Şampiy10
Magazin
Gündem

Bayilerin gözü haziran ayında

Otomotiv sektörü, pazarın kontrollü normalleşme ile birlikte Haziran’dan itibaren hareketlenmenin başlayacağını öngörüyor. Türkiye genelinde Hyundai ve Opel bayileriyle faaliyet gösteren Erdemir Otomotiv’in Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Erdemir, piyasanın hareketlenmesini beklediklerini, Mayıs’in ilk iki haftasında bunun işaretlerini gördüklerini kaydetti. Yaşanan bu zorlu süreçte markalarının e-randevu, görüntülü görüşme, online tanıtım, satın alınan aracın eve kadar teslimi, kapınızdaki servis, ücretsiz dezenfektasyon gibi hizmetleriyle tüketicilerin yanında olduğunu, müşteri memnuniyetinin yine ön planda tutulduğunu belirten Erdemir, pandemi döneminde işlerinin başında olduklarını ve müşterilerine en iyisini sunmaya devam ettiklerini söyledi.

2 yıldır ertelenen talep umutlandırıyor

Türkiye’de son 2 yıldır ertelenen bir talebin olduğuna dikkat çeken Erdemir, pazarla ilgili şu öngörülerde bulundu: “Otomotiv pazarı 1 milyon adet seviyelerinden 500 binlerin altına kadar geriledi. 2 yıldır tüketiciler otomobil almak için bekliyordu. Geçen yılın son çeyreğinde faizlerin düşmesiyle birlikte o hareket başladı. 2020’ye de iyi başladık. Hatta Ocak ve Şubat ayını gördükten sonra tahminlerimiz bir anda 700 bin adetlere kadar çıktı. Ancak 11 Mart’ta ülkemizde ilk vakanın görülmesiyle birlikte her şey değişti. Nisan ayı ise bize tüketicilerin hâlâ araca ihtiyacı olduğunu, talebi gösteriyor. Salgın sonrası hayatın normalleşmesiyle satışlarda yukarı yönlü ivme bekliyoruz. Düşük faiz ve markaların kampanyaları piyasa için itici güç olacaktır. Her ne kadar kur yükselse de düşük faiz tüketici psikolojisi için önemli.”

Yeni modeller zorlu dönemde avantaj

Erdemir, Hyundai ve Opel markalarının yılın ilk çeyreğinde pazara yeni modeller sunmasının bayileri pozitif yönde etkilediğini belirterek, “Bu zorlu dönemde elimizde yeni Opel Corsa, yeni Opel Astra, yeni Hyundai i10 gibi modellerimizin olması bizin için büyük şans. Önümüzdeki dönemde talep gören araçlarımızın yanı sıra Opel ile Hyundai tarafında önemli yeni modellerin pazara sunulacak olması, hem showroom trafiğini hem de satışların artmasını sağlayacak” şeklinde konuştu.Koronavirüs salgını ile birlikte tüketicilerin taksi, otobüs, metro gibi toplum ulaşımı kullanmamaya özen gösterdiğinin de görüldüğünü aktaran Erdemir, “Son dönemde yapılan araştırmalar başta aileler olmak üzere belirli bir dönem toplu taşımadan uzak durulacağını gösteriyor. İnsanlar gücü yettiğince sıfır veya 2. el araç satın alacak. Bu da pazarı canlandıracak unsurlardan biri olacak” dedi.

Kurumsal 2. el, bayileri güçlendirir

Erdemir, Avrupa ile Türkiye’de fabrikaların yaklaşık 1.5 ay kapalı kalması ve lojistik sorunu nedeniyle araç bulunurluğunda sıkıntı yaşandığını ve önümüzdeki dönemde bunun sürmesini beklediklerini kaydetti. Tedarik sıkıntısı ve sıfır otomobillerin fiyatlarının kurla birlikte yükselmesi ile tüketicilerin alternatif olarak 2. ele yöneleceğinin altını çizen Erdemir, “Mayıs ayı ile birlikte 2. elde canlılık hissediliyor. Mart ve Nisan’da düşen fiyatlar yeniden çıkışa geçti. Biz de Erdemir Otomotiv olarak düşük kilometreli, hasarsız, kusursuza yakın ikinci el araçları stoğumuza dahil etmeye çalışarak bu alanda da en iyi olmaya çalışıyoruz. Kurumsal olarak 2. el satışlarını bünyemizde gerçekleştirmek bayiler için çok önemli. Gerek sıfır km gerek 2. el operasyonlarını bir bütün olarak düşünerek bayilik sistemini ayakta tutabiliriz” değerlendirmesini yaptı.

Yazının devamı...

Salgında 2. el otomobil yatırım enstrümanı oldu

Covid-19 salgınının araç kiralama sektörünü etkilediğini belirten Garenta ve İkinciyeni Genel Müdürü Emre Ayyıldız, “Covid-19 salgını birçok sektörü olduğu gibi araç kiralama sektörünü de etkiledi. Uçuş seferlerinin yapılamaması nedeniyle havalimanı şubelerindeki işlemlerde yüzde 68 düşüş yaşandı. Şehir içi şubelerde salgının ilk günlerinde bir yoğunluk gördük. Toplu taşıma veya taksi kullanmak istemeyenler 15 gün, 1 ay süreyle araç kiraladılar. Salgının ilk haftasında şehir içi şubelerin işlem hacminde yüzde 10 artış bile yaşandı, ancak bugün itibarı ile şehir içi şubelerinde de %50’lik bir daralma görüyoruz” dedi.

Paylaşımlı araçların durumu

Araç paylaşımı modellerinin bu dönemde önemli bir ulaşım ihtiyacını giderdiğini belirten Ayyıldız, “Sektöründe yüzde 85 pazar payıyla lider konumda bulunan MOOV by Garenta hizmetimizle salgın döneminde önemli bir sorumluluğu üstlendik. Toplu taşıma veya taksi kullanmak istemeyenler MOOV by Garenta’yı tercih etti” şeklinde konuştu. Paylaşımlı araçların hızlı, basit ve pratik bir şekilde ulaşım ihtiyacını karşıladığını belirten Emre Ayyıldız, “Tüm süreç dijital olarak işlediği için paraya bile temas etmiyorsunuz ve aynı zamanda kendinizi izole ediyorsunuz. Mayıs başı itibarı ile kiralama sayılarına baktığımızda, sokağa çıkma yasağı olan günler dikkate alınmadığında kiralama oranının arttığını söyleyebiliriz. Hatta 11 Mayıs Pazartesi günü bu zamana kadar gerçekleştirdiğimiz en yüksek hafta içi günü kiralama hacmine ulaştık. Covid-19 salgını, ulaşım tercihlerinde paylaşımlı araçların önemini gösterdi. Salgın sonrasındaki yeni normal dönemle birlikte paylaşımlı araçlara olan bu ilginin daha da artacağını düşünüyorum” dedi.

İkinci el araç yatırım enstrümanı

Son iki yıldır daralan ve yılın ilk iki ayında büyüme sinyalleri veren sıfır otomobil pazarının Covid-19 salgınıyla birlikte yeniden daralma eğilimi gösterdiğini belirten Emre Ayyıldız, “Sıfır otomobil pazarında bir stok sorunu vardı. Şimdi bir de buna salgın nedeniyle üretimin durması, tedarik sürecinin zorlanması ve döviz kurunun yükselmesi eklendi. İkinci el otomotiv sektöründe ise yılın ilk üç ayında 2 milyon 143 bin adet ikinci el otomobil ve hafif ticari araç satışı gerçekleşti. İkinci el otomobil ve hafif ticari araç pazarının yılı kötü senaryoda 5,5 milyon adet, iyi senaryoda 8 milyon adet satışla kapatmasını bekliyoruz” dedi.İkinci el araç fiyatlarının artmasını beklediklerini söyleyen Ayyıldız, “Mart ayının ikinci yarısından nisan ayının ilk 10 günlük dönemine kadar ikinci el araç fiyatları yaklaşık yüzde 10 düştü. Nisan ayının ikinci yarısından bugüne kadar baktığımızda ise fiyatlarda yüzde 10 artış gördük. İkinci el araç fiyatlarında döviz kuru doğrudan etkili. Kurun yüksek seyrettiği dönemlerde ikinci el fiyatları artış gösteriyor. Kur son dönemde hızlı yükseldi, bunun etkisi ile kurda da büyük değişiklikler olmazsa, birkaç ay içerisinde ikinci el araç fiyatlarında ortalama yüzde 7’lik bir fiyat artışı daha bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Yazının devamı...

Otomobilde eve teslim dönemi başladı

Türkiye’deki tüm bayilerinde geçtiğimiz Mart ayında online görüşme hizmetini başlatan Suzuki, kullanıcıların evinden çıkmadan otomobil sahibi olmasını kolaylaştıracak yenilikçi bir adımı daha hayata geçiriyor. Görüntülü görüşme hizmetiyle başlayan “Suzuki’m Kapımda” uygulaması, kullanıcıların satın almak istediği Suzuki modeline ait kapora, satış sözleşmesi, ödeme gibi işlemlerin kolay ve güvenilir bir şekilde tamamen internet üzerinden yapılmasına olanak sağlıyor. Aracın tahsisat durumu, sipariş formu, kredi müracaatı, plaka tescil gibi benzeri işlemleri ise Suzuki yetkili satıcıları tarafından gerçekleştiriliyor. İşlemlerin sonucunda otomobil çekiciyle kapıya bırakılırken, kalan tüm yasal süreçler kapıda imza yöntemiyle tamamlanabiliyor.

Sıfır km araç alımını kapıya taşıyacak

İnsanların sağlığını riske atmadan otomobil ihtiyaçlarını kolayca karşılayabilecek sistemleri hayata geçirmeye devam ettiklerini belirten Doğan Holding Otomotiv Grubu Şirketleri CEO'su Kağan Dağtekin, “Yeni Tip Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle oldukça hassas bir dönemden geçiyoruz. Bu kapsamda hem yetkili satıcılarımız hem de müşterilerimiz için bazı tedbirler aldık. Bu tedbirlerin ilki online görüntülü görüşme hizmetimizdi. Ardından otomotiv satışlarında yaşanan daralmanın Nisan ayında ülkemizde daha da hissedilmesiyle birlikte, evlerinde kalarak otomobil alım-satım süreçlerinde aksaklıklar yaşamaya devam eden müşterilerimize yönelik bir adım daha atmış bulunuyoruz. Bu kapsamda tamamen uçtan uca satışa olanak sağlayan, insanların evlerinden çıkmadan otomobil satın alabileceği bir uygulama olan “Suzuki’m Kapımda”ya başladık. “Suzuki’m Kapımda”, sıfır kilometre araçları kapıya taşıyarak hayatı kolaylaştırıyor. Birçok sürecin yetkili satıcılarımız tarafından gerçekleştirilebildiği uygulamada, otomobili kapıya kadar getiriyor ve satın alım işlemlerinizi teslimat sırasında tamamlayabiliyoruz. Böylece otomobil severler, evlerinden çıkmadan sıfır kilometre bir Suzuki’ye sahip olabiliyor” değerlendirmesinde bulundu

Yazının devamı...

Martta düşen 2.el nisanda tekrar yükselişe geçti

Satış fiyatlarına göre hazırlanan analizde, mart ayının ikinci yarısı itibarıyla Covid-19 salgınının etkisiyle düşme eğiliminde olan ikinci el otomobil ve hafif ticari araç fiyatlarının nisan ayında artış gösterdiği dikkat çekildi. Nisan ayındaki fiyat artışıyla ilgili değerlendirmede bulunan Garenta ve ikinciyeni Genel Müdürü Emre Ayyıldız, “Ocak ve şubat aylarında ikinci el araç pazarındaki fiyat artışı sürmüştü. Hatta mart ayının ilk 10 gününde de yüzde 3 oranında fiyatların arttığını gördük. Mart’ın son 20 gününde ikinci el araç fiyatları yüzde 8 düştü. Nisan ayının ilk haftasında da fiyatların yüzde 1-2 seviyesinde düşmesiyle toplamda yüzde 10 seviyelerinde bir düşüş yaşandı. Nisan’ın son 20 günlük döneminde ise fiyatların yeniden artış gösterdiğini ve ay genelinde toplamda yüzde 1.75 arttığını gördük” dedi.

Fiyat artışına devam

İkinci el fiyatlarındaki artışı beklediklerini belirten Ayyıldız, “Daha önce yaptığımız değerlendirmelerde de fiyatlardaki düşme eğiliminin uzun sürmeyeceğini ve kısa süre içerisinde yeniden artış göstereceğini kaydetmiştik. İkinci el araç artık bir yatırım enstrümanı olarak görülüyor ve sıfır araç fiyatlarının artmasıyla birlikte stok sorunun da yaşanması talebin ikinci el araçlara yönlenmesini sağlıyor” ifadelerini kullandı.

Üç ayda 2 milyon 143 bin adet satış

Öte yandan TÜİK’in açıkladığı verilere göre Türkiye’de 2020’nin ilk üç ayında 2 milyon 143 bin 426 adet ikinci el otomobil ve hafif ticari araç satıldı. Satılan araçların 1 milyon 519 bin 158’i ocak ve şubat aylarında satılırken, Covid-19 salgının etkisini göstermeye başladığı mart ayında ise 624 bin 258 adet ikinci el araç satıldığı gözlendi.

Yazının devamı...

Uzakdoğu'lu motosikletlere ek vergi geliyor

Motosiklet sektörü Covid 19 ve artan kurların etkisi ile düşüşe geçmesinin ardından 21 Nisan 2020 tarihinde 31106 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 2430 sayılı kararname ile yürürlüğe giren hâlihazırda %20 olarak uygulanan ilave gümrük vergisi %10 daha artarak %30'a getirildi. Uzakdoğu ürünlerine getirilen %10 ilave verginin 30 Eylül 2020 yılı tarihine kadar geçerli olacağı duyuruldu. Bu ay sonuna kadar ithal edilebilecek tüm motosikletleri kapsamayacağı açıklanmasının ardından acil olarak toplanan motosiklet sektörü liderleri, üretilmiş motosikletlerin Türkiye'ye geliş süresinin 3-4 ayı bulduğunu, belirttiler.

1 ay süre yetmez

MOTED (Motobiklet Endüstrisi Derneği) Başkanı Başarı Erbaş Uzakdoğu'dan verilen siparişlerin 1 ayda Türkiye'ye girmesinin lojistik açısından mümkün olmadığını dile getirdi. Erbaş, "Ancak Şubat ayında üretilebilmiş motosikletlerin yetişebilme şansı olabilirdi. Fakat Uzakdoğu'da üretimler Şubat ve Mart aylarında zaten tamamen durmuştu. Eğer yetişirse bu mucize olur. . Covid 19 sebebiyle azalan talep karşısında düşen sektör sadece salgın sebebiyle değil aynı zamanda artan yüksek kur karşısında da ezilirken, yeni gelen ilave yüzde 10 gümrük vergisi ile motosiklet firmalarının ümidini iyice kırdı" dedi.

Zamlı fiyat ne olur?

Gelen son zamla 250 cc altındaki bir motosiklete ödenen vergiler sırasıyla ilave gümrük vergisi %30'a çıkarken bu orana %8 ÖTV ve %18 KDV eklenince toplamda % 56 oranında vergi tüketiciye yansıyacak.Yani, vergiler hariç 5.000 TL fiyatı olan bir motosiklet tüm vergiler eklendiğinde 8.284 TL'ye geliyor. Bu durumda 3.284 TL tüketici vergi ödemiş oluyor. Bu oran 250 cc üstü motosiklete ise daha vahim. Bilindiği üzere 250 cc üzerindeki motosikletlerde ÖTV % 8 yerine % 37 olarak uygulanıyor.

Yine aynı hesaplamayı yaparsak vergisiz fiyatı 5.000 TL olan 250cc üstü bir motosikletin fiyatı 10.508 TL'ye ulaşıyor. Yani vergisiz fiyatından biraz daha fazla ilave bir bedeli vergiler için ödüyorsunuz. Çok değil daha dün sektörün çabuk toparlayacağını ve geçen seneye oranla %15-25 oranında bir daralma öngörürken, bugün gelen olumsuz haber ile bu beklenti %35-40'lara kadar düştü,

Euro 5 ithalatı uzasın

Türkiye'de üretim yapan bazı yerli markalar karardan daha fazla etkilenebilir. Çünkü motosiklet parçalarının ağırlığı Uzakdoğu'dan geldiğinden maliyetleri artacak. Avrupa menşeili motosikletler daha avantajlı olacak. MOTED Başkanı Erbaş Euro 5 normlu motosiklet ithalatının nisan 2020 sonunda biteceğini hatırlattı. Erbaş, "Bu sürenin yıl sonuna uzaması için başvurumuzu yapacağız. Çünkü salgın nedeniyle üretimler durduğundan motosikletler ülkemize gelemiyor. Stoklar da bu yılın ilk 2 ayı satışlar iyi gittiğinden oldukça azalmış durumda" diye konuştu. Erbaş, Uzakdoğu ek vergisinin kalıcı olmaması gerektiğini sözlerine ekledi.

Yazının devamı...

En iyi elektrikli tasarıma ödül verilecek

Türkiye ekonomisinin 14 yıldır üst üste ihracat şampiyonu olan otomotiv sektöründe katma değerli ürün ve teknolojileri geliştirerek ihracatı artırmak amacıyla düzenlenen Otomotivin Geleceği Tasarım Yarışması, Covid-19 salgını nedeniyle 12-13 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek. Türk otomotiv endüstrisinin ihracattaki tek koordinatör birliği olan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından Ticaret Bakanlığı desteği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi koordinatörlüğünde düzenlenecek yarışma, Bursa Uludağ Üniversitesi’nde “Elektrikli Araçlar” temasıyla sektörün geleceğine ışık tutacak.

Sektör profesyonelleri, akademisyenler, Ar-Ge-Teknopark çalışanları, tasarımcılar, girişimciler, serbest çalışanlar ve öğrencilerin katılımına açık olan yarışmaya, 18 yaşını tamamlayanlar başvurabilecek. Bireysel ve ekip olarak katılımın mümkün olduğu yarışmada, başarılı proje sahiplerine toplam 250 bin TL ödül verilecek.

Birinciye 70 bin ödül ve yurt dışı eğitim hakkı

Yarışma takvimine göre, başvurular online olarak 18 Eylül tarihine kadar yapılabilecek. Online jüri değerlendirmeleri 18-23 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Ödül jürisinin 14 Ekim’de toplanacağı yarışmada, ödül töreni ise 12-13 Kasım tarihlerinde Bursa Uludağ Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek.

Yarışmada kazananlara toplam 250 bin TL ödül dağıtılacak. Yarışmanın birincisi 70 bin TL, ikincisi 60 bin TL, üçüncüsü 50 bin, dördüncüsü 40 bin TL ve beşincisi de 30 bin TL ödül alacak. Dereceye girenler Ticaret Bakanlığı desteğiyle iki yıl süresince yurtdışında eğitim görmeye hak kazanacak. OİB, ayrıca nakdi ödüllere ek olarak dereceye giren projelerin İTÜ ARI Teknokent iş birliğinde kuluçka merkezinde geliştirilmesine de destek olacak.

Yazının devamı...

Ertelenen talep eninde sonunda devreye girecek

Corona virüs tüm dünyayı tehdit etmeye devam ederken, ekonomik ve sosyal hayat durma noktasında. Otomotiv sektörü de bunların başında geliyor. Avrupa’da üretim yaklaşık 1 aydır durmuş durumda. Karantina nedeniyle showroomlar da kapalı. Türkiye’de ise zorlu şartlara rağmen otomotiv bayileri tüketicilere hizmet vermeye devam etmeye devam ediyor. Birçok marka, e-randevu, görüntülü görüşme, online tanıtım gibi teknolojik önlemlerle koronavirüse karşı özel çalışma sistemine geçti. Türkiye genelinde Hyundai ve Opel bayileriyle faaliyet gösteren Erdemir Otomotiv Başkanı Yüksel Erdemir, bu zorlu dönemde en iyi hizmeti verebilmek için işlerinin başında olduklarını söyleyerek, koronavirüse karşı önlemler aldıklarını, hizmetlerindeki çeşitliliği artırdıklarını kaydetti.

Talepte yükselme olacak

Erdemir, koronavirüs salgının kontrole alındıktan sonra hayatın normale dönmeye başlamasıyla birlikte talepte önemli artış beklediklerini kaydetti. Erdemir, “Tüketicilerin ertelenen talebi, salgının etkilerinin geçmesiyle geri dönecektir. Sektör olarak 2020’ye iyi başlamıştık. Geçen yılın son çeyreğinden bu yana araç yetiştirmekte zorlanıyorduk. Ocak ve Şubat ayları da çok hareketli geçti. Sonuçta son 2 yıldır ertelenen bir talep var. Ayrıca birçok yeni model pazara sunuldu, yenileri de gelmeye devam edecek. Ekonomik ve sosyal hayatın normalleşmesiyle satışlarda patlama bekliyoruz” diye konuştu.

Toplu taşımadan uzak duruyorlar

Vatandaşların özellikle toplu ulaşımdan uzak durduğunu, otomobillerini kullanmayı tercih ettiğini ifade eden Erdemir, bu dönemde servislere daha fazla ihtiyaç duyulduğunu ve müşterilerinin ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştıklarını belirtti. Erdemir, “Unutmamak gerekiyor ki, satış sonrası hizmetlerdeki sadakat süreci büyük önem kazanmış durumda. Her zaman olduğu gibi bu zorlu süreçte de müşterilerimizin yanındayız. Yaşadığımız her yeni tecrübeyi öğrenme haznemize atarak yolumuza devam ediyoruz. İşte müşterilerimizi ön plana çıkaran şirket kültürümüz böyle durumlarda öne çıkıyor” değerlendirmesini yaptı. Erdemir, markaların evde kalmayı teşvik etmek ve sosyal izolasyon kavramına önem vermek amacıyla ‘Evde Kal’ söylemini bir harekete dönüştürdüğünü belirtti. E-rezervasyon, görüntülü görüşme ve mesafeli satış gibi ayrıcalıklı hizmetleri uygulamaya aldığını hatırlatan Erdemir, verilen hizmetlerle şu bilgileri verdi: “Müşterilerinin ilgilendikleri modelleri keşfetmesi için showroom’a kadar gitmesi gerekmiyor. Showroom’a canlı bağlanarak görüntülü görüşme ile araçları inceleyebiliyor. Eve teslimat sistemi sayesinde müşterilerin satın aldıkları otomobiller evlerine gönderiliyor.”dedi.

Yazının devamı...

Yerli otomobile AB tescili

Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG)’un otomobillerin iç ve dış tasarımları Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Hakları Ofisi (EUIPO) tarafından tescil edildi. Beş yıl süreyle geçerli olacak tescil haklarıyla birlikte, fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde yüz Türkiye’ye ait olan araçların tasarımlarının tamamen ya da kısmen kopyalanması da engellenmiş oluyor. TOGG mühendisleri ve tasarımcıları tarafından ortaya konan, fikri ve sınai mülkiyet hakları yüzde yüz Türkiye’ye ait doğuştan elektrikli modüler araç platformu üzerine geliştirilmekte olan Türkiye’nin otomobili, tasarım sürecinde önemli bir aşamayı daha tamamlamış oldu. TOGG’un askı sürecindeki Asya ve Amerika’daki tasarım tescil başvurularının da 2020 yılı içerisinde tamamlanması bekleniyor.

150 bin saatlik çalışma

Türkiye’nin Otomobili, TOGG tasarım ve mühendislik ekiplerinin liderliğinde toplam 150 bin saatlik bir çalışma sonunda ortaya çıktı. Tasarım süreci kapsamında Türkiye’den ve dünyadan toplamda 18 tasarım evi, TOGG’un belirlediği 6 farklı kriter ile objektif bir değerlendirmeye alındı. TOGG Tasarım Ekibi yaptığı değerlendirmede en yüksek skoru alan 3 tasarım eviyle sürece devam etme kararı verdi. Türkiye’nin otomobilinin tasarımını belirlemek için geniş kitlelerle yapılan otomobil satın alma davranışları araştırmasındaki bulgular doğrultusunda hazırlanan tasarım kılavuzu bu 3 tasarım eviyle paylaşılarak 2 boyutlu tasarım yarışması süreci başladı.

Yarışma 6 ay sürdü

Bu süre zarfında 100’ün üzerinde farklı tema değerlendirildi, tüketici araştırmalarında tespit edilen beklentiler tasarım evlerine geribildirim olarak verildi. Süreç tamamlandığında her tasarım evinden gelen bir dış ve bir iç tasarım çalışması geniş kitlelerle klinik çalışmalar yapılarak test edildi. Ortaya çıkan sonuç yine TOGG Tasarım Ekibi tarafından endüstrileşmeye uygunluğu konusunda değerlendirildi. Bu aşamalardan sonra dünyanın en iyilerinden Pininfarina tasarım evi iş ortağı olarak seçildi ve 3 boyutlu tasarım aşamasına geçildi. Türk tüketicilerinin iç görüleri doğrultusunda TOGG Tasarım ekibi ve Pininfarina tasarım evinin ortak çalışmaları sonucunda sadece Türkiye’de değil; dünyanın farklı coğrafyalarında da beğeni ile kabul görecek özgün bir tasarım dili ortaya kondu.

Kültür Tasarıma İlham Verdi

Türkiye’nin otomobili, modern ve özgün tasarımında Anadolu topraklarının köklü simgelerinden biri olan laleden esinlendi. Otomobilin yoldaki imzası olarak algılanacak ön ızgarasına, bütünsel şıklığı tamamlayan jantlarına ve iç mekân detaylarına modern bir incelikle işlenen lale figürleri ile birlikte Selçuklu dönemi esintileri coğrafyamızın kültür mirası ile olan bağı vurguluyor.

Yazının devamı...

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.