Şampiy10
Magazin
Gündem

TSE belgesi varsa araç garantisi bozulmuyor

Tüm Oto Servisleri Federasyonu TOSEF, 2. el pazarının hareketlenmesiyle sürekli gündem haline gelen otomotiv sektörü ile ilgili uyarılarda bulundu. Birçok araç sahibinin halen 0-5 yaş arasındaki otomobillerini, üretici garantisinin bozulmaması adına bakım ve tadilatlar için yetkili servise götürdüğünü, fakat garanti biter bitmez özel servislere yöneldiğini belirten TOSEF Başkanı Ünal Ünaldı şunları kaydetti:"Yetkili servisler katı tutumları ve yüksek fiyat politikaları karşısında, üretici garantisini ellerinde bir koz gibi tutuyorlar. Halbuki TSE 12047 Hizmet Yeterlilik Belgesi'ne sahip özel servislerde, araç üreticisinin marka bazında yayınladığı teknik standartlara uygun yapılan periyodik bakım ve onarım işlemleri araçların garantisini bozmamakta, korumaktadır. Burada, üreticinin belirlediği bakım aralığı, üreticinin belirlediği parça markası, referans numarası, onaylı motor yağı ve viskozitesinin kullanılmış olmasına dikkat edilmesi gerekmekte.”

Halen birçok tüketicinin bu konu hakkında bilgi sahibi olmadığını kaydeden Ünaldı,” Ayrıca bu kanun, rekabet kurulu düzenlemeleri ile tüketicilerin tüm yasal haklarını koruma altına almaktadır" dedi. TSE belgeli hali hazırda 740 adet özel servisin Türkiye'de bulunduğunu ve bu sayıyı önümüzdeki yıllarda çok daha yüksek rakamlara çıkarmayı hedeflediklerini ifade eden Ünaldı, " TSE 12047 Hizmet Yeterlilik Belgesi için kurumsallaşmaya, kurumsallaşma için de en başta dijital dünyaya ayak uydurmaya ihtiyacımız var" diye konuştu.

Yazının devamı...

2. el araç ticaretine yeni düzenleme

İkinci el araç alacak olan vatandaşın ticaretini güven ortamında tamamlamasında ekspertiz şirketleri önemli rol oynuyor. Şubat 2018’ de yapılan düzenlemeyle hukuksal bir zemin oluşturulan sektörde, 15 Ağustos’ta son adım da atılmış oldu. TÜV SÜD D-Expert Genel Müdür Yardımcısı Ozan Ayözger, kurumsallaşma yolunda uzun zamandır atılan adımlarda sona geldiklerini belirterek, " İkinci el motorlu kara taşıtı ticareti yapan işletmelerin, 31 Ağustos 2020 tarihine kadar yetki belgesi almaları gerekiyor. Bu tarih itibariyle ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti, yetki belgesine sahip işletmeler tarafından yapılacak " diye konuştu.Firmaların, alıcı ve satıcıların bilmeleri gereken yükümlülüklere dikkati çeken Ayözger, " Yetki belgesi olmayan firmalar bir yıl içinde en fazla 3 adet ikinci el araç satışı yapabilecek. İkinci el araç satışı yapan işletmeler, satışın yapıldığı tarihten önceki üç gün içinde ekspertiz raporu almak zorunda olacak. Alınacak raporun ücreti, satış işleminin alıcıdan kaynaklanan bir nedenle gerçekleşmemesi durumunda alıcı, diğer hallerde satıcı işletme tarafından ödenecek. Model yılına göre sekiz yaşın veya yüz altmış bin kilometrenin altındaki taşıtlar için ekspertiz raporu alınması zorunlu olacak " dedi.

Üç Ay Veya 5 Bin Km Garanti

Garanti kapsamına giren hususlarla ilgili açıklamada bulunan Ayözger " Ticareti yapılan ikinci el otomobil, satış tarihinden itibaren üç ay veya beş bin kilometre, ikinci el motorlu kara taşıtı ticaretiyle iştigal eden işletmenin garantisi altında olacak. İşletme, garanti kapsamına giren hususları sigorta yaptırmak suretiyle karşılayabilecek ‘’ ifadelerini kullandı. Ayözger garanti kapsamı dışında yer alan hususlarla ilgili ise ‘’ Ekspertiz raporunda belirtilen arıza ve hasarı bildiği halde mevcut aracı alan kişiler bu garantiden faydalanamayacak. Bununla birlikte satış sırasında alıcı tarafından bilindiği işletme tarafından belgelendirilen arıza ve hasarlarda garanti kapsamında bulunmayacak ‘’ dedi.Ekspertiz merkezlerinin son düzenlemeye birlikte otomotiv sektörünün tamamlayıcı unsuru olmaya devam edeceğine değinen Ayözger, yeni düzenlemenin titizlikle denetlemesiyle birlikte hem alıcı hem de satıcıların güven altına alınacağını belirtti.

Yazının devamı...

Hafif ticaride satışlar yükselişte

Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2020 yılı yedi aylık dönemde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 60,3 oranında artarak 341.469 adet oldu. Otomobil pazarı yüzde 58,9 artarak 273.022 adet, hafif ticari araç pazarı ise yüzde 65,8 oranında artarak 68.447 adet olarak gerçekleşti. Hafif hafif ticari araç pazarı 2020 Temmuz ayında geçtiğimiz yıl temmuz ayına göre yüzde 610,7 artarak 17.974 adet oldu.

Ertelenen talep devrede

Hafif ticari araç satışlarının artışında ertelenen alımlar ve filo satışları etkili oldu. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Temmuz ayı ortalama satışlara göre yüzde 18,1 artmış durumda. Ağustos ayında da turizmdeki kıpırdanma ve eylülde okulların açılacağı seklentisiyle servis ve diğer hafif ticarilerde talep iyi gidiyor. Mercedes-Benz Gelecek Otomotiv CEO'su Bekir Koman Grandtur Turizm’e yaptıkları Sprinter filo teslimat töreninde yaptığı açıklamada turizm taşımacılığı alanında faaliyet gösteren firmaların taleplerinin arttığını vurguladı. Toplam pazardaki etkinliklerini artırmak için İstanbul Vadipark’taki lokasyonlarında ticari araç operasyonlarına hız verdiklerini anlatan Koman hem satış hem de satış sonrasında kaliteli ve güvenli markaların öne çıktığını vurguladı. Mercedes Benz Otomotiv Satış Müdürü Serdar Yaprak 2019’da segmentinin en fazla tercih edilen aracı olan Sprinter’in sunduğu uygun finansman koşulları ve satış sonrası hizmetleriyle sektörün ilgisini çekmeyi sürdürdüğünü vurguladı. 1996’dan beri ülkemizde satılan Mercedes -Benz Sprinter Mayıs 2019’da yenilendi. Minibüs, Panelvan ve Kamyonet olmak üzere 3 ana seçenekte 1.700’ü aşkın farklı versiyonu bulunuyor.

Yazının devamı...

Bayramda otomobille seyahat edeceklere öneriler

Kurban Bayramı tatiline az bir süre kala seyahate çıkacaklar güvenli bir sürüş için araçlarının kontrolunu yaptırmalılar.

Mevsimin değişmesiyle birlikte ısınan hava, araçların yol koşullarına uygun şekilde hazırlanmasını zorunlu kılıyor. Sıcak havalara denk gelen Kurban Bayramı tatilinde uzun yola çıkacak olan hem binek hem de ticari araç sahiplerinin güvenli bir sürüş için araçlarını sıcak hava koşullarına hazır duruma getirmeleri gerekiyor. Continental yetkilileri güvenli bir sürüş deneyimi için lastik ve yağ değişiminden fren ve motor bakımına kadar aracın ihtiyaç duyduğu tüm bakımın yaptırılması gerektiğini belirtiyorlar.

Yaz lastiklerine geçiş yapılmalı

Kış lastikleri, havaların ısınmasıyla birlikte fren mesafesini artırıyor ve yol tutuş performansını azaltıyor. Bu sebeple yaz aylarında yaz lastiklerinin kullanılması büyük önem taşıyor. Sürüş güvenliğini artırmak için araca takılan tüm lastiklerin aynı desene sahip olması; aksi bir durumda ise aynı aks üzerinde aynı desen yapılarına sahip lastiklerin kullanılmasına dikkat edilmesi gerekiyor. Lastiklerde yasal diş derinliği minimum 1,6 mm olmasına rağmen daha güvenli sürüş için diş derinliğinin 3 mm’nin altına düşmemesi oldukça önemli. Continental, yola çıkmadan önce ise lastik hava basıncının ve stepnelerin düzenli olarak kontrol edilmesi konusunda uyarıyor.

Güneş ışığı ve lastik basıncı

Güneş ışığına uzun süre maruz kalmış lastikler ısınır ve lastiğin içerisindeki hava basıncı yükselir. Sürücüyü yanıltabilecek bu gibi durumlar için lastikleri kontrol gerekiyor. Araçların rot-balans yani ön düzen ayarlarının yapılmasının yanı sıra amortisörleri, amortisör takozları ve diğer süspansiyon sistemlerinin kontrol edilmesi yaz bakımı için gerekli. Fren balataları için de uyarıda bulunan yetkililer hidrolik sıvısının tam olması gerektiğini; eskimiş aşınmış yaralanmış ve çatlaklar oluşmuş ise vantilatör kayışı ve triger kayışının yenisi ile değiştirilmesi gerektiğini aktarıyor.

Araç hijyeni önemli

Pandemi sonrasında girilen normalleşme döneminde, araçlardaki hijyen ve dezenfekte kontrollerinin ihmal edilmemesi gerekiyor. Kullanım öncesi ve sonrasında araç içinin detaylı bir şekilde temizlenmesi gerekiyor. Ayrıca Araç kapı kolları, vites kolu, döşemeler, araba anahtarı ve direksiyon gibi sık temas edilen yerler temiz bir bez ve dezenfektanla düzenli olarak temizlenmeli.Polen ve hava filtreleri kontrol edilerek aracın yakıt düzeyi kontrol edilmeli, tüketilecek yakıt miktarı hesaplanmalı.Araç bakımının uygun şekilde yapılması ve hijyen önlemlerinin alınmasının yanı sıra güvenli bir yolculuk ve sürüş deneyimi için sürücülere de büyük rol düşüyor. Bu noktada da; uyku, halsizlik ya da ağırlığa neden olacak yiyeceklerden kaçınılmalı. Enerji verecek gıdalar tercih edilmeli.

Yazının devamı...

Kiralama sektöründe işler açılıyor!

Corona virüs pandemisinde normalleşme dönemi öncesi duran araç kiralama sektöründe işler hareketli. Hem günlük hem de operasyonel kiralamada talepler artıyor.

Seyahat kısıtlamalarının sona ermesi ve faizlerin düşmesiyle hem günlük hem de operasyonel kiralamalarda artışa geçildi. Ancak günlük araç kiralamaları geçen yılın aynı dönemine oranla oldukça geriden geliyor. Özellikle yabancı turist ve gurbetçi taleplerinin yaz ayları gelmesine rağmen düşük kalması günlük araç kiralamacıları olumsuz etkiliyor. Geçtiğimiz yıl bu aylarda günlük kiralık araç bulmakta zorluk çeken tüketiciler şimdilerde araca daha rahat erişebilmekte.

2.ele rağbet

Uzun dönem araç kiralamada ise 0 km araç bulunurluğunun düşük olmasından dolayı adeta 2.el patlaması yaşanıyor. Sıfır km araçlara göre kiraları ortalama yüzde 30 daha ucuz olan 2.elde fiyatlar TL ve sabit olduğundan 36-48 aya varan sözleşmelere rağbet arttı. Önümüzdeki dönemde uzun vadeli sözleşmelerde 3. ve 4. yıllarda fiyat değişimlerinin söz konusu olması gündeme gelebillir.

30 milyar TL aktif büyüklük

Operasyonel araç kiralama sektörü 2020 ilk çeyrekte satılan yeni otomobillerin yüzde 7,9’u olan 7 bin 850 yeni aracı filosuna kattı. Bu dönemde, yaklaşık 1,3 milyar TL yeni araç yatırımı yapan sektörün aktif büyüklüğü 29.2 milyar TL oldu. Filosundaki araç sayısı 264 bin adetlerde olan sektörün yıl sonunda küçüleceği öngörülüyor. ilk 3 ayda Renault yüzde 26,5’lik pay ile sektörün parkında en çok tercih edilen marka oldu. Markayı yüzde 13,5 ile Fiat, yüzde 12 ile Volkswagen, yüzde 10,8 ile Ford araçları takip etti.

Türk firmaları araçları erken değiştiriyor

Öte yandan TEB Arval’in yayınladığı 2020 Arval Mobility Observatory Barometre’ye 20 ülke dahil edildi. Araştırmada 300’ü Türkiye’den olmak üzere toplamda 5 bin 600 filo yöneticisinin görüşlerine başvuruldu. Sonuçlarına göre Türkiye’deki şirketlerin binek ve hafif ticari ortalama filo sayısı 44 araç iken diğer ülkelerde şirketlerin ortalama filolarındaki sayı 99 olarak görünüyor. Türkiye’de filolardaki araçlar 4.8 yılda bir yenilenirken, diğer ülkelerde bu süre 5.4 yılda gerçekleşiyor. Yenileme sıklığı ise özellikle orta ve büyük çaplı şirketlerde daha yüksek oranlarda oluyor. 10’dan az çalışanı olan küçük işletmelerde araç kullanımları neredeyse 6 yıla kadar çıkarken, 250 ve üzeri çalışanı olan daha büyük kurumlarda araç kullanım süreleri 4 yıla kadar düşüyor.

Peşin alım çoğunlukta

Türkiye’deki şirketler ortalama 26 araçlık binek, 18 araçlık hafif ticari filosuna sahipken, dünyadaki şirketler ortalama 67 araçlık binek, 32 araçlık bir hafif ticari araç filosuna sahip. Şirket araçlarının nasıl finanse edildiğinin de bakıldığı araştırmada Türkiye’den katılan şirketlerin yüzde 48’inin peşin satın alımı, yüzde 16’sının operasyonel kiralamayı, yüzde 27’sinin taşıt kredisini, yüzde 10’unun finansal kiralamayı tercih ettiği görüldü.

Yazının devamı...

Güvenli yolculuk için ipuçları

Hızlı bakım servis zinciri Otopratik, COVID-19 sürecindeki yeni dönemde yolculukların emniyetle gerçekleşmesi için bilgilendirme ve ücretsiz destek çalışmaları yapıyor. Otopratik uzmanları, araç sahiplerinin yolculuğa çıkmadan önce basit önlemlerle emniyetli bir sürüş gerçekleştirebileceklerini belirtiyor. Bununla birlikte lastiklere ve araca düzenli olarak bir uzman tarafından bakım yapılması da hem ürün ömrünü uzatıyor hem de emniyetli bir sürüş deneyimini güvence altına alıyor.

Araç sahiplerinin alması gereken başlıca önlemler şöyle:

Aracınızda ilk yardım çantası olduğundan emin olun.

Aracınızda yedek lastiğin sağlam ve havasının tam olduğundan emin olun, takım ve avadanlıklar (kriko, bijon anahtarı ve varsa şifreli bijon, tornavida ve pense) araç üzerinde tam ve eksiksiz olarak bulundurun.

Aracınızda çekme halatı ve takozların olduğundan emin olun.

Reflektörler ve fosforlu yelekler bulundurmak olması ve yok ise tamamlanmalıdır.

Aracınızda her duruma karşı taşınabilir çok amaçlı elektrikli çakmak pompası ve takviye kablosu bulundurun.

Aracınızın iç ve dış temizliği yola çıkmadan önce yapılmalı, araç içinde kapalı alanda uzun zaman geçirileceği için aracın iç temizliğinin yapılması tozlardan olabileceği kadar temizlenmesi yolculuk edenler ve özellikle çocuklar için çok önemlidir.

Aracın emniyet kemerleri ve tertibatı elle teker teker kontrol edilmeli ve sağlam ve çalışır durumda olduğundan emin olunmalı.

Uzun süre kullanılmayan araçlarda klima kompresörü bozulabilir.Bunu engellemek için soğuk havalarda da ara ara klimanızı çalıştırmanız önemli.Ayrıca aracınızı stop etmeden önce her zaman klimanın kapatılması gerekiyor.

Son olarak yola çıkmadan önce dinlenilmeli, uykulu yorgun ve alkollü yola çıkılmamalı, güvenli sürüş için kurallara tam ve eksiksiz olarak riayet edilmeli. En fazla 4 saat dinlenmeden araç kullanılmalı ve en az 30 dakika mola verilmeli ve bir gün içinde en çok 8 saat araç kullanılmalı. Eğer yolculuk 8 saatten fazla sürecek ise yedek bir sürücü ile dönüşümlü olarak araç kullanılmalı. En önemlisi gece yolculuğundan mümkün olduğu kadar kaçınılmalı ve gündüz yolculuğu tercih edilmeli.

Yazının devamı...

2. el araç boyanmalı mı?

RS Servis CEO'su Ünal Ünaldı, ikinci el pazarının hareketlendiği günlerde, şimdiye kadar dikkat çekilmemiş "boya takıntısı" hakkında önemli açıklamalar yaptı. 2000'lerin başı itibariyle ikinci el pazarında ortaya çıkan "boyasız araç" konusunda çok yanlış bir algının oluştuğunu söyleyen Ünaldı, trafikteki araç yaşının 12,8 olduğunu ve boyasız araç bulmanın çok zor olacağına, boyasız araçlara da fahiş fiyat etiketleri konulduğuna değindi. "Ekspertiz firmalarının son 10 yılda piyasada yaygınlaşması ile birlikte ikinci el araçlardaki güven problemi bir nebze olsun aşılmış durumda. Boyalı parça tespiti eskiden ustaların göz kararıyla ve meges kısımlarına dokunarak yapılırdı. Artık boya kalınlık ölçüm cihazlarıyla boya ve vernik kalınlıkları otomobil üreticilerinin boya kalınlığına göre ölçülüyor. Fakat özel ve yetkili servislerde yapılan boya, fabrika boya kalınlığından daha fazla olduğu için boyalı parça deniliyor ve satın alma değeri düşürülüyor, bu çok yanlış bir algı" dedi.

Boyalı araç daha değerli

Ülkemizdeki ikinci el alışkanlıklarıyla Avrupa ve ABD'deki alışkanlıkları karşılaştıran Ünaldı, ortalama 5 yaşındaki bir aracın doğa ve trafik şartları sebebiyle ilk günkü gibi görünemeyeceğini söyledi ve ekledi: "Zaman içerisinde kışın yollara atılan kimyasallar ve tuz ile iyotlu deniz havası ve güneş boyanın en kötü düşmanlarından. Birçok aracın boyası 7 yılın ardından bu sebeplerle paslanır, matlaşır. Paslanmış, matlaşmış, çizikler içindeki bir araca Avrupa'da ya da ABD'de alıcı bulmak çok zorken, bizde tam tersi bu araçlar daha değerli gibi bir algı yaratılıyor. Oysa standartlara uygun şekilde boyanan bir araç yenilenmiş, temizlenmiş olur ve bahsettiğimiz topraklarda daha yüksek ikinci el değerine sahiptir. Bizim gibi yapılan boyaya 2 yıl garanti veren kurumsal firmalar tarafından boyanmış araçları, TSE belgeli, güvenilir ekspertiz firmaları tarafından ekspertizi yapılmış olması şartıyla rahatlıkla satın alabilirsiniz."

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.