Başka türlüsü mümkün olmuyor. Venedik denilince akıllara evvela aşk geliyor, bir daha da gitmiyor. Bu şehrin kanallarından köprülerine, sokaklarından meydanlarına ve onları çevreleyen tüm yapılarına kadar sinmiş bu aşk. Şehirde her şey, zamanın dışında bir lirizme sahip. Önce doğa cömert davranmış bu şehre, iki nehir arasına yüzlerce ada ve bir lagün sıkıştırmış. Ardından Arap ve Bizans etkilerinin karışımıyla doğan Venedik tarzı Gotik mimari üslup, adeta süslemiş tüm şehri. Yüzyıllar boyunca gören herkesi kendine hayran bırakan; her dönem sanata ve aşka ilham olan bu eşsiz şehri, mutlaka görmenizi tavsiye ediyorum.Geç olmadan gidin…1987 yılında, UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ilan edilen Venedik ve lagün, bugün önemle korunmakta. . Araştırmalar, küresel ısınmanın bu hızla sürmesi sonucunda, Venedik’in büyük bölümünün birkaç on yıl içinde yok olacağı yönünde. “Geç olmadan…” bile diyemiyorum… İlk fırsatta rotanızı Venedik’e çevirin.Ne zaman, nasıl gitmeli?Venedik, dört mevsim de gidebileceğiniz iklime sahip şehirlerden biri. Şehrin etkinlik takvimine göz atıp ya kalabalık ama eğlenceli ya da nispeten daha sakin ve romantik bir seyahat planı yapabilirsiniz. Bu etkinliklerden en önemlisi, tarihi yüzyıllar öncesine dayanan Venedik Karnavalı‘dır. Şubat ayında düzenlenen bu karnavalı izlemek ve fotoğraflamak içinse şehre, dünyanın dört bir yanından binlerce insan geliyor. Bunun dışında dünyanın en eski bienali, Venedik Bienali’nin bir parçası olan ve 1932 yılından beri genellikle Ağustos sonunda gerçekleşen Venedik Uluslararası Film Festivali; Nisan’da düzenlenen San Marco Festivali; Eylül’de Venedik Opera Festivali; Mayıs’ta müzik ve tiyatro oyunlarıyla kutlanan, geleneksel el sanatlarının da sergilendiği Del Vino Soave Bianco Soave Orta Çağ Festivali Venedik’te düzenlenen etkinliklerden birkaçı.Venedik’in harikaları409 köprüyle 117 ada ve 177 kanalın birbirine bağlanmasından oluşan Venedik’in kendisi bile yeterince çarpıcıyken bunlara bir de mimari şaheserlerin eklenmesi, gerçekten fazlasıyla nefes kesici. Dünyanın en güzel meydanlarından biri olarak kabul edilen ve Venedik’in en önemli yapılarıyla çevrelenmiş San Marco Meydanı şehre gelenlerin ilk durağı. Meydan’ın çevresinde, adeta bir dantel gibi işlenmiş ve meydana da adını veren, San Marco Bazilikası ve filmlere de konu olan atları görülmeye değer.Bavulunuzda bulunsunSu ve rüzgar geçirmeyen yapısıyla dört mevsim kullanıma uygun Mammut sweatshirt.İtalya’nın romantik şehri Venedik sokaklarında kaybolmak isteyenler için Mammut sneaker.Hafifliğinin yanı sıra mükemmel ısı korumasıyla da dikkat çeken Mammut mont.Akdeniz’in enerjisine atıfta bulunan canlı renkleriyle seyahatlerin vazgeçilmezi olan Mammut sırt çantası.
Şubat ayının sonlarına geldiğimiz, bahara gebe şu günler, özellikle de gezginler için seyahat planı yapmak ve kısa süreliğine de olsa uzaklaşmak adına harika bir fırsat. Özellikle bu mevsimde, keyfi daha bir başka çıkacak yerlerden biri de kardeş topraklar, Balkanlar. Coğrafi bu özelliklerinin yanı sıra Balkan Yarımadası bugün, kiminin tamamından kiminin ise bir kısmından oluşan ve toplam 12 ülkenin sınırları içerisinde bulunan kültürel bir bölge.Bu bölgedeki görmekten keyif alacağınızı düşündüğüm yerlerden biri de Montenegro, yani bildiğimiz ismiyle Karadağ.Karadağ‘ı keşfedinKaradağ, Balkan ülkeleri arasında turizm açısından da en popüler yerlerden biri. Podgorica, 2. Dünya Savaşı’nda Almanlar tarafından, ağır tahribata uğratılmış. Şehrin en eski bölgesi olan Stara Varos; Petrovic Sarayı ve müzesi, Podgorica’da görülmesi gereken tarihî yerler arasında. İşkodra Gölü ve çevresindeki ulusal park ise şehrindeki doğal güzelliklerinden en önemlisi.Gizli cennet ZabljakZabljak, Karadağ’ın dağ ve doğa sporları merkezidir. Küçük bir dağ kasabasını andıran şehrin dağ evleri, tabiatı, buzul gölleri, nehirleri ve kanyonuyla Zabljak mutlaka görmenizi tavsiye edeceğim bir yer. Durmitor’da “Gorske Oci”, Dağın Gözleri anlamına gelen, 18 buzul gölü var. Bunlardan en ünlüsü ise Kara Göl. Tüm güzellikleriyle Zabljak, hayran kalacağınız bir yer.Tarihi KotorKaradağ’ın en popüler turistik merkezlerinden biri olan Kotor ve çevresi, pek de büyük olmamasına karşın, günü birlik bir gezinin kesinlikle yetmeyeceği; içinde en az birkaç gününüzü geçirmek isteyeceğiniz bir yer. Doğal güzelliklerle tarihin iç içe geçtiği kent, UNESCO tarafından da Doğal ve Kültürel Dünya Mirası ilan edilmiş.
Hindistan önce sizi biraz hırpalar, çokça sarsar gerçekleriyle; sonrasında ardına kadar açar kapılarını; büyüsüyle sizi sarmalar. İddiası büyüktür: Ömrün sonuna kadar akıldan çıkmamak...İnanç sistemlerinin şekillendirdiği, kimi zaman hayranlık kimi zaman da kaotik hisler uyandıran; karmaşayla sadeliğin, yoksullukla ihtişamın, gösterişle mütevazılığın iç içe geçtiği, adeta sihirli bir dünya Hindistan. Sihirli ve bambaşka bir dünya. Bu başkalığı ise öylesine belirgin, öylesine kendine özgü ki burada gördükleriniz ve yaşadıklarınız, yeryüzünün başka hiçbir yerinde, bir benzerinin dahi olamayacağı türden. Her köşesi farklı bir deneyim vadeden bu toprakların yolcusu olmak, hiç şüphesiz ki kolay sayılmaz. Her köşesi ayrı bir dünya olan Hindistan’ın birçok noktasına, hava yoluyla doğrudan ulaşmak mümkün olsa da en kutsal şehirlerin başında yer alan ve Hindistan’da görülmesi gereken yerlerden biri olan Varanasi için doğrudan bir uçuş bulunmuyor. Aktarmayla 12 saatten biraz daha fazla süren uçuşun ardından varılan ve şehrin kuzeyinde bulunan Lal Bahadur Shastri Uluslararası Havalimanı’ndan, Varanasi’nin merkezi, yaklaşık 25 km olsa da taksiyle bile bu mesafe bir saate yakın sürüyor.Varanasi’de Ganj Nehri’ni ve çevresindeki ritüelleri rahatlıkla izleyebileceğiniz; kriterleriniz doğrultusunda her bütçeye uygun konaklama imkânı bulunuyor.Görmeden dönmeyinŞehirdeki bir diğer önemli Hindu tapınağı, oldukça güzel bir mimariye sahip Tulsi Manas’tır. Bu tapınağı ayrıcalıklı kılan ise Hint edebiyatının en büyük eserlerinden biri olarak düşünülen ve Hinduizm’e büyük katkısı olan epik şiir Ramcharitmanas’ın 16. yüzyılda, Tulsidas tarafından burada kaleme alınması. Dünyanın en büyük üniversitelerinden Banaras Hindu Üniversitesi’ni de ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Bunların dışında müze olarak da gezebileceğiniz Ramnagar Kalesi ve Sarnath Müzesi Varanasi’de görmeniz gereken yerlerden birkaçı.Ölmeye gidilen eski dünya şehri VaranasiVaranasi’de kesinlikle yapmanız gereken ilk şey Ganj Nehri’nde tekne turuna çıkmak. Bu turu da özellikle Ganj kıyısında, akşam düzenlenen törenlere denk getirmek keyifli bir deneyim olacaktır. Ghat adı verilen, Ganj Nehri’ne inen merdivenlerde düzenlenen bu törenler, çok kalabalık geçiyor. Tarihi böylesine eskilere; inanç biçimi de Budizm’e dayanan Varanasi’de, görülmesi gereken diğer yerlerin başında elbette tapınaklar geliyor. Bunlar arasında en görkemli ve en popüleri ise Kashi Vishwanath Tapınağı’dır. Tüm Hindistan’ın en ünlü tapınaklarından biri olan Kashi Vishwanath’ın bütün kubbelerinin altın kaplama olması tapınakta geniş güvenlik önlemleri alınmasına yol açmış.Web: https://www.tavport.com/yurtdisi-tur-arama?&_rootCategory=YDTel: 0850 200 70 50 Email: outgoing@tav.aero
İsmini duyar duymaz pek çok şeyi birden çağrıştıran; birinden bahis olunsa bir diğeri eksik kalacak; mutfağından dansına, tabiatından tarihine nice güzelliği bir arada barındıran; her mevsim ayrı ayrı güzel olsa da ille de karlar altındayken görmenizi tavsiye edeceğim; ama mutlaka görmenizi tavsiye edeceğim bir şehir Kars. Belli başlı şehirlerle aktarmalı veya aktarmasız seferleri bulunan Kars’a, hava yolu dışında, kara yolu ve demir yoluyla gitmek mümkün. İstanbul’dan ise en zahmetsiz ulaşım, uçakla sağlanıyor. Kars’ta bulunan Kars Harakani Havalimanı’na İstanbul’dan farklı hava yolu şirketleri tarafından, haftada 23 uçuşla, aktarmasız ulaşabilmek mümkün.Rusların planladığı nizami şehirŞehir, özellikle 40 yıllık Rus hâkimiyetinin sürdüğü dönemde baştan ve nizami olarak planlanmış. Birbirini dik kesen, geniş, uzun caddeler ve caddelerin üzerinde, 2-3 katlı, kesme taştan inşa edilen Baltık üslubuna sahip sıra sıra yapılara hayran kalmak işten bile değil. Ne var ki böylesine bir güzelliğin içinde gezinirken karşınıza çıkan bir detay veya şehrin genişlemesiyle inşa edilen yeni kısmına yolunuz düştüğünde karşılaştığınız manzara için aynı özenden bahsetmek imkânsız. Maalesef Kars’ta şehir planlamacılığı anlamında bu düzen sürdürülemediği gibi yeni inşa edilen yapılarda da bu mimari üsluba özen gösterilmemiş. Yerleşim yerinin hemen kuzeyinde ise bir tepeye inşa edilmiş Kars Kalesi bulunuyor. İnşa edildiği tarih olan 1153 yılından beri şehri izleyen kale, birbirinden güzel üç tane kapıya ve uçsuz bucaksız bir manzaraya sahip. Kaldırılan “İnsanlık Anıtı” heykeliyle de hatırlayacağınız Sukapı Mahallesi’ndeki tepe ise hem Kars Kalesi’ni hem de şehri izleyebileceğiniz bir diğer nokta, es geçmeyin derim. Heykellerden bahsetmişken Türkiye’deki en fazla heykele sahip şehrin Kars olduğunu da ekleyeyim. Şehir merkezinin kuzeyinde bulunan Kars Müzesi ise Türkiye’nin en önemli müzelerinden biri.Çıldır GölüKars, Rusya ve Osmanlı arasında sürekli el değiştirmiş; 40 yıllık Rus hâkimiyetinin sonrasında Osmanlı‘ya iade edilse de İngilizlerin eline geçmiş ve Milli Mücadele döneminde bağımsız bir hükümet kurmuş.Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük tatlı su gölü olması ve kuşların göç yolu üzerinde bulunması nedeniyle Çıldır Gölü ve çevresi yaban hayat, özellikle kuş gözlemcilerinin uğrak yerlerinden biri. Aralıktan nisana kadar suları buz tutan göl, Kars’ta özellikle de kışın görmeniz gereken yerler arasında. Ufuk çizgisine kadar uzanan, uçsuz bucaksız bir sessizliğin ve beyazlığın tam içinde bulunmak, gerçekten farklı bir deneyim. İsterseniz gölün çevresindeki balık restoranlardan birini önceden arayarak onlarla balık tutmaya da katılabilirsiniz.Sınırdaki hayalet kent Ani... Şehrin doğusunda, Ermenistan sınırındaki Ani ise mutlaka görmeniz gereken bir diğer yer. 2016’da UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası ilan edilen antik kent Ani, özellikle de 10. yüzyılda, Ermeni Devleti’nin başkenti olduktan sonra, oldukça gelişmiş. Bölgede aynı zamanda büyük bir yeraltı şehri ve Anadolu’da inşa edilen ilk cami olan Ebul Manucehr Camii de bulunmakta.Sarıkamış Kış Oyunları Festivali başlıyor…Bu yıl 17-19 Şubat tarihleri arasında, Sarıkamış Kış Oyunları Festivali’nin 4’üncüsü düzenleniyor. Cumartesi günü offroad ralliyle başlayan yarışmalar, kızak yarışı, kardan heykeller sergisi, konserler ve daha birçok etkinlikle hafta sonu boyunca devam edecek. Bavulunuzda bulunsunHafif formu ve hızlı kuruma teknolojisiyle rahatına düşkün erkekler için tasarlanan Mammut polar.Kars’ın eşsiz doğasının tadını çıkarmak isteyenler için dayanıklı ve hafif yapısıyla Sportive mağazalarında satışa sunulan HEAD baton.Dokunmatik ekran uyumu sayesinde telefon kullanmayı özgür kılan Mammut eldiven.Isı koruması sağlayarak kışa sıcak bir dokunuş katan Mammut pantolon.
Dünyanın en ayrıcalıklı tatillerinden birini gerçekleştirmek istiyorsanız, seçebileceğiniz en doğru rotalardan biri de Malay Yarımadası'nın güney ucunda yer alan Singapur.Sahip olduğu benzersiz kültürel özellikleri nedeniyle Asya’nın her köşesi, gezginler için sıra dışı bir seyahat, unutulmayacak bir macera ve kıyaslama yapılamayacak bir deneyim anlamına geliyor. Singapur, Asya’nın en gelişmiş, refah seviyesi en yüksek, en güvenli ve en çevre dostu ülkesidir. Bu uluslararası otoritelerce de tasdiklenmiş araştırmalara dayanır. Bu araştırmalardan en önemlisi, ülkemizde de tartışmalara konu olan ve listenin sonlarında yer aldığımız PISA. Dünya çapında, özellikle de öğrencilerin bilim ve matematik alanındaki seviyelerini ölçen PISA’nın açıkladığı rapora göre, listenin en başında yer alan ülkenin Singapur olması ise kanaatimce, ülkenin bu gelişmişlik düzeyini yeterince açıklıyor.Tropik bir rüyaSingapur, sahip olduğu tropikal iklim özelliklerine bağlı olarak belirgin mevsimsel farklılıkları bulunmayan bir ülke. Bu nedenle yılın her ayı ülkeyi ziyaret etmek mümkünse de Singapur seyahati için aşırı nemin ve yağmurların olumsuz etkisini de gözetmek gerekir. Bunun için en uygun zamanlardan biri de şubat.İstanbul’dan Singapur’a, defalarca dünyanın en iyi havalimanı seçilen Singapur Changi Havalimanı’na, farklı hava yolu şirketleri tarafından, haftada 10 farklı uçuşla aktarmasız ulaşılıyor. 12 saate yakın süren bir uçuşun ardından varılan havalimanı ise gerçekten anlatılmaya değer. İçinde şelalesi, binlerce kelebeğin bulunduğu kelebek bahçesinin yanı sıra orkide, bambu, ayçiçeği gibi tasarım bahçeleri olan, ücretsiz internet hizmeti sunan, sinema, oyun salonu, havuz gibi imkânlarıyla aldığı övgüleri hak eden bir havalimanı.Singapur’da görülecek, gezilecek yerlerin dışında, yapılacak da pek çok aktivite bulunuyor. İşte bunlardan birkaçı:Marina Körfezi: Singapur denilince akla ilk gelen, modern yapıların ve gökdelenlerin bulunduğu Marina Körfezi, adanın güney kısmında bulunuyor. Bu devasa yapıların arasında kendinizi devler ülkesindeki Gulliver gibi hissetmeniz işten bile değil. Singapore Flyer: Singapur’un sembollerinden olan Singapore Flyer, 165 metrelik yüksekliğiyle dünyanın en büyük dönme dolaplarından biri. 28 kabinden oluşan dönme dolapta bulunduğunuz kabinin tepe noktasına ulaşması yaklaşık 15 dakika sürüyor.Kültür çeşitliliği: Singapur’da tapınak ve ibadethaneler de görülesi renklilikte. Özellikle bir Hindu tapınağı olan Sri Mariamman, Singapur’daki en büyük Budist tapınağı olan Kong Meng San PhorKark Manastırı, yine Singapur’un en büyük katedrali olan St. Andrew’s Katedrali ve Sultan Mescidi bunlar arasında en dikkat çekici olanları.Sayılarla Singapur- Yaklaşık 720 km’lik yüzölçümüyle Singapur, İstanbul’un yarısından da küçük bir ülkedir.- Monako ve Vatikan’la birlikte, dünyadaki bağımsız üç şehir devletinden biridir.- Kendisi de bir ada olan Singapur’un kendine bağlı 60’tan fazla ada ve adacığı bulunmaktadır.- Singapur’da yüksekliği 140 metreyi geçen 60’tan fazla gökdelen bulunuyor.- 5,5 milyonluk nüfusa sahip ülkenin yaklaşık %75’ini Çinlilerden oluşmaktadır.- Singapur’da, aralarında İngilizcenin de bulunduğu 4 resmi dil konuşuluyor ve hemen herkes için İngilizce, ikincil dil olarak kullanılıyor.
1000 yıllık tarihiyle İskandinav ülkelerinin en eski başkenti Oslo... Şehri ziyaret etmeniz için, muhteşem doğa manzaralarından görkemli mimari yapılara, göz kamaştıran “Auroralar”dan ünlü isimlerin heykellerinin yer aldığı müzelere kadar pek çok sebep var.Diğer Nordik ülkeleriyle kimi yönden benzerlikleri bulunsa da İskandinavya, Avrupa’nın bütününden oldukça farklı bir kültüre, yaşam biçimine sahip. Vikinglerin torunları kabul edilen İskandinavlar, aynı zamanda bugün dünyanın en temiz ve yaşanabilir yeşil kentlerine, en yüksek hayat standartlarına ve refah seviyesine, en ileri sosyal demokrasiye ve sosyal haklarına sahip. Dolayısıyla İskandinav ülkelerinden herhangi birine yapacağınız bir seyahat, elbette diğer seyahatlerde de olduğu gibi, size pek çok şey katacak; ama buna ilaveten İskandinavya’nın sahip olduğu bu özellikler, sizin için bir harikalar diyarının yeryüzünde gerçek olabileceğinin de kanıtı olacak.Işık oyunları büyülüyorİskandinav ülkelerinden biri olan Norveç, Kuzey Atlantik’in kıyısında bulunan; yeryüzünün en görkemli coğrafi şekillerinden fiyortlara sahip, maviyle yeşilin birbirine karıştığı, kendi hâlinde bir Kuzey Avrupa ülkesi. Ülkenin Atlantik Okyanusu’nda yer alması iklimi oldukça yumuşatıyor. Gulf Stream olarak da bilinen körfez akıntısının taşıdığı sıcak su sayesinde Norveç’te ve özellikle de ülkenin kıyı kentlerinde kışlar, ortalama, eksi birkaç derecelerde, nemli ve ılıman geçiyor. Ülkeyi kışın ziyaret etmenin en büyük mükâfatı ise hiç şüphesiz, Auroralar oluyor. Kutup ışıkları ya da kuzey ışıkları olarak da bilinen Aurora, Güneş’teki parçacıkların Dünya’nın manyetik alanıyla etkileşimi sonucu ortaya çıkan ve gökyüzünü enfes ışık oyunlarıyla süsleyen, büyüleyici bir görsel şölen olarak tanımlanabilir. Bunları izleme fırsatı yakalayanlar için, Kanada’da yaşayan Kızılderililerin Aurora’ya niçin “Ruhların Dansı” adını verdikleri, hiç şaşırtıcı gelmeyecektir.Norveç’in bin yıllık başkenti olan Oslo, hem ülkenin en büyük şehri hem de kültür ve finans merkezi. Büyük, demem sizi yanıltmasın; 454 km’lik yüzölçümüyle Oslo, aslında Türkiye’nin en küçük ili olan Yalova’nın yarısından biraz büyük. Bu da size tüm şehri karış karış tanıma fırsatı sağlıyor.Norveç’in en büyük ve en işlek havalimanı olan Oslo-Gardermoen Havalimanı’na, İstanbul’dan, farklı havayolu şirketleri tarafından, haftanın her günü, günde üç uçuşla, aktarmasız ulaşmak mümkün. Dört saate yakın süren yolculuğun ardından varılan havalimanından, yaklaşık 35 km güneyde bulunan şehir merkezine ulaşmak için birçok alternatif mevcut. Bu alternatifler arasında en rahatı ve hızlısı, yaklaşık 20 dakika süren ekspres trenler. 50’den fazla müzenin yanı sıra pek çok sanat galerisi, opera, tiyatro ve kültür evleri bulunan Oslo’da, bir tür şehir kart olan “Oslo Pass” edinmenizi tavsiye ederim. Bu kartla hem buraları ücretsiz ziyaret edebilir hem de şehir içi toplu taşıma araçlarından ücretsiz faydalanabilirsiniz.Müzeler kentiOslo, küçük bir şehir olmasına karşın büyük bir müze kent. Görmekten keyif alacağınızı düşündüğüm yerlerin başında Frogner Parkı’nın içinde bulunan ve dünyanın en büyük açık hava heykel müzesi olan Vigeland Heykel Parkı yer alıyor. Parkın tamamı Gustav Vigeland’ın yaptığı, granit ve bronzdan 214 insan figüründen oluşuyor. Bu figürler arasında en ilgi göreni ve tanınmışı “Sinnataggen” yani “Kızgın Çocuk” heykeli. 1842’de kurulan Ulusal Galeri ise Norveç’in en büyük resim ve heykel koleksiyonuna sahip. Kalıcı birçok eserle birlikte geçici sergilerin de yapıldığı galeride, Norveçli sanatçıların yanı sıra dünyaca ünlü ressam ve heykeltıraşların da eserleri bulunuyor. Bunlar dışında Andy Warhol, Charles Ray gibi sanatçıların eserlerinin sergilendiği AstrupFearnley Modern Sanatlar Müzesi; Edvard Munch’un 1200’den fazla tablosunun sergilendiği Munch Müzesi; Oslo’da görmeniz gereken önemli müzelerden...Opera binasını gezin...Oslo’yu keşfetmek isteyenlerin ilk durağı, şehrin en popüler ve turistik caddelerinden biri olan Karl Johans Gate’dir. Bu cadde üzerinde ve hemen çevresinde, müzelerden şehrin önde gelen galerilerine, tiyatrolardan tarihî yapılara kadar görülmeye değer pek çok yer bulunuyor. Saraya doğru ilerlerken soldaki Eidsvoll Meydanı’ndaki göletin, bu mevsimde buz pisti olarak kullanıldığını da hatırlatayım.Yapımı 2007 yılında tamamlanmış, 1100 odalı sanat kompleksi Oslo Opera Binası, şehrin ve hatta ülkenin sembol yapılarından biri sayılır. Muhakkak bir etkinliği katılın...
Erzurum’da ve 3 bin 125 metrelik zirveye sahip Palandöken Dağı, kış tatili ve kayak yapmak isteyenler için pek çok yönden oldukça avantajlı bir yer. Bu avantajlardan bence en önemlisi şehir ve kayak merkezlerinin konumu. Erzurum Havalimanı’na 15 km uzaklıktaki Palandöken Kayak Merkezi’ne ulaşmanız, uçaktan indikten sonra en fazla 25 dakika sürüyor. Konumuyla ilgili bir başka avantaj ise kayak merkezinin şehre yalnızca 4 km uzaklıkta olması. Palandöken, hem kültür hem de kış turizmini bir arada sunabilen nadir yerlerden biri. Sabah açık havanın ve karın tadını çıkartıp öğleden sonranızı ise Erzurum’un tarihini, kültür ve lezzet duraklarını keşfederek geçirebilirsiniz. İster kayak tutkunu olun, ister kültür dedektifi; Palandöken sizi fazlasıyla memnun edecek.Pek çok kayak merkezine kıyasla Palandöken’de kayak sezonu, daha uzun ve bol karlı geçiyor. Kar yağışına bağlı olmakla birlikte yaklaşık 6 ay süren bu uzun sezon ve sezon boyunca devam eden toz kar, kayakla profesyonel olarak ilgilenenler için başlı başına bir tercih sebebi. Özellikle slalom ve büyük slalom müsabakalarında kullanılan ve Uluslararası Kayak Federasyonu FIS tarafından onaylı, Ejder ve Kapıkaya olimpik pistleriyle birlikte bugün Palandöken’de, her seviyede kayakçıya uygun, farklı zorluk seviyelerine sahip, toplam 22 pist bulunuyor. Toplam uzunluğu 28 km; en uzunu ise 12 km olan ve dünyadaki en uzun ve en dik pistler arasında yer alan bu pistlere, 10 telesiyej, 1 teleski, 2 baby lift, 1 gondol lift ile ulaşmak mümkün.Konaklı kayak merkeziPalandöken’in daha batısında yer alan ve yine Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nda kullanılan Konaklı Kayak Merkezi’nde ise zorluk dereceleri birbirinden farklı 15 pist bulunuyor. Ancak burası, Palandöken’in aksine, yalnızca günübirlik kullanıma elverişli, Polatlı Kayak Merkezi’nde konaklama imkânı yok; ama ekipman satış veya kiralama ofisleri, kafe, restoran, dinlenme alanları mevcut. Toplam uzunluğu 25 km olan pistlere ise 6 farklı lift yardımıyla ulaşım mümkün. Şehir merkezine 22 km uzaklıkta bulunan Konaklı Kayak Merkezi, belli ki ilerleyen yıllarda daha da gelişerek Erzurum’un yeni değerlerinden biri hâlini alacak.Nerede kalmalı?Palandöken’in şehir merkezine oldukça yakın olması, şehrin içinde konaklamaya da imkân veriyor. Her bütçeye uygun konaklama seçeneği bulunan Erzurum’da, maksat kar ve kışın tadını çıkartmak; hatta kış sporları yapmaksa en doğru seçim, kayak merkezinde bulunan otellerde kalmak olacaktır. Bütün gün açık havada vakit geçirdikten sonra bir an evvel sıcacık odanıza, zahmetsiz bir şekilde dönmek, önemli bir konfor. Bu nedenle ben kayak merkezi civarında konaklamanızı tavsiye ederim; ama Palandöken’de kalmak, yine de sizi Erzurum’a gidip cağ kebabı yemekten alıkoymasın.Polat Erzurum Resort Hotel39 bin m²lik bir alan üzerine kurulu olan otel, Palandöken Kayak Merkezi’nde en çok tercih edilen otellerden biri. 5 yıldızlı otelin oda ve ortak alanları, oldukça sade ve kullanışlı dekore edilmiş, özellikle de süit tipi odaları konforlu. Otelin odaları geniş ve ferah; pencereden görülen dağ manzarasının keyfini çıkartmak için çok uygun. Manzara demişken de hatırlatayım, otelin bir cephesi, özellikle de akşam ışıl ışıl bir şehir manzarasına sahipken diğer cephesi ise karlarla kaplı bakir bir dağ manzarasına bakıyor, seçim size kalmış. Oldukça güler yüzlü ve memnuniyete dayalı işletilen otel, konuklarına tam pansiyon plus hizmet veriyor. Açık büfe olarak sunulan öğünlerle beş çayı ve ikramları, herkese hitap edebilecek çeşitliliğe ve lezzete sahip. Otelde, ana restoranın dışında üç tane kafe, bir kulüp ve bir mangal restoran bulunuyor. Mangal restoranda yapılan cağ kebabı ise gerçekten başarılı, tavsiye ederim.Otelde kapalı havuz, sauna ve hamam bulunması, özellikle de tüm gününü açık havada, karda geçirmiş konukları oldukça memnun ediyor.Otelin bir diğer avantajı ise konumu ve kayak alanına yakınlığı. Otel misafirlerinin ücretsiz kullanabileceği lift ve pistlere ulaşım, oldukça kolay. Özellikle de kayakseverler için otelde, gece kaymaya imkân veren aydınlatılmış bir pist ve suni karlama sistemiyle oluşturulan 7 bin 500 m uzunluğunda kesintisiz bir pist olduğunu da hatırlatayım. Ayrıca her odaya ait geniş kayak dolaplarının bulunduğu 500 m’lik kayak odası, otele kendi kayak ekipmanıyla gelenler için oldukça kullanışlı.Bavulunuzda bulunsunMor, turuncu ve mavinin enerjik birlikteliğinden doğan; hızlı, dayanıklı ve hafif HEAD snowboard.Özel kumaşı ve kendinden emin renkleriyle soğuk havalarda ısı garantisi veren Mammut polar.Çift taraflı kullanım imkanı sunarak fonksiyonelliği ön planda tutan Mammut bere.Yüksek teknolojili yapısı, formu ve kışı kıskandıran rengiyle karlar üzerinde şıklık ve konfor peşinde olanlar için Mammut mont.
Soğukların iyice hissedilmesi ve kar yağışlarının başlamasıyla aralık ayından nisana kadar sürecek olan kayak sezonu da açıldı. Ülkemizde kayak turizmi ve kış tatili yapmayı planlayanlar içinse kayak merkezlerinde ve merkezlerin çevresindeki tesislerde son hazırlıklar tamamlandı. Bu kayak merkezleri arasından, ben bu hafta sizler için Kartalkaya’yı değerlendireceğim. Kartalkaya’ya Ankara ve İstanbul’dan ulaşım çok kolay. İstanbul’dan yaklaşık 3 - 3,5 saatte varılan Kartalkaya’da iki farklı kayak pisti bulunuyor. 1. bölgede yer alan Kartal ve 2. bölgedeki Dorukkaya. Bunlardan ilki olan Kartal’da, farklı zorluk derecelerinde ve toplam uzunluğu 20 km olan, 12 pistin yanı sıra 11 tane de lift, hizmet veriyor. Aynı zamanda Türkiye’nin ve hatta Balkanların en büyük “snowpark”ı burada yer alıyor.Bavulunuzda bulunsunHEAD’in çığır açan Graphene teknolojisi ile dünyanın en güçlü ve hafif materyalinin kullanıldığı, mükemmel yol tutuşu sağlayan kayak.HEAD’in alanındaki uzmanlığıyla detaylarındaki konforu buluşturarak kusursuz bir kayak deneyimi vadeden bot.Güncel ihtiyaçlar doğrultusunda kayak ve doğa yürüyüşlerine sıcak çözümler getiren Mammut bant.Sıcak, samimi ve stil sahibi bir görünüm için fonksiyonel bir alternatif sunan Mammut’un şişme montu.Golden KeyKar tatili ve kış sporları yapmak isteyenler için oldukça konforlu bir konaklama imkânı sunan Golden Key, Kartalkaya’nın olduğu kadar, Türkiye’nin de en lüks kayak otellerinden biri. Otel, “en iyi beton prefabrik yapı” ödülüne de sahip. Şık ve çağdaş mimarisinin yanı sıra otelin, misafirlerine sunduğu imkânların ve hizmetin kalitesi de oldukça yüksek. Otelde kalarak ister Kartal’daki isterseniz de Dorukkaya’daki pistleri ücretsiz kullanabilir; bu pistlere ise shuttle ile istediğiniz zaman ulaşabilirsiniz.Tel: 0 374 234 5059www.kartalkaya.com.trKartal Otel1978 yılında, Orman Mühendisi Mazhar Murtezaoğlu tarafından açılan Kartal Otel, aynı zamanda bölgenin ilk ve en köklü oteli. Kartal Otel ise bölgenin en revaçta olan otellerinden biri; özellikle de otelden çıkar çıkmaz 1. bölgede bulunan pistlerin başlaması, büyük bir avantaj. Tam pansiyon hizmet veren Kartal Otel’in açık büfe sunulan yemekleri de oldukça çeşitli ve lezzetli.Tel: 0 374 234 5005www.kartalkaya.com.trDorukkaya Ski & Mountain ResortDorukkaya, Kaya zincir otellerinden bir diğeri. Konumu itibarıyla otelin 2. bölgede bulunan pistlerin üzerinde yer alması kayak tutkunları için avantaj sağlıyor. Bu yıl hizmete giren Snow Tubing Park’ın yanı sıra bazı pistlerinde adrenalin seviyesi artırılmış.Tel: 0 374 234 5026www.kayahotels.comKaya Palazzo SkiKartalkaya’nın en yeni ve harika bir mimariyle dekorasyona sahip oteli Kaya Palazzo, 2011 yılında hizmet vermeye başlamış. Bu tarihten itibaren de pek çok ödüle layık görülmenin haklı gururunu ve sorumluluğunu taşıyor. 2. bölgede bulunan pistlerin otelin hemen önünden başlaması ise konuklara büyük bir kolaylık sağlıyor. “Kids Snow Tubing Park”da ise çocukların kocaman şişme botlarla kayarken eğlenceleri görülmeye değer. Ana restoranın yanı sıra Swiss Fondue Restoran’ın ortamı ve İsviçre mutfağının başarılı örneklerini sunuyor.Tel: 0 374 234 5100www.kayahotels.comGrand Kartal OtelYine Mazhar Murtezaoğlu tarafından bölgeye kazandırılan ve 1998 yılında hizmet vermeye başlayan Grand Kartal Otel, iyi bir hizmet kalitesine sahip. Otelin kapısından başlayan kayak pisti, otel misafirleri tarafından ücretsiz kullanılabilmekte. Odaların dağ ve pisti gören manzarası ise gerçekten güzel. Tam pansiyon hizmet veren Grand Kartal Otel’de, ana yemeklerin yanı sıra sunulan ikramların ve 5 çayındaki atıştırmalıkların da lezzetli olduğunu belirtmeliyim. Otel liftlerin kapalı olduğu günlerde ise isteyen konuklarını, bir diğer işletmeleri olan Gazelle Resort&Spa’da ağırlıyor.Tel: 0 374 234 5050www.gazellehotels.com