21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme
İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) geleneksel Sanayi Kongresi bu yıl geleneksel tarihinden ve yapısından farklı bir şekilde yapıldı. Yaklaşık 8 aylık bir çalışmanın sonunda ortaya çıkan kongrenin bu yılki teması “yazının başlığındaki gibiydi. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan konuşmasında; orta gelir tuzağına hapsolmuş ve 150 yıldır vasatlık içinde yaşayan ülkemizin hem bu bu tuzaktan hem de “vasatlıktan” kurtarmak için neler yapılması gerektiğine dair önemli saptamalarda bulundu.
Kongre’ye bürokrasi davet edilmemişti. İSO bu adımıyla vasatlıktan çıkışın ilk adımını atmış görünüyor. Zira bu tarz kongrelerde bakanlar ve bürokrasi gelir, açılış konuşmalarını yapar, onlar gidince salonun önemli bir kısmı da onlarla birlikte çıkardı. Bu kez öyle olmadığı gibi Stanford Üniversitesi profesörlerinden Francis Fukuyama ve öğleden sonraki Çin-Hindistan Enstitüsü Kurucu Ortağı Haiyan Wang’ın konuşması da neredeyse “tam kadro” izlendi.
İnovasyonun önemi
İSO kongre bildirgesinde; “ülkemiz iş dünyasına, siyaset insanlarımıza, devlet yetkililerimize, sivil toplum kuruluşlarımıza, akademimize ve tüm yurttaşlarımıza “Bütünsel Kalkınma” yaklaşımını öneriyoruz. Yeni küresel koşullarda temel gerçek şudur: Kalkınma ancak ekonomik gelişmişlik, sosyal gelişmişlik, insani gelişmişlik, sürdürülebilirlik ve yönetişim unsurlarının aynı anda ve birbirleriyle uyumlu olarak gelişmesi halinde sağlanabilir” diyor.
Devamında; “Bütünsel Kalkınma”nın günümüz koşullarında tek yolu vardır, o da inovasyona dayalı akıllı büyümedir. Ülkemizin teknoloji ve yetenek kapasitesini artırmak için biyoteknoloji, kök hücre ve genetik, nanoteknoloji ve robotik, mikro ve info gibi yeni teknoloji alanlarına yönelmek bize daha elverişli olanaklar sağlayacaktır. Bunları, havacılık ve uzay sektörü, gıda, sağlık, ulaştırma ve mobil tabanlı sektörler, yenilenebilir enerji, temiz ve sürdürülebilir üretim başta olmak üzere tüm imalat ve hizmet sektörleriyle bütünleştirmek rekabet gücümüzü artıracaktır” deniyor. Katılmamak mümkün mü?
Bu amaca ulaşmak için yapılması gerekenler ve ulaşılmak istenen hedefler de bildiride sıralanıyor. Öncelikle dünya ile bütünleşmeyi hedefleyen, yeniliği (inovasyon) öne çıkaran, adil bir vergi sistemi ve hukukun üstünlüğünü kabul eden bir büyüme modeli öneriliyor. İş yapma ve işbirliği kültürümüzün geliştirilmesi, kadınların hem çalışan hem yönetici olarak daha fazla iş dünyasına girmesi için çaba gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor.
İSO; bildirgesindeki önerilerin hem hayata geçmesi için desteklemeyi, hem de takipçisi olacağını taahhüt ediyor. Bizler de İSO’nun bu taahhüdünü yerine getirerek, “vaat et, unut” vasatlığından çıkıp çıkmadığını izleyeceğiz...