Şubat bütçesi
Veriler Çin’in ihracatında yeni bir patlamaya işaret ediyor. Dış ticaret fazlası tekrar tırmanıyor. Geri planda Çin’in parasını düşük değerli tutması yatıyor. ABD, Yuan’ın değer kazanması için bastırıyor. Ama Çin yönetimi direniyor. Akılsız Çinliler!
Kur konusu Türkiye’yi çok ilgilendiriyor. Aşırı değerli TL ithalatı coşturuyor. Ekonomik canlanma yeniden dış açık sorunu yaratıyor. Milliyet’te Güngör Uras tartışmayı açtı. TL’nin değer kaybını savundu. Bu topa ben mutlaka girerim.
Aralık istihdam ve işsizlik verileri açıklandı. Ekonomik toparlanma bir gecikme ile tarım-dışı ve ücretli istihdamına olumlu yansıyor. Ama nüfus artışına yetmiyor. Yani tarım istihdamı yüksek düzeyini koruyor. İşsizlik sorunu büyüyor.
Para Politikası Kurulu (PPK) bugün toplanıyor. Piyasa gecelik faizin sabit kalacağına kesin gözle bakıyor. Gene de Merkez Bankası çeyrek puan sürpriz indirim yapsa ne güzel olurdu demekten kendimi alamıyorum. “Umut fakirin ekmeği, ye Mehmet ye” diyorum.
IMF’siz bütçe
Şubat bütçe gerçekleşmesi Maliye Bakanlığı tarafından açıklandı. Hazine’nin daha önce yayınladığı nakit dengesinden iyi çıktı. Şubatta tahakkuk eden bütçe gelirinin tahsil edilenden daha yüksek olmasını yansıtıyor. Durum martta netleşir.
Hükümetin IMF vesayetinden çıkması maliye politikasına özel bir önem kazandırdı. “IMF lobisi” papağan gibi yıllardır aynı temayı işledi. “IMF denetimi kalkarsa bütçe disiplini de gider” dendi.
Ekonominin hoş tarafı sayılardır. Öyle olur, böyle olur dersiniz, insanlar dinler. Ama sonra sayılar açıklanır. Boyunuzun ölçüsü alırsınız. Bütçe disiplininin IMF’siz de sürdürüldüğü ortaya çıkar. Ne diyelim; vesayetçilik giderek zorlaşıyor.
Söylediklerimden sonucu tahmin ettiğinizi sanıyorum. İlk iki aylık bütçe sonuçlarında geçen yıla kıyasla ciddi bir düzelme gözleniyor. Yani daha sıkı maliye politikası uygulandığı anlaşılıyor.
Bütçede sert düzeltme
Fiili ve sabit fiyatla (Şubat 2010) bütçe büyüklükleri, nominal ve reel yüzde değişim tabloda yer alıyor. Vergi geliri reel yüzde 10,8 artıyor. Çünkü ekonomi büyüdü ve vergiler yükseldi. Vergi dışı gelir yüzde 15,7 geriliyor. Bütçe geliri yüzde 5,8 yükseliyor.
Faiz-dışı harcamanın reel artışı yüzde 1,4 ile ilk çeyrek GSYH büyüme hızının altındadır. Devletin küçülmesi sağlıklı bütçe disiplini yöntemidir. Faiz harcamaları reel yüzde 28,3 düşüyor. Faiz indiriminin Hazine’ye katkısıdır. Giderek belirginleşecektir.
Gelir faiz-dışı harcamadan hızlı büyüyünce faiz-dışı fazla reel yüzde 47,2 artıyor. Kriz döneminde faiz-dışı fazla zaten sıkı maliye politikası demektir. 2010’da daha da sıkılıyor. Böylece sabit fiyatla bütçe açığı yarı yarıya (yüzde 52,3) küçülüyor.
Manzara budur. Bu düzeyde bütçe disiplini yıl sonunda açığın milli gelire oranını yüzde 4’ün altına indirir. Maliye politikasında sert bir düzeltmedir. Mevcut gecelik faizlerin bu bütçe için yüksek kaldığına işarettir. Merkez Bankası mesajı alır mı? Benden söylemesi...