Şampiy10
Magazin
Gündem

8 soruda kıdem tazminatı

Kıdem tazminatı ile yatıp kalkıyoruz. Son rötuşları yapılan tasarı TBMM’ye sunulmak üzere. Başbakan Binali Yıldırım başta olmak üzere, Başbakan yardımcısı Nurettin Canikli ve Çalışma Bakanımız Mehmet Müezzinoğlu’nun her konuşmasının ana başlıklardan biri kıdem tazminatının fona devredilmesi. Geçtiğimiz aylarda bu köşeden yazdım. Medeni Kanun’u İsviçre’den, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nu İtalya’dan, Türk Ticaret Kanunu’nu Almanya’dan, İ Sağlığı ve İş Güvenliği Kanunu’nu AB’den devşirdik, kendimize uyarladık. Kıdem tazminatının yeni sistemi de Avusturya’dan olacak diye belirtmiştim. Konuşulan tüm detaylar bu yönde ilerliyor. Bu konuda merak edilenleri Ankara kulislerinden öğrendiğimiz kadarıyla cevaplayalım.

KIDEM TAZMİNATI FONA DÖNÜŞÜRSE 30 GÜNLÜK KIDEM TAZMİNATI AZALACAK MI?

Yürürlükte olan kıdem tazminatı uygulamasında, çalışına her bir yıl için bir aylık yani 30 günlük brüt ücret tutarında kıdem tazminatı ödeniyor. Bakan Müezzinoğlu 30 günün korunacağını ifade ediyor.

İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI FONUNDA KAYBI NE OLACAK?

İşçi zorunlu nedenlerle istifa, askerlik, evlilik nedeniyle 1 yıl içerisinde işten ayrılması veya işverenin işten çıkarması halinde kıdem tazminatı alabilirken, kıdem tazminatı fona dönüştüğünde yalnızca emeklilik ve emeklilik için yaş dışındaki diğer koşulların sağlanması halinde kıdem tazminatı alınabilecek. Bugün kıdem tazminatı alabilen işçiler çalıştıkları bütün sürenin karşılığını son brüt ücretlerin üzerinden kıdem tazminatı olarak alabiliyorlar. Kıdem tazminatı fona dönüştüğünde çalışılan dönemdeki ücret üzerinden fona prim yatırılacak. Ancak fonda biriken paranın nemalandırılması ile bu noktadaki fark kapanacak.

İŞÇİNİN KIDEM TAZMİNATI FONUNDA KAZANCI NE OLACAK?

İşinde kıdem tazminatını yakmamak için çalışmaya devam eden işçi, kıdem tazminatı fona dönüşürse bu endişeyi taşımadan işinden istifa ederek ayrılabilecek. Çalıştığı sürelere ilişkin prim her ay kıdem tazminatı fonuna yattığı için “işten ayrılırsam tazminatım yanar” diye düşünmeyecek. Özellikle turizm, tarım ve inşaat gibi mevsimli ve geçici işlerde çalışanların bir günü bile kaybolmayacak.

KIDEM TAZMİNATI FONUNA PRİMİ KİM ÖDEYECEK?

Kıdem tazminatı fona dönüşürse işverenler çalıştırdıkları her bir işçi için bu fona belirlenen oranda prim ödeyecekler. Böylece işverenlerin kıdem tazminatı yükü hesaplanabilir olacak. Kıdem tazminatında 1 yıla karşılık 30 günlük ücret tutarında tazminat alınabilmesi için işverenlerin ödemesi gereken prim oranı yüzde 8.33. Yani işveren fona asgari ücretli çalışan bir işçi için 148 TL prim ödeyecek.

KIDEM TAZMİNATI FONUNA DEVLET KATKISI OLACAK MI?

Kıdem tazminatı fonuna ilişkin düzenlemenin detayları henüz netleşmedi. Son dönem teşvik ve prim ertelemesi gibi uygulamalar dikkate alındığında Hükümet işverenlere destek olmak ve bu yükün istihdam stratejisini etkilememesi adına fonla ilgili elini taşın altına koyabilir.

KIDEM TAZMİNATI FONA DÖNÜŞÜRSE HANGİ HALLERDE KIDEM TAZMİNATI ALINABİLECEK?

Avusturya modeli dikkate alındığında fonda biriken kıdem tazminatı emeklilik halinde alınabilecek. İşçi kıdem tazminatında kendisi adına biriken parayı ve üzerine eklenen getirileri emekli olduğunda alabilecek. Emeklilik için yaş dışındaki diğer şartların sağlanması halinde fonda biriken paranın yarısının alınabilmesi de ihtimaller arasında.

İŞVERENİN KAZANCI NE?

Kıdem tazminatı fona dönüşürse işverenler her ay çalıştırdıkları her bir işçi için fona prim ödeyecekler. Özellikle kıdem tazminatı karşılığı ayırmayan firmalar bu yükü finansal olarak yönetebilecekler.

İŞVERENİN KAYBI NE?

Çalışma Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı verilerine baktığımızda her 100 çalışanın en az 70’i kıdem tazminatını ve diğer yasal alacaklarını alamıyor. Yeni sistemde işçi istifa etse dahi kıdemi fon hesabında olacağı için işverenin cebine ciddi bir yük getirecek.

Yazının devamı...

Çalışma hayatı sil baştan yazılacak

Referandum sonuçlarıyla birlikte memurlardan taşerona, borçlulardan işçilere herkesi ilgilendiren değişikliklerle ilgili detaylar netleşmeye başladı. Emeklisinden çalışanına memurdan işverene kadar yaklaşık 30 milyon kişiyi etkileyecek düzenlemeler masada.

Peki çalışma hayatını neler bekliyor?

- Kıdem tazminatı garanti altına alınacak

Türkiye’de aktif çalışma hayatında bulunan yaklaşık 15 milyon vatandaşımızı ilgilendiren Kıdem Tazminatı Fonu detayları netleşmeye başladı. Çalışma Bakanlığı önderliğinde yürütülen bu süreçte tüm tarafların görüşleri alınarak bir sonuç alınacak. En önemli hedef, kıdem tazminatının 30 gününde en ufak bir kayıp olmadan çalışanın bu hakkını devlet garantisine almak.

- 657 tarih oluyor

Yaklaşık 4 milyon memuru ilgilendiren 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu da tarih olacak. Yeni bir kamu personel rejimi gündeme gelecek. Bu yeni yasada memurlar arasındaki ayrımlar kalkacak. Kamu çalışanı kavramı getirilecek. Böylece kadro sıkıntısı çeken kesimler bu sorunlarına çözüm bulacak.

- Çalışan memura daha fazla para

Çalışan memurlar daha çok para alacak, performans değerlemesi getirilecek. Tayin, terfi gibi sistemler yeniden tanımlanacak.

- Taşeron sorunu çözülecek

Kamuda çalışan 700 binden fazla taşeron işçi de yeni kamu personel rejimiyle farklı bir statüye kavuşacak. 3 Başbakan 3 Çalışma Bakanı eskiten taşeron sorunu bu sefer çözüme kavuşturulacak.

- Yapılandırma sistemi yeniden devrede

Geçen sene hayat geçirilen yapılandırmaya gelen rekor başvurudan sonra, vatandaşla devlet barışı yeniden sağlanacak. Vergi ve prim borcu olanların yararlandıkları yapılandırma sistemi yeniden devreye sokulacak. Borcu olanlar taksitlerle borçlarını ödeyecek. Bu arada düzenli olarak vergisini ödeyenlere de yeni avantajlar sunulacak.

- KDV ve ÖTV indirimi

Belli sektörlerde uygulanan KDV ve ÖTV indirimlerinin süreleri uzatılacak. Vatandaşlar beyaz eşya ve mobilyadaki bu indirimlerden yararlanarak ihtiyaçlarını daha ucuz fiyatlarla karşılayabilecek. Bu indirimlerin farklı sektörlerde uygulanması için çalışmalar devam ediyor.

- Arabuluculuk devrede

İşçi-işveren itilaflarını çok kısa sürede sonuçlandıracak arabuluculuk sistemi devreye girecek. Böylece alacak, tazminat, işe iade gibi davalarda mahkemelerde yıllar süren davalar son bulacak. Çalışanların sorunları birkaç hafta içinde çözüme kavuşturulacak.

Malum önümüz yaz, çalışma hayatını değiştirecek her imzayı atacak olanların çok terleyeceği şimdiden gözüken köy…

Yazının devamı...

İstihdam talebini reddedenin işsizlik ödeneği biter!

Mart 2002’de kurulan İşsizlik Sigortası Fonu’nun büyüklüğü geçen ay itibarıyla 106 milyar lira büyüklüğe ulaştı. Fona, Mart 2002’den bu yılın mart sonuna kadar 8 milyon 249 bin 628 kişi başvurdu. Bunlar arasında, fondan yararlanma şartlarını karşılayan 5 milyon 328 bin 571 kişiye 15 yılda toplam 15 milyar 502 milyon 487 bin 525 lira ödeme yapıldı. Bu yılın ocak ayında 158 bin 46, şubat ayında 109 bin 237 kişinin müracaat ettiği fona, mart ayında 110 bin 517 kişi başvurdu. Fondan geçen ay 490 bin 318 kişiye toplam 387 milyon 770 bin 334 lira ödendi.

Peki hangi hallerde işsizlik maaşına hak kazanılır, nasıl hesaplanır ve hangi şartlar altında kesilir sorularına cevap arayalım.

Kendi istek ve kusuru dışında işini kaybedenler; hizmet akdinin feshinden önceki son 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olmak kaydıyla son üç yıl içinde en az 600 gün süre ile işsizlik sigortası primi ödemiş olmak ve hizmet akdinin feshinden sonraki 30 gün içinde İŞKUR birimine doğrudan veya elektronik ortamda (www.iskur.gov.tr) başvurarak iş almaya hazır olduğunu bildirmek koşulu ile işsizlik sigortası hizmetlerinden yararlandırılmaktadır.

Hizmet akitleri 4447/51 inci madde kapsamında sona eren sigortalı işsizlerin, hizmet akdinin sona ermesinden önceki son 120 gün içinde, hizmet akdi devam etmekle birlikte; Hastalık, Ücretsiz izin, Disiplin cezası, Gözaltına alınma, Hükümlülükle sonuçlanmayan tutukluluk hali, Kısmi istihdam, Grev, Lokavt, Genel hayatı etkileyen olaylar, ekonomik kriz, doğal afet, nedenleriyle işyerinde faaliyetin durdurulması veya işe ara verilmesi halinde, son 120 günün hesabında prim yatırılmayan bu süreler kesinti sayılmamaktadır.

Kaç para maaş alırım?

Günlük işsizlik ödeneği, sigortalının son 4 aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde kırkı olarak hesaplanmaktadır. Bu şekilde hesaplanan işsizlik ödeneği miktarı, aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 80’ini geçememektedir. İşsizlik maaşı iş akdinin feshinden önceki son 3 yıl içinde;

* 600 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 180 gün(6 ay)

* 900 gün sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 240 gün (8 ay)

* 1080 gün ve fazlası sigortalı olarak çalışıp işsizlik sigortası primi ödemiş olan sigortalı işsizlere 300 gün (10 ay)

Yukarıda belirtilen süreleri tamamlamanız halinde işsizlik maaşınız otomatik olarak kesilecektir. Yukarıda belirtilen sürelerde, İŞKUR aracılığı ile yada kendi imkanlarınızla iş bulmanız halinde işsizlik ödeneğiniz durdurulur.

İŞKUR, işsizlik ödeneği aldığınız süreler boyunca sizin mesleğinize, ikametinize ve sağlığınıza uygun işler bulmakla ve sizde o işyerleri ile görüşmekle yükümlüsünüzdür.

İŞKUR, size uygun işi bulur da siz reddederseniz işsizlik maaşınızı da reddetmiş olursunuz. Yani personel müdürü iseniz ve size önerilen iş pozisyonuyla ilgili tüm koşullar uyumlu ise belirtilen işi kabul etmemeniz halinde işsizlik maaşınız kesilir.

İŞKUR’a kayıtlı yaklaşık 4 milyon işsiz bulunmakta, 7-8 milyon civarında da istihdam açığı mevcut. Hükümetin istihdamı arttırmaya yönelik işverenlere yapmış olduğu teşvik paketleri son 3 aylık döneme baktığımızda oldukça başarılı işliyor. Ancak elmayla armutu birbirine karıştıranlar çalışanların da akıllarını karıştırmaktan öteye gitmiyor. Birçok yayın organında ‘İstifa edene işsizlik maaşı’ manşetlerini görmeyenlerimiz kalmamıştır ki istihdam seferberliğinde sizce bu ne kadar inandırıcı? Elinde ki işsiz sayısını düşürmeye var gücüyle çalışan İŞKUR’un, istifa edene de işsizlik maaşı ödeyeceği tam bir hayal ürünü...

Yazının devamı...

Asıl referandum kıdem tazminatında

Yine yeni yeniden ısıtılıp gündeme getirilen kıdem tazminatı fonunda güncel gelişmeleri ele alalım.

Kıdem tazminatı yılların emeği, alın teri. Az da olsa, çok da olsa her çalışanın aklının bir yerinde duran temel bir hak. Çalışma Bakanlığı sürekli olarak her

10 çalışandan sadece 2’sinin kıdeme hak kazandığını belirterek yeni sisteme olan ihtiyacı yıllardır gündeminde tutuyor.

Hükümetimiz yeni sistem ve bir tazminat fonu kurulması konusunda ısrarlı ve bu sefer kararlı. Bu konuda geçtiğimiz dönemlerde de tartışmalar yapılmış, sendikalar ve işverenlerle ortak bir noktada buluşulamamış ve Başbakanımızın talimatıyla fon meselesi rafa kaldırılmıştı.

Tartışmalar yeniden süre dursun, Çalışma Bakanımız tarafların üzerinde mutabık olmadığı bir kıdem sistemini kesinlikle hayata geçirmeyeceklerini belirtmekte. Hedef; kıdem miktarını azaltmayan, işverenin ödeme kabiliyetini artıran, her çalışanın kıdemini garantileyen sistem olması.

Kıdem miktarı azalır mı artar mı?

Fona sadece ilk defa sigortalı olanlar mı dâhil edilecek?

Fon SGK primine mi ilave edilecek?

İşten kendi isteğiyle ayrılanlar kıdem tazminatına hak kazanabilecek mi?

Evlenen kadın sigortalının, askere giden erkek sigortalının kıdemi ne olacak?

15 yıldan önce kıdem tazminatı alınabilecek mi?

Akıllara gelen ilk sorular…

Kıdem tazminatı neden sorun?

- 13 milyon aktif sigortalı çalışandan sadece 2 milyonu kıdem tazminatı alabiliyor, yüzde 70’i alamıyor.

- 100 işçiden 15’i kıdem tazminatına hak kazanıyor.

- Kayıt dışılık nedeniyle 100 çalışandan 35’inin kıdem hakkı bulunmuyor.

- SGK sistemi incelendiğinde geçtiğimiz yıl 13 milyon çalışana karşılık 19 milyon çıkış bildirgesi yapılmış.

- Kıdem tazminatı hakkına kavuşulmaması için bir işçinin yılda 3-4 kez işe giriş çıkışı yapılmış.

- Çıkış bildirgelerinin yüzde 80’i bir yıldan az çalışan işçilerden oluşmuş.

- Temizlik, güvenlik gibi taşeron firmalarda bu durum ayyuka çıkmış.

- Mevsimlik ve geçici işlerde çalışanların tazminat haklarından bahsetmek bile mümkün değil.

- İflas eden şirketlerde çalışanların kıdem tazminatları hayal olmuş.

- İş uyuşmazlığı davalarının yüzde 70’i kıdem ve diğer yasal alacakların alınamamasından kaynaklanıyor.

Fonlu çözüm geliyor

Bakanlık, 2017 başında başlayan zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi’nin getirisini götürüsünü test ettikten sonra kıdeme fonlu sistem çalışmalarını tamamladı. Peki, sistem nasıl işleyecek?

İşsizlik fonu gibi kıdem tazminatı fonu kurulacak. Her çalışanın bir fon hesabı olacak. İşveren, her çalışanı için taslak metinde geçen ancak oranı netleşmeyen yüzde 4’lük ilave primi işçisinin kıdem tazminatı karşılığı olarak her ay fona ödeyecek. Kanunun yürürlük tarihinden itibaren ilk defa sigortalı olarak işe girenler zorunlu olarak yeni fon sistemine dahil olacak. En çok merak edilen kazanılmış haklar ne olacak? Mevcut çalışanlar veya emekliliğine az zaman kalanlar isterlerse fona girmeyecek. Ancak, çalışanın geriye dönük haklarının korunması için işçi ile işverenin anlaşması halinde o güne kadar kazanılmış hak fona aktarılabilecek.

Yeni sistemde çalışanlar kıdeminin yatıp yatmadığını ve ne kadar birikimi olduğunu takip edebilecek. Fonun garantörü devlet olacak ve kıdem konusunda işveren ile çalışan karşı karşıya gelmeyecek.

Mevcut uygulamada, 3 bin TL brüt maaşla çalışan bir personelin kıdem hesabı 1 yıla karşılık 3 bin TL brüt üzerinden damga vergisi düşüldükten sonra 2 bin 985 TL olarak karşımıza çıkıyor. Yeni sistem de yüzde 4’lük ilave ile hesaplandığında aynı maaşla çalışan personelin kıdem fonunda yıllık 1.440 TL toplanacak. İşte burada devlet garantisi devreye girecek, fon getirileri ve devlet katkısıyla yine 30 günlük kıdem hesabına ulaşması sağlanacak.

Her başlık bir soru işareti…

Kıdem tazminatı gündemi inişli çıkışlı. Amaç güzel, yöntem muallak… Tüm bu gelişmeler, 2017 yılında içerisinde çok az zaman sonra…

Yazının devamı...

İstihdam hedefi için teşvikleri uygulamak lazım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan istihdam seferberliğinde rekora koşuluyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, bu yıl sağlanan ek istihdam sayısının 407 bine ulaştığını açıkladı. Memur, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan 3’lü Danışma Kurulu Toplantısı’nda konuşan Müezzinoğlu, çalışma hayatında milli seferberlik programı kapsamında,

1 Ocak-27 Mart tarihleri arasında mevcut istihdama ek olarak 407 bin kişiye iş imkânı sağlandığını söyledi.

Hedef; 2017 yılı sonu itibarıyla işsizlik oranını yüzde 9.5 altına çekmek. Ancak hedefe giden yolda sağlanan teşvikleri bilmek ve uygulamak en önemli kriter.

İŞKUR İŞBAŞI EĞİTİMLERİ

Özellikle yeni mezun gençlerin hem tecrübe kazanması ve hem de iş hayatına bir yerden başlamasını sağlaması bakımından çok önemli bir program “İŞKUR İşbaşı Eğitim Programları”.

İşbaşı eğitim programı, kişilerin daha önceden edindikleri teorik bilgileri uygulama yaparak pekiştirmelerini veya mesleki deneyim kazanmalarını sağlamak amacıyla düzenlenmektedir. İşbaşı eğitim programlarından, İŞKUR’a kayıtlı işsizler yararlanabilmektedir. Bu program, hem işletmeler açısından da personelin oryantasyon ve yetiştirme süreci maliyetlerini azaltması bakımından çok avantajlı. İşbaşı Eğitim Programları ile bir yandan işsizlikle mücadele edilirken, öbür yandan da nitelikli eleman yetiştirilmesine çalışılmaktadır.

Türkiye İş Kurumu’nun milli istihdam seferberliği kapsamında aldığı en önemli kararlardan biri de işbaşı eğitim programlarının süresidir. 2017 yılında işbaşı eğitim programının süresinin bütün katılımcılar için geçerli olmak üzere en fazla 3 takvim ayı uygulanacağı ve bu süre içinde de sözleşme süresinin en fazla 78 fiili günü geçmemesi gerektiği yönünde karar alınmıştır. Buna göre İŞKUR ile işveren arasında yapılacak sözleşme süresi 3 takvim ayını geçmeyecektir.

2017 yılında uygulanacak olan işbaşı eğitim programlarında katılımcı adayları için program başlama tarihi itibari ile son 3 ay işsiz olma şartı getirilmişti.

Ancak katılımcı adaylarının çeşitli sebeplerle birkaç günlük geçici işlerde sigortalı çalışmaları nedeni ile programlara katılmada sorunlar yaşandığı tespit edildiğinden, işbaşı eğitim programına katılmak için gereken ilgili şart “son 3 ay içerisinde adına toplu veya kesintili olarak 10 günden fazla prim yatırılmamış olmak” şeklinde revize edilmiştir.

İŞKUR tarafından meslek edindirme kursları ile işbaşı eğitim programları katılımcılarına zaruri gider ödemesi yapılmakta olup işbaşı eğitim programı katılımcılarına 2017 yılında günlük 54 TL olarak ödenmektedir.

İşbaşı eğitim programlarında katılımcı zaruri gider ödemelerinde katılımcı gruplarına göre ayrıştırma yapılmış ve zaruri gider işsizlik ödeneği alanlar ve öğrenciler için farklı tutarlarda uygulanmaya başlanmıştır.

Buna göre zaruri gider, işsizlik ödeneği alanlar için yüzde 50 (27 TL), öğrenciler için yüzde 75 (40.5 TL) oranında ödenecektir.

İŞVERENLERE DEVLET DESTEĞİ

Çalışma mevzuatında işverenlerin en büyük yükü vergi ve sigorta primleri. Hükümet ise ‘İşsizi işe al, sigortasını ben ödeyeyim’ diyor. Peki bunu nasıl olacak?

MESLEKİ EĞİTİM VE STAJYER ÜCRETLERİNE DEVLET DESTEĞİ

2/12/2016 tarihinde yayınlanan 6764 sayılı Kanunun 48’inci maddesiyle 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na Geçici Madde 12’nci maddesine “2016-2017 eğitim ve öğretim yılı sonuna kadar uygulanmak üzere aday çırak ve çıraklar ile işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere, yapılacak ödemeler asgari ücretin net tutarının yüzde otuzundan az olamaz ibaresi eklenmiştir.

Bu kapsamda yapılacak ödemelerin bir kısmının İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmasına ilişkin usul ve esaslar Milli Eğitim Bakanlığı Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından 13.02.2017 tarihli duyurusunda açıklanmıştır.

- Devlet katkısının miktarı işletmede çalışan personel sayısına göre değişmektedir. Mesleki eğitim görülen işletmede çalışan personel sayısı 20’den az ise ödenebilecek en az ücretin (net asgari ücretin yüzde 30’u) 2/3’ü, 20 ve daha fazla ise ödenebilecek en az ücretin (net asgari ücretin yüzde 30’u) 1/3’ü devlet katkısı olarak ödenecektir.

- Öğrencinin sözleşmede belirlenen ücreti her ayın 10’uncu gününe kadar işletmeler tarafından öğrencinin banka hesabına ödenecektir. İşletme tarafından ödenen devlet katkısı tutarı ise ayın 25 ine kadar işletmenin hesabına yatırılacaktır.

- İŞKUR tarafından fondan karşılanacak olan tutarlar öncelikle, MEB Merkez Saymanlık Müdürlüğü ve YÖK Muhasebe Birimlerine aktarılacaktır. MEB Merkez Saymanlık Müdürlüğü ve YÖK Muhasebe Birimleri tarafından okulların ve yükseköğrenim kurumlarının muhasebe birimlerinin emanet hesaplarına aktarılan tutarlar ilgili eğitim kurumlarının muhasebe birimleri tarafından işletmelere banka üzerinden ödenecektir.

Yazının devamı...

İstihdama kamudan 90 bin’lik katkı var

İstihdam seferberliğine özel sektörün ilgisi tam gaz devam ederken ve yeni işe alımlar 500 bini bulurken, kamu da çeşitli alanlarda 90 bin kişilik kadro açıyor.

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Çalışma Bakanı’nın yapmış olduğu seçim çalışmaları sırasınca açıklamış oldukları referandum vaatleri çalışma hayatında yepyeni devrimlerin geleceği yönünde. Öncelik olarak daha çok özel sektör çalışanlarının sorunu olan ve 40 yıldır kurulamayan kıdem tazminatı fonu kurulacak. Sonrasında ise sırasıyla çalışma hayatında reformlar yapılacak. Özel sektörde olduğu gibi kamu sektöründe de personeller arası rekabet sistemi oluşturulacak. Böylelikle fazla emek harcayan, işinde başarılı olan ve azimle çalışan memurların daha fazla ücret almaları sağlanacak.

Çalışma Bakanı yeni emekli olacak kişilere de müjdeli haberi verdi. Bundan sonra emekli olacak herkes bankasını seçecek ve 3 yıl kalma sözüne promosyon ödemesini alacak.

Cumhurbaşkanlığı külliyesinde köy ve mahalle muhtarlarını ağırlayan Cumhurbaşkanı müjde verdi. Köy ve Mahalle muhtarlarının sigorta primlerinin Hazine’ce karşılanacağını aktaran Cumhurbaşkanı korucuların sigorta primlerini ise İçişleri Bakanlığı tarafından ödeneceğini aktardı. Bu düzenleme referandum gününü beklemeden ilk çıkarılacak KHK’da yer alacak. Yıl boyunca devam edecek olan ve işsizliğin önüne geçilmesini hedefleyen projede kamu sektörü de üzerine düşeni yapmakta kararlı. Personel alımlarının başında 24 binlik kadro ile TSK gelirken onu, 20 bin kadro ile MEB takip ediyor. Kamu’nun alımları toplamda 90 bini bulacak. Referandum sonrası ekonomik büyümenin ivme kazanması halinde 100 bine kadar da ulaşabilecek. Bu arada iki ay kadar önce yeni istihdam edileceklere getirilen teşviklerle özel sektör 500 bine yakın yeni alım yapmıştı. Bu yıl hedef 1.5 milyon kişiye yeni iş yaratmak olarak açıklanmıştı.

ÖĞRETMEN ALIMI:

Milli Eğitim Bakanlığı 20 binin üzerinde sözleşmeli öğretmen alımında mülakat dönemi başladı. Bakanlık bunların yanı sıra bin 500 engelli öğretmen ve ek atama ile de bin 300’ün üzerinde öğretmen alıyor.

10 BİN POLİS:

Polis Akademisi Başkanlığı, 10 bin polis memuru adayı alımı için ilan verdi. Lisans mezunu ve KPSS’den en az 60 puan alma zorunluluğu bulunuyor. Başvurular 14 Nisan’da sona erecek.

YURTLARA SÖZLEŞMELİ PERSONEL:

Kredi Yurtlar Kurumu’na binin üzerinde sözleşmeli memur alınacak. Başvurular 14 Nisan’a kadar sürecek.

AİLE BAKANLIĞI’NA DANIŞMAN:

Aile Bakanlığı’na bin 500 danışma ve yönlendirme görevlisi alınıyor. İl müdürlüklerince alım ilanları yayımlanırken, KPSS en az 60 puan şartı yer alıyor. Başvurular 6-13 Nisan arasında, sınav ise 3 Haziran’da yapılacak.

HAKİM-SAVCI ALIMI:

Adalet Bakanlığı 2 bin adli yargı hakim, savcı adayı ile 750 avukatlık mesleğinden adli yargı hakim, savcı adayı alacak.

24 BİN ERBAŞ VE ER:

Kara Kuvvetleri Komutanlığı 11 bin uzman erbaş, 13 bin sözleşmeli er olmak üzere 24 bin personel alıyor. Uzman erbaş alımlarına en az lise mezunları, sözleşmeli er alımlarına da en az ilköğretim mezunları başvurabilecek. Jandarma Genel Komutanlığı’na da 2 bin 650 personel alınacak.

GİB UZMAN YARDIMCISI:

İstihdam seferberliği kapsamında Gelir İdaresi Başkanlığı da 2 bin gelir uzman yardımcısı alacak. Adaylar 10-28 Nisan tarihleri arasında başvurularını internet adresinden online olarak yapabilecek. Kuruma girebilmek için KPSS’den en az 70 puan alma koşulu bulunuyor.

12 BİN 500 SAĞLIKÇI:

Sağlık Bakanlığı 2 aylık dönemde 12 bin 500 personel alacak. Yükseköğretim Kurulu 4 bin kadroya öğretim üyesi, araştırma görevlisi ve akademisyen alımı yapacak. Ulaştırma Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü de yaklaşık 2 bin 500 personel alacak.

Yazının devamı...

Turizm destek ve teşviklerle canlanacak

Son 3 yıldır yaşanan olumsuzluklardan en fazla nasibini alan sektörlerin başında şüphesiz turizm geliyor. Kışın çalışmaya ara vermeyen otellerin dahi işçi çalıştırmayı durdurmaları, erken rezervasyon fırsatlarının açığı kapatmaya yetmemesi, güvensizlik ortamının sürekli birilerinin dilinde olması, Avrupa ülkelerinin kötü reklamasyonu deniz ve güneşi bekleyen sektörde umutları hala parçalı bulutlu tutmakta. Yaşanan tüm olumsuz olaylar neticesinde hükümet ve ilgili bakanlıklar turizm için kolları sıvadı ve düğmeye basıldı. İşte turizm için sağlanan destek ve teşvikler:

1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında tüm ülkelerden turist getiren (A) grubu seyahat acentalarına uçuş başı 6 bin dolar USD destek verilecek. Ayrıca bu dönemde 200 ve daha fazla koltuk sayısına sahip uçaklarla yapılan tarifesiz (charter) uçak seferlerinde en az 150 yolcu getiren (A) grubu seyahat acentalarına 6 bin dolar destek yüzde 30 artırılarak uygulanacak.

2/12/2016 tarihinde yayınlanan 6764 sayılı Kanunun 48 inci maddesiyle 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’na Geçici Madde 12 nci maddesine “2016-2017 eğitim ve öğretim yılı sonuna kadar uygulanmak üzere aday çırak ve çıraklar ile işletmelerde mesleki eğitim gören, staj veya tamamlayıcı eğitime devam eden öğrencilere, yapılacak ödemeler asgari ücretin net tutarının yüzde 30’undan az olamaz ibaresi eklenmiştir. Devlet katkısının miktarı işletmede çalışan personel sayısına göre değişmektedir. Mesleki eğitim görülen işletmede çalışan personel sayısı 20’den az ise ödenebilecek en az ücretin (net asgari ücretin yüzde 30’u) 2/3’ü, 20 ve daha fazla ise ödenebilecek en az ücretin (net asgari ücretin yüzde 30’u) 1/3’ü devlet katkısı olarak ödenecektir. Öğrencilere ödenecek ücretlerin bir kısmı devlet katkısı olarak İşsizlik Sigortası Fonundan, sözleşmede kararlaştırılan ücretin kalan kısmı ise staj görülen işletme tarafından karşılanacaktır.

Kredi kullanım imkanı

Turizm sektöründe yaşanan ekonomik daralma nedeniyle teminat yetersizliği olan (A) grubu seyahat acentalarının finansmana erişimini kolaylaştırmak amacıyla Azerbaycan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Rusya Federasyonu, Türkmenistan, Ukrayna, Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere, İrlanda, İsveç, İsviçre, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Polonya, Macaristan, Norveç, Bulgaristan ve Romanya’dan kredi başvuru tarihinden bir önceki yıl en az 400.000 turist getiren, Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği üyesi (A) grubu seyahat acentalarına Kredi Garanti Fonu’nun kefalet desteği ile 100 milyon TL ye kadar kredi kullanma imkânı sağlanmıştır.

Antalya ve Muğla illerinde faaliyet gösteren işverenlere Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereği prim ödemesi yapılmasına ilişkin işbirliği protokolü 12.04.2016 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı arasında imzalanarak yürürlüğe girmiştir. Daha sonra 06.06.2016 tarihinde İŞKUR tarafından yayımlanan 2016/1 sayılı SİDEP Genelgesi ile desteğin kapsamı tüm illerimizi kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

Tatil kampanyası

Tur şirketleri ve Anadolu Jet ile anlaşma yapan Türkiye Emekliler Derneği, 4-5 günlük isteyene termal, isteyene deniz tatili imkânı sunuyor. Alanya ve Dalyan’da her şey dâhil 555 liraya tatil imkânına kavuşan emekliler, Afyonkarahisar’da ise 600-755 liraya kaplıca keyfi yapabilecek. Yapılan anlaşma ile emeklilerin de aktif olarak turizme kazandırılmaları amaçlanmaktadır. Anlaşmanın içerisinde uçak biletinin de dahil olduğunu aktarmadan geçmeyelim.

Akdeniz otellerinin birçoğu kamu çalışanlarına ekstra fiyat tarifeleri ve paketler sunmata. 5 Günlük tatil fiyatına 7 günlük tatil imkânları sunan oteller hem memurları sevindirecek hem turizmi canlandıracak.

Yazının devamı...

Bankacılar bile BES’ten ayrıldı

Zorunlu cümlesini sevmiyoruz biz. Zorunlu GSS’yi de sevmedik, Zorunlu BES’i de… 1 Ocak 2017 itibari ile uygulanmaya başlanan Bireysel Emeklilik Sistemi’nde zorunlu katılımcıların yarıdan fazlası iki ayın dolması ile birlikte ayrıldı. Hükümetin büyük umutlarla getirmiş olduğu tasarruf sistemin deyim yerindeyse ilk virajda yoldan çıkması devlet yetkililerince de şaşkınlıkla karşılandı.

İşçi ve işveren kesimleri ile yapmış olduğumuz görüşmeler sonucu, ne işçilerin ne de işverenlerin Bireysel Emeklilik Sisteminde yeterince bilgi sahibi edindirilmediği anlaşılmaktadır.

Kapsam dâhilindeki işçilere, BES firma yetkililerinin yalnızca yüzde 25’lik devlet katkısı ve ilave 1.000 TL avantajının anlatıldığı, ne koşulda çıkıldığı, çıkarken nelerle karşılaşılacağı, ya da fonların yönetilmesi gerektiği ve fonun devlet garantisinde olup olmadığı hakkında kesin ve net bilgiler verilmediği de gözlemlenmiştir. Ayrıca yine işçilere sistemden ayrılma konusunda ne gibi işlemlerin yapılacağı, dilekçe örneği vs. gibi gerekli bilgilerin de aktarılmadığı anlaşılmıştır.

İşverenlerin büyük bir bölümü ise sistemden tamamen habersiz durumda! Sistemle daha çok muhasebe yetkilileri ilgilendiğinden BES’te yetkili banka ve kuruluşlar direk yetkili muhasebe ya da finans müdürleri ile iletişim kurmakta. Sistemden çıkmak isteyen personellerin işverene mi yoksa direkt olarak fon kuruluşuna mı müracaat edeceği tartışılmaktadır. Ayrıca birçok işveren ve yetkililer ücret kesintilerinde hatalı uygulamaya gitmiş olup, bordro ve ücret hesaplamalarında bu iki aylık dönemde hatalarla karşılaşmıştır.

974 bin kişi çıktı

Yaklaşık 20 fon ve banka kuruluşu ile yürütülen BES sistemi işverenlere cazip teklifler sunarak işçilerin yararlarının ne olup olmadığını gözetmeksizin, şirketin menfaatine olan uygulamalara göre anlaşmaya varmaktadır. BES kuruluşlarının birçoğu, kapsama giren firmaların kendilerini seçmeleri halinde kredi kolaylığı, düşük faizli kredi desteği ve kredi kartı gibi işverene paketler sunduğu anlaşılmıştır.Banka çalışanları Ocak ayına ait maaşlarını, 1 Ocak itibariyle aldıklarından sisteme erken dahil oldular.

Diğer özel sektör çalışanlarından bir ay önce sisteme dahil olan banka çalışanlarının yaklaşık yüzde 55’lik bir bölümü sistemden ayrıldı. Fon yetkilileri sistemin yeterince aktarılamadığından dert yanıyor. Konuyla ilgili banka çalışanlarının yanı sıra özel sektör verileri de tespit edilince ortaya hayli ilginç rakamlar çıkmakta. Öyle ki, planlanan kadar, tasarrufa eğilimli bir yapımızın olmadığı ve yetkililer tarafından ön görülenden fazlaca sistemden ayrılan mevcut. Özel sektörde 1000 ve üzeri çalışanı bulunan firmalar 1 Ocak itibariyle sisteme girmesiyle toplam 1 milyon 811 bin kişi otomatik BES’li oldu. Ancak bu kişilerin sistemde 837 bini kaldı, 974 bin kişi cayma hakkını kullanarak ayrıldı.

Az maaş alan kaldı

Otomatik BES sisteminde en dikkat çeken ayrıntı asgari ücret düzeyinde maaş alan kişilerin çoğunluğunun sistemde kalması oldu. Daha fazla geliri olan kişiler cayma hakkını kullanarak sistemden ayrıldı, asgari ücretliler ise tasarrufta kaldı. Sistemin ikinci aşamasında, 1 Nisan’daqsisteme, 2.5 milyonu memur, 1.5 milyonu özel sektör çalışanı olmak üzere 4 milyon kişinin dahil olması bekleniyor. Bu kişileri sistemde tutmak için daha özendirici adımlar atmaya ve bu sistemi en iyi şekilde anlatmaya ihtiyaç var.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.