Şampiy10
Magazin
Gündem

Siyasi kriz ve döviz kuru

.

ABONE OL
Vatan Haber

Ocak dış ticareti TÜİK tarafından yayınlandı. Geçen yıla kıyasla ihracat sabit kalırken ithalat yüzde 23 artıyor. Altın ihracatı düşüyor. İyi haber, AB’ye ihracatın yüzde 17 artmasıdır. Ama ihracat ithalat makası hızla açılıyor.

Türkiye İhracatçılar Meclisi Şubat ihracatını dün açıklandı. Geçen yıla göre yüzde 20 artış var. İhracat toparlanıyor ama güçlü bir artış işareti görülmüyor. Sanayi üretiminde Şubat’ta da makul bir artış gelecektir.

Finansal Çözümler Ltd. tarafından hesaplanan CNBC-e Tüketici Endeksleri Şubat sonuçları çıktı. Güven ve beklenti endeksleri yatay ama nispeten olumlu seyrediyor. Tüketim eğilimi ise Aralık’tan itibaren cansız gidiyor. Yani tüketimde bir patlama gözükmüyor.

Para Politikası Kurulu toplantı özeti yayınlandı. Ocak’tan Şubat’a yeni bilgi yok. Özetle, geçici etkenler bir süre enflasyonu yükseltir ama genelde düşüş eğilimi sürüyor deniyor. Gecelik faizin bugünkü düzeyi tatminkâr bulunuyor.

Başbakan yanılıyor

Okuldaki odamda televizyon sevmiyorum. Ama radyom hep açıktır. O sayede Başbakan Erdoğan’ın köşe yazarlarına ve medya patronlarına sert eleştirilerini canlı dinledim. Doğrusu şaşırdım. Kulaklarıma inanamadım desem yeridir.

Zarfla başlayalım. Siyasilerin medyaya yönelik bu tür saldırgan tavırlarına ilke olarak karşıyım. Her siyasetçi muhalif gazeteciyi eleştirebilir. Ama üslup içerik kadar önemlidir. Kaba güç gösterisi daima geri teper. Zekâ pırıltılı ince vuruşlar beğeni toplar.

Mazrufla devam edelim. İki ayrı olay var. Birincisi, Erdoğan köşe yazarlarının mali piyasalar üzerindeki etkileri konusunda yanılıyor. Borsa, döviz kuru ve faiz gazete köşelerine adeta hiç aldırmaz. Çalışan piyasaların kendi iç iletişim kanallarıdır.

İkincisi, Erdoğan TL’nin değer kaybının ekonomiye etkisi konusunda yanılıyor. Şu ya da bu siyasi nedenle de olsa, döviz kurunun yukarıya gitmesi ekonomi için zararlı değil yararlıdır. Şikâyet değil teşekkür gerektirir.

Kuru nasıl düzeltiriz?

Şubat başında Londra’da yaptığım konuşmadan söz etmiştim. Orada rekabetçi olmayan kurun resesyondan çıkışı zorlaştırdığını söyledim. Sorunu zaten yıllardır bu köşede yazıyorum. TL’ye değer kazandıran yanlış para politikalarını eleştiriyorum.

Tartışma bölümünde ilginç bir soru geldi. TL’nin değer kaybetmesi için benim hangi politikaları önerdiğim soruldu. Gelinen noktada para ve maliye politikalarının devreden çıktığını, TL’ye değer kaybettirmek için kullanılamayacaklarını anlattım.

Ama çözüm vardır, hükümetin bir siyasi kriz çıkarması bunu temin eder dedim. Mantık açıktır. Siyasi gerginlik mali piyasaları korkutur. Döviz kuru tırmanır. İhracatçı sektörlerin rekabet gücü artar. İhracattaki artış büyümeyi olumlu etkiler.

Evet, siyasi kriz hakikaten çıktı. Kuru kıpırdattı. Hayalim gerçekleşti. Erdoğan’ın bu hayırlı olayı biz köşe yazarlarına mal etmesi sonucu değiştirmez. Mühim olan TL’nin değer kaybıdır, gerisi boş laftır. Böyle biline...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. İlk çeyrekte sanayi üretimi
  2. Kapitalizmin eleştirisi
  3. Nisanda enflasyon
  4. 21’inci yüzyılda sermaye
  5. İlk çeyrekte dış ticaret
  6. Borçlanma faizi
  7. Faiz kararı ne olmalı?
  8. Faiz ve tasarruf oranı
  9. Reel faizin kısa tarihçesi
  10. İlk çeyrekte bütçe

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.