Wall Street’teki düşüş BIST’e de sıçrayabilir
.
ABD borsalarında geçtiğimiz hafta başlayan düzeltme hareketinin devam edip etmeyeceği kritik. Fed Başkanı Yellen kan kaybını azaltabilir ama bu düzeltmenin daha gidecek yolu var.
Geçtiğimiz haftanın piyasalarımız açısından en önemli olayı kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in, Türkiye’nin “Baa3” olan kredi notunu korurken, görünümü durağandan negatife indirmesiydi.Yapılan açıklamada, “İç siyasi çalkantıyla beraber daha da belirsizleşen politika ortamında, ekonomik büyümeyi güçlendirici yapısal reformlar olasılığı zayıflayabilir. Bu nedenle orta vadeli büyüme trendine dair belirsizlik artıyor” denildi.
Önceki hafta Fitch’in açıklamasında da benzer noktalara yer verilmiş ancak Türkiye’nin notları değişmemişti. Moody’s’den gelen açıklama piyasalarda olumsuz bir etki yapsa da Cuma günü hem BIST hem de kur cephesi günü az-çok toparlayarak kapattı. Bono cephesi yine “tepkisiz” kaldı desek hatalı olmaz.
Moody’s ‘havayı’ bozdu
Görünümün inmesi, ABD borsalarındaki düzeltme ile aynı ana denk gelmesi olumsuzluğu biraz daha artırsa da kısa vadede piyasalar bu kararı yok saymaya çalışacaklar.Ancak Moody’s’in görünüm indirimi kısa vadede değilse de orta vadede etkili olacak. Kötümser ortam daha fazla abartılırken, iyimser havalardan Türkiye payına düşeni alamayacak.
Geçtiğimiz haftanın bana göre ikinci önemli olayı da Yunanistan’ın tahvil piyasalarına geri dönmesi, tahvil ihracına rekor talep gelmesiydi. Ha battı, ha batacak denilen Komşu’nun bizim bankalarımızdan daha ucuz borçlanabilmesi de işin bir başka yönüydü. Yine de Yunanistan’ın piyasalara geri dönebilmesi, “ucuz küresel fonlamanın” devam edeceği, bunun da riskli yatırımlara akmaya devam edeceği algısının halen daha güçlü olduğu şekilde yorumlanması hata olmayacak. Biz bundan pay almaya devam eder miyiz? İşte bu bize ve ne kadar inanılır “yepyeni bir hikâye” yazacağımıza bağlı. Bu “yepyeni bir hikâyenin” ne olabileceğine önümüzdeki günlerde değineceğim.
MB faizleri indirdi!
Başbakan’ın Azerbaycan ziyareti öncesinde yaptığı açıklama etkili oldu mu bilemiyorum ama Merkez Bankası uygulamada faizleri düşürdü. Merkez Bankası bankacılık sitemini 28 Mart’ta 57.2 milyar TL fonlarken bu miktar 11 Nisan itibariyle 46.2 milyar TL’ye gerilemiş durumda. Aynı tarihler itibariyle ağırlıklı ortalama faiz oranı yüzde 10.28’den 10.01’e geriledi.
Merkez Bankası faiz indirimine devam etmek istiyor olsa da Moody’s’in görünüm indirimi artık bu olasılığı azaltmış durumda.
Enflasyonun Haziran ayına kadar yüksek seyrini korumaya devam edeceği beklentisi de faiz indirimi olasılığını kısa vadede azaltıyor.
ABD borsalarına dikkat!
Pazartesi ve Çarşamba günleri ABD’de perakende satışlar ve TÜFE verileri gelecek. Radikal değişiklikler olmazsa Salı ve Çarşamba günlerinde Yellen’ın yapacağı konuşmalar yakından izlenecek. Bir de “Bej Kitap” var. Çok önemli trend değişikliklerine yol açmalarını beklemiyorum. Yellen geçen hafta söylemedii ne var ki bu hafta yeni bir şey var mı? Olacağını sanmıyorum. Asıl mesele ABD borsalarında geçtiğimiz hafta başlayan “düzeltme” hareketinin devam edip etmeyeceği. Cuma günkü kapanışlar önemliydi! Tüm ABD endeksleri (Dow Jones, S&P 500, Nasdaq ve Russel 1000) 50 günlük basit hareketli ortalamalarının altında haftayı kapattılar. Biyoteknoloji ve İnternet şirketlerinin başı çektiği bu düşüşü, Yellen yavaşlatabilir. Ancak bu düzeltmenin daha gidecek yolu var! Neresi derseniz, S&P 500’e (bana göre ABD endekslerinin “esas çocuğudur”!) göz atalım. 1.843 seviyesinin aşağı yönlü kırılmasıyla başlayan hareket 1.808 seviyesinde kısa bir mola verse de asıl hedef 1.765 seviyesi. Bu hafta sonunda görülmezse önümüzdeki hafta içinde bu seviyenin görülme ihtimali artmış durumda. Bu durumdan BIST de etkilenecektir. Moody’s’in vur(a)madığı BIST, ABD borsalarından gelebilecek bu hamle ile düzeltme hareketini yaşayabilir! Dolar/TL kurlarının yatay seyredeceğini düşündüğüm bu haftada BIST tarafı daha hareketli olacak!
Ukrayna yine ısınıyor!
Kırım’ı neredeyse “tek mermi atmadan ilhâk eden” Rusya bundan cesaret alarak olsa gerek; Doğu Ukrayna’daki bazı şehirlerde; bayraksız, üniformalı silahlı güçlerle aynı senaryoyu yine uygulamaya sokmuş görünüyor. Bu arada Karadeniz’e geçen ABD gemilerine USS Donald Cook ve Fransız Dupuy de Lôme savaş gemileri de eklendi. NATO Genel Sekreteri Rasmussen de bir açıklama yayınlayarak bu durumun kabul edilemez olduğunu söyleyerek; Rusya’nın askeri güçlerini çekmesini, aksi takdirde yaptırımların ciddi olarak gündeme geleceğini söyledi. Kırım’dan sonra Doğu Ukrayna’daki hareketlenme diğer gelişen ülke piyasalarını değilse de bizi yakından ilgilendiriyor.Çarşamba günü ECB toplantısı var.
ECB’den KOBİ atağı
Herhangi yeni bir karar çıkması beklenmiyor. Ancak önmüzdeki ayara dair mesajların verilmesi olasılığı artmış durumda. Bankaların ECB nezdindeki bakiyelerine negatif faiz ve özellikle de KOBİ’lere yönelik kredileri destekleyecek bir mekanizmanın gündeme gelmesi ihtimali artmış durumda.
Gelir mi?
Almanya’nın tutumuna bağlı. Görünen o ki Almanya da bir süre sonra “yetmez ama evet” diyecek gibi. Böylesi bir adım bizim piyasalarımıza doğrudan etkisi olmasa da kısa süreli bir rahatlama getirebilir.