Türk istilasına uğramamış Yunan Adası: Kalymnos
Bodrum’un karşısındaki Kalimnos, Yunanistan’ın 12 Adalar’ı içinde en az bilineni. Sakin koyları, eşsiz plajları ve dalış noktaları ile cazibe merkezi.
Palionisos Koyu’nun sakin denizinin sıcak çakıl taşına attığımız havlumuzun üzerinde cırcır böceklerinin sesini dinleyip, özlediğimiz bakir sahilin tadını,bir ailenin minik kulübesinde işlettiği gerçekten çok ucuz lokantadan söylediğimiz çıtır çıtır ev yapımı incecik patates dilimleri ve kalamar eşliğinde çıkarırken eşim şöyle fısıldadı, “burayı yazmasan olmaz mı?”. Sessizliği bozan bir kahkaha attım ve bir an ona hak verdim. Eğer bayram tatillerimizden birinde Taşöz Adası, Halkidiki ya da Kavala’ya gittiyseniz, şu an ne demek istediğimi çok iyi anladınız. Geçen sene Kurban Bayramı zamanı Taşöz’de, yanımızdan geçen bir Türk turistin şu sözünü unutamam, “yahu yurt dışına çıktığımı anlamadım, Bodrum’da bile bu kadar Türk yoktur”. Zaytung, kamuya 10 gün tatil verildiğinde “Türkiye’de bayram tatili 10 gün oldu Yunanistan OHAL ilan etti” diye şaka haber yaptığında, aslına gayet ciddiydi. Sahiden de bizim resmi tatillerimizde komşuya giderseniz, kendinizi mahallenizde hissedersiniz. Tur otobüsleriyle gelen akın akın Türk turistler, Türkçe konuşan garsonlarla karşılanıp Türkçe mönülerle ağırlanır. Plajda balık istifi sahili dolduran insanların yüzde 99’u da Türkçe konuşmaktadır. Fethiye’de yanınıza yabancı bir turist düşme ihtimali, Yunanistan’dan 90 kat fazladır. Kalymnos hariç.
Issız, yabancı turisti az, Türk misafiri çok daha az bu yüzden de oldukça ucuz bir ada Kalymnos. Merkezi çok matah değil ama adanın arka tarafındaki bakir koylar, küçük köyler ve şahane lokantalar sakin 3-4 gün tatil yapıp, turkuvaz denizin tadını çıkarmak isteyenler için bulunmaz nimet. Öyle çok tarihi gezilecek yerler, şıklık filan beklemeyin, Foça’nın 35 yıl önceki hali gibi hayal edin ve özlediğiniz doğallık için Bodrum - Turgutreis’ten feribota binip 45 dakikada gidin. Hele maceraperest bir sporcu iseniz Kalymnos’un “tırmanma merkezi” olduğunu da bilin. Minik bir araba kiralayıp her koyu kolayca keşfedin. Bir de, Kalymnos’u benden duyduğunuzu eşime söylemeyin...
Bunları yapmadan dönmeyin...
Emporios: Ada’nın kuzey ucunda, tıpkı Sakız Adası’ndaki adaşı gibi, küçük, çakıllı, sakin bir sahil. En güzel yemekleri bu kıyıdaki salaş lokantalarda yersiniz ve tabii ki Türklerin istilası altında olan Sakız, Taşöz gibi adalara göre çok daha az hesap ödersiniz. İsterseniz yemek yediğiniz yerin hemen önünden tertemiz denize de girebilirsiniz. Yemek yemek için “To Kyma” tavsiyemdir.
Palianisos: Emperios’un bulunduğu kuzey ucun hemen karşısında. Denize girmek ve kıyıdaki aile işletmesinden bir şeyler yiyip içip tüm gün keyif yapmak için ideal. Benim favorim.
Vathi: Görülecek ve tepeden fotoğrafı çekilecek yer ama denize burdan girmeyin. Bizim Türk tekneler burdan günübirlik giriş-çıkışı adet edindiği için deniz kıyı tarafında tekne kirliliğine uğramış. Denizden gezince olağan üstü mağaralarına dalmak büyüleyici.
Panormos: İşte gençliğin kalbinin cıvıl cıvıl attığı Kantuni Plajı’nın bulunduğu yerleşim yeri. İnce bir kum, dalgalarda çocuklaşılacak bir deniz, bar, müzik, gençlik, eğlence, plaj topu, keyif. Kantuni plajını sonlandıran büyük kayanın diğer tarafı da Linaria. Burası da yan yana lokantaların bulunduğu çok yerel ve Yunan müziği eşliğinde eğlence bulabileceğiniz bir yer.
Masouri ve Myrties: Hem kalınacak hem takılanacak en güzel bölgesi Kalymnos’un. Ana Studios’un önündeki küçük plajdan gün batarken kıpkırmızıya boyanan denizde güneşle yüzmek, eşsiz. Masouri’nin plajı kristal gibi. Agean Taverna’da yemek ve “Ambiace”ın muhteşem terası Kalymnos’un olmazsa olmazı.