STFA, Boğaz’ı iki yakadan aynı anda delip geçti sadece 5 milimetre şaştı
Türkiye’nin en büyük müteahhitlik firmalarından biri olan STFA, Melen Çayı’ndan gelecek içme suyunu Asya’dan Avrupa yakasına geçirecek ve Boğaz’ın altından geçen 5.5 kilometrelik Boğaziçi Tüneli’nin inşaatını tamamladı. Asya ve Avrupa kıtaları iki köprüden sonra bu kez suyun altından üçüncü kez birleştirilmiş oldu
Çok bildik bir fıkradır. Manş Tüneli yapılacağı zaman İngiliz ve Fransız hükümetleri teklifleri alır. ABD’li müteahhit firmasının sözcüsü “İngiltere ve Fransa’dan aynı anda delmeye başlarız. 18 ay sonra yaklaşık 4 metre hatayla ortada buluşur tüneli tamamlar teslim ederiz” demiş. Çinli müteahhit, “İngiltere ve Fransa’dan aynı anda delmeye başlarız. 15 ayda 3 metre hatayla ortada buluşur teslim ederiz” demiş. Japon müteahhit, 12 ay 2 metre taahhütünde bulunmuş. Sıra Laz müteahhite gelmiş. Temel, “İngiltere ve Fransa’dan delmeye başlarız. Ortada buluştuk buluştuk. Buluşamazsak hem geliş hem gidiş iki tane tüneliniz olur, fena da olmaz” diyerek işe talip olmuş. Dün STFA’nın gerçekleştirdiği Melen Suyu için yapılan tüneli gezerken önce bu fıkra geldi aklıma. Zira tünel iki yönden aynı anda kazılarak başlamış. İstinye Derbent’ten TBM adı verilen köstebek girerek kazmaya başlarken, Beykoz tarafından ise delme patlatma yöntemi ile ilerlenmiş. İki tarafı delenler sadece 5 milimetre hata ile ortada biryerde buluşmuş.
Araçla 35 dakikada geçtik
STFA Yatırım Holding İcra Başkanı Mehmet Ali Neyzi ve STFA İnşaat Grup Başkanı Mustafa Karakuş ile birlikte, yakın zamanda içine Melen Çayı’ndan gelen içme suyunun verileceği Boğaziçi Tüneli’nden geçtik. Beykoz’dan girdik. 5.5 kilometrelik yolu pick-up araçla yaklaşık 35 dakikada tamamladık. Yolun tam ortasında Asya ile Avrupa’nın birleşme yerinde deniz seviyesinden yaklaşık 136 metre aşağıda durduk hatıra fotoğrafı çektirdik. Boğazın altına, denizin bittiği dibin de altına inmek çok değişik bir duygu. Üzerimizden belki de koca koca petrol tankerleri geçti farketmedik. Şimdi biliyorsunuz benzer bir yöntemle Avrasya Tüneli inşa ediliyor. Ancak o tünelden su değil, tekerlekli araçlar geçecek.
Tünelde Mustafa Karakuş, sorularımızı da yanıtladı:
Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden sonra iki kıtayı bu kez suyun altından üçüncü kez birleştirdiniz. Marmaray denizin tabanında ilerliyor. Avrasya Tüneli sizin yaptığınız tünele benziyor ancak henüz bitmedi. Siz bu projeyi 1734 günde tamamladınız, fazla sesiniz çıkmadı. Tabir yerindeyse sessiz derinden gittiniz.
-Biz bu ihaleyi Rus ortağımız OJSC Mosmetrostroy ve Türk Alke ile birlikte 17 Ocak 2006’da kazandık. Melen projesi kapsamında arıtılan suyu Asya kıtasından Avrupa kıtasına taşımaktı amaç. Tarihte ilk kez İstanbul Boğazını 145 metre aşağı inerek birleştirdik. Bunu ilk yapan müteahhitlik firması olduğumuz için STFA’nın mühendislik bilgi ve becerisini ortaya koyduğumuz için mutluyuz.
-Tünelle ilgili rakamları paylaşmanız mümkün mü?
-Tünelin toplam uzunluğu 5.5 kilometre. Geçtiğimiz bölgede denizin en derin olduğu nokta 68 metre. Bunun altında 25-30 metre de balçık bir tabaka vardı. Biz daha da aşağı indik. Deniz seviyesinden yaklaşık 145 metre aşağıya indik. İstinye’den TBM denen tünel açıcı araçla girdik. Beykoz tarafından ise delme patlama yöntemi ile ilerledik. TBM ile yaklaşık 3.145 metre açtık. Tünelin çapı 6 metrenin üzerinde. Buradan günde 3 milyon metreküp su taşınabilecek.
Neden bir taraftan TBM ile girerken diğer tarafta delme patlatma yöntemini tercih ettiniz?
-TBM çok hızlı ancak maliyeti daha yüksek. TBM ile 1 ayda
360 metre ilerleyebiliyorsunuz. Delme patlatma ile bu sürede ancak 90 metre gidebiliyorsunuz. 1’e 4 sürat farkı var ancak maliyetleri eşdeğer değil.
Bu proje ne kadara maloldu ve bu işten para kazanabildiniz mi?
-Proje yaklaşık 120 milyon dolara mal oldu. Para kazandığımızı söyleyemem ancak Boğaziçi Tüneli projesini referans göstererek Katar’da ve Suudi Arabistan’da ihalelere katılabildik
Mehmet Ali Neyzi söze girdi.
-İstanbul’un su problemi çok önemli. Böyle bir projede yer almaktan STFA olarak gurur duyuyoruz. Türkiye’de inşaat alanında hep ilkleri gerçekleştirmiş olan STFA, bu projede de boğazın iki yakasını denizin altından birleştiren ilk tüneli tamamlamanın gururunu yaşıyor. Bu tünel bizim mühendislik bilgi ve becerimizi ortaya koyan referans bir projedir.
Alüvyon tabaka yön değiştirtti
171 milyon 994 bin 600 lira eşdeğer sözleşme tutarı üzerinden kazanılan ihale sonucu çalışmalarına 2006 yılında başlanan ve 1200 gün olarak planlanan tünelin inşaatı, toplamda 1734 günde tamamlanmış. Tünelin en derin yeri, yaklaşık 75 metre kaya ve balçık zemin, 75 metre de suyun altında bulunuyor. Delme patlatma bölümünde yaklaşık 5 ton civarında dinamit kullanılmış, günde ortalama 8 metre ilerlenilmiş. Bu arada köstebek gibi çalışan TBM makinalardan da sözetmeden olmaz. Müthiş bir teknoloji. Boğaziçi Tüneli’nde kullanılan TBM makinası yaklaşık 157 metre boyunda. Elmas kesicilere sahip en baştaki bölüm kayaları deliyor, sonra delinen yerler yine TBM tarafından betonla örülüyor. Kazılan kaya parçacıkları da bir yandan geriye doğru atılıyor. Delen kafa kısmının hemen gerisinde bir kaptan köşkü var. Burada teknik elemanlar TBM’yi idare ediyor. TBM özel gözlere de sahip. Bu gözler yerin altında 45 metreye kadar jeolojik tarama yapabiliyor. Bu arada Boğaziçi Tüneli’nde başlangıçta düz planlanan geçiş, bir alüvyon tabakasına denk gelmesi nedeniyle ortada bir ortada bir kıvrım gerçekleştirilerek tamamlanmak zorunda kalmış. Bu durum tünelin yaklaşık 1 kilometre uzamasına neden olmuş.