‘Türkiye’ye ‘bekle’ diyen Amerika!’
Böyle başladım çünkü ‘batılı’ bir kaynaktan geldi gündeme dair değerlendirmeler. ‘Batılı bir diplomatik kaynak’tan… Ankara’da diplomasi haberciliği tecrübesine sahip olan herkesin aşina olduğu şekilde…
IŞİD, DAİŞ ya da DAEŞ…
Ortada, adı değil, niteliği ve icraatı önemli olan bir terör örgütü var.
Ve onla mücadele etmek üzere, ABD önderliğinde bir araya gelen ülkelerin oluşturduğu uluslar arası bir ‘koalisyon’.
İşte o koalisyon adına konuşma yetkinliğine sahip ‘batılı kaynak’tan gelen bilgi ve değerlendirmeler dikkate değer.
Başlık başlık aktarıyorum…
Türkiye kararlı
- Türkiye’nin DAEŞ ile mücadelede ciddi, kararlı olmadığı yönündeki değerlendirmeler gerçeği yansıtmıyor.
- Koalisyonu oluşturan unsurlar, Suriye ve Irak üzerindeki uçuşların güvenliğini önceliyor. Bu aşamada, DAEŞ’e karşı müstakil / bağımsız hava harekatları düzenlememesini Türkiye’den isteyen ABD’dir.
- Koalisyon bünyesinde yapılacak operasyonel koordinasyon çerçevesinde, çok yakın bir gelecekte, Türk Hava Kuvvetleri’nin DAEŞ’e yönelik yoğun taaruzlarını göreceksiniz.
- Bu konuda, Türkiye’nin askeri yetkilileri ile koalisyon güçlerinin sorumluları, halihazırda ortak bir çalışma içinde.
- İncirlik ve muhtemel diğer üslerde konuşlanacak olan sembolik, az sayıda bir uçak varlığı değil. Bahsettiğimiz, gözle görülür ölçüde ve zaman içinde daha da artacak ve büyüyecek bir hava gücü.
Türkiye İncirlik’ten fazlasını önerdi
- Şu an için, İncirlik Üssü’nden havalanan ‘silahlı insansız hava araçları’nın operasyonları sürüyor. Bunu, yine İncirlik’ten havalanacak savaş uçaklarının harekatları takip edecek. Bu arada tabii destek unsurları da İncirlik’e ve Türkiye’nin güneyindeki üslere konuşlanacak.
- İncirlik dışında başka hangi üslerin kullanılacağı, askeri yetkililerin üzerinde çalışmakta olduğu bir konu. Kapasiteyi ve operasyonel etkinliği artıracağına inanılırsa böyle birşey yapılabilir.
- ABD ile yaptığı görüşmelerde, Türkiye’nin bu yönde bir teklifi var. Gerek duyulursa İncirlik’in yanı sıra başka birden çok üssün koalisyon güçlerine açılabileceği yönünde Ankara’dan öneri geldi.
İlk hedef sınır hattını temizlemek
- Azez ve Cerablus arasındaki bölgenin, DAEŞ’in hakimiyetinden arındırılması öncelikli hedef.
- ABD önderliğindeki uluslar arası koalisyonun önceliği, DAEŞ’in, Türkiye sınır hattından uzaklaştırılması, Suriye’nin içine doğru itilmesi ama bu yapılırken bunun kesinlikle devam ettirilebilir ve kalıcı bir çözüm üretmek.
- Bu da ancak, hava operasyonları ile yaratılacak güvenli alanda DAEŞ’in bölgeden uzaklaştırılmasına yardımcı olacak yerel unsurların katkısıyla mümkün.
- Ancak bu yerel unsurların, bölgenin demografik yapısının devamına saygılı olması gerekiyor. ABD ve bölgedeki partnerlerinin, DAEŞ’e karşı yürütülen savaşı bahane ederek bölgedeki demografik yapıyı değiştirmeyi hedefleyecek hiçbir unsuru desteklemesi düşünülemez.
- DAEŞ, Türkiye Suriye sınırından uzaklaştırılmalı, orada güvenli bir bölge oluşturulmalı ve bu, aynı teröristlerin 2 hafta sonra geri dönebileceği bir şekilde olmamalı.
İncirlik önemli çünkü…
- Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD), DAEŞ ile mücadeleye ilişkin işbirliğini derinleştirme yönünde son dönemde aldıkları karar, bu örgüt üzerinde ek baskı oluşturacak ve iki stratejik ortağın ortak güvenliğine yönelen bu ciddi tehditle başa çıkmakta hepimize yardımcı olacak, son derece önemli bir gelişmedir.
- Coğrafi konumu itibariyle, Türkiye’nin bazı askeri tesisleri, Suriye sınır hattındaki sorunlu bölgelere çok yakın noktalarda yer alıyor. İncirlik başta olmak üzere, Türkiye’deki üslerin kullanımı, DAEŞ ile mücadelede, koalisyon güçlerinin kapasitesi ve verimliliği açısından önemli bir nicel farklılık yaratacaktır.
‘Şiddet sarmalı kırılmalı’
- Bölgesel konjonkürü şekillendirecek önemli faktörlerden biri de Türkiye’deki siyasi gelişmeler. Herkes, Ankara’daki koalisyon oluşturma çabalarını yakından takip ediyor. Bu sürecin sonunda hangi hükümet çıkarsa çıksın, nasıl bir hükümet çıkarsa çıksın, ABD bu hükümetle çalışacak.
- PKK’ya yönelik mücadeleyle ilgili olarak ise ABD, Türkiye’nin kendini savunma hakkına saygı duymaktadır. Operasyonların PKK tarafından başlatılan saldırılara bir cevap olarak yapıldığı ortadadır.
- ABD’ye göre çözüm süreci, Türkiye’nin bir iç meselesidir ve böyle de devam etmelidir. Ancak bunun yanında 35 yıldır süren bir sorunun barışçıl ve demokratik şekilde çözülmesi herkesin isteğidir.
- Çözüm sürecine geri dönülmesi için atılacak ilk adım, elbette şu anki şiddet sarmalının kırılmasıdır. Bu yönde atılacak ilk adım da, bütün dünya tarafından terör örgütü olduğu kabul edilmiş olan PKK’nın saldırılarına, terör faaliyetlerine son vermesidir.
‘Koalisyonun hedefi DAEŞ’
- ABD önderliğindeki koalisyon güçlerinin Türkiye topraklarından yapacağı operasyonların hedefi DAEŞ’tir.
- Bu harekatın ana unsuru da DAEŞ’i elinde tuttuğu topraklardan dışarı çıkartmak ve bu yolla sahip olduğu kaynaklara erişimini engellemektir. Nihai olarak da DAEŞ’i zayıflatmak ve yenilgiye uğratmak… Bu da, havadan koalisyon güçlerinin operasyonları ve karada yerel güçlerin ilerlemesi ile mümkündür.
- Ancak ABD politikası, ‘birleşik Suriye’yi önemsemekte ve desteklemektedir. Suriye’de etnik ve dini kökenlere bakılmaksızın, ülkedeki tüm unsurların temsil edileceği bir hükümetin teşkilini hedeflemektedir.
- ABD, Suriye’de destek verdiği etnik unsurların DAEŞ’ten yararlanarak demografik yapıyı değiştirmelerine destek vermez, bunu kabul etmez.
- ABD yönetimi; Suriyeli Araplar, Türkmenler ve Kürtlerin, güvenli olduğunu hissettiklerinde, terk ettikleri topraklarına dönebilmeleri gerektiğini, bölgede önemli bir yerel güç olarak gördüğü PYD’ye ifade etti.
- ABD açısından, ‘stratejik ortak’ tanımı çok farklı anlamlar ve boyutlar içerir. Bugüne kadar hiçbir ABD’li yetkiliyi, PYD’yi stratejik bir müttefik olarak değerlendirmiş değildir.
- Suriye’de yerel unsurların taktiksel ve konjonktürel olarak desteklenmesi ayrı bir konudur, stratejik ortak olmak bambaşka…
Kara operasyonu gündemde yok
- Ne koalisyon güçlerinin ne de TSK’nın bölgeye karadan bir müdahalesi gündemde değil. Böyle bir görüşme ya da tartışma söz konusu değil.
- Karada yerel güçler var. Türkiye’nin DAEŞ’e karşı hava operasyonlarının devam edeceğini yakın zamanda herkes görecek. Bu hava akınları koalisyonla birlikte olacak.
- Türkiye ile ABD şu anda, bundan sonrasındaki birlikte çalışmayı ve buna bağlı olarak yerel unsurların nasıl daha verimli çalışacağını konuşuyor, tartışıyor.
DAEŞ ayrı, PKK ayrı
- Washington ile yaptığı ‘üslere erişim’ anlaşmasını, Ankara’nın PKK’ya karşı operasyonlarda bulunmak için bir araç, bir bahane olarak kullandığı yönündeki yorumlar doğru değil.
- Türkiye ile ABD arasında; DAEŞ’e yönelik operasyonlar ile Türkiye’nin PKK saldırılarına cevaben askeri operasyon yapma kararı almasına ilişkin bir anlaşma, bir pazarlık olmamıştır.
- DAEŞ’in, Suriye Türkiye sınır hattındaki varlığı, koalisyon güçlerinin, olası birçok tehdide karşı birlikte çalışmasını gerektiriyor.
- Sözkonusu olan uzun dönemli bir işbirliğidir.
- DAEŞ bir gecede doğmadı. Dolayısıyla onu geriletmek ve nihayet mutlak bir yenilgiye uğratmak da zaman alacak.
- ABD ile Türkiye, TSK’nın daha geniş kapsamlı operasyonlara imza atmasının detayları üzerinde çalışıyorlar.