Arşivlik marka olmak
.
Pek çok moda tasarımcısı ya da marka yıllara meydan okumayı başarsa da hafızalarda tutunamayabilir. Dünyaca tanınan ve sürekli kendisinden bahsettiren bir marka olmaksa hiç kolay değil. Helmut Langtam da bu ikisinin arasında, kendine özel arşivlik bir statüyle duruyor.
1986 yılında moda tasarımcısı Helmut Lang tarafından kurulan ancak 2015 yılında tasarımcının dahiliyetinin son bulmasıyla yeni bir yöne gitmeye başlayan marka, sadece moda severlerin değil koleksiyonerlerin de radarında yer alıyor. Yeni bir projenin parçası olarak klasik Helmut Lang parçalarını yeniden yorumlayan marka, projenin reklam kampanyasıyla da bir ilki gerçekleştiriyor.
Yirmi yılı aşkın süredir ‘Exactitudes’ adlı fotoğraf serileriyle benzer zevklere sahip insanları fotoğraflayanAri Versus ve Ellie Uyttenbroek ilk defa bir markayla yan yana gelmiş. Proje kapsamında, Helmut Lang koleksiyoneri denilebilecek on iki isim, hem kendi gardıroplarındaki parçalar hem de yeniden yorumlanan klasiklerden oluşan bir karmayı giyerken fotoğraflanmış. Aralarında Kanye West ve Solange Knowles’in de yer aldığı isimlerin Helmut Lang tasarımlarına olan hayranlıkları, bu fotoğraf serisi ile belgelenmiş.
Sanırım hızlı iniş çıkışlarıyla meşhur moda dünyasında bir markanın başına gelebilecek en güzel şey ‘arşivlik marka’ olarak anılması.
Bir kedi gördüm sanki
Sokak stilinin fırtınalar gibi estiği ve Supreme, Off-White gibi markaların en popüler markalar arasında yer aldığı günlerde tabii ki bu stili benimseyen bir kediyle tanışmamız kaçınılmazdı.
Hollanda’da yaşayan ve henüz üç yaşında olan Zappa The Cat, moda dünyasını hepimizden daha sıkı takip ediyor. Sıklıkla asi stilini ortaya koyan bu sevimli kedi, Instagram’ın en yeni yıldızları arasında yer alıyor ve eminim şu günlerde ilk defile davetiyesini bekliyor.
Daha önce Karl Lagerfeld’in kedisi Choupette ya da MarcJacobs’ın köpeği Neville sayesinde ısındığımız ‘sevimli moda severler’ arasına eklenen Zappa The Cat’i takip etmeyi unutmayın.
Sosyal medya yıldızları aranıyor
Bir süre önce Condé Nast yayın grubu tarafından Milano’da açılan bir ‘sosyal medya’ okulundan bahsetmiş, benzeri işlerin Türkiye’de de hayata geçmesini dilemiştim. Geçtiğimiz günlerdeyse L’Oréal grubunun Content Pro adlı projesiyle karşılaştım.
Proje, alıştığımız ‘sosyal medya’ okullarının dışında, kullanıcıların çeşitli ürünleri kullanarak birer ‘sosyal medya yıldızı’ olmayı öğrenmelerini amaçlıyor. Siteye üyeliği kabul edilen içerik üreticileri, L’Oréal grubu şemsiyesi altında yer alan yirmi sekiz markayla ilgili proje tekliflerini okuyup, kendilerine en uygun olanlara katılabiliyor.
Önümüzdeki günlerde çok daha sık duyacağımız Content Pro’nun yaratacağı yeni sosyal medya yıldızlarını merakla bekliyorum.