Beckham’dan erkeklere özel marka
Erkeklerin güzellik ve bakım dünyasıyla imtihanı tüm hızıyla devam ededursun ‘erkek güzeli’ olarak tanımlanan David Beckham olaya el koymaya karar vermiş. Beckham, uzun süredir aklında olan marka yaratma hayalini L’Oréal grubu ile gerçeğe dönüştürecekmiş.
Şubat ayında piyasaya sunulacak erkek bakım markası House 99, L’Oréal için de uzun zaman sonra bir ilk olacak. Marka grubu bir süredir farklı markaları satın alarak portfolyosunu genişletiyordu. Ancak bu sefer tamamen David Beckham’ın vizyonuyla sıfırdan bir marka yaratılıyor.
House 99’un yirmi bir farklı ürünle erkeklere sunulması planlanıyor. Ürünler arasında dövme yaptırılmış alanlara özel kremlerden tutun da vücut, saç ve yüz bakımıyla ilgili pek çok ihtiyaca yönelik farklı ürün tiplerine kadar pek çok çeşit yer alıyor.
Söz konusu Beckham ailesi olunca moda ve güzellik dünyasındaki girişimler kulağa yabancı gelmiyor. Victoria Beckham’ın Estee Lauder ile gerçekleştirdiği ve başarılı satış rakamlarına ulaşan iş birlikleri, David Beckham’ın H&M ile son yıllarda yakaladığı görünürlük ve Brooklyn Beckham’ın Burberry gibi markalarla yaşadığı maceralar bir araya gelince, Beckham’ların başarı grafiği giderek yükseliyor. Bütün bunlardan yola çıkıldığında, sektörün uzman isimleri House 99 adlı erkek bakım markasının yıl içerisinde 50 milyon dolar gibi bir satış hacmi yaratacağını öngörüyor. House 99’un Şubat ayında İngiltere’de, Mart ayından itibarense 19 ülkede satışa sunulacağını ekleyeyim. Markanın Türkiye’de raflarda yerini alıp almayacağıysa şimdilik bilinmiyor.
Hem şık hem leziz
Son yılların en çok konuşulan markalarından Gucci, 2018’de de gündemden düşmeyeceğe benziyor. Farklı sanatçılarla işbirlikleri, özel şovlar derken Gucci dünyasına bir de restoran ekleniyor.
Floransa’da geçtiğimiz hafta açılan ‘The Gucci Osteria’ hem tasarımcı Alessandro Michele’nin hayallerinden besleniyor hem de üç Michelin yıldızlı şef Massimo Bottura’nın dokunuşuyla zenginleşiyor.
Restoranın dekorasyonunda tabii ki markanın geçtiğimiz aylarda tanıttığı ev koleksiyonundan ürünler kullanılmış. Bunun yanı sıra Lorenzo de’ Medici’ye ait 15. Yüzyıldan kalma bir karnaval şarkısının sözleri duvarlara altın harflerle işlenmiş. Michele’nin imzası haline gelen kapitone koltuklar ve Gucci koleksiyonlarında gördüğümüz renk ve desen karması da bu restoranda kendisine yer bulmuş. Ünlü şef Bottura’nın yönetimindeki mutfaksa İtalyan lezzetlerini en çağdaş şekilde yorumlamayı hedefliyormuş.
‘The Gucci Osteria’ Floransa’da yer alan ve 2011’de açılan Gucci müzesinde yer alıyor. Alessandro Michele müzeyi, markanın koleksiyonlarındaki ‘hayal gücü dolu bahçe’ fikrinden yola çıkarak ‘Gucci Garden’ olarak yeniden isimlendirmiş. Özel tasarımlar, sınırlı sayıda üretilen sanat eserleri ve sürekli değişecek yapısıyla popülerliğini korumayı planlayan bu ‘bahçe’ ve ona eşlik eden restoran şimdiden moda dünyasında büyük bir heyecan yaratmışa benziyor. Eğer yolunuz bir gün Floransa’ya düşerse Gucci Garden’ı ziyaret etmeyi unutmayın. Restoran içinse uzun süre öncesinde rezervasyon yaptırmanız gerektiğini hatırlatayım.