Şampiy10
Magazin
Gündem

Çalışma hayatı tam gaz

2017 yılında ilk haberler, SSK ve Bağ-Kur emeklileriyle 30 yıldan fazla hizmet veren devlet memurlarına, işverenlere, üst düzey çalışanlarımıza, evde bakım projesi kapsamının genişlemesine geldi. Piyangonun amorti talihlileri asgari ücretli çalışan yaklaşık 6 milyon vatandaşımız oldu. İşte 2017 yılına jet hızı başlangıç yapan çalışma hayatı detayları;

* Asgari ücret net olarak 1.404 TL olmadı. Çünkü yine geçen sene olduğu gibi belirlene asgari ücrete AGİ dahil rakam açıklandı. Çalışanlar net asgari ücreti 1.404 TL olarak bildiğinden bunun üzerine bir de AGİ ekliyor ve 1537 TL eline geçecek net ücret olarak hesaplıyor. Hal böyleyken aksini iddia eden işverenini de şikayet etmekten geri kalmıyorlar.

Asgari ücretli çalışanlarımız için belirlenen net asgari ücreti net 1.270 TL olarak belirtmiştik. Şimdi tek yapmanız gereken, aşağıdaki Asgari Geçim İndirimi tablosundan durumunuza uygun olanı bularak belirtmiş olduğumuz 1270 TL’ye eklemek.

Maaşınızı hesaplayın

- Evli ve eşi çalışan: 133.31

- Evli, eşi çalışan ve 1 çocuk sahibi: 153.30

- Evli, eşi çalışan ve 2 çocuk sahibi: 173.30

- Evli, eşi çalışan ve 3 çocuk sahibi: 199.96

- Evli, eşi çalışan ve 4 çocuk sahibi: 213.30

- Evli ve eşi çalışmayan: 159.97 TL

- Evli, eşi çalışmayan ve 1 çocuk sahibi: 179.9 7

- Evli, eşi çalışmayan ve 2 çocuk sahibi: 199.96

- Evli, eşi çalışmayan ve 3 çocuk sahibi: 226.63

- Evli, eşi çalışmayan ve 4 çocuk sahibi: 226.63

- Emekli memurlara ödenen 30 yıllık emekli ikramiyesi üst sınırı Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmişti. Buna istinaden önümüzdeki günlerde yürürlüğe girecek olan Torba Kanun’la, 7 Ocak 2015 öncesi emekli olmuş memurların 30 yıllık ikramiye ödeme üst sınırı, ‘hizmet süresi kadar’ olacak şekilde güncellenecek. İkramiye farkları 7 bin 500 TL’ye kadar olan kişiler başvuru tarihinden itibaren 3 ay içerisinde farklarını alacaklar. 7 bin 500 TL’yi aşan ikramiye farkları ise ilk ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde, ilk ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak faiz ile birlikte ödenecek.

- Her yıl Ocak ve Temmuz ayında SSK ve Bağ-Kur emeklisinin beklediği zam oranları belli oldu. Ocak-Haziran ve Temmuz-Ağustos dönemlerinde Tüketici Fiyat Endeksine göre belirlenen zam oranı 4.73 olarak hesaplandı.

- Maliye Bakanlığının yayımlamış olduğu genelgeye göre 2016 yılında 4.297,21 TL olan kıdem tazminatı tavanı 2017 yılının ilk yarısında 4.426,16 TL şeklinde uygulanacak.

Son ödemeye 9 ay erteleme

- 2016 Aralık ayında yayımlanan kanun gereği prime esas kazanç üst sınırı 6.5’dan 7.5’a çıkarıldı. Böylelikle yüksek ücretle çalışan yönetici ve üst düzey yöneticilerin sigorta primleri 13.331,25 TL (2017 İçin) üzerinden bildirilecek. Belirtilen prime esas kazancın yükseltilmesi ilerleyen yıllarda emekli olacak kişilerin maaşlarında da en az yüzde 10’luk bir artış sağlayacak.

- İşverenlerin 2016 Aralık, 2017 Ocak ve 2017 Şubat SSK primlerinin son ödeme tarihleri 9 ay ertelenecek. Buna göre; 2016 Aralık primlerinin son ödeme tarihi 31 Ekim 2017, 2017 Ocak Primlerinin son ödeme tarihi 30 Kasım 2017, 2017 Şubat ayı primlerinin son ödeme tarihi 31 Aralık 2017 tarihine ertelenmiş olacak.

- Geçen yıl uygulanan ve asgari ücretteki yüzde 30’luk artışın işverene yansımasını hafifletmeyi amaçlayan asgari ücret desteği uygulaması 2017’de de sürecek. Uygulamanın esasları geçen yıl ile aynı olacak.

Yazının devamı...

Başbakandan çalışma hayatına yeni yıl müjdeleri

Başbakanımız Binali Yıldırım’ın açıkladığı teşvik paketi hem yeni yatırımların hızlanmasını hem de yeni iş imkanlarının yaratılmasını hedefleyen oldukça geniş kapsamlı bir yeni yıl paketi. Hükümet, 2017 yılını “tasarruf yılı” olarak belirleyerek işverenlerin yatırım imkanlarını ve istihdamı arttıracak uygulamaların yürürlüğe girmesini en önemli hedef haline getirdi. Teşvik paketi 2017’nin ilk aylarının rahatça geçirilmesine ve yatırımların hız kazanmasına fayda sağlayacak. Ekonomi parametrelerinin her gün hızla değiştiği, güvensizlik ortamının oluştuğu, kredi notlarımızın düşürüldüğü bu dönemde nefes aldıracak paketin detaylarını beraber inceleyelim.

Öteleme nasıl yapılacak?

Başbakan’ın açıkladığı pakette işverenlerin elini güçlendirecek düzenlemelerden biri, SGK prim ödemelerinin ötelenmesi. İlgili düzenlemeye göre, işverenlerin 2017 yılının Ocak, Şubat ve Mart aylarında ödemeleri gereken SGK primleri, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ertelenecek. Primler hiçbir şekilde faiz uygulanmaksızın öteleneceği için işverenlerin yılbaşında ceplerinden çıkacak rakam azaltılmış olacak. Uygulama geçtiğimiz yıl hayata geçen asgari ücret desteğinden yararlanan çalışanların primleri için de söz konusu olacak. Dolayısıyla, SGK’ya bildirilen prime esas kazançları belirlenecek limitin üzerinde olmayan çalışanların primleri ilk 3 ay yerine son 3 ayda ödenecek.

Başbakan’ın açıkladığı teşvik paketinin en önemli düzenlemelerinden biri de 2017 yılında özel sektörde işe alınacak bazı işçilerin ücretlerinin yarısının devlet tarafından karşılanacak olması. Uygulamanın detayları ilerleyen günlerde netleşecek. İşgücü piyasasında tercih sıralamasında alt sıralarda yer alan kadın, genç ve engelli kişilerden hali hazırda işsiz olanları, mevcut istihdama ilave olarak işe alan işverenlere doğrudan ücret sübvansiyonu sağlanacak. Yani, bu kişileri işe alan işverenlerin ödedikleri ücretlerin ilk yıl yarısı, ikinci yıl yüzde 25’i devlet tarafından karşılanacak. Bu sayede, hem bu grupta yer alan vatandaşlarımızın istihdama girmesi sağlanmış olacak, hem de işverenlerin işgücü maliyetleri azaltılacak.

İşbaşı eğitim programı

2016 yılında olumlu sonuçlar üreten iş başı eğitim programı 2017 yılında da devam edecek. Diğer yandan, programdan yararlanma koşullarında bir esneme yapılacağı öngörülüyor. Özellikle işsizlik rakamında son birkaç yılda sürekli yukarıya giden oranın düşmesi için bu yönde adımlar atılacak. 2016 yılının Ocak Mayıs aylarında toplam 230 bin kişi işbaşı eğitim programına katıldı. Katılımcıların çok önemli bir bölümü de istihdam edilmeye devam edildi. Yani, işveren kendi işyerinde gördüğü, çalışmasını bildiği ve meslek öğrettiği çalışanı sigorta prim teşvikinden de yararlanarak istihdam etmeye devam etti. İşbaşı eğitim programının 2017 yılında yararlanma kriterleri esnetilerek devam edecek olması işsizliğin azaltılması açısından fayda sağlayacak diğer bir etken olacak. Bu başlıklara ek olarak;

-KOBİ’ler özellikli olmak üzere kredi garanti fonunun kefaletiyle 250 milyar liraya kadar bir kredi hacmi tanınacak.

-Kurumlar vergisi indirimi devreye sokulacak.

-2016 yılında işverenlere sağlanan 100 TL asgari ücret teşviki 2017 yılında da uygulanmaya devam edilecek.

-KOSGEB’e üye olan KOBİ’lere ilk 12 ay için geri ödemesiz olmak üzere 36 yıl vadeli 50 bin lira kredi sağlanacak.

Yazının devamı...

2017’nin tamamı için asgari ücret bin 404 TL

Yaklaşık 6.5 milyon çalışanın merakla beklediği 2017 asgari ücret rakamı yeni yıla 2 gün kala belli oldu. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu başkanlığında 4’üncü kez toplandı. Toplantıda, işçi kesimini temsil eden Türk-İş heyetine Nazmi Irgat, TİSK heyetine Metin Demir başkanlık yaptı.

Yüzde 8 zam yapıldı

Asgari ücretin yeni yılda da yılın tamamı için belirlendiğini kaydeden Müezzinoğlu, asgari ücrete yaklaşık yüzde 8 artış yapıldığını söyledi. Bakan Müezzinoğlu, asgari ücretin 2017 yılında brüt 1.777,50 TL, net 1.404,06 olduğunu belirtti. Yılbaşında 1.300 liraya yükseltilen asgari ücrette artış 104 lira oldu. Evli ve 3 çocuklu bir asgari ücretlinin eline yaklaşık 1.500 TL geçecek.

Türk İş imzalamadı

Yeni asgari ücrete, 1.600 lirada ısrarcı olan Türk İş imza koymadı. Çalışma Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Üçlü imzanın peşinde bir bakan olarak çok koştum ama başaramadık, bu nedenle üzgünüm” ifadesini kullandı.

Avrupa ülkelerine göre sıralama değişmedi

WIKIpedIa 2015 verilerine göre Avrupa ülkelerine göre asgari ücrette ABD doları olarak 41’inci sırada olan Türkiye 2016’da net asgari ücretin 1.300 TL olması ile Belarus, Bulgaristan ve Romanya’yı geride bırakarak 38’inci sıraya yükselmişti. Dolardaki artıştan dolayı 2017 için bir yükselişten bahsetmek mümkün değil. 2016’da asgari ücret 548.59 $ seviyesindeyken dolardaki artış 2017 için asgari ücreti 507.85 $ seviyesine kadar düşürdü.

BAĞ-KUR PRİMLERİ

01.09.2013 tarihinde işyeri tehlike sınıfları prim oranının 2 olarak belirlenmesinin ardından Bağ-Kur primi taban değeri asgari ücretin yüzde 34.5’i olarak sabitlendi. 01.01.2016-31.12.2016 tarihleri arasında Bağ-Kur’lu en düşük olarak 1.647 TL’nin yüzde 34.5’i olan 586.22 TL Bağ-Kur primi öderken bu prim 2017 itibari ile 1.777,50 x % 34.5 = 613.24 TL olarak belirlendi.

İŞSİZLİK MAAŞI

Yapılan asgari ücret zammı ile birlikte işsizlik maaşı 705.60 TL ile 1.411,21 TL arasında hesaplanacak.

Bakıcı da etkilendi

Asgari ücretten etkilenen bir başka kesim de ev hizmetlerinde çalışanlar. Vergiden muaf tutulmaları sebebi ile normal asgari ücretliye göre hesapları biraz daha farklı yapılsa da bir kişinin evindeki yardımcısı için asgaride günlük toplam maliyet 72.58 TL oldu. Yurt dışı, doğum ve askerlik borçlanmaları, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun şartların uygun olması durumunda toplu prim ödenmesine olanak sağladığı durumlardır. Borçlanma tutarları da asgari ücrete bağlıdır. Prim borçlanmaları en düşük olarak asgari ücretin yüzde 32’si şeklinde hesaplanmaktadır. Buna göre 2017 itibari ile günlük borçlanma tutarı 18.96 TL oldu.

Ucuz borçlanmada son gün

1 Ocak 2017’den önce askerlik, doğum ve yurt dışı borçlanmalarında önemli prim ödeme avantajı var. 1 yıllık borçlanma için fark yeni asgari ücrete göre 504 lirayı buluyor

Birçok vatandaşımız nasıl ne şekilde emekli olabilirim diye düşünürken prim sürelerini satın almanın veya sigorta başlangıcını geriye çekmenin akla ilk gelen yolu borçlanma işlemi olmaktadır.

Gelin borçlanmaları tüm detaylarıyla ve son günlerin avantajlarıyla ele alalım; Mevcut borçlanma tutarı 31 Aralık 2016 tarihine kadar günlük 17.56 TL olarak geçtiğimiz yıl belirlenmişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan 2017 yılı için uygulanacak asgari ücret rakamlarıyla birlikte borçlanma miktarları da netleşmiş oldu. Mevcutta borçlanma tutarı, asgari günlük 17.56 TL durumundayken, 1 Ocak 2017 tarihi itibariyle 18.96 TL olarak uygulanacak. Elini çabuk tutan 360 günlük borçlanmaya 6.321,60 TL ödeyecek, yeni yıla kalan ise 6.825,60 TL ödemek durumunda kalacak. Arada uçurum olmasa da fark tam olarak 504 TL olacak.

Sadece bir yıllık borçlanmalarda 504 lira zarar göz önünde tutulduğunda, yurtdışı borçlanması gibi daha uzun vadeli borçlanmalarda bu zarar her borçlanma yılında katlanarak artacak. Öyle ki 5 yıllık yurtdışı borçlanması yapmak isteyen bir kişi 2016 yılı içerisinde 31.608 TL’ye borçlanırken 2017 yılında 104 TL’lik asgari ücret artışıyla 34.128 TL borçlanmak durumunda kalacak. Kişinin 2017 yılındaki en düşük zararı 2.520 TL olacak.

Yazının devamı...

Rapor ‘1.300 TL az’ diyor

2017 asgari ücret rakamı henüz netleşmedi. Üç kez toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu 29 Aralık’ta bir araya gelecek. Son toplantıda 2017 rakamı belirlenecek. Peki toplantı masasında ki talepler neler? İşçi kesimini temsil eden Türk-İş 2016 başında 1.300 liraya yükseltilen asgari ücretin yeni yılda 1.600 TL olmasını talep etti.

DİSK, asgari ücretin tümüyle vergi dışı bırakılması gerektiğini talep ediyor. Konfederasyon, 2017 yılı için asgari ücretin en az 2 bin lira net olmasını istiyor.

İşçi kesiminin 1.600 TL’lik talebine karşın işverenler, geçen yılki artış nedeniyle zam yapılmamasını istiyor.

Türk-İş Sendikasının ‘1.600 TL talep edeceğiz’ açıklamasının ardından asgari ücretlileri erken havaya sokmak istemeyen Ekonomi Bakanımız hemen açıklama yaptı; ‘İstemenin sonu yok’.

Dolar Euro grafiklerinin hızla yükseldiği ve asgari ücretin her geçen gün kan kaybettiği yılın son döneminde DİSK’in yaptığı açıklamanın ise yüzleri gülümsetmekten başka bir işe yaramayacağı aşikâr. Şu bir gerçek ki Amerikan doları ve euro’nun yükselişi Türk Lirasını vurdu. Asgari ücretli bir çalışan 2015 yılında 417 dolar alırken 2016 yılında asgari ücretin 1.300 TL olmasına rağmen 385 dolarda kaldı.

Net yaşam maliyeti

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) temsilcileri yapılan son toplantıda “ağır”, “orta ağır” ve “hafif işlerde” çalışan bir işçinin net yaşam maliyetine ilişkin rakamları komisyon ile paylaştı.

Bir işçinin aylık net yaşam maliyeti “ağır” işlerde bin 668 lira 90 kuruş, “orta ağır” işlerde bin 485 lira 30 kuruş, “hafif işlerde” ise bin 379 lira 40 kuruş olarak açıklandı.

Yani hangi işte çalışırsa çalışsın asgari ücretle geçinilemeyeceği resmi raporla belgelendi. Ben yazıyı hazırlarken de dolar oldu 3.5 TL, eee haliyle asgari ücret = 370 dolar

Oldu olacak endeksleyelim asgari ücreti dolar kuruna işçi rahat, sendika rahat, istemenin sonu yok malum…

Son olarak bir de olasılıklara ve bunun işverene gerçek maliyetine bakalım. Eğer asgari ücret 1600 TL olursa bunun maliyeti 2 bin 27 TL olacak. Açılımı şöyle: SGK primi olarak 238.73 TL eklenecek. İşsizlik fonu olarak 20.27 TL eklenecek. Gelir vergisi olarak 104.13 TL, damga vergisi olarak 15.38 TL kesilecek. 152 TL de asgari geçim indirimi uygulanacak. Asgari ücret 1.400 TL olursa bunun gerçek maliyeti 1.773 TL, 1.350 TL olursa da 1.710 TL çıkıyor.

Yazının devamı...

SGK, şehit ve gazi ailelerinin yanında

Kanun adamı olarak yazması en zor konu. 30 senedir eksik olmayan acıya yitip giden gencecik canlar. Bu simsiyah günlerde, şehit ailelerimizle ve gazilerimize sağlanan hakları bir nebze onlara yardımcı olabilmek için aktarmaya gayret edeceğim. 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve 2330 Sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanunlarda belirlenen şehit ailelerine ve gazilerimize sağlanan haklar şöyle:

-Ölüm yardımı ve harcırah ödenmesi (Erbaş/Er hariç)

-Nakdi tazminat ödenmesi

-SGK tarafından aylık bağlanması:

-SGK tarafından emekli ikramiye ödenmesi (erbaş/er hariç)

Öğrenimden ulaşıma...

-SGK tarafından emsal aylık bağlanması

-SGK tarafından kademe ilerlemesi ve derece yükselmesine tabi tutulma

-SGK tarafından 30 yıl hizmet yapmış gibi emekli ikramiyesi ödenmesi (erbaş/er hariç)

-SGK tarafından ek ödeme yapılması

-SGK tarafından öğrenim yardımı yapılması

-Sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmaması

-Ulaşım araçlarından ücretsiz yararlanma

-Kardeş/çocuklarının askerlik hizmetlerinden muaf tutulması (erbaş/er, yedek subay için): 3713(tüm kardeş ve çocuklar için)

-Kira bedelinin devlet tarafından ödenmesi(erbaş/er hariç)

-Faizsiz konut kredisi verilmesi ve taksitle ev alınması

-Şehit çocuklarının parasız yatılı öğrenciliğe alınması

-Şehit çocuklarının orta dereceli özel öğretim kurumlarından ücretsiz yararlanması:

-Şehit çocuklarının Yükseköğrenim Kredi Yurtlar Kurumu’na (YURTKUR) bağlı yurtlardan, yükseköğrenim kredilerinden öncelikle yararlanması

-Şehit çocuklarına YURTKUR tarafından karşılıksız burs verilmesi:

-Şehit çocuklarından yükseköğretimde katkı payı alınmaması:

-Şehit yakınlarından birine (eş, çocuk, kardeş) istihdam hakkı verilmesi:

-Şehitlerden intikal eden silahlar ile malullere ait silahlardan, silah bulundurma ve taşıma yetki belgelerinin vergi ve harç muafiyeti

Nasıl başvurulacak?

-Mesken Vergisi muafiyeti

-Gelir Vergisi indirimi

-Gümrük Vergisi muafiyeti

-Elektrik ve su ücret indirimi

-Hususi Damgalı Pasaport verilmesi

-Devlet memuru olarak görev yapan şehit yakınlarının atanması ile şehit eşi öğretmenlerin yer değiştirmeleri

-Şehit çocuklarının ilköğretim ve ortaöğretim okullarına elektronik ortamda kayıt yaptırmaları

-Milli Piyango İdaresi Genel Müdürlüğü’nce sayısal oyunlar bayiliği ruhsatı verilmesi

-İlk destek yardımı ödenmesi

-Devlet Övünç Madalyası verilmesi

-Şehit çocuklarının askeri okullara öncelikle alınması

-Kamu kurum ve kuruluşlarına ait sosyal tesislerden yararlanma

Maaş ve ödeme işlemleri için, Sosyal Güvenlik Kurumu Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne müracaat edilmesi gerekmektedir. Şehit yakınlarının istihdamı ile ilgili İçişleri Bakanlığı, Personel Genel Müdürlüğü yetkilendirilmiştir.

İş başvuruları, 11.12.2012 tarihli ve 28494 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan; Terör Eylemleri Nedeniyle Şehit ve Malul Olanların Yakınlarının ve Çalışabilecek Durumdaki Malullerin Kamu Kurum ve Kuruluşlarında İstihdamı Hakkında Yönetmelik Hükümleri’nden yararlanmak isteyen hak sahipleri, İş İstek Formu ile ikamet ettikleri yerin valilik veya kaymakamlığına başvurmaları gerekmektedir.

Yazının devamı...

Çalışan anneye 1.150 TL

Evde çocuk bakım projesi pilot bölge olan 3 ilden sonra İstanbul ve Ankara’yı kapsayacak şekilde genişledi. 2 yaşından küçük çocuğu olan ve işe dönen kadına 320 euro karşılığı para ödenecek.

Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği destekli ‘Evde Çocuk Bakımı Projesi’ pilot bölge olan İzmir, Antalya ve Bursa’da 2015 yılında uygulanmış ve toplam 6 bin kadın iş hayatına kazandırılmıştı.

Belirtilen proje, Aralık ayı itibarıyla artık İstanbul ve Ankara için uygulamaya geçirildi. 2 yaşından küçük çocuğunuz varsa ve çalışmak, daha önce çalıştığınız işe geri dönmek ya da yeni bir işte çalışmaya başlamak istiyorsanız, bu proje ile Sosyal Güvenlik Kurumu size ihtiyacınız olan desteği sağlayarak aylık 320 euro yani yaklaşık 1.150 TL veriyor.

Destek Ne Kadar?

2017 yılının üçüncü çeyreğinde tamamlanacak olan proje ile Ankara ve İstanbul illerinde yaşayan ve ilk başvuran 5 bin anne gerekli şartları taşımaları halinde mali destekten faydalanabilecek. 0-24 ay aralığında çocuğu olan annelere verilecek destek aylık 320 euro. Bu mali destekten yararlanabilmek için öncelikle sigortalı olarak çocuk bakıcısı çalıştırmalı, kendiniz de sigortalı işçi olarak bir işte çalışmalısınız. Eğer çocuğunuza tek başınıza bakıyorsanız (tek ebeveyn iseniz), yüzde 40 ve üzeri oranda engelli çocuğunuz var ise ya da resmi makamlarca onaylanmış (Milli Eğitim Bakanlığı ve/veya İŞKUR onaylı veya Mesleki Yeterlilik Kurumu Belgesi de dahil) sertifikaya sahip ya da sertifika programına kayıtlı çocuk bakıcısı çalıştırıyor iseniz yararlanabileceğiniz mali destek miktarı 416 euroya çıkıyor.

Kimler başvurabiliyor?

Belirtilen destekten faydalanabilmek için aşağıda belirtilen şartları öncelikle taşıyor olmanız gerekmektedir:

-Başvuru tarihi itibariyle (ön kayıt anında) 0-24 ay aralığında (24 üncü ay dahil) çocuğu olmak

-Bir işverenin yanında işçi statüsünde sigortalı olarak tam zamanlı çalışıyor olmak .(SGK’ya her ay 30 tam gün prim bildirimi yapılması gerekmektedir.)

-İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa illerinden birinde çocuğuyla birlikte aynı evde ikamet etmek .(Çocukla annenin ikametgâhı aynı olmalıdır.)

-Analık izin süresini geçirmiş olmak (Analık izin süresinde olan anneler çalışmaya başladıklarında projeden faydalanabilir.)

-Başvuru tarihi itibariyle son 1 yıldaki ortalama brüt ücreti, asgari ücretin brüt tutarının iki katını aşmamak (2016 için 3.294,00 TL)

-Çalıştırdığı çocuk bakıcısıyla arasında; kendisi veya eşinin birinci derecede, çocuk bakıcısı ile aynı evde oturuyorsa 3. dereceye kadar (3. derece dahil) akrabalık ilişkisi bulunmamak (Bebeğin anneannesi veya babaannesi veya bebeğin erişkin kardeşi çocuğa bakıyorsa projeden faydalanmanız mümkün değildir.)

Bakıcılar Türk olmalı

Bakıcılık şartları da şöyle:

-T.C. vatandaşı kadın olmak.

-İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa illerinin birinde ikamet ediyor olmak. (Siz hangi ilde ikamet ediyor iseniz bakıcınızın ikametgahının da o ilde olması gerekmektedir.)

-Hizmet akdine tabi Ek-9 kapsamında tam zamanlı sigortalı çalışan olmak (SGK’ya her ay 30 tam gün prim bildirimi yapılması gerekmektedir.)

-Bakımını üstlendiği çocuğun anne veya babası ile birinci derece, ebeveyn ile aynı evde oturuyorsa 3. dereceye kadar akrabalık ilişkisi bulunmamak.

-En az ilkokul mezunu ve en az 18 yaşında olmak.

Yazının devamı...

15 yıl 3.600 gün ile tazminat hayal olacak

Çalışma ve iş hayatı gündeminin en fazla tartışılan konularından biri kıdem tazminatı. Kıdem tazminatı fonu tartışmaları süreken en fazla öne çıkan konu “Kendim istifa etsem kıdem tazminatımı alabilir miyim” oldu. 2015 yılında 2000 yılında işe girenlerin mağduriyetlerini izledik. Bu yıl da 2001 işe girişliler SGK kapılarını yokluyor. 15 yıl 3.600 günle kıdem esas yazılarını talep edenlere SGK bu yazıyı vermiyor. Bu sefer Alo 170 hattına telefonlar yağıyor, internet üzerinden araştırmalar başlıyor. Gelin anlatalım bu konuyu size: 08/09/1999 tarihinden sonra ilk defa işe girişi olanlar 15 yıl 3600 günle emeklilikten ve kendi isteğiyle istifa ederek kıdem talep edemez. Bu konuda düzenleme 4759 sayılı Kanun ile 2002 yılında kesin olarak yapılmıştır.

Önümüzdeki 8 yıl

4759 Sayılı Kanun’la getirilen yaş uygulaması zamanında ve daha doğmamış bebekleri bile ilgilendiriyor. Bundan 15-20 yıl sonra şimdiki liseli gençler yaşa takılanlar diye haykıracaklar. 08/09/1999 ile 30/04/2008 tarihleri arasında ilk defa sigorta girişi olanlar 15 yıl 3.600 günle değil, 25 yıl sigortalılık süresi ve 4.500 prim günü ile kıdeme esas yazısı alabilecekler. Örnek vermek gerekirse 01/01/2000 yılında işe giren birisi, 01/01/2025 ‘te 4.500 prim gününü tamamlamış ise kendi isteği ile ayrılarak tazminatını alabilecek. Yukarıdaki duruma 8 yıl içerisinde kısmetse gireceğiz. Artık kişiler “15 yıl 3600 günümü doldurdum, kıdeme esas yazısı alabilirim” yerine “25 yıl 4.500 günümü tamamladım, artık kıdeme esas yazısı alabilirim’’ diyecek. Özellikle 2000 yılında işe girişli erkek sigortalılar için oldukça önemli bir nokta mevcut. Sigorta başlangıcından sonra askerlik hizmetini yerine getiren vatandaşlarımızın askerlik sürelerini borçlanarak ilk işe girişlerini geriye çekeceklerini bilmiyor. Durumu bir örnek ile anlatmak gerekirse; ilk işe girişi 01/01/2000 olan biri 1999 yada daha öncesinde askerlik hizmeti yapmış ise sadece 113 gün borçlanma yaparak 25 yıl 4.500 gün yerine 15 yıl 3.600 günden yararlanabilir.

1999 sonrası girenler

Yukarıdaki başlıktan herkes gibi bende pek hoşlanmıyorum ancak durumun en kısa özeti diyebilirim. Şöyle ki, 08/09/1999 yılından önce sigorta girişli olanlar 15 yıl 3.600’den faydalanıyor. Pek kısmetli olmayan 09/09/1999 ve 30/04/2008 girişli olanlar ise 25 yıl 4.500 gün ile kendilerini kurtarıyor. 30/04/2008 tarihinden sonra girişi olanların ise işi daha da zorlaşıyor. Bu tarihten sonra ilk defa işe girişi bulunanlar 25 yıl 4.500 günden de faydalanamıyor. Bu kişiler için yine 25 yıl sigortalılık süresi uygulanıyor ancak prim günü 4.500 yerine 5.400 oluyor. Bu tartışmalar ve süregelen uygulamalar elbette son bulacak, belki kıdem tazminatını hiç konuşmayacağız bile. Tabii bunların hepsi Kıdem Tazminatı Fonu ile gerçekleşmesi planlanan durumlar.

Yazının devamı...

3 çocuk yapanlar cezalandırıldı

Brüt ücret üzerinden anlaşan kişilerin dört gözle beklediği asgari ücret düzenlemesi ekim ayının son dakikalarında Asgari geçim indirimi (AGİ) ile geldi. 1.300 liralık asgari ücrette Ekim-Kasım-Aralık ayları için en az 70 liralık vergi kaybı yaşanacaktı. Bekar bir asgari ücretlinin maaşı Bin 231 liraya kadar düşecekti, ancak arada bulunan fark artık AGİ ile kapanacak. Evli, eşi çalışmayan ve 2 çocuklu birinin AGİ dahil maaşı 1.292,75 TL’ye düşüyorken arada yaşanan kayıp tutar eklenerek 1.300,00 TL’ye tamamlanacak. Normalde olması gereken maaş tutarı 1.362,75 TL olacakken sadece 1.300,00 TL’ye yuvarlanacak.

Adalet sağlandı mı?

3 ve üzeri çocuğu bulunan kişilerde ise tam 70 lira vergi kesintisi olacak ve maaşlarına herhangi bir ekleme de yapılmayacak. Çünkü; 1.387,00 TL yerine 1.317,00 TL ücret alacaklar, ücretleri 1.300,00 TL’nin altına düşmediğinden herhangi bir ekleme de mevcut olmayacak. İşin özünde, asgari ücreti 1.300,00 TL’nin altına düşürmeyen hükümet asgari ücreti AGİ ile geçen 2, 3, 4 ve 5 çocuklu kişileri es geçti. Vergi kaybını tam anlamıyla yaşayanlar ise 3 ve üzeri çocuğu bulunanlar oldu. Cumhurbaşkanımız ısrarla 3 çocuk diyor ancak Maliye Bakanımız galiba matematik olarak 3 çocukluyu mağdur eden uygulamanın bu detayını atladı.

Kanun var denetim yok

Son olarak Siirt Şirvan’da bakır madeninde üzücü bir göçük meydana geldi. 3 işçimizi kaybettik. Yine umutla, dualarla 13 işçimizi de bekliyoruz yeniden gün ışığını görebilsinler diye…

Gözler yine iş güvenliğine çevrildi haliyle. Bir ülke düşünün… 2012 yılında 6331 sayılı İş Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu çıkartıyor. Uzman yetiştiriyor, bu iş güvenliği uzmanını ve işyeri hekimini zorunlu istihdam şartı koyuyor. Oldukça ağır yaptırımlarla kanunu düzenliyor. Ancak o ülke 2014 yılında Cumhuriyet tarihinin en fazla ölümlü iş kazasını yaşıyor. Kayıtlara geçmiş 1886 ölümlü iş kazasıyla Avrupa birincisi, Dünya üçüncüsü oluyor. 2015 yılında hızını düşürmüyor, sayıyı 1750 ölümlü iş kazasında tutuyor. İş Güvenliğine en çok emek veren ancak bu konuda sanırım en çok üzülen eski bakanımız Faruk Çelik’in tek sözü yukarıda ki tabloyu anlatmaya yetiyor belki de;

“Biz bir kanun çıkardık ancak bize iki beden büyük geldi”.

Bu tablonun altına yüzlerce sebep yazabilirim. Malum kanun devşirme bir kanun. Yaptırımları yüksek ancak kanunun denetim ayağı zayıf. Bu işin denetimini yapsın diye oluşturulan ortak sağlık güvenlik birimleri çoktan çığırından çıkmış durumda. Öyle ki Ankara’da yapılan toplantı da 2 bin kayıtlı Ortak Sağlık Güvenlik Birimi, 2 binin üzerinde ise kayıtlı olmayan veya bireysel iş yapan iş güvenliği uzmanının mevcut olduğu bilgisi verildi. İş Güvenliği bu kadar hızlı büyüyen bir iş alanı haline gelince konunun ranta dönmesi, ucuz fiyatla müşteri yarışı, işyerinde gerekli saat çalışmalarının yapılmaması, müşteriyi kaybetmeme adına hataların sümen altı edilmesi kanunu ölü doğma noktasına getirdi.

Diğer taraftan bu işi devlet adına denetimini yapmakla mükellef, özellikle ağır ve tehlikeli sınıfın denetimini yapabilecek teknik müfettiş sayısı Türkiye gibi bir ülke için oldukça yetersiz. E bir de son dönemlerde başlayan ayıklama operasyonlarından sonra zaten az olan müfettiş sayısı oldu size kuş.

İş Sağlığı ve Güvenliği işi ranta gidiyor, maaşını işverenden alan İSG uzmanı eksiklikleri Bakanlığa rapor etmiyor.

Galiba sorun burada başlıyor.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.