Şükür nimetin farkında olmaktır
.
Şükür “nimetin bilinmesi ve açığa vurulması” demektir. “Allah’a şükret’ diye, Lokman’a hikmeti verdik. Kim şükrederse, ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse (bilsin ki) Allah muhtaç değildir, övgüye layıktır.” (Lokman,12) Şükretme değerinin özünde içinde bulunduğumuz anda her ne yaşıyor olursak olalım, içinde bulunduğumuz yaşantının olumlu yanını, keşfedip teşekkür etmek vardır. “Siz şükreder ve inanırsanız Allah size niçin azap etsin? Kaldı ki Allah yapılan iyiliği görür ve (yaptıklarınızı) bilir. ”(Nisa, 147)
Rab’dan yardım beklemek
Hz. Eyüp Yaradan’ına güvenle bağlıdır, hastalığının bir aşamasında şöyle dua eder “Bu dert bana iyice dokundu; sen şefkatli olanların en şefkatli olanısın”. Rabbine niyaz ederek yardımı ancak O’ndan bekleyen Hz. Eyüp’e şöyle seslenilir: “Böylece onun duasını kabul ettik. Kendisinden o derdi giderdik; ona katımızdan bir rahmet ve ibadet edenler için bir ders olmak üzere ailesini ve onlarla birlikte mislini daha verdik” (Enbiya, 83, 84). Hz. Eyüp’ün derdine sabretmesi ve şükür içinde olması, sınırlarını fark ederek yine Yaradan’ına yönelerek derdine dayanamadığını söylemesi isyan değil, Rabbiyle bağını güçlendirmesi için fırsattır. İçinde bulunduğu durumu fark eder, kabullenir ve değişmesini istediği noktalar için Yaradan’ıyla bir çözüm arayışına girer. Ve dönüşüm başlar…
Şükür; sağlığa iyi gelir!
Şükretmek psikolojik sağlık kadar fiziksel anlamda da sağlığa katkı sunmaktadır. Örneğin McCraty ve Childre adlı kardiyologların yaptığı araştırmada kişilerin kalp grafikleri incelenmiş, şükür gibi olumlu duyguların kalbin ritmini düzenlemede katkı sağladığı; kızgınlık, endişe, kendine güvensizlik gibi olumsuz duygularınsa vücutta zincirleme etki yaparak sağlık problemleri oluşturduğu tespit edilmiştir. Buna göre sevgi, şefkat ve şükür gibi içten duygular kalp ve beyin ile iletişimi kuvvetlendirmekte, kalbin tutarlı ve düzgün ritimler oluşturmasını sağlamaktadır.
Şükretmek insanın tüm canlılarla arasındaki sevgiyi besleyen, iyilikleri çoğaltan bir iyilik ve iyileşme hareketidir.
Şükretmek paylaşmaktır; “ben şükrediyorum” demek yetmez. Şükrü eylemsel boyutta yaşamalıyız. Şükür; öğrendiğimiz bilgileri paylaşmaktır, kazandığımızı ihtiyaç sahipleriyle paylaşmaktır, deneyimleri paylaşmaktır.
Düşünürümüz Mevlana, Mesnevi’nin 6. cildinde şöyle seslenir bizlere:
“Allah ona bu varlığı sebepsiz olarak vermiştir. O cömertler de Allah vergisini sebepsiz olarak Allah’a bağışlarlar. İşte cömertlik, sebepsiz ve karşılıksız olarak Allah yolunda vermek, böylece arınmaktır.