İlahi dinler birbirini doğrular
Okurum Mehmet Turan‘ın ikinci sorusunu bugünkü yazımda cevaplıyorum: Cübbeli denilen kişi çarpıtıyor, hatta uyduruyor. Rusya’da Müslüman olmak isteyenlere hiç kimse “Sizin dininiz size yeter” demez. Hak yoluna kimse engel olmaz. Hiç kimse en son ve en mükemmel dine girilmesine engel olmaz. Dini kendi kafasına göre yorumlayan, uydurma rivayetleri Kur’ân’ın üstüne çıkaran, hiç çekinmeden, ömrünü Kur’ân’a hizmetle geçirmiş insanları karalayan kimsenin sözleri size mantıklı geliyormuş. Onun söyledikleri, sizce mantıklı ise bana yazmanıza gerek var mı? Buyurun inanın siz cüppeliye. Ama ben ilahi dinlerin birbirini bozduğu değil, doğruladığı inancındayım. Kur’ân böyle söylüyor. Peygamberimiz de “Peygamberlerin, baba bir kardeş olduklarını” vurguluyor. Hangi veli, kendinden önceki mürşitlerin fonksiyonunun bittiğini söyler? Hangi peygamber, kendisinden önceki peygamberin misyonunun bittiğini, hükümsüz olduğunu söyler? Oysa Kur’ân, bir dizi peygamberi saydıktan sonra Peygamber’e hitaben onların yoluna uymasını emreder:
“83- İşte bunlar, kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz hüccet(kanıt)lerimizdir. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Şüphesiz Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir. 84- Biz ona İshak’ı ve (İshak’ın oğlu) Yakup’u da hediye ettik. Hepsine de doğru yolu gösterdik. Nitekim daha önce Nuh’a ve onun soyundan Davud’a, Süleyman’a, Eyyub’a, Yusuf’a, Musa’ya ve Harun’a da yol göstermiştik. Biz güzel davrananları böyle ödüllendiririz. 85- Zekeriyya’ya, Yahya’ya, İsa ve İlyas’a da (yol göstermiştik). Hepsi iyilerdendi. 86- İsmail’e, el-Yesa’a, Yunus’a ve Lut’a da (yol gösterdik), hepsini âlemlere üstün kıldık. 87- Babalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarını da... Onları seçtik ve onları doğru yola ilettik. 88- İşte bu, Allah’ın hidayetidir, kullarından dilediğini bununla doğru yola iletir. Eğer (onlar Allah’a) ortak koşsalardı, yaptıkları (güzel) şeyler hiç olur giderdi. 89- İşte onlar, kendilerine kitap, hüküm ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Şimdi şunlar (yani Kureyş kavmi), bunları inkâr ederse (bilsinler ki) biz, bunları inkâr etmeyecek (koruyacak) bir toplumu, bunlara vekil bırakmışızdır. 90- İşte onlar, Allah’ın doğru yola ilettiği kimselerdir. Onların yoluna uy...” (Enam: 83-90). Açıkça görüldüğü üzere Hz. Muhammed kendinden önceki peygamberlerin önderi değil, onların izinde giden halefi, takipçisidir. Gerçeği öğrenmek istiyorsanız “İlahi Dinlerin Ruhbirliği” adlı eserimi okumalısınız. Ama isterseniz size mantıklı gelen cüppeli tipi kişilerin düşüncelerini benimsersiniz. Anlayış ve havsala meselesi. Ben Yunus’un görüşündeyim:
Haşe lillah senden ey Rabbül-enam
Sen temaşa kılasun ben hoş yanam.
(Allah hakkı için ey âlemlerin Rabbi, ben güzelce yanarken benim yanmamı seyretmen senin şanına yakışmaz, sen böyle bir şey yapmazsın.)