Koruyucu aile başvurusunda büyük artış! Uzmanlar uyardı: İkisi çok farklı
Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerin ardından, aralarında ünlü isimlerinde bulunduğu 290 bini aşkın kişi, refakatsiz çocuklara koruyucu aile olmak için başvuruda bulundu. Peki kararı kesin olanları nasıl bir süreç bekliyor? Konuyla ilgili detaylı bilgiler veren uzmanlar, koruyucu aile ile evlat edinmenin karıştırıldığına dikkat çekerek, önemli uyarılarda bulundu. Uzmanlar, çocukların ve ailelerin ne gibi haklara sahip olduklarını da açıkladı.
YASİN ARSLAN | gazetevatan.com
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm Türkiye, depremzedelere her konuda yardım edebilmek ve yanlarında olabilmek için seferber oldu. Depremzedeler için yapılan maddi yardımların yanı sıra çok sayıda kişi de depremde refakatsiz kalan çocuklara sıcak yuva olmak için kolları sıvadı. Depremin yaşandığı ilk günden bugüne, ünlü isimlerin de aralarında bulunduğu birçok kişi, e-Devlet üzerinden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına depremzede çocuklara kucak açmak için başvuruda bulundu. Daha önceleri koruyucu aile olmak için günlük ortalama başvuru sayısı 3 olurken asrın felaketi sonrası bu sayı sadece 10 günde 290 bini aştı. Uzmanlar ise koruyucu aile müessesesini önemine vurgu yaparak, başvuru yapanları çok dikkatli olmaları konusunda uyardı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin, gazetevatan.com'a yaptığı açıklamada koruyucu aile taleplerinde önceliğin çocuğun akrabalarına verildiğini ifade ederek, yakın çevre ve akraba kişilerde yaş ve eğitim şartı aranmadığını söyledi. Sosyal Güvenlik Müşavirleri Derneği Başkanı ve Öğretim Görevlisi Emin Yılmaz da başvuru sürecine ilişkin önemli bilgiler verdi.
"BİR YIL İZLENİYOR"
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Musa Şahin, koruyucu aile ve evlat edinme hizmetlerinin birbirinden farklı olduğunu belirten Şahin, “Çocukların öncelikle hangi hizmete uygun olduğu değerlendirilmektedir. Bir çocuğun evlat edindirilebilmesi için hukuksal şartları taşıyor olması gerekmektedir. Evlat edindirilen çocuk, evlat edinenin mirasçısı olmaktadır. Evlat edinme hizmetinde ilk bir yıl çocukların izlemeleri yapılmakta daha sonra anne ve babaya ait haklar ve yükümlülükler mahkeme kararıyla evlat edinen aileye geçmektedir. Evlat edinme hizmetinde nüfus kaydında çocuğun ana ve baba adı olarak evlat edinen kişilerin adı gözükmektedir. Evlat edinme işlemi mahkeme kararıyla tamamlandığında korunma kararı kalkmaktadır” dedi.
İSTİHDAM DETAYI
Çocuklar koruyucu ailelerinin yanında ilk yıl her ay sonraki yıllarda üç aylık sürelerle izlendiğini belirten Şahin, “Koruyucu ailelere, çocuğun bakım ve yetiştirilme masraflarına karşılık olarak yönetmelik ile belirlenen oranlarda ve kalemlerde aylık ödeme yapılmaktadır. Koruyucu aile hizmetinde nüfus kaydında çocuğun ana ve baba adı olarak biyolojik ailenin bilgileri gözükmektedir. Koruyucu aile hizmeti çocuğun korunma kararı kaldırılıncaya kadar devam etmektedir. Koruyucu ailede yetişen çocuklar istihdam hakkından yararlanmaktadır” ifadelerini kullandı.
EŞLEŞME SÜRECİ
Başvuru sonrası yapılan ilk görüşme sonrasında koruyucu aile olma sürecine devam etmek isteyen ve ilk görüşmesi olumlu geçen kişilerden sağlık raporu ve adli sicil belgesi gibi çeşitli belgeler talep edildiği söyleyen Şahin, “Söz konusu belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda başvuruya engel bir durum tespit edilmediği takdirde sosyal inceleme sürecine geçilmektedir. Sosyal inceleme ile başvuranların kişilik özellikleri, bir çocuğun bakımını sağlama becerileri, aile ilişkileri, yaşanılan hanenin fiziksel koşulları, çevre koşulları gibi konular araştırılmaktadır. Böylece kişilerin koruyucu aileye uygun olma durumu, konusunda uzman meslek elemanlarınca değerlendirilmektedir” açıklamasını yaptı.
"İKİNCİL BİR TRAVMA ÖNLENİYOR"
Şahin, başvuruların il müdürlüklerinde oluşturulan komisyonlar yoluyla gözden geçirildiğini ve uygun bulunan ailelerin koruyucu aile statüsü kazanarak sıraya alındığını vurgulayarak, “Bu süreç 3-6 ay arası değişen bir zamana yayılmaktadır. Bu sürede koruyucu ailelerin bir çocuğa koruyucu aile olma yönündeki kararlılıkları değerlendirilmektedir. Böylece çocuğun koruyucu aileye yerleştirildikten sonra tekrar kuruluşa dönmesinin önüne geçilmektedir. Çocukların ikincil bir travmayı yaşaması önlenmektedir” dedi.
EVLAT EDİNME VE KORUYUCU AİLE FARKINA DİKKAT!
Vatandaşların, e-Devlet üzerinden veya yaşadıkları ildeki Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne şahsen başvuruda bulunabileceğini ifade eden Şahin, koruyucu aile ile evlatlık edinmenin birbirlerine karıştırıldığını belirterek ikisi arasındaki farkları madde madde açıkladı:
EVLAT EDİNME
- Çocuğun hakları ve yükümlülükler tamamen evlat edinen aileye geçmektedir. Evlat edinen aile biyolojik anne-baba hükmünü taşımaktadır.
- Evlat edindirilen çocuk, evlat edinenin mirasçısı olmaktadır. Aynı zamanda biyolojik ailesinin miras hakları devam etmektedir.
- Evlat edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilmekte, çocuk evlat edinenin soyadını almaktadır. Aile kütüğü ile evlat edinenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulmaktadır.
- Çocuk kurumun tanıdığı istihdam hakkından faydalanamamaktadır.
- Evlat edinme işlemi mahkeme kararıyla tamamlandığında, korunma kararı kalkmaktadır.
- Evlat edinen ailelere ödeme yapılmamaktadır.
- Çocuk, mahkeme kararı öncesi 1 yıl süre ile geçici bakım sürecinde periyodik olarak izlenmektedir.
KORUYUCU AİLE
- Haklar ve yükümlülükler koruyucu aileye geçmemektedir.
- Çocuk, koruyucu ailenin mirasçısı olamamaktadır.
- Çocuğa yeni bir ad ve soyad verilememektedir. Aile kütüğü aynen devam etmektedir.
- Çocuk kurumun tanıdığı istihdam hakkından faydalanmaktadır.
- Çocuğun korunma kararı, kaldırılıncaya kadar devam etmektedir.
- Çocuğun bakım ve yetiştirilme masraflarına karşılık, talep edilmesi halinde aylık ödeme yapılmaktadır
- Bakanlığımız tarafından Koruyucu ailelik süresince periyodik olarak izlemeler yapılmaktadır.
KORUYUCU AİLE NEDİR, ŞARTLARI NELER?
Depremde en fazla etkilenenlerin başında çocukların geldiğini vurgulayan Sosyal Güvenlik Müşavirleri Derneği Başkanı ve Öğretim Görevlisi Emin Yılmaz da, “Felaketten sonra havaların soğuk olması ve kurtulan çocukların afetteki çilesini ikiye katladı. Gelen görüntülerde tüm ülkemizi derinden yaraladı. Hal böyle olunca halkımız hem maddi olarak hem de manevi olarak bu çocuklara destek olmak için harekete geçti. İnsanlar koruyucu aile olabilmek için hemen başvuru yapmaya başladı. Fakat, bunu yaparken de bazı hukuk kurallarına riayet edilmesi gerekiyor. Vatandaşlar bu süreçte, depremde ailesinin tamamı vefat etmiş ya da ailevi durumu iyi olmayan çocuklar için başvuru yapılabiliyor” dedi.
“Koruyucu aile; kısa veya uzun süreli, ücretli ya da gönüllü olarak, devlet denetimindeki çocuğun aile ortamında bakılıp yetiştirilmesidir” diyen Yılmaz, “Yasalarımıza göre; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, sürekli Türkiye'de ikamet eden, 25-65 yaş aralığında, en az ilkokul mezunu, düzenli gelire sahip, çocuğun öz anne babası ya da vasisi olmayan kişiler koruyucu aile başvurusunda bulunabiliyor” ifadelerini kullandı.
“KORUYUCU AİLE 4’E AYRILIYOR”
Yılmaz, sistemin süreli koruyucu aile, akraba ve yakın çevre koruyucu aile, geçici koruyucu aile, uzmanlaşmış koruyucu aile olarak 4 çerçevede ele alınması gerektiğine dikkati çekerek, “Koruyucu aile sadece depremle ilgili değildir; psikolojik ve ekonomik yönden desteğe ihtiyacı olan ve bakanlık tarafından korumaya alınan ailelerin çocuklarına da koruyucu ailelik yapılabilir” uyarısında bulundu.
KORUYUCU AİLE BAŞVURUSU İÇİN GEREKLİ BELGELER
Koruyucu aile olmak isteyen evli, bekar, çocuklu veya çocuksuz herkesin e-Devlet ve ikamet edilen ilde bulunan il müdürlüklerine müracaat ederek başvuruda bulunabileceğini söyleyen Yılmaz, başvuru için gerekli belgeleri şu şekilde sıraladı: “Gerekli evraklar ise şu şekilde; kimlik, bir adet vesikalık fotoğraf, mezuniyet belgesi, gelir belgesi, koruyucu aile adayı olan kişi ya da kişilerin sabıka kaydı. Ruhsal ya da bulaşıcı bir hastalıkları olmadığına dair rapor.”
AİLE İLE ÇOCUĞUN BİRLEŞME SÜRECİ NASIL OLUYOR?
Koruyucu ailelerin çocuk seçme sürecine ilişkin de detayları anlatan Yılmaz, “Çocuk seçme sürecinde kurum devreye giriyor ve yapılan araştırma ile aile yapısına en uygun çocuğu veriyor. Bugün sosyal medyada ve TV’lerde deprem bölgesindeki acı tabloyu gören pek çok kişi, o gördükleri çocuklar için koruyucu aile olmak istediğini söylüyor. Bu şekilde bir koruyucu aile durumu söz konusu maalesef değil. Kurum burada aile ile aileye uygun olan çocuğu birleştiriyor. Yani bir eşleştirme yapılıyor, sonra da uyum aşamasına geçiliyor. Bir sözleşme imzalanıyor, daha sonra da çocuğun teslimi söz konusu. Uyum sürecinde hem aile hem de çocuk bakanlık görevlileri tarafından izlenir ve aile düzenli aralıklarla denetlenir” dedi.
BAKANLIKTAN AÇIKLAMA
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından depremzede çocuklar özelinde koruyucu aile olunup olunmayacağı konusu ile ilgili şu açıklama yapıldı:
"Depremzede çocuklarla alakalı herhangi bir farklı koruyucu aile modeli uygulanmamaktadır. Öncelikle biz çocuklarımızın bu süreci en iyi şekilde atlatmaları için refakatsiz çocuklarımızı kurumlarımızda bakım altına alacağız. Bu süreç içerisinde kendi öz aileleri ya da yakınlarına ulaşmaya çalışacağız. Bu sürecin sonunda herhangi bir öz ailesine ya da yakınlarına ulaşamadığımız çocuklar şu an da bakanlığımızın gözetimi altında ve bakımı altında olan çocuklar gibi sürece dahil edildikten sonra aile odaklı hizmetlerimizden bunlar koruyucu ailelik ve evlat edinme bu sürece onlarda dahil olacaklardır."
“KORUYUCU AİLELERE DEVLET DESTEĞİ VERİLİYOR”
Yılmaz, koruyucu ailelere bazı destekler verildiğini belirterek, “Eğer aile, ücretli koruyuculuk almışsa bu kişilere bakım, eğitim, giyim, okul servis ücreti gibi giderler için aylık bazda ödemeler yapılıyor. Çocuğun engelli olup olmadığına göre de bu desteklerin miktarı değişiyor. Engelli çocuklar için ödenen tutarlar yüzde 50 artıyor. Ayrıca iki kardeşin bakımı alınmışsa ödemeler yine belli oranda artıyor. Sosyal güvenlik hukuku üzerinden bakarsak, ayrı bir teşvik de söz konusu. Eğer bakıcı ailede annenin sigortası yoksa ve isteğe bağlı sigorta yatırıyorsa; yatırdığı ücretin dekontunu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına vermesi iletmesi durumunda prim parasını alabiliyor. Bu tutar şu an brüt olarak 10 bin 8 liradır. Bunun yüzde 32'si Bağ-kur primi olarak alınabiliyor” ifadelerini kullandı.
“ÇOCUKLARA İKİNCİ BİR TRAVMA YAŞATMAYALIM”
Koruyucu aile olmanın sabır ve hoşgörü isteyen bir süreç olduğunu hatırlatan Yılmaz, zaman zaman insanların kendi çocuklarına bile tahammül etmekte zorlanabildiğini belirterek, “Bu müessese kutsal bir müessese, depremden sonra çocuklarda zaten bir travma oluştu, insanlar bu nedenle sadece vicdan rahatlatmak adına böyle bir karar almamalıdır. Çünkü sonrasında devamını getirmeyecekse çocukta yeni bir travmaya neden olur. Çünkü çocuk ve aile birbirlerini iyice alışınca aniden bırakma durumunda çocukta yeni bir travma oluşabilir” uyarısında bulundu.
“1396 ÇOCUK DEPREMZEDE OLDU"
Asrın felaketi sonrası 1396 çocuğun depremzede olarak kayıtlara geçtiğini söyleyen Yılmaz, “Bu çocuklar şu an toplum olarak bizlere emanet, vatandaşların korucu aile başvuruları da oldukça memnun edici. Bu çocuklara ikinci bir travma yaşatmamak için bu işi hakkıyla yapılması gerektiğini ve ciddiyetinin gerekliliğine vurgu yapmakta fayda görüyorum” ifadelerini kullandı.
YURT DIŞINDA YAŞAYAN VATANDAŞLAR KORUYUCU AİLE OLABİLİR Mİ?
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yurt dışında yaşayan ve koruyucu aile olmak isteyen vatandaşlarla ilgili yapılan açıklamada ise "Deprem nedeniyle koruyucu aile veya evlat edindirme konusunda uygulamaya konulmuş özel bir program olmadığı gibi ilgili mevzuat gereği çocuklarımızın yurtdışında yaşayan ailelerimizin yanına koruyucu aile hizmeti kapsamında yerleştirilmesi uygun değildir" denildi.