Rusya Megafon’un yabancı kontrolüne geçmesine neden izin vermedi?
.
Rusya yönetimi telekomu stratejik sektör olarak görüyor ve yabancıların kontrolüne izin vermiyor. Üçüncü büyük operatör Megafon’da TeliaSonera ve Alfa’nın ortak girişimi mahkemeye takıldı. Usmanov adlı yerel ortağı ezme girişimine mahkeme izin vermedi. Megafon’da hissedarlık yapısı yeniden dizayn edildi. Usmanov’un payı yüzde 31’den 55’e çıktı. TeliaSonera 44’ten 25’e çekilirken yüzde 25 payı olan Alfa şirketten tamamen çıktı.
Turkcell’in yabancılarının yönetimi kilitlediğini, Turkcell menfaatleri ile örtüşmeyen bir gizli ajandanın peşinde olduklarını yazdım. Bunlar elbette çok iddialı, keskin ifadeler. Ancak elimde bu iddiayı destekleyecek kanıtlar var. En büyük kanıt ise Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından 28 Mart 2012 tarihinde ilgili taraflara gönderilen yazı.
Alfa ve TeliaSonera’nın birlikte hareket ederek Turkcell İletişim’in Ukrayna pazarındaki menfaatleri ile örtüşmeyen bir irade içinde olduklarını belirtiyor. Bu yüzden Ukrayna pazarında faaliyet gösteren bağlı ortaklık Astelit ile ilgili alınacak kararlarda bu iki ortağın yönetimde el kaldıramayacağı vurgulanıyor.
Rusya’da ne oldu?
Alfa ve TeliaSonera’nın ortak hareket etmesi Türkiye’ye özgü bir olay da değil. Çıkarlar buluşunca başka ülkelerde de benzer operasyonlara giriştiler.
Mevcut yerel ortağı yok etme girişimleri oldu. Rusya’da Megafon’da da benzer bir olay yaşandı.
Megafon, Rusya’nın üç operatöründen biri. Usmanov adlı Rus işadamının yüzde 31, Alfa’nın yüzde 25, TeliaSonera’nın da yüzde 44 hissesi vardı.
TeliaSonera ve Alfa ortak hareket edince Usmanov mahkemeye gitti. Rusya’da Nisan 2008 tarihinde çıkan 57-FZ nolu kanunun çiğnendiğini söyledi. TeliaSonera’nın Alfa ile ortak hareket ederek şirketi ele geçirme niyetinde olduğunu iddia etti.
Rusya yönetimi, bazı sektörleri stratejik olarak gördüğü için bu sektörlerde yabancı kontrolüne izin vermiyor. Telekom da bu sektörlerden biri.
Usmanov’un şikayetini haklı bulan mahkeme 24 Nisan 2012’de kararını verdi.
Usmanov’un Megafon’daki hisse oranının yüzde 50’si direkt yüzde 5’i dolaylı olarak yüzde 55’e çıkarılmasına karar verdi. TeliaSonera’nın hisse oranı yüzde 44’den yüzde 25’e çekildi. Şirketin yüzde 20’sinin Londra’da halka açılmasına karar verilirken, Alfa tamamen şirketten çıkarıldı.
Alfa, Rusya pazarının bir numaralı operatörü olan Vimpelcom’un da sahibiydi ve tekelleşme olmaması için Alfa’nın piyasanın üçüncü şirketinde de varlığını sürdürmemesi gerektiği düşünüldü. Bu değişim tabii ki en çok Megafon’a yaradı. Belirsizlik ortadan kalkınca şirket değeri arttı.
Turkcell de bugün bakıldığında belirsizlik yüzünden piyasada hakettiği değeri bulamıyor. Çok rahatlıkla 15-20 milyar dolar piyasa değerine ulaşması mümkünken 10 milyar dolarlarda geziniyor.
Sonuç olarak bakıldığında telekom stratejik bir sektör. Pek çok ülke bu sektörünü koruyor.
BTK’nın da Turkcell’de olan biteni iyi analiz etmesi, işin gideceği yeri görmesi lazım.
Sermaye Piyasası Kurulu bu anlamda çok önemli bir tebliğ yayınladı.
Tebliğ de halka açık şirketlerde bağımsız üyelerle ilgili bir düzenleme yapıldı.
Turkcell’de genel kurul öncesi bağımsız üye adaylarının SPK’ya bildirilmesi gerekiyordu. Duyuyorum ki taraflar yine bildiğini okuyor.
Başka bir ülkedeki şirketinde çalışan maaşlı adamını Turkcell için bağımsız üye olarak öneriyorlar. Ancak bu öneriler resmi olarak yapılmadı. Gayriresmi bir liste ortalıkta dolaşıyor. O listede Almanya eski Başbakanı Schröder ve bir ara Colin Williams’ın yerine Turkcell’e bağımsız üye yapılmak istenen Julian Horn Smith bile var.
Artık SPK’nın bu konuda tarafları dürtmesi ve bağımsız üyelik görevini tam anlamıyla, layıkı ile yapacak şirket menfaatlerini, ortak menfaatlerinin üzerinde tutacak bir bağımsız listeyi istemesinin zamanı geldi de geçiyor.