İnternet dizilerinde RTÜK ayak sesleri
RTÜK yasası Meclis’ten geçtiğinden beri, internet dizileri derli toplu olmaya başladı, sevişme ve öpüşme sahneleri makaslandı.
Epeydir internet yayınlarına RTÜK yani Radyo Televizyon Üst Kurulu aracılığı ile denetim geleceği konuşuluyordu ve 15 gün kadar önce de internette düzenli yayın yapmak için RTÜK Lisansı torba tasarı olara Meclis’ten geçti. Yani, RTÜK’ün mesela internet dizilerini denetlemesi, uygun bulmadığı durumda ceza vermesi, hatta kapama cezası vermesi söz konusu. Tabii bu durumdan sadece Puhu TV, Blue TV vs etkilenmeyecek, YouTube, Periscope, Spotify hatta Instagram aracılığı ile yapılan yayınlar da kontrole tabii olabilecek. Bakanlar açıklamalarında “doğru yayıncılığı engellemek gibi bir niyetimiz yok” diyor! Tabii artık “ne” ise ve “kime göre” ise o ”doğru” yayıncılık? Zaten bizim ülkemizin demokrasi ”anlayışsızlığındaki” sorun bu değil mi? Her dönem sadece iktidarların “doğru” anlayışını tutturmakta özgürsün ve bazıları ne yazık ki bunu demokrasi sanıyor. Bu arada fark ettiniz mi bilmem, internet yayıncılığına RTÜK torba yasası Meclis’ten geçtiğinden beri, internet dizileri birden derli toplu olmaya başladı. Televizyona oranla daha serbest anlayışla yapılan işler bir anda oto sansür uyguladı hatta bazı eski bölümlerdeki sevişme - öpüşme sahneleri buzlandı. Yeni bölümler ise gayet rahat, televizyonda da RTÜK’e takılmadan yayınlanabilir durumda. Yani elimizde gerçek hayata yakın işler izleyebileceğimiz bir internet kanalları vardı, bu gidişle onları da RTÜK seli aldı. Artık internet dizilerindeki en kötü karakterler de efendi, küfürsüz, aşklar da öpüşmesiz. Memlekette tecavüz, cinayet, sapıklık almış başını gitmiş ama televizyondaki yansımamıza bakarsanız çok steriliz! Ama haklarını yemeyelim, en önemli toplumsal gerçeğimize asla sansür getirmiyor RTÜK; öldürmek, kana kana doya doya şiddet! Bütün dizilerde başrolde silahlar konuşuyor da aşk ile öpüşüp sevişmek toplum sağlığımız açısından sakıncalı bulunuyor. Ama, “bazı” büyüklerimizin dediği gibi özgürüz yine de... Aşk meşk ile işi olmayanlar için özgür yayıncılık karşınızda.
Mavi Balina tehlikesi!
İlk olaylar duyulduğunda, “bu tehlikeli oyuna dikkat” diye uyarmıştım ama işin bu raddeye geleceği aklıma bile gelmezdi. “ İşin acı ve tehlike boyutunu gösteren tarafı, 16 yaşında Bursa’da Mavi Balina oyununun son aşaması gereği intihar eden çocuğun evinde bilgisayarı bile olmaması...
Biz önce çocukları bu tehlikeden uzak tutmak için neler yapılabilir, ona bakalım. Öncelikle söyleyeyim, Mavi Balina’nın en çok yayıldığı yer “WhatsApp”... Telefona indirilen yasal bir uygulama değil tabii ki... Bir yönetici tarafından, telefona WhatsApp aracılığı ile link gönderiliyor ve yapılan yönlendirmelerle “oyun” oynanabiliyor! 50 aşamada verilen görevlerin son basamağında çocuk intihara sürükleniyor. Yani sadece çocuk ”bilgisayarda oyun oynuyor mu” diye değil, mesajlaştığı kişileri de kontrol etmek gerekiyor.
Özetle, dünyanın her yerinde genel geçer kabul edilmiş yasalar ve kurallar var. Çocuklarımızı, özgürlük verelim derken sınırsızlık havuzunda boğmamalıyız. Hem çocuğun hem başkalarının hayatını tehlikeye atmamak için kontrolü elden bırakmamalı ve bunu da açıkça çocukla paylaşarak yapmalı. Mesela, ortak bilgisayar kullanmalı, telefon alırken şifresini ebeveynler de bilmek koşulu olmalı, ebeveyn koruma sistemleri olmalı, çocuk her zaman bilgisayar ve telefonunun ailesinin kontrolü altında olduğunu net olarak bilmeli, şüpheli durumlarda tüm elektronik aletlerle ilişkisi kesilmeli ve Mavi Balina oyunu oynadığından şüpheleniliyorsa polise haber verilmeli. En önemlisi şu ki bunu kendime de hatırlatıyorum, kimse benim çocuğum yapmaz dememeli.