Samimiyetsiz politikalar!
ABD Başkanı Trump ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın telefon görüşmelerinde Trump “Afrin operasyonunda Türk-Amerikan güçleri arasında bir çatışma ihtimalini önlemek için Türkiye’nin ihtiyatlı davranmasını” istemiş. Kaygılarını iletmiş. Erdoğan da “Silah desteğine son verin” demiş.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal ise “Afrin’den Türkiye’ye 720 taciz ateşinde bulunulduğunu” bildirmişti.
Öncelikle, artık Trump’ın Türkiye’ye bu konularda uyarı yapma hakkı kalmamıştır.
PKK-PYD’nin sınırımız boyunca toprakları ele geçirmesi ve Türkiye’ye PKK tarafından yapılan taciz ateşlerinin, yarattığı büyük zararın sorumlusu; onları “IŞİD’e karşı müttefik sayarak” verdiği desteğin yanında gönderdiği 5 bin TIR dolusu ağır silah ve patlayıcı ile kendisidir.
Pentagon’un uyarısına rağmen PKK Suriye’nin doğusundan Afrin’e yardıma gitmeyi de sürdürmektedir.
“Türkiye çekilmeli”
Mahir Ünal “PKK, ABD’nin terör örgütü gördüğü bir örgüt” dese de ABD hala “PYD ile PKK bir değil, bizim müttefikimiz PYD-SDG” demeye devam ediyor.
ABD ve diğer Batı medyası PKK’dan “Suriye Kürtleri” olarak söz ediyor, terör örgütü olduğu gizleniyor.
ABD’den Siyaset Bilimci Michael M. Gunther ise açıkça “ABD’nin Kürt gruplarına çok yakın görünmemek için ve ISIS’le savaşmaları için 2015 yılında Suriye Demokratik Güçleri SDG’nin organizasyonuna yardımcı olduğunu” söylemiş ve sormuş:
“Bugünün geleceğini biliyorduk, IŞİD yenildiğinde ABD artık SDG’yi desteklemekten vaz mı geçecek, yoksa devam mı edecek?”
Görünüşe bakılırsa devam edecek. Sonra da Trump kalkıp “Türkiye dikkatli olsun” diyecek.
Trump’ın Danışmanı Tom Bossert dün de Davos’tan “ABD’nin Afrin’de güvenli bir bölge oluşturulması” önerisini tekrarlayarak “Ankara’nın Afrin’den çekilmesini tercih ettiklerini” söyledi.
Bossert, Türk askeri eğer “IŞİD’i yenmek için ABD’nin güvendiği” güçlerle karşılaşırsa, hele bu güçler içinde ABD’liler de varsa bunun “çok kötü sonuçları olacağını” da vurguladı. (IŞİD’i yenmek için derken, o IŞİD nasıl oluyor da Afrin’de TSK’nın karşısına PKK’lı kılığında, PKK’yla birlikte çıkıyor?)
Rusya-Esad meselesi
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü ise ABD’nin Suriye politikasının, ülkenin kuzeyinde Kürt ağırlıklı bir güvenlik gücü kurmasının “Suriye’nin bölünmek istemesine yönelik” olduğunu açıklamış. (PKK ağırlıklı demiyor.)
Türkiye’nin Afrin harekatının da “Suriye’nin birliğini sağlama girişimleri için tehlike yarattığını” söylemiş.
Rusya da, ABD de Türkiye’nin Afrin operasyonunu eleştirirken, bugüne kadar sınırımızda yaratılan tehlikede, PKK’nın ilerleyişinde kendileri için özeleştiri yapmak zorundalar.
Esad’la çok yakın olan Putin “Rus güçleri Afrin’den çekilmedi” derken acaba neden Türkiye’nin müdahalesine gerek kalmadan kendileri PKK ve DEAŞ’tan temizlemediler?
Esad, Suriye toprağı olan Afrin’e neden kendisi müdahale etmedi ve izlemekle yetiniyor?
Ortada çok bilinmeyenli, çok tehlikeli bir denklem var ve biz şehitler veriyoruz. Bu denklem acil ve doğru çözülmelidir.