Başımızdan bir türlü atamadığımız bir virüs belasıyla başladık yıla. Daha başımıza neler gelecek diye isyan ediyorduk ki, ben size bu satırları yazarken ceviz büyüklüğünde dolu yağmaya başladı!!! Neyse gelelim konumuza; İyi giden ekonomi verileri, hükümet planları, çalışma ve sosyal hayatta tüm dengeler geride bıraktığımız bu 9 ayda altüst oldu.

Bu süreçte sağlık sistemimizin ve sağlık çalışanlarımızın hakkını teslim edelim, harika iş çıkardılar ve çıkarmaya devam ediyorlar. Tüm sabır ve güçleriyle dimdik ayakta durmaya çalışıyorlar. Hükümet yetkililerini de es geçmemek lazım. İşten çıkarma yasağı, kısa çalışma ödeneği ve nakdi ücret desteği ile milyonlarca haneye nefes olacak tedbirler alındı.

Elbette eleştirebiliriz; desteklerin azlığını çokluğunu, süresinin yetersizliğini, zamanlamaların önceden tespit edilemeyesini. Ancak bir gerçek var ki, tüm dünya ülkeleri bu virüs savaşında çaresiz kaldılar.

Mart ayından bu yana alınan onlarca önlemlerden biri de borçların ertelenmesi olmuştu. Bu borçları silinmesi için de Meclis’ten bir kanun geçirilmesi gerekir. Birçok Avrupa ülkesi borçları ertelemek yerine iptal etti, İngiltere’de restoranlarda yenilen yemeklerin paralarının bile yarısını devlet karşılama kararı aldı. Biz ise 6 ay borçları erteleme kararı aldık, ertelemenin sonuna yaklaşırken borcunu ödeyebilen firma sayısı ise hiç iç açıcı değil. Hükümet yetkilileri borçların büyük bir bölümünün ödenemeyeceğini öngörüyordu ancak, ‘önce görelim, sonra uygulayalım’ mantığıyla hareket edildi.

YAPILANDIRMA KAÇINILMAZ SON

Pandemi etkilerinin yanında, ihracat kapılarının açılmaması, artan döviz kurları nedeniyle nakit akışı bir türlü normalleşemeyen esnaf ertelenen prim ve vergi borçlarının ne olacağını kara kara düşünüyor!

Hükümetimiz ise piyasayı yapılandırma düzeltebilir mi?’ sorusunu uzun masada tutuyor. Sayın Çalışma Bakanı net bir ifade ile yapılandırma getirilecek demese de son birkaç demecinde sinyallerini verdi.

2020-2022 Ekonomi Programı kapsamında Sayın Berat Albayrak’tan bu yönde bir çalışmanın açıklanmasını bekledik, ancak Sayın Albayrak’ta bu yönde bir açıklama yapmadı. Henüz net olmasa da çok zor geçirilen bu 9 ay dikkate alınarak son yılların en kapsamlı yapılandırma düzenlemesi yapılacağı öngörülüyor.

EKİM AYI SONUNA KADAR MECLİS’TEN GEÇMESİ BEKLENEN YAPILANDIRMA DÜZENLENMESİNİN SATIR BAŞLIKLARI

Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ortak yapacağı çalışma ile yapılandırma paketi İstihdam Paketi ve Ekonomi Planı çerçevesinde Meclis’e sunulacak.

-Vergi, resim, trafik cezaları, MTV, harç, öğrenim kredileri yapılandırılacak.

-Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan SGK prim, idari para cezaları ve tüm ceza ve primler yapılandırılacak.

-Genç girişimcilere yeni istihdam paketleri üzerinde çalışmalar yapılacak.

-SGK Teşvikleri uzatılacak.

-Vergi indirimleri ve istisnaları uzatılacak.

-Pandemiden dolayı halen açılmayan ve zarar gören sektörler bazında KÇÖ ve Ücretsiz izin süreleri uzatılacak.

-Odalar, borsalar, belediyeler ve tüm resmi dairelere olan aidat borçları ve ecrimsil cezaları kapsama alınacak.

Ekonomiyi canlandıracak, esnafın yüzünü güldürecek ve piyasaları hareketlendirecek yapılandırmayı ekim ayında bekliyoruz.

Yaklaşık 22 milyon aktif çalışan vatandaş yıl içerisinde elde ettiği gelire göre vergi ödüyor.

Ancak yazımızın konusu 8 milyon asgari ücretli için.

Toplam geliri;

13 bin liraya kadar olanlar %15,

13 bin ila 30 bin arasında geliri olanlar ise yüzde 20'lik vergi dilimine giriyor.

Bu bağlamda asgari ücret hesaplaması hususunda eylül ayı ile birlikte son 4 ayın hesaplaması da değişiyor. Yani çalışanların ücretlerinden kesilen gelir vergisi, ücret geliri arttıkça artıyor. Dolayısıyla her yıl sonuna doğru artan vergi dilimi nedeniyle yıl sonlarında çalışanların ellerine geçen net ücrette azalıyor.

ASGARİ ÜCRETLİNİN MAAŞI AGİ DESTEĞİYLE DÜŞMEYECEK

Asgari ücretli bu ay bir üst vergi dilimine geçiyor.

Bu vergi dilimine geçilmesiyle eylülde 25 TL, ekim-kasım-aralık aylarında ise 125 TL ilave AGİ desteği sağlanacak. Asgari ücretliye verilecek toplam 400 TL’lik ek destekle maaş düşmeyecek.

Asgari ücretli için ise 2016 yılından beri uygulanan AGİ ilavesi bu yıl da uygulanacak ve asgari ücretli çalışanlara bu sayede bir üst vergi dilimine geçilse bile 2 bin 324 TL’den daha düşük ücret ödenmeyecek.

AGİ MÜDAHELESİ NASIL YAPILACAK?

Asgari ücretlinin bordrosunda ilk sekiz ay yüzde 15 oranında gelir vergisi hesaplanırken bu ay yüzde 20 oranında da vergi hesaplaması yapılacak. Eylül ayı bordrosunda kazancın bir kısmı yüzde 15'den, bir kısmı yüzde 20'den vergilenecek. Yılın kalan son üç ayında ise tüm kazancı yüzde 20'den vergilenecek.

Asgari ücretlinin vergisindeki artış kadar daha yüksek AGİ ödenerek net asgari ücret yıl boyu korunmuş olacak. AGİ'de yapılan artış işverene ek bir maliyet olmayacak çünkü işveren çalışanına ödediği ilave asgari geçim indirimini kendi ödeyeceği vergiden düşecek.

İlk sekiz ayda çalışanın bordrosunda yüzde 15 oranında 375,23 lira vergi kesildi. Eylül ayında vergi 400,93 liraya yükselecek. Asgari ücretlinin son üç ay bordrosunda ise 500,31 lira gelir vergisi kesintisi yapılacak. Ancak her durumda yapılacak ilave AGİ desteği ile asgari ücretlinin net maaşı 2 bin 324 liranın altına düşmeyecek.

KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ ALAN ASGARİ ÜCRETLİLERİN DURUMU NE OLACAK?

Pandemi nedeniyle mart ayından itibaren kısa çalışmaya başvurmuş olan bir işyerinde sigortalılığı devam eden bekar asgari ücretli kısa çalışma ödeneği alıyorsa, vergi dilimi bakımından bir üst dilime geçmesi zaten söz konusu olmayacak.

Asgari ücretli çalışan, kısa çalışma ödeneği kapsamında 15 gün çalışıp 15 gün kısa çalışma ödeneği alsa bile bu yıl yüzde 20’lik vergi dilimine geçecek gelire yine ulaşamayacak.

Bu durumda olan çalışanlara ilave AGİ ödenmesine gerek kalmayacak.

Özetle; 2016 yılında verilen söz halen geçerli ve uygulamada olacak.

2020 yılı itibarı ile asgari ücreti 30 günlük çalışması karşılığında hiçbir çalışan 2.324 TL’nin altında maaş almayacak.

Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan prim ödemeleri ve çeşitli vergi kalemlerinde birçok işverenin olduğu gibi spor kulüplerinin de yüksek tutarlarda ödemeleri mevcut. Aylık yüzbinlerce liralık vergi ve SGK primi ödeyen spor kulüplerinin bu borcu ödeyememeleri halinde borcu yoktur belgesini Türkiye Futbol Federasyonu’na ibraz edemiyorlar. Federasyon, bu kulüplere ödenmeyen borçların dolayı transfer yasağı getiriyor. Geçtiğimiz yıllarda transfer sezonu torba kanunla açıldı...

Milyon dolarlık spor kulüplerimizin ne yazık ki milyonluk vergi ve SGK primi borçları bulunmakta. Her kulübün borcu yok ancak büyük saydığımız kulüplerimizin haliyle aksatmaları ve buna bağlı borçları zaman zaman olabiliyor.

Sadece 4 büyük güzide spor kulübümüzün Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan borçları yüz milyonları aşmış durumda.Geçtiğimiz yıllarda bazı spor kulüplerimiz yüksek SGK ve vergi borçlarından dolayı TFF’ye ‘Borcu Yoktur’ yazısı götürememiş buna bağlı transfer sezonunu açamamıştı.

Tam bu dönemde Torba Kanun çıkarılmış, bu borçlar yapılandırılarak kulüplere ‘Borcu Yoktur’ yazıları verilmişti.

TFF ‘borcu yoktur’ yazısını kaldırdı!

Türkiye Futbol Federasyonu geçtiğimiz günlerde Pandemi dolayısıyla kulüplerin etkilendiğini ve buna bağlı olarak ‘Borcu Yoktur’ yazısı aranmayacağını bildiren bir yazı yayımladı.

TFF açıklamasında; ‘’TFF Yönetim Kurulu'nun 04.09.2020 tarihli toplantısında; Profesyonel Futbol Kulüplerimizden gelen talep üzerine, tüm dünyayı etkileyen Covid-19 salgının olumsuz ekonomik etkilerini de göz önüne alarak transfer edilen futbolcuların tescilinde Sosyal Güvenlik Kurumu ve Vergi Dairelerine, vadesi geçmiş borcu olmamayı belgelendirme yükümlülüğünün 2020-2021 futbol sezonu birinci transfer ve tescil döneminde uygulanmaması için Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı'na Geçici 4. Madde eklenmesine karar verildi.’’ şeklinde belirtti.

TFF kararı yapılandırma sinyali mi?

TFF’nin bu kararı sonrası haliyle birçok spor kulübü vergi ve SGK prim borçlarını aksatacak, bu paraları başka yerler için kullanacak. Bir sonraki yıl ise şampiyon olamayan kulüpler bu borcu kapatacak kadar gelir elde edemeyeceğinden SGK ve Vergi borçları gecikme zamlarıyla birlikte yine milyonları bulacaktır. İşte bu durumda her zaman olduğu gibi akla Torba Kanun gelecektir.

İşverenlerin gözü kulağı yapılandırmada

TFF’nin vermiş olduğu karar yapılandırma sinyali olarak görülebilir. Zaten yılın başından beri piyasanın her kesiminden yükselen bir borç yapılandırma beklentisi mevcuttu.

Pandemi süreci etkileriyle hem işverenlerin hem vatandasın devlete olan borçları ciddi miktarda artış gösterdi.Haliyle 2020 yılı içerisinde devlet ile vatandaş arasında borç barışı sağlanması için en geç Ekim ayına kadar bir düzenleme beklentisi kulislerde iyice yayılmaya başladı.

Her anlamda zor geçen bu yıla, gecikme ve tecil faizlerini affedecek, borçları uzun vadeli ve teminatsız olarak taksitlendirebilecek bir yapılandırma düzenlenmesi ilaç gibi gelecektir.

Spor kulüplerine yapılan bu destek bakalım işverenlere ve vatandaşa yapılacak mı hep beraber izleyip göreceğiz.

Farklı statülerde hizmet vermiş kişilerin hangi statüden emekli olacağını son 7 yıllık hizmetinin 1261 günden fazlası belirler. Bu durum sadece 01.10.2008 yılından önce sigortalı olan kişiler için geçerlidir. Örnekle anlatacak olursak; 01.01.1995 sigorta girişli ve 20 yıldır bakkalı olan Ahmet bey dükkanını kapatıyor ve bir firmada işe başlıyor, Ahmet bey normalde kendi bakkalı olduğundan Bağkur (4/b) statüsünde bulunuyordu. Ahmet bey 4/a’lı olarak işe başladığı firmada 1261 gün yani 3,5 yıl + 1 gün çalışırsa tüm hizmetleri 4/a’ya aktarılıyor. Emeklilik işlemleri de 4/a üzerinden yürütülüyor.

Bu Noktalara Aman Dikkat!

Bilindiği üzere yurtdışı borçlanmaları geçtiğimiz yıl Bağkur kapsamına alınmıştı. Yurtdışı borçlanması gibi İsteğe Bağlı sigorta prim bildirimi de Bağkur kapsamındadır.Eğer 1261 günden fazla prim gününe ihtiyacınız varsa ve bu süreleri İsteğe Bağlı ya da Yurtdışı Borçlanması ile tamamlamak istiyorsanız 1260 gün üzerinden borçlanın. Neden böyle bir şey yapmalısınız? Çünkü 4/a’ya tabi 5825 prim günü ile emekli olacakken 9000 prim günü ile emekli olmanız gerekebilir.

1261 Günden fazla isteğe bağlı ve yurtdışı borçlanması sizi Bağkur’lu yapacaktır. Bağkur’lu olmanın ilk dezavantajı daha fazla prim günü ödeyecek olmanızdır. Kadınlar 7200, erkekler 9000 prim günü ile emekli edilirler.

Son 7 Yılda Hizmeti Olmayanlar!

Son 7 yıl kriteri güncel tarihten geriye doğru değil, son bildirilen hizmetten geriye doğru götürülmektedir. Yani kişinin en son çalışması 2013 yılına aitse 2013 yılından geriye 7 yıl gidilerek tespit yapılır. Parça parça hizmet bildirimi yapılmışsa son 7 yıllık hizmeti kadar geriye gidilerek 1261 günden fazlası tespit edilir.Peki bu son 7 yıllık dönemde iki farklı statüde de eşitlik varsa, bu defa son ödenen sigortalılık statüsü geçerli sayılır.

2008 Sonrası İçin Genele Bakılacak!

01.10.2008 Tarihinden sonra ilk defa sigortalı olanlar için bu durum geçerli değildir. Farklı statülerde hizmetleri olan kişilerin son 7 yılına değil tüm hizmet süresinin fazlasına bakılır. En fazla 4/a statüsünde prim ödemesi yapılmışsa 4/a’lı, en fazla 4/b statüsünde prim bildirilmişse 4/b’li olarak emekli edilir.

Ülkemizde kalıtsal veya sonradan sürekli hale gelen rahatsızlıklarından dolayı engelli veya malulen emekli olmak isteyen yarım milyondan fazla vatandaşımız var. Ancak engellilik ve malullük kavramlarını henüz tam olarak anlamış değiliz. Bu iki kelimenin ne anlam ifade ettiğini bilmediğimizden engelli ya da malul kişiler haklarını tam olarak gözetememekte ve kullanamamaktalar.

Gelin engellilik nedir, malullük nedir birlikte inceleyelim…

Malul Kime Denir?

Malul, sosyal güvenlik başlangıcıyla çalışma hayatına girdikten sonra, herhangi bir hastalık veya kaza sonucu, çalışma veya meslekte kazanma gücünün en az %60 oranında kaybettiğine sağlık kurullarınca karar verilen kişidir.

Malullüğün Temel Kriteri Nedir?

Kişinin çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybına bakılan maluliyet tespitinde, bu duruma sebep olan hastalık veya kazanın sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonra meydana gelmesi gerekir.

Doğuştan veya sonradan meydana gelen herhangi bir hastalık ya da kaza sonucu oluşabilen engellilik tespiti ise malullükten bağımsız bir durumdur.

Malullük Tespiti Nasıl Yapılır?

Sigortalıların malul olup olmadıklarının kararı, yetkili hastanelerin düzenlediği sağlık kurulu raporu esas alınarak sosyal güvenlik mevzuatı çerçevesinde kurum sağlık kurulunca verilir.

Kurum sağlık kurulları tarafından malullük durumu değerlendirilirken, sosyal güvenlik mevzuatında belirtilen kriterler dikkate alınarak çalışma veya meslekte kazanma gücündeki azalma oranı tespit edilir.

Engellilik Nasıl Tespit Edilir?

Engellilik oranı ‘Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik’ esas alınarak tespit edilir. Tespit yapılırken, kişilerin çalışma gücü göz önüne alınmadan yalnızca engel oranına bakılır. Belirlenen engellilik oranı, maluliyete ilişkin tespitte kullanılmaz. Yani sizin %60 oranında bir engelli raporunuz mevcutsa, bu rapora istinaden malulen emekli olamazsınız. Engellilik oranı ile malullük oranı farklı yönetmelikler esas alınarak farklı amaçlar için tespit edilen oranlardır.

Sigortalının engellilik oranı, malullük oranı ile ilişkilendirilmemekte ve birbirinin yerine kullanılmamaktadır.

Örnek: Bir sigortalıda, sıkça rastladığımız hastalıkların birden fazlasının olduğunu varsayalım. A hastalığına bağlı engel oranının %20, B hastalığına bağlı engel oranının %30, C hastalığına bağlı engel oranının %20, D hastalığına bağlı engel oranının %30 olduğu varsayılan bu kişinin engel oranı tespit edilirken bu oranların hepsi dikkate alınmakta ve birlikte değerlendirilmektedir.

Ancak malullük tespitinde, bu hastalıkların çalışmaya engel olup olmadığına bakılmaktadır. Dolayısıyla bu hastalıklar nedeniyle kişi belirli bir engellilik oranına sahip olsa bile malul sayılmayabilir.

Bazı durumlarda %60 üzeri engellilik oranına sahip olan kişilerin maluliyet taleplerinin reddedilmesi de bu sebepten kaynaklanmaktadır.

Bir engellinin aynı zamanda malul sayılabilmesi için hastalığının sigortalılığından sonra ortaya çıkması ve çalışma gücünde %60 oranında azalmaya sebep olması gerekmektedir.

Engelli Raporu Bulunanların Emeklilik Şartları Tablosu

Malulen Emeklilik Şartları

Malulen emekli olacak kişinin, sigortalılık statüsü fark etmeksizin en az 10 yıllık hizmet süresinin bulunması, bu süre içerisinde en az 1800 prim gününün bulunması, %60 ve üzerinde çalışma gücü kaybının tespit edilmiş olması gerekmektedir.

Ülkemizde dolandırıcılık sektörü o kadar geniş kitlelere hitap etmekte ki anlatmakla bitiremeyiz. Evet, sektör diyoruz çünkü artık ithal dolandırıcılarımız bile olmuş durumda. Her Türk insanı gibi bizler de ‘Kısa Yoldan Nasıl Para Kazanılır?’ diye aklımızdan geçirmedik desek yalan söylemiş oluruz. Ancak bu düşüncemizi her gördüğümüz fırsata koşarak eyleme dönüştürürsek haliyle dolandırılmış oluruz.

Yaşanan son vakanın milyarlarca lira vurgun yaparak lüks hayat süren TOSUNCUK olduğunu unutmayalım!

Ödeme linki için tıklamayın!

Kısa Çalışma Ödeneği ve Nakdi Ücret Desteği ödemelerini bakanlığın internet sitesinden takip edebilir, Alo170 hattından güvenilir bilgi alabilirsiniz. Hiçbir Bakanlık size Sosyal Medya üzerinden ‘Tıkla, Ödemeni Al’ diye reklamlı mesaj atmaz.

Yurtdışı kaynaklı dolandırıcı hesapları size reklam verdikleri linke tıklamanızı, ödeme alacağınız banka hesap ve kredi kartı bilgilerinizi girmenizi istiyorlar. İşte siz bilgilerinizi girdikten sonra hesaplarınız boşaltılıyor. Hesabınızda para olmasa bile para olduğu an ne yazık ki boşaltıyorlar yada yasadışı alışveriş işlemlerinde kullanıyorlar. Bu yönde sosyal medya sitelerinde görmüş olduğunuz linklere tıklamamanızı tavsiye ederiz. Ayrıca sizi arayan yada mesajla da bu linkleri iletenler olacaktır. Bu kişilere de itibar etmeyin, numara ve linkleri şikayet edin. Bu zorlu dönemde dolandırılmak istemezsiniz diye düşünüyoruz.

Milyonlarca, memur, işçi, bu sorulara yanıt arıyor, En çok merak edilen ise ne zaman emekli olurum, ne kadar maaş alırım? Sizde merak ediyorsanız uzmanasor@gazetevatan.com adresine sorularınızı yollayın yanıtlayalım. İşte o sorular ve yanıtları…

Merhaba annem 1961 doğumlu 20.03.2006tarihinde esnaf bağkuruna kayıt oldu 2017 yılı Aralık ayına kadar düzenli olarak ödemeleri yapıldı. 25 Kasım 2017 de babamın ölümü ile esnaf Bağkuru dondurdu. Babam SSK’dan emekli olmuştu. Annem şuanda babamın ölüm maaşını alıyor. Annemin Bağkur’dan emekli olabilmesi için nasıl bir yol izlemeliyiz eğer emekli olursa babamdan alacağı maaş düşer mi? Cevaplarsanız sevinirim şimdiden teşekkür ederim iyi çalışmalar. Gülgün Onay

Annenizin Bağkur sigortalılığından emekli olabilmesi için en az 58 yaş ve 5400 prim gününe ihtiyacı olacaktır. Bu şartları sağlaması durumunda hem kendi emekli aylığını hem de eşinden bağlanmış olan dul aylığını almaya devam edebilir.

27.11.1968 doğumluyum. İşe giriş tarihim 19.11.1992 Bu tarihte giriş yapılmış ama prim 01.01.1993 ten itibaren yatmaya başladı. Şuan 8600 prim günüm var. 18 ay askerlik yaptım. Askerlik kaç gün borçlanırsam ne zaman emekli olabilirim. Teşekkür ederim. Selçuk Zümbül

Sigortalılık başlangıç tarihinize istinaden (01.01.1993) 54 yaş 5675 prim günü şartlarına tabisiniz. Prim ödenmeyen süreleri kurum sigortalılık başlangıcı olarak kabul etmemektedir. Yargı yoluna giderseniz bu girişinizi saydırabilirsiniz ancak bu süre bakımından yine aynı zamana denk gelebilir. Ayrıca çok küçük bir süreyi borçlanarak da aynı şartları elde edebilirsiniz. Sigortalılık başlangıcınızdan önce askerlik hizmetinizi yerine getirmişseniz 41 günlük borçlanma ile şartlarınızı 53 yaş 5600 gün şeklinde aşağı çekebilirsiniz. 2020 Yılı için günlük borçlanma tutarı en düşük 31,39 TL’dir.

Merhaba 20.05.1979 doğumluyum. Çocuğum olmadı.%40 engelliyim 2001 yılı sigorta girişim ve 2749 günüm var nasıl emekli olabilirim bana yardımcı olabilirseniz çok sevinirim şimdiden çok teşekkür ederim. Nurdan Kolgu

Sigorta başlangıç tarihiniz ve mevcut rapor oranınıza istinaden yaş şartı aranmaksızın (19 yıl şartını doldurduğunuz için) 4240 prim günü şartıyla emekli olmaya hak kazanırsınız. Engelli çalışanlara sağlanan teşviklerin avantajını kullanarak prim gün sayınızı tamamlayabilirsiniz.

Merhabalar... 01.07.1971 doğumluyum, e- devlet te görülen SSK ilk ise giriş tarihi 01.01.1987 ( meslek lisesi staj), prim ödemeye başlangıç tarihim ise 15.11.1988 Toplam prim gün sayısı ise 8686, Emekliliğe hak ediş tarihim nedir? Teşekkür ederim. Saffet YILMAZ

Staj süreleri ne yazık ki sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmemektedir. Ülkemizde staj mağduru vatandaşlarımızın sayısı iki milyonun üzerinde olmasına rağmen halen bu konuda bir düzenleme yapılamadı. Bu sebeple ilk prim ödemesi yapılan sigortalılık başlangıcınızı dikkate aldığımızda; emeklilik şartlarınız 51 yaş 5450 prim günüdür. Prim gün eksiğiniz bulunmuyor ancak yaş şartınızı yerine getirdiğiniz tarihte emeklilik tahsis talebinde bulunabilirsiniz.

Benim ilk işe girişim 07.11.1989 çıraklık fakat pirim ödemesini 11.10.1992 de başlatmışlar. 1974 doğumluyum 5460 gün pirimim var. Bu şartlar altında EYT’den yararlanabilir miyim ya da ne zaman emekli olabilirim. Teşekkürler. Cihangir Yurdakul

Maalesef prim ödemesi yapılmayan işe girişler kurum tarafından emeklilik hesabında dikkate alınmamaktadır. Prim ödemesi yapılan tarih itibariyle emeklilik şartlarınız ortaya çıkar. Belirtmiş olduğunuz sigortalılık başlangıcınıza istinaden 53 yaş 5600 prim günü şartlarına tabisiniz. Ayrıca belirtmiş olduğunuz EYT adı altında bir yasa çıkarılmamıştır. Emeklilikte yaşa takılanlar konusu 20 yıldır milyonların kanayan yarası olmasına rağmen bugüne kadar atılan tüm adımlar sonuçsuz kalmıştır. Ancak burası Türkiye, olur da kaybedilen haklar bir gün geri verilirse sizde yaşa takılmadan emekli olabileceksiniz.

Merhabalar ben %71 bedensel engelliyim kamuda çalışıyorum 2005 ilk sigorta girişim1 sene falan ara verdim tekrar 2010 da aynı işyerinde ise başladım vergi indiriminden de yararlanıyorum şuanda da 4763 günüm var aslında gün olarak tamam ama 18 veya 19 yıl SGK’lı olmam gerekiyormuş ve SGK’mız da brüt üzerinden yatıyor ben ne zaman emekli olurum ve tahmini olarak ne kadar maaş alabilirim bilgi verirseniz sevinirim şimdiden çok teşekkür ederim saygılar sunarım. Ali Turan

Sigorta başlangıç tarihinize istinaden 60 yaş 9000 prim günü şartıyla kamudan tam emeklilik hakkı elde edebilirsiniz. Raporunuza istinaden engelli emekliliğinden faydalanmak isterseniz 18 yıl sigortalılık süresi (2023’te doluyor) ve 4000 prim günü şatını yerine getirmeniz gerekecektir. Prim günü eksiğiniz de bulunmadığından 2023 yılında raporunuza istinaden engelli emekliliğine müracaat edebilirsiniz. Emekli aylığınızın hesaplanması için detaylı hizmet dökümünüzü paylaşmanız gerecektir. Kurumun resmi sayfasından kolayca kendiniz de aylık hesabı yapabilirsiniz. https://uyg.sgk.gov.tr/IkramiyeMaasHesapla4c/Welcome.do

Merhaba 26.07.1971 doğumluyum, 01.05.1993 te ilk sigorta girişim var toplam gün sayısı 8060 23 yıl kamuda kadrolu işçi olarak çalıştım 24.10.2016 da istifa ettim 2019 3 ay 2020 2 ay sigortalı çalıştım bu durumda ne zaman emekli olurum. Mehmet Akbaş

Belirtmiş olduğunuz sigorta başlangıç tarihinize istinaden 54 yaş 5675 prim günü şartına tabi tahsis talebinde bulunabilirsiniz. İstenilen prim gün şartını yerine getirmişsiniz ancak yaş şartını beklemektesiniz. Siz de milyonlarca vatandaşımız gibi emeklilikte yaşa takılanlar grubundasınız.

EYT’liyim 1991 SSK başlangıcı şuan 7500 günüm var çalışıyorum tip2 şeker hastalığı var. Ayrıca astım hastasıyım nasıl emekli olabilirim. Yaş 46 ve 52 yaşı beklemek zorunda kaldım. Abdurrahman Ulutürk

Hiçbir çalışma yapılmaz ise gün geçtikçe EYT’lilerin sayıları daha da artacaktır. Sigortalılık başlangıcınız 23 Mayıs 1991’den önce ise 52 yaş 5525 prim günü, sonra ise 53 yaş 5600 prim günü şartlarına tabisiniz. Prim gününüzü tamamlamış belirtmiş olduğunuz gibi yaş şartınızı bekliyorsunuz. Genel olarak Tip1 diyabet hastalarına %30- %40 arası rapor verilmektedir. Tip2 diyabet hastalarına ise %20 oranında rapor çıkarılmaktadır. Erken emeklilik için en az %40 raporunuzun olması gerekmektedir. Tabi astım hastalığınızın ilerleme seviyelerine göre raporunuzda artış olabilir. Heyet hastanesine müracaat etmeniz faydanıza olacaktır. %40 oranında bir rapor almanız size emeklilik kapısını açabilir.

EYT’lilere hiç bir olanak yok mu sigortalı çalıştıkça biz hep zarardayız bize bu yasa çıkmayacak sanırım sigorta başlangıcım 1993 ve emeklilik 50 yaşında görünüyor. Sabile Garip

Geçen sene Cumhurbaşkanımızın emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili son “araştırma” talimatından sonra ne yazık ki bütçeye yükü sebep gösterilerek bu konu bir kez daha rafa kaldırıldı. Yıllardır yazdım çizdim farklı mecralarda anlatmaya gayret ettim; mevcut hükümet değil kim gelirse gelsin bu kanunu çıkaracak gücü olmayacaktır. Sigortalılık başlangıcınıza istinaden 50 yaş 5675 prim günü şartlarına tabisiniz.

Sayın uzman 2012’den buyana AIDS hastasıyım psikolojim bozuldu 5000 üstü primim var 1975 doğumluyum 1997 SGK girişim var nasıl emeklisi olurum olursam en fazla kaç TL maaş alırım teşekkür ederim. Teman L.

AİDS hastalarına %50 oranına kadar rapor verilmektedir. Kurumun belirlemiş olduğu heyet hastanelerine giderek %40 ve üzerinde rapor alırsanız malulen emekli olabilirsiniz. Normal şartlarda 56-57 yaşına kadar beklemeniz gerekecektir. Maaş hesabınızı yapabilmek için hizmet dökümünüzü görüntülememiz gerekmektedir. Buradan bu işlemi yapamasak da SGK’nın resmi sitesinden ücretsiz bir şekilde maaş hesabı yapabilirsiniz. https://uyg.sgk.gov.tr/AylikHesap/