağlamış. Aradığı aşkı sonunda bulmuş.Sinem ve Kenan’la uğraşacak kafada değil.Niye giderler neden kaçarlar?Anlayan varsa beri gelsin!Dadıya yaşam koçuŞeyda Coşkun ünlülere yaşam koçluğu yapıyor. Hacı Sabancı’dan Seren Serengil’e kadar hepsini zayıflatıyor.Onlara bünyelerine uygun diyet veriyor. Beslenmelerini kontrol ediyor.Bebek sahilinde yürütüyor.Kendisi de her zaman formda.Hamileliği sırasında bile fazla kilo almadı.Sonra da zaten hepsini biranda verdi. Şeyda’nın kilo sorunu yok.Ama bebeğine bakan dadının varmış. Hanımcağız biraz topluymuş.Sosya lmedyada fotoğrafını gören ve başkalarının işine burunlarını sokmak için yaşayan bazı ukalalar “Herkesi zayıflatıyorsun da dadıyı neden zayıflatamadın’’gibi yorumlar yapmış.Şeyda da tüm iyi niyetiyle bunlara cevap vermeye çalışmış.Ne uğraşıyorsun Şeyda’cım?Ağzınla kuş tutsan yine bir kusur bulurlar?Dadısının kilolarıyla bebeğe kötü örnek olduğunu düşünenlerden ne beklersin?Ya gülüp geçersin.Ya da onca işinin gücünün arasında dadıya da yaşam koçluğu yapmaya başlarsın!
Genelde kadınlar eşleri kilo alınca isyan bayrağını kaldırır. “Yeter artık. Biraz zayıfla. Obez koca istemiyorum” diye söylenir. Erkekler de bunun üzerine kendilerine mecburen bir çeki düzen verir. Yediğine içtiğine dikkat etmeye başlar. Göbeğini içeri çekerek dolaşır. Rejimdeymiş moduna girer. Diyetisyene filan gider. Hareket etme konusunda ise pek taviz vermez. Tavla oynarken “Bak işte spor yapıyorum” der. İştahını etrafa fazla çaktırmaz. Dayanamayınca gizlice atıştırır. Kısa sürede 5 kilo verir sonra 10 kilo birden alır.Oyuncu, yönetmen Hamdi Alkan son zamanlarda aşırı kilo almıştı. Bunun nedenini ‘Nasreddin Hoca’ rolünü canlandırmasına bağlamıştı. Meğer mazeret üretmesine gerek yokmuş. Güzel, ince ve fit eşi Selen Görgüzel “Kocamın göbeği çok seksi” demiş. Karşıdan bakıldığında ikisi yanyana 10 numara gibi dursa da farketmiyor.Sal gitsin Hamdi Bey. Böyle eş dost başına!Kaçın Burcu geliyor!Canım Türkiyem’de son günlerde herkes Arda Turan’ı konuşuyor. Sadece ülkemizde değil Arda’nın Barcelona’ya transferi dünya basınında büyük yankı uyandırdı. Arda’nın bir aralar karşı cinsten en yakın arkadaşı olan kankişi Burcu Esmersoy da bu fırsatı kaçırmadı. Uzun süredir pek yüz bulamamasına rağmen ünlü futbolcunun peşini bırakmadı. Arda ile el ele, göz göze, dudak dudağa gezdiği yeni aşkı Aslıhan Doğan’a göz dağı verdi.“Arda ile yeni kız arkadaşını birbirlerine doysunlar diye rahat bıraktım. Kim olsa ilk günlerinde başkasını görmek istemez. Ama Barcelona biletim hazır” dedi. Burcu, bence önce şöyle bir empati yapsın. Kendisini Arda’nın sevgilisinin yerine koysun. İsmini telaffuz etmeyip ‘yeni kız arkadaşı’ diye onu tanımlayan birine karşı, ne gibi hisler besleyeceğini iyice düşünsün. Ondan sonra Barcelona’ya gitsin. Giderse de Arda’yı tribünden seyretsin.“Kaçın Burcu geliyor!” durumu olmasın!Bodrum ve esnaf lokantasıTatil cenneti Bodrum aşırı pahalılık nedeniyle sürekli eleştiriliyor. Lahmacunun 50 liraya satıldığı, marka şampanyaların binlerce euro’ya açıldığı yerler yüzünden ‘Bodrum’ ile ‘aşırı kazık’ kelimeleri bir arada telaffuz ediliyor. Bunun üzerine bayram öncesi turizm sekteye uğramasın diye Bodrum’un Belediye Başkanı Mehmet Kocadon bir açıklama yapmak zorunda kalmış. “Herkes uçuk fiyatlardan şikayetçi ama ben esnaf lokantarında 7.5 TL’ye karnımı gayet güzel doyuruyorum” demiş. Başkan haklı.Milyonlarca euro’luk lüks teknelerini restoranın önüne çekip miçolarını yollayanlar 50 liraya lahmacun alabidiklerine yatıp kalkıp dua etsinler. Ben lokantacının yerinde olsam tanesine 50 euro isterdim. Esnaf lokantasına gelince. Bodrum’a tatile gidip de esnaf lokantasında kapuska yiyeceksen hiç gitme daha iyi. Evde oturup hayalini kur çok daha ucuza gelir!
Sunucu Ece Erken’in evlenmesiyle boşanması bir oldu. Göz açıp kapayıncaya kadar herşey olup bitti. Bu arada bir yıl içinde evlenip ayrıldığı eşinden bir de çocuk dünyaya getirdi.Şu aralar tatsız ve olaylı bir boşanma sonrası sürecindeler. O ne dedi bu ne dediye hiç girmek istemiyorum. Çünkü ayrılan çiftlerin ilişkilerindeki özeli afişe etmelerindan hoşlanmyorum. İnsan ister istemez “Madem bu kadar eziyet çekiyordun bugüne kadar neden bekledin?” diye düşünüyor. Ece, ayrılık nedenlerini açıklarken “Gaza geldik evlendik” itirafında bulunmuş. Yani arkadaşlarının ve çevrelerinin dolduruşuna geldiklerini söylemeye çalışmış. Gaza gelip evlendiler.Gaza gelip çocuk yaptılar. Birlikteliklerinin gazı kaçınca da boşandılar. Genelde gazlar, eleman, bileşik ve karışım olarak üç gurupta toplanır. Bu herhalde dördüncüsü oluyor. Evlilik gazı!Sakallı romantizm‘Romantik Komedi’ diye bir film yaptılar. Kaliteli bir oyuncu kadrosu vardı. Gişede başarılı oldu. Bunun üzerine ikincisini çektiler. O da iyi iş yaptı. Belli bir kesimi sinemalara çekti.Derken Allah hakkı üçtür dediler.Üçüncüsünü çekmek istediler.Ama başrol oyuncularından birinin sakalı buna engel oldu. Engin Altan Düzyatan’ın bir dönem dizisi için sakal uzatması gerekti. ‘Romantik Komedi 3’ ün çekimleri iptal edildi, proje seneye ertelendi. Demek sakallı romantizm olmuyor? Tam tersi de olabilir. Kıl fazlasından dolayı filmden vazgeçmişler. Kıl eksikliği durumunda da aynı sorun yaşanabilir. Ya aynı oyuncu önümüzdeki yıl bir başka rol gereği dazlak olursa? Kelin romantizmi olur mu acaba? Sakallısı olmuyor ya merak ettim. Başka birşeyi daha merak ediyorum. Hazır ellerinde gişede belli oranda hasılatı garanti bir film var. Bir oyuncunun sakalı uğruna bunu hayata geçirmemeye değer mi? Yüzündekini kestiremiyorsan senaryoyu tıraşlarsın olur biter!Nikola tanga BablaDiva Bülent Ersoy, nam-ı diğer Bülent Abla ya da kısaca Babla, bayram sonrası planlarını kendisini takip etmekle görevli magazin muhabirleriyle paylaşmış.Yaz tatiline çıkacağını söylemiş. Mayolu poz verip vermeyeceğini sormuşlar. “Sizden korkulur. Nerden çıkacağınız belli değil. Öyle görüntü vermem. Bayramdan sonra tekneyle açılacağım. Benim adım Nikola, beni görürseniz iki ola” demiş. Ben magazincilerin yerinde olsam bu sözleri düelloya davet olarak kabul ederim ve mayoyla yakalayana kadar Babla’nın peşine düşerim. Hadi gururumuz fedakar, cefakar ve azimkar magazincilerimiz.Bodrum’da tekneyle açılan, koylara saklanan Nurgül Yeşilçay’ı tangalı yakaladınız. Zoru başardınız. Şimdi sıra Babla’da. Siz zoru değil imkansızı da başarırsınız. Kendisine Nikola diyen Babla’yı değil mayolu teknede tangalı bile yakalarsınız. Magazinde tarih yazarsınız.Nikola Tanga Babla. Amanin Bo!