Şampiy10
Magazin
Gündem

2.el artık önemli yatırım aracı

2.el sektöründe yaşanan gelişmelere dair değerlendirmede bulunan 2.el ticaret şirketi VavaCars CEO'su Lawrence Merritt, koronavirüs salgını nedeniyle tedarik sorunu yaşandoğına dikkat çekti. . Merritt, salgında yaşanan ikinci dalga ve vaka sayılarının artışı birçok ülkede tedbirlerin tekrar hayata geçirilmesine sebep olurken üretimde de Mart ayından beri yaşanan aksamaların artarak büyümesine neden olduğunu belirtti. 2.el araç pazarının altın ve bitcoin gibi bir yatırım aracı haline geldiğini belirten Merritt, “Aralık 2019 ve Eylül 2020’deki fiyatlara göre araç segmenti bazında TL ve dolar bazında fiyat değişimleri ilginç. Mini araçların yer aldığı A segmentinde artış oranı TL cinsinden yüzde 47, dolar bazında yüzde 13 olurken, aile arabalarını içeren D segmentinde TL cinsinden artış oranı yüzde 50, dolar cinsinden artış oranı ise yüzde 17 gözükmekte. “

Toplu ulaşımdan özel araca

Pandemi sürecinde azalan toplu ulaşımın yerini özel arabalara bıraktığını vurgulayan Merritt ,”Sıfır araç tedariki sıkıntısıyla birlikte ikinci ele talepte hızlı bir artış yaşandı. Aniden artan talep, beraberinde fiyat artışını getirdi. Bu artışın en önemli sebeplerinin başında ise ÖTV zammı, taşıt kredilerinin faiz oran artışları ve elbette döviz kurları geliyor. Hızlı bir büyüme grafiği çizen VavaCars olarak, Türkiye’de yakaladığımız başarıdan sonra ikinci ülke olarak Pakistan’da da araç alım merkezleri devreye girdi. Dünyanın farklı ülkelerinde büyüme hedefimiz sürerken Türkiye’deki merkez sayımızı da 2021’de da artıracağız"dedi.

Artış 2021 ilk çeyreğe kadar sürer

Otomerkezi CEO'su Muhammed Ali Karakaş da "Sıfır araçlarda halen stok sıkıntısı mevcut ve Avrupa'da pandemi nedeniyle sektörümüz araç üreticilerinin bazı tesislerini kapatması tehdidi ile karşı karşıya. Kurdaki sürekli artış, ÖTV düzenlemesi, stok sıkıntısı, kredi faizlerindeki yüksek seyir, ikinci elde maalesef fiyat artışın devam etmesine sebep oluyor. Artış 2021 ilk çeyreğine kadar sürer.Otomobil sahibi vatandaş için şu an mümkün olduğunca maksimum fiyatlı aracı almak daha mantıklı. 20 bin TL'lik araç 30 bin TL'ye çıkarken, 60 bin TL'lik aracın fiyatı 90 bin TL'ye, 120 bin TL'lik aracın fiyatı 160 bin TL çıkabiliyor “ diye konuştu.

Yazının devamı...

Doluya özel poliçeler çıkıyor

Son 3 yıldır İstanbul'da artan dolu yağışları, araç sahipleri için büyük tedirginlik yaratmaya başladı. 29 Eylül 2020 tarihinde birkaç dakika süren dolu yağışı sonrasında İstanbul'un özellikle Anadolu Yakası'nda binlerce araç hasar gördü.İklim değişiklikleriyle birlikte artık doğa olaylarının hızına yetişmenin mümkün olmadığını ve ne zaman dolu yağışına yakalanacağımızı tahmin edemediğimizi belirten RS Servis CEO'su Ünal Ünaldı, battaniye ya da çarşaflarla araçları korumanın mümkün olmadığını, alınacak en iyi önlemin sigorta poliçesi olduğuna söyledi.

Ortalama 200 TL

Ünaldı "29 Eylül'deki dolu sonrasında, dolu yağışının kasko hasarsızlığını bozmaması gerektiğinin önemini tekrar görmüş olduk. Yaklaşık 1 yıl önce çalışmalarını başlattığımız ve şimdi duyurduğumuz işbirliği kapsamında, tek başına doluya özel poliçeyi ortaya çıkardık. İstanbul gibi bir metropolde kaskolu araç oranı maalesef sadece yüzde 33. Kasko maliyeti yüksek gelen ve yaptırmayan araç sahipleri, bu poliçe ile ortalama 200 TL gibi bir rakamla araçlarını dolu yağışına karşı güvence altına alacak" diye konuştu. Yapılan işbirliği kapsamında dolu hasarına uğrayan araç sahiplerinin poliçe ile maksimum 60 gün içerisinde randevu alabilmeleri ve 81 ilde hasarın onarılması için maksimum 5 gün içerisinde gerekli işlemler başlaması hedefleniyor.

Yazının devamı...

Otomobil satışlarında eylül bereketi

Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) raporuna göre Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı, 2020 yılı Eylül sonunda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 75,5 artarak 493.621 adet olarak gerçekleşti. Otomobil satışları, 2020 yılı dokuz aylık dönemde geçen yıla göre yüzde 70 artarak 388.690 adet olurken, hafif ticari araç pazarı da yüzde 99,2 yükselerek 104.931 adede ulaştı. Otomobil ve hafif ticari araç pazarı 2020 eylül ayında yüzde 115,8, otomobil pazarı yüzde 101,9 ve hafif ticari araç pazarı yüzde 189,1 arttı.

Düşük vergili araçlara hücum

ODD raporuna göre otomobil pazarı, 10 yıllık Eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 62,5 artış gösterdi. Son 10 yılın en yüksek satışlı eylül ayı oldu. Hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık Eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 22,8 arttı. Pazarın yüzde 87,2’sini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçlar oluşturdu. C segmenti otomobiller 245.503 adetle yüzde 63,2 pay, B segmenti otomobiller 91.536 adetle yüzde 23,5 pay aldı.

Dizellerde düşüş devam

Benzinli otomobil satışları 202.839 adetle 52,2 pay dizel otomobil satışları 158.059 adetle yüzde 40,7 pay aldılar. Otogazlı otomobil satışları 15.781 adetle yüzde 4,1 payda kaldı. 261 adet elektrikli ve 11.750 adet hibrit otomobil satışı gerçekleşti.

Satış hedefleri tazelendi

Öte yandan globalde 2020 yılı revize tahminleri yapıldı.. Buna göre 2020 yılı dünya toplam otomobil ve hafif ticari araç pazarı 90,3 milyon adet ile tamamlanan bir önceki yıla oranla yüzde 17,2 azalışla 74,8 milyon adet seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. ODD Başkanı Ali Bilaloğlu ise Türkiye’de 2020 yılı otomotiv sektörü toplam pazarının 700 – 750 bin adet aralığında olmasını tahmin ettiklerini söyledi..

Tüketicinin seçeneği azalıyor

Otomotivde yeni ÖTV ayarlamasının Türk tüketicisine gelecekte daha az model seçeneği ile satın alma durumu yaratacağını belirten Bilaloğlu 2017’de en alt vergi diliminde olan model sayısının 38 olduğunu bugün ise 10’a düştüğüne dikkat çekti. 2021’de Türkiye’deki araç satışlarının 2020’ye paralel olmasını öngördüklerini de söyleyen Bilaloğlu ,”Otomotiv sektörü Türkiye için stratejik önem taşıyor. Bu sektörün bir üst sorumluya, müsteşara ihtiyacı var. STK’lar,Sanayi Bakanlığı ve müsteşarlık birlikte hareket etmeliler” diye konuştu.

Yazının devamı...

Enerji talebinde yüzde 25 artış bekleniyor

Enerji talebinde yüzde 25 artış bekleniyor. Londra’da açıklanan “Enerji Görünümü” Raporu’nun 2020 yılı verilerine göre dünya daha düşük karbon tüketimine doğru ilerlerken, küresel enerji sistemleri yakıtlar arasındaki artan rekabet ve müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda çeşitlenerek dönüşüyor. Elektrikleşme arttıkça, enerji tüketimi de fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye doğru yön değiştiriyor. Karbon fiyatlarındaki artış gibi belirleyici politik önlemlerinse, enerji kullanımı kaynaklı emisyonları kalıcı olarak azaltması bekleniyor.

3 farklı senaryo

BP Enerji Görünümü Raporu’nda önümüzdeki otuz yılın olası çıktılarını keşfetmeye yardımcı olmak tasarlanan Hızlı (Rapid), Sıfır Emisyon (Net Zero) ve Mevcut Durum (Business-as-usual) olarak üç senaryo üzerinde duruluyor. Bu senaryolar, tahmin olmaktan ziyade; politikalar ve toplumsal tercihlerle alakalı alternatif varsayımlara dayanıyor. Üç senaryoda da gelişen ekonomilerde, artan refah ve yaşam standartları nedeniyle enerji talebi artıyor.

Önce yükselecek sonra durağanlaşacak

Rapid ve Net Zero’ya göre birincil enerji talebi 15 yıl içinde yükseliş sonrası durağan bir noktaya geliyor. Business-as-usual(BAU)’a göre 30 yıl boyunca talep artışı devam ederek, 2050’ye kadar, yüzde 25 oranında artışa sebep olacak. Tüm senaryolarda önümüzdeki 30 yıl içinde petrol talebinde düşüş olacağı varsayılıyor: 2050’ye kadar BAU’ya göre yüzde 10, Rapid’e göre yüzde 55 ve Net Zero’ya göre ise yüzde 80’lik bir düşüş olabileceği belirtiliyor.Hem Rapid hem de Net Zero senaryoları karbon fiyatlarında 2050'ye kadar, gelişmiş dünyada 250 dolar / ton CO2'ye ulaşılacağı ve gelişmekte olan ekonomilerde ise 175 dolar/ ton gibi önemli ölçüde bir artış olacağını varsayıyor. Bu oran BAU senaryosunda çok daha düşük; gelişmiş ekonomilerde 65 dolar/CO2 ve gelişmekte olan ekonomilerde 35 dolar/CO2 şeklinde karbon fiyatları ortaya koyuyor.

Yazının devamı...

Her üç sürücüden biri otomobilini online satın almayı düşünüyor

LeasePlan’ın 2. el araç satış ve uzun dönem kiralama platformu CarNext tüketicilerin ulaşım alışkanlıklarındaki değişimi Covid-19 Mobilite Anketi’nin sonuçlarıyla açıkladı. Ağustos ayında gerçekleştirilen çalışmaya; Fransa, Almanya, İtalya, Hollanda, Portekiz ve İspanya olmak üzere altı ülkeden 25-50 yaş aralığında olan toplamda 3 bin kişi katıldı. Bu kapsamda katılımcıların yüzde 81’i pandemi nedeniyle toplu taşıma yerine otomobil kullanma olasılığının daha yüksek olduğunu belirtirken, her 3 sürücüden 1’inin otomobilini bundan sonra online olarak satın almayı düşüneceği ortaya çıktı. Araştırma tüketicilerin araç çağırma ve araç paylaşım çözümlerine bu süreçte sıcak bakmadığını da gözler önüne serdi. Ankete katılanların yüzde 60’ı bu tür hizmetleri kullanırken güvensiz hissettiklerini açıkladı.

Tatile uçak yerine otomobille gidiliyor

Anketin bir diğer önemli sonucunu da tatil planı yapan kullanıcıların tercih ettiği ulaşım aracı oluşturdu. Çalışma kapsamında bu yıl tatil planları yapanların yüzde 84’ü uçak yerine otomobil kullanmayı düşündüğünü belirtti. Çalışmaya göre; kullanıcıların yüzde 34’ü, eve teslim çözümü sunulsa online otomobil satın almaya daha istekli olacaklarını açıkladı. 14 gün para iade garantisi sunulması halinde ise bu oranın yüzde 50’ye ve tam bir bakım geçmişi ve mekanik kontroller sağlanması halinde ise yüzde 65’e yükseleceği de ortaya çıktı. Anket sonuçlarını değerlendiren LeasePlan Türkiye Genel Müdürü Türkay Oktay online satış refleksinin Türkiye’de de hızla kabul gördüğüne dikkat çekerek, “Pandemi sürecinde tüketicilerin online tüketim ivmesinin yükselişiyle beraber CarNext.com markamız için online satış operasyonuna doğru bir zamanlamayla start vermiştik ülkemizde de. Anket sonuçlarına çok paralel bir eğilimin Türkiye’de de bulunduğunu kısa sürede artan online satış rakamlarımız ile daha net görüyoruz” diye konuştu.

“Çevrimiçi otomobil satın alma"

Carnext Ürün ve Pazarlama Direktörü Jan Wouter Kleinjananketle ise “Yeni normalin kazananı bireysel otomobil. Ankette insanların yüzde 81’inin güvenlik kaygıları nedeniyle toplu taşıma yerine araç kullanmayı ve insanların yüzde 84’ünün bir sonraki tatil yolculuklarında uçmak yerine araç kullanmayı düşündüğünü gösteriyor.Ayrıca, salgın sırasında e-ticarete doğru kesin bir yönelme olduğunu da gördük. İnsanların üçte biri bir sonraki otomobilini çevrimiçi yani online olarak satın almayı düşünüyor. Görünüşe göre online otomobil satın alma sadece geçici bir eğilim değil, aynı zamanda yeni normalin önemli bir parçası ve yapısal bir değişim” ifadelerini kullandı.

Yazının devamı...

Lükslerde talep 2. ele yönelecek

Ağustos ayının sonunda yapılan ÖTV düzenlemesi sonrası pazarla ilgili öngörü ve beklentilerini aktaran Ülgür, mevcut pazar koşullarını şöyle değerlendirdi: “ÖTV matrahlarında yapılan düzenlemeyle birlikte hem sıfır hem de ikinci el pazarında kısa sürecek geçici bir yavaşlama söz konusu oldu. Sıfır otomobilde, ikinci el araçlara da yansıyacak bir fiyatlama sorunu var. Hem yeni ÖTV düzenlemesi hem de döviz kurlarının hareketli seyri nedeniyle sıfır fiyatları bir anda belirsiz hale geldi ve markalar hata yapmamak adına fiyat belirleme konusunda biraz dikkatli hareket ediyorlar. Yeni düzenleme ile birlikte, üst matraha giren lüks ve premium modellerin sıfır olarak satışında ciddi daralma olacaktır. Her ne kadar pazarda çok küçük bir paya sahip olsalar da, dikkat çekici bir gerileme kaçınılmaz görünüyor. Tüketici, hali hazırda kullanmış olduğu aracın segmentin altında bir aracı tercih etmek istemeyecektir. Bu yüzden tüketiciler kendi segmentinde kalmak isteyecekler ve sıfır araç yerine nispeten daha düşük fiyatlı ama yüksek donanımlı, model yılı olarak da sıfırına daha yakın yaşlarda ikinci el araçlara yönelecektir."

Üst segmentte iptaller

Sıfır araç talebine karşılık arzda yaşanan daralma ve ön sipariş satışlarını değerlendiren Ülgür, sözlerine şunları ekledi: “İkinci elde fiyatların yükselmesinin sebeplerinden biri olan sıfır araç arz durumu, eylül ayı itibarı ile sona erdi. Ancak o dönemde sıra yazdıran müşterilerin davranışları, ÖTV düzenlemesi nedeniyle ters yönde işleyecektir. Daha önce döviz kuru ve araçların geliş fiyatına göre müşterilerin yüzde 20-30 oranında siparişlerini iptal edebileceklerini söylemiştik. Yeni düzenleme, fiyatları ciddi anlamda etkiledi ve özellikle üst segmentlerde sipariş iptalleri yüzde 50’leri aştı. “2019 yılında ikinci el pazarı, mükerrer satışlarla birlikte 7.5 milyon adetlik hacme sahipti. 2020 yılında da pandemiden kaynaklı olumsuz bir durum yaşanmazsa toplam pazarın 8 milyon adedin biraz üzerine çıkacağını öngörüyoruz.”

Yazının devamı...

Ticari araçlarda hareketlilik sürüyor

Ticari araç satışlarının seyri ülke ekonomisinin durumunu ortaya koyan bir tablo konumundadır. Araç alımlarını ticari sebeplerle yapanlar pazarın son durumunu da yansıtır. 16 ton ve üzeri ağır vasıta sektörü geçen yıl ilk 7 ayda 3 bin 572 araç satarken bu yıl aynı dönemde 6 bin 61 adete çıkmış durumda. Özellikle uluslararası nakliye yapan firmalarda işler iyi seyrediyor. Yıl sonu beklentisi ise 12 bin adetlerin üzerinde öngörülmekte. Eylül ayında okulların açılmasının planlanması ile birlikte okul ve diğer servis taşıtlarına da ilgi sürüyor.

Talep hafif ticariye kayabilir

Yeni ÖTV düzenlemesinin ardından binek araçlara gelen fiyat artışları, ÖTV’si maksimum yüzde 15 olan hafif ticarilere talebi yöneltebilir. Çünkü bu modellerin çoğu hem ticari hacme ve işleve sahipken sürüş ve güvenlikte binek konforuna da yeterli olabiliyor. İç satışlarda bir zamanlar yüzde 30’luk paya sahip hafif ticariler eski günlere dönebilir.

Ağır ticaride işler iyi

Temmuz ayı 16 ton üzeri Ağır Vasıta Perakende Satış Adeti 1.290 adet ile bu senenin en iyi satış yapılan ayı olarak gerçekleşti. Bunun 939 adeti Çekici , 351 adet ise ,çoğunlukla önceki aylarda onaylanmış kamu projelerine satılan Kamyon olarak gerçekleşti. Pandemi sonrası Türkiye’de ve Avrupa’da bulunan Ağır Vasıta fabrikaları kısıtlı da olsa Haziran ayında üretime başladı. Genellikle Temmuz-Ağustos aylarında fabrika bakım ve tatilleri nedeniyle pazara talebi karşılayacak kadar ürün girişi olamadı. Bu nedenle mevcut talepler markalar tarafından ileriki tarihlere ötelendi. TAİD Başkanı İlhami Eksin şunları kaydediyor:

“Ağustos ayı başı ile birlikte finansal piyasalardaki değişkenlik ve bunun özellikle kredi oranlarına etkisi son 2-3 günde az da olsa talebi azalttı. Bu talep azalmasının sınırlı olacağını, Mayıs ayında öngördüğümüz Covid-19 sonrası toplam Pazar öngörümüzün 12.000 adet ile devam ettiğini belirtmek isteriz. Her ne kadar kredi oranlarında bir miktar yukarı yönlü hareket beklense de, bunun özellikle 4. Çeyrek satış adetlerini beklenilen seviyelerin altına indirmeyeceğini öngörüyoruz.”

DNT’den Renalt Trucks yatırımı

Sektördeki hareketlilğe bir örnek DNT Uluslararası Nakliyat.Firma filosuna 30 adet yeni Renault Trucks çekici ekliyor. Yeni teslimatları ile toplam araç sayısını 90 adede çıkaran firma filosundaki Renault Trucks sayısını 85’e yükseldi. DNT yetkilileri 2008’den bu yana filolarına kattıkları Renault Trucks çekicileri ile kullandıkları aynı spesifikasyonlara sahip araçlara göre yüzde 15’e varan yakıt tasarrufu sağladıklarını söylüyor.

Ford’dan “çekici” atak

Ford Trucks ilk 7 ayda çekici segmentinde tarihinin en yüksek pazar payına ulaştı. Ford Trucks Genel Müdür Yardımcısı Serhan Turfan, “2020’de ağır ticari endüstrisinin yüzde 60‘ını oluşturan çekici segmentinde yüzde 25 paya ulaştık. Normalleşme adımları ile birlikte ilk 7 ay ağır ticari araç satış toplamı 6 bin 227 adetleri gördü. Yılsonu pazar 12 binleri geçebilir. Biz yüzde 30 pay hedefimizi koruyoruz” dedi. Ford Trucks’ın Temmuz sonu itibarıyla %30,9 pazar payına sahip olduğunu aktaran Turfan, “2020 yılında ağır ticari endüstrisinin % 60‘ını oluşturan çekici segmentinde %25 ile tarihimizin en yüksek pazar payına ulaştık. Bu başarıda elbette, “2019 Uluslararası Yılın Kamyonu” ödülüne layık görülen çekicimiz F-MAX’in rolü büyük.” diyor.

3.5 ton üzeri yüzde 25 büyür

Iveco Türkiye Yöneticisi Tansu Giz de 3,5 ton ve üstü kamyonet ve kamyon pazarında varlık gösterdiklerini belirterek şunları kaydetti:

“Bu pazar geçen yıl 28,000 adetle kapandı, oysa 2015 yılında 88,000 adet seviyesine ulaşmıştı, son 20 yılın ortalaması ise 60,000 adetdir, bu da bu pazarın doğal boyutudur. 2019 yılı pazarı için son 20 yılda yaşadığımız en düşük pazar diyebiliriz. Özetle 2018 ve 2019 yıllarında dibe vuran pazarın 2020’de toparlanmaya başlayacağını zaten bekliyorduk.”

Yeni çekileri S-WAY’in lansmanını pandemi öncesinde gerçekleştirdiklerini belirten Giz, “Çekicimiz 12 yıl aradan sonra tamamen yenilenmiş oldu ancak pandemi döneminde Ispanya’daki fabrikamızdan araç tedarik edemedik, Haziran başından beri fabrikamızda üretim kademe kademe toparlanmaya başladı, Yakında

tedarik sıkıntımız kalmamış olacak. Kurlardaki hareketlilik, geo-politik belirsizlikler bizi pazar konusunda endişelendiriyor ancak önemli bir olumsuzluk olmaz ise 2020 yılı sonunda 3,5 ton ve üzeri kamyonet ve kamyon pazarı 35,000 adet seviyesinde gerçekleşir bu da 2019 yılına göre %25lik bir büyüme demektir” dedi.

Covid önlemli araçlar

Öte yandan ticari araç üreticileri araçlarında COVID-19’un etkilerini azaltmak amacıyla yeni modelleri pazara sürüyor. Anadolu Isuzu, toplu taşımada kullanılan araçları ile okul servis araçlarında aldığı önlemlerle COVID-19’un etkilerini azaltarak hem yolcuları hem de sürücüleri korumayı hedefliyor. “Dezenfeksiyon”, “Kontrol”, “Temas” ve “İzolasyon” olmak üzere 4 başlıkta geliştirilen COVID Önlem Paketleri Anadolu Isuzu’nun Novociti, Novociti Life, Citibus, Citiport, Novo Serisi, Turkuaz, Visigo, Interliner, Toro ve Novo Okul modellerinde uygulanabiliyor. Otokar, da Güvenli Otobüsü ile pandemi döneminde de toplu taşımada fark yaratmayı hedefleyenlerden. Şehir içi toplu taşımacılıkta Covid-19 bulaş tehdidini en aza indirmek için geliştirilen Güvenli Otobüs, İzmir’de 302 No’lu Konak – Otogar hattında yola çıktı. ‘Güvenli Otobüs’, kendi kendini dezenfekte edebiliyor.Fotokatalitik sistem ile güvenli bir seyahat imkânı sunuyor; binen yolcuların ateşini ölçüp, maske kontrolü yapabiliyor ve yeni nesil sürücü kabini ile sürücüyü bulaş riskine karşı daha fazla koruyor.

Yazının devamı...

Otomobilde fiyat artışı yüzde 25’i geçecek

Markalar fiyatlarını yeni ÖTV oranlarına göre uyarlamaya başladı. ODD (Otomotiv Distribütörleri Derneği) Başkanı Ali Bilaloğlu matrahlara dayalı düzenlemede en düşük vergi dilimlerine giren model sayısının çok kısıtlı olduğunu belirterek sınırın altında kalan model seçeneklerinin azlığının tüketiciler yönünden mağduriyetlere yol açacağının görüldüğünü belirtti. Yeni ÖTV düzenlemesi öncesinde 2020 toplam otomotiv iç pazarının 700 bin adet civarında öngörüldüğünü vurgulayan Bilaloğlu şunları vurguladı:“30 Ağustos itibariyle yürürlüğe giren yeni ÖTV artışlarının otomotiv iç pazarın büyümesine ve yeniden 1 milyon seviyesine ulaşmasına ise olumsuz etkisi olacağı görüşündeyiz. Bu durum Otomotiv ekosistemindeki paydaşları da olumsuz etkilemekle beraber Türkiye’ye yapılacak potansiyel yatırımları, istihdamı menfi yönde etkileyecektir.”

Fiyat artışı devam Ağustos başında kurlarda yaşanan artış sebebiyle ithal araçlara % 10-12 zam geldiğini hatırlatan Otomol CEO’su Uğur Sakarya ,”Yayınlanan yeni ÖTV oranlarıyla matrah bedeli 130.000 TL’nin üzerinde olan araçların fiyatı % 12,5 daha yükseldi. Bu şekilde hem kur, hem de ÖTV artışı ile Ağustos başında 500.000 TL olan 1.6 lt aracın fiyatı 630.000 TL’ye çıktı. 2.0 lt araçlarda ÖTV %110’dan %150’ye yükseldiği için Ağustos başında fiyatı 1.000.000 TL olan 2000 cc araç artık 1.333.000 TL’ye satın alınabilecek” dedi.

Premium yüzde 8’e düşebilir

Özellikle lüks segmentin payının düşeceğini, 3-4 yıl öncesinde %13’e kadar yükselen premium segmentin payının bu ÖTV oranlarla %8’e düşeceğini tahmin eden Sakarya şöyle devam etti:

“Yeni ÖTV oranları orta sınıf B ve C segment araçların da %80 ÖTV baremine girmemek için daha düşük donanımlı modellerinin satılması durumunu getirecek” diye konuştu.

Yerli üretim destekleniyor

Toyota Türkiye A.Ş. CEO’su Ali Haydar Bozkurt yeni ÖTV oranları ile özellikle yerli üretilen araçların desteklenmesi, ithal ve lüks araçların satışlarının azaltılmasının hedeflendiğini belirtti. Mevcut vergi sisteminin artık değiştirilmesi gerektiğini savunan Bozkurt, “Birçok tartışmaya sebebiyet veren, sadece motor hacmine ve matrah baremlerine göre kurgulanmış bu sistemin, sıklıkla güncellenmesi ihtiyacı doğuyor. yeni bir vergi sistemiyle, devletin vergi kaybına yol açmadan, ancak vatandaşın da motor hacminden bağımsız olarak daha yeni teknolojilerle donatılmış olan araçlara ulaşabilmesini destekleyecek bir vergi sisteminin oluşturulması gerekmekte” dedi.

Yeni ÖTV oranları

30 Ağustos 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa Ekli (II) Sayılı Listede Yer Alan Bazı Malların Özel Tüketim Vergisi Oranlarının Yeniden Tespiti Hakkında Karar (Karar Sayısı: 2912) ile en alt iki vergi diliminde yer alan ÖTV matrahlarının güncellendi. Otomobillere uygulanan bazı vergi oranlarında ise artışlar oldu. Karar ile ÖTV matrahları güncellenerek 1600 cc’yi geçmeyen otomobillerden ÖTV matrahı 85 bin TL’yi aşmayan otomobiller yüzde 45, ÖTV matrahı 85 bin TL’yi aşıp 130 bin TL’yi aşmayan otomobiller yüzde 50’lik vergi diliminden faydalanırken, ÖTV matrahı 130 bin TL’yi aşanlar ise daha evvel uygulanan yüzde 60’lık vergi dilimi yerine bu tarih itibariyle yüzde 80’lik vergi diliminde yer aldı. Hibrit otomobillerde de benzer şekilde ÖTV matrahına dayalı sisteme göre daha önce yüzde 45, yüzde 50 ve yüzde 60 olan vergi oranları yüzde 45, yüzde 50 ve yüzde 80 olarak düzenlendi. Bu düzenleme ile ayrıca 1600-2000 cc aralığında motor hacmine sahip otomobillerden ÖTV oranlarına esas ÖTV matrahı 170 bin TL’yi aşmayanlar yüzde 100 yerine yüzde 130 ve ÖTV matrahı 170 bin TL’yi aşanlar ise yüzde 110 yerine bu tarih itibariyle yüzde 150 ÖTV oranı ile vergilendirmeye tabi oldu. 2000 cc motor hacminin üzerindeki otomobillerde ise matrahlarına göre bugünki düzenleme öncesi yüzde 100, yüzde 110 ve yüzde 160 oranlarında ÖTV oranında vergilendirmeye tabiyken, yine bu tarih itibariyle matrahlarına göre yüzde 130, yüzde 150 ve yüzde 220’lik ÖTV oranları ile vergilendirmeye tabi oldu.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.