Hollanda kulislerinden haberler
“Bu yaşananlar unutulsun, ilişkiler bir an önce normale dönsün istiyoruz. Krizi tırmandırmanın bir anlamı yok. Bu gerginliğin hiçbirimize faydası yok. Ne size, ne bize. Konuyu kapatalım ve bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hep birlikte geleceğe bakalım.”
Bu sözler Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders’e ait.
***
Koenders önceki akşam Den Bosch kentinde Hollanda Türk Kadınlar Birliği’nin düzenlediği bir toplantıda konuştu.
Toplantıya Hollanda İşçi Partisi milletvekili adayı ve Avrupa Parlamentosu eski üyesi Emine Bozkurt ile birlikte katılan Bert Koenders konuşmasında iki ülke arasında yaşanan krizin bir an önce aşılmasından yana olduklarını söyledi.
“Unutalım ve geleceğe bakalım” yaklaşımı Ankara’yı elbette tatmin etmiyor ancak önümüzdeki günlerde Hollanda’dan gelecek mesajların büyük oranda bu çerçevede olacağı da bugünden belli gibi.
***
Hollanda’dan, farklı kesimlerden isimlerle yaptığım görüşmelerin bir özetini sunacağım. Uç görüşleri, keskin ifadeleri çıkardığımda, olabildiğince objektif bir ortalamaya ulaştığımı söyleyebilirim.
Başlıyoruz…
***
1.) Hollandalı yöneticilerin şu son gerginlikten bağımsız, uzun süredir genel tavrını şu şekilde özetlemek mümkün:
“Sorunlarınızı Türkiye’de bırakın. Türkiye’nin sorunlarını ithal etmek istemiyoruz. Problemlerinizi Hollanda’ya ihraç etmeyin çünkü bu olursa, Hollanda toplumunda da ayrışmalar oluşacak ve bu durum da bizim ülkemizin huzurunu bozacak.”
***
2.) Hollanda’dan çok beklenen bir durum değil ama Türkiye ile yaşanan bu gerginlik, seçimden hemen önce bulunmaz bir fırsat oldu Mark Rutte hükümeti açısından. Son iki günde oylarını 4 puan birden artıran Rutte bu gerginlik sayesinde Wilders’ın elindeki en büyük kozu almış oldu. Wilders, yabancılara, özellikle de Türkler’e karşı yaptırımlar istiyor, bunu vaat ediyordu. Bu krizle Rutte rakibinin vaadini eyleme dönüştürmüş oldu. Seçimden bir gece önce anketler Rutte’nin birinci çıkacağını gösteriyordu.
***
3.) Dışişleri Bakanı Bert Koenders, Hollanda Türk Kadınlar Birliği toplantısında kürsüden yaptığı (bu yazının başında yer alan ifadeleri kullandığı) konuşmanın dışında, sohbetlerde “Doğrusunu söylemek gerekirse Türkiye öyle bir pas attı ki, biz de vurduk gol oldu. Bunu itiraf etmeliyim ama diğer taraftan biz kriz sürsün istemiyoruz” diye konuştu. Yani siyasetçi her yerde siyasetçi…
***
4.) Hollanda’da yaşayan Türkler’in çoğunluğu gelinen noktadan mutlu değil. Türk vatandaşlarının Facebook sayfalarında paylaştıkları görüşler bu durumun kanıtı. Örneğin, iki ülke yetkililerine seslenen bir Türk vatandaşının şu ifadeleri dikkat çekici: “Kötü boşanmış anne babalar gibisiniz. Türkiye babamız, Hollanda annemiz. Baba seni çok seviyoruz ama annemizin yanında yaşıyoruz. Sizin bu kavganız bizi mutsuz ediyor.”
***
5.) Hollanda Hıristiyan Demokrat Parti Lideri’nin yaptığı “Ankara Antlaşması’nı gözden geçirelim, iptal edelim” türünden açıklamalar bu ülkede yaşayan Türkleri ister istemez tedirgin ediyor. Yurt dışında yaşayan Türklerin adeta Anayasası niteliğinde olan antlaşmanın tek taraflı iptali elbette mümkün değil ama yine de böyle bir havanın oluşması Türk toplumu açısından rahatsız edici.
***
6.) Sağduyulu Hollandalılar da aynı şekilde mutsuz yaşananlardan. Nazi benzetmesi ve Srebrenitsa katliamı suçlaması Hollandalıların canını çok sıkmış ancak gerçekçi çoğunluk iki ülke arasında yaşanan bu krizin daha fazla büyümeden atlatılacağı görüşünde birleşiyor.