“Biz insanlar çok küstah yaratıklarız... Evrenden daha zeki olduğumuzu zannederiz...”
“Bir ders almaya hazır olduğunda, karşına mükemmel bir tecrübe ya da bu dersi sana öğretebilmek için bir fırsat sunacak olan birisi çıkar...
Dersi aldığında; dersi hazmedebilmen için biraz zaman gerekecek...
Aceleye gerek yok...
Bu güzel bir yolculuk...
Herhangi bir anda bulunduğun yerin, bulunman gereken yer olduğuna güven...
***
Kaderini kontrol altına alma ihtiyacından kurtul...
Çünkü ne kadar uğraşırsan uğraş, bunu yapamazsın...
Elbette akıllıca tercihlerde bulunursun ve yaptığın tercihlerin de bir etkisi olur...
Ancak nihayetinde kontrol sende değildir... Biz insanlar çok küstah varlıklarız... Evrenden daha zeki olduğumuzu düşünürüz...
Günbatımını ve gökkuşağını yaratan bu evrenden...
Yıldızları ve Ay’ı yaratan bu evrenden...
Kendimiz için neyin daha iyi olduğunu, tüm bunları yaratan kaynaktan daha iyi bildiğimizi zannederiz...
*****
KORKULARININ BULUNDUĞU YERE DOĞRU GİDERSEN...
Eğer korkularının bulunduğu yere doğru ilerleyip, büyümeyi seçersen, kişisel özgürlüğünü bireysel büyüklüğünü daha üst seviyelere taşırsın...
Dünyayı yöneten doğa yasalarını ve evrensel gerçekleri keşfedersin...
Bunu bir kere öğrendiğinde, bu yasaları yanında taşımaya başlarsın... Bunu yaptığında hayatındaki şeyler kendiliğinden yoluna girecek...
***
İnsan olarak başına gelen her şeyi kontrol edemezsin...
Bu kaderin bir parçasıdır...
Hayat kendi kurallarınca ilerler...
Ancak hayatın yoluna çıkardığı şeylere nasıl karşılık vereceğin konusunda büyük bir kontrol gücüne sahipsin... Dolayısıyla bu bir ortaklıktır... Elinden gelenin en iyisini, yaşamının her aşamasında yapmayı en iyi bildiğin şekilde yap...
Gerisini hayat halledecektir...
Bir şeyi gerçekleştirmen ile, kendi halinde bırakıp olmasını beklemen arasında hassas bir denge var...
*****
20’Lİ, 30’LU, 40’LI YAŞLARDA DEĞER VERDİĞİN ŞEYLERE SONRALARI DEĞER VERMEZSİN...
Genellikle 20’li, 30’lu, 40’lı yaşlarda en çok değer verdiğin şeyler; hayatının sonunda en az değer verdiğin şeyler haline gelir...
Hayatının finaline doğru yaklaşırken, en değer verdiğin şeyler;
İnsan ilişkilerindeki samimiyet... Hesap yapılmadan gösterilen nezaket...
Fiziksel açıdan mükemmel durumda olma isteği...
Kendini işinde mükemmelliğe adamak... Kendinden bir miras bırakma arzusu...
Ve içindeki iyiliğin dışında da parıldamasını sağlamaktır...
***
Ölüm döşeğinde, banka hesaplarında daha fazla para, ya da garajında park edilmiş daha büyük bir araba olmasını dilemezsin...
Aksine son nefesini verirken, kendine özgü cesaretle; sevgiyle dolu bir hayat yaşamış olduğunu bilmek istersin...
*****
İYİ ŞEYLER; İYİ ŞEYLER YAPAN İNSANIN BAŞINA GELİR...
Çoğu zaman şansını kendin yaratırsın... Genellikle iyi şeyler; iyi şeyler yapan insanın başına gelir...
Ancak elinden gelenin en iyisini yaptıktan sonra, kendini bırak ve karşılığında alacağın şeyin büyümen ve benliğin için, sana en mükemmel şey olduğunu düşün...
***
Senin için, mükemmel yaşamlara varabileceğin birçok yol yazıldı...
***
Geçerliliğini hala koruyan kadim insanlık yasalarından biri, dünyayı olduğu gibi değil, kendi kişiliğinin penceresinden görmekte olduğunu söyler...
Kendini geliştirerek, arındırıp yeniden tanımlayarak dünyayı daha yüksek ve daha net bir perspektiften görürsün...
Benliğin üzerinde hakimiyet kurduğun zaman, dünyayı ve onun tüm sınırsız fırsatları ile kendi potansiyelini, dağın eteğinden değil, zirvesinden görürsün...
***
Huzur dağının zirvesine ulaşan, birçok patika var...
*****
SENİ KADERİNE GÖTÜREBİLECEK BİRÇOK MESLEĞİ VE EŞİ SEÇEBİLİRSİN...
Tıpkı evinden işine gidebileceğin birçok yol olduğu gibi, seni yaşaman gereken o büyük hayata götürecek birçok yol var...
Oraya ulaşmak senin için, bir çeşit yuvaya dönüştür...
Seni kaderine götürecek birçok mesleği seçebilirsin...
Aynı şekilde her biri bünyesinde senin için farklı bir dersi barındıran çok sayıda ruh eşin de vardır...
Ancak hepsi birden büyümene yardım etme ve içindeki iyiliği açığa çıkartma becerisine sahiptir...
Unutmuş olduğun mükemmellik, korkusuzluk ve sevgi evine ulaşmak varoluş amacındır...
Seçtiğin yol uzun bir yolculuk anlamına gelebilir...
Bir başkasıysa düz bir yolda, bulutsuz, mavi bir gökyüzü altında varacağın yere giden ekspres bir yol olabilir...
Geniş anlamda bunun nasıl olacağı, gün içinde aldığın kararlara göre belirlenir...
Sen yaşam hikayenin yazıldığı metnin, yardımcı yazarısın...
***
İyi işler yap; iyi birisi ol...
Dünyan; seni yaratan ve buraya gönderen gücün belirlediği bir dizi değişmez kural ile yönetilir...
Kurallarını bilmeden golf gibi bir oyunu oynayamazsın...
Yaşam da bir oyun gibidir...
Oynayabilmek ve kazanabilmek için kuralları bilmen önemlidir...
Hayatını bu kuralları yanına alarak yaşa...
İşe yaradığını göreceksin...
*****
HAYAT KAZANMANI İSTİYOR...
Hayat kazanmanı istiyor...
Bunu biliyor musun?..
Sadece gittiğin yolu bırakıp, oyunun kurallarını hızla keşfetmen gerekiyor...
Bu kuralları öğrenmek için, biraz çaba, sessiz bir ortamda derin derin düşünme ve samimi olarak bir filozof olma isteği gerekiyor...
***
Kaderlerine giden yola çıkmak ve daha büyük hayatlar yaşamak isteyen herkes, bilgelikten keyif almalı ve hayatın ne olduğunu anlamak için, bir açlık duymalı...
Eğer kendini düşünen, keyifli ve anlamlı bir hayat çıkarmaya çalışan bir filozof gibi görürsen, dünya sana çok daha iyi bir yer olarak gözükür...
***
Kadim doğa yasalarıyla, günlük etkinliklerinin yönetimini eline al... Muhteşem bir yaşama giden kestirme yola böylece gir... Eğer bu doğa yasalarını umursamazsan; eve giden yolu uzatırsın...”
Robin Sharma