Mahsun Kırmızıgül kendine özgü yanık sesiyle başarılı bir şarkıcıydı.
Arabesk, fantazi ve pop türünde şarkılar söylerdi.
‘Yüzyılın Türküleri’ diye bir albüme imzasını atmıştı.
Bir zamanların televizyon patronu Cem Uzan’ın onu İbrahim Tatlıses’e karşı piyasaya sürdüğü iddia edilmişti.
‘Alem Buysa Kral Benim’, ‘Yıkılmadım Ayaktayım’ gibi efsane parçaları vardı.
Derken Mahsun şarkıcılığı bıraktı oyunculuğa başladı.
Daha sonra işi ilerletip yönetmen koltuğuna oturdu.
‘Beyaz Melek’, ‘Güneşi Gördüm’, ‘Mucize’ gibi filmlerle sinemacılıktaki becerisini gösterdi.
Böylece şarkıcı Mahsun gitti, filmci Mahsun geldi.
Filmci Mahsun, bir daha şarkıcı Mahsun olmak istemiyormuş.
Van’lı bir işadamı düğününde sahne alması için kendisine 1 milyon TL teklif etmiş.
Mahsun, “Artık bambaşka bir kulvardayım. Düğünde şarkı söylemem” diye teklifi reddetmiş.
Ne kulvarmış ama.
Bir milyona bile razı olmadı.
Mahsun bizi mahzun bıraktı!
Boşanmanın yaradığı kadınlar
Bazı kadınlara aşk yarar.
Güzelleşir, gençleşir.
Bazılarına evlilik yarar.
Yuvasını kurar, gözleri parlar
Bazılarına annelik yarar,
Mutluluktan havaya uçar.
Bazı kadınlara da boşanmak yarıyor.
7 yıllık eşi popçu Emre Altuğ’dan 5 ay önce boşanan manken sunucu Çağla Şikel, “Artık kendimi daha fazla seviyorum. Eskiden yapamadıklarımı şimdi yapıyorum. Özgürüm, karışanım yok. Hayattan keyif alan ve istediği gibi yaşayan bir Çağla var artık’’ demiş.
Çok da doğru söylemiş.
Eşinden ayrılan kendine daha çok vakit ayırabiliyor.
Eskiden yapamadıklarını yapabiliyor.
Kendini bir kuş kadar hafif hissediyor.
‘Yaşasın özgürlük’ diye haykırabiliyor.
Boşanmanın yaradığı kadınlar var.
Çağla Şikel de bunlardan biriymiş.
Emre Altuğ acaba ne durumda?
Boşanmanın yaramadığı erkek gerçi dünyada pek yoktur.
Ama yine de merak ettim işte!