Matematik testini yapan sınavı kazanır!

2 Haziran 2018

‘Sınav kolaydı veya zordu’ demenin bir manası yok! Sınav kolay da olsa, zor da olsa sonuç değişmeyecek. Sınava katılan yaklaşık 1 milyon öğrenciden sadece 126 bin 510’u nitelikli olacak. Sınava katılan adayların sadece yüzde 8’i kazanacak! Geri kalan yüzde 92’si evleriyle okul arasındaki yarıçapı ölçecek… Türkiye genelinde bin 367 okulun, 4 bin 217 sınıfına 126 bin 510 öğrenci alınacak. Diğerlerinin geleceği ise ‘çember’in genişliğine sığdırılacak.***Nitelikli bir liseye yerleşebilmek için yaklaşık 1 milyon 8’inci sınıf öğrencisi LGS’ye girdi. Kendisini üniversiteye taşıyacak ‘nitelikli lise’ye yerleşebilmek için. Çocuklar, nitelikli bir gelecek için yaklaşık üç saat ter dökecek. İsteğe bağlı bir sınava, son sınıfta okuyan tüm adayların katılması ayrı inceleme konusu. Sınavsız sistemde, tüm adaylar sınava giriyor! Tarih yazmamıştır…***Üniversitenin kapısını açacak iyi bir liseye yerleşmek elbette önemli. Ancak ortada çözülmesi gereken iki sorun var. Birincisi: Nitelikli gelecek, üç saate sığmayacak kadar geniş bir zam anı kapsar! İkincisi: Çocukların geleceği, çemberin yarıçapına sığmaz! Bunlar güzel günler. Alpay’ın ‘Eylülde Gel’ şarkısı aklıma geldi… Eylül sıkıntılı geçecek!***LGS’yi PISA’ya benzetme çabaları var. Beyhude bir arayış! İki sınavın mantıkları çok farklı; biri seçme ve sıralamaya yönelik, diğeri hayatı anlamaya! Biri ‘nitelik’ arayışında, diğeri ‘herkesi nasıl başarılı yapabiliriz’ derdinde. PISA sınavında öğrencilerin okuduklarını özetleyip aktarmaları beklenmiyor. Öğrencilerin neyi bildiklerini değil, bildiklerini gerçek yaşama nasıl uygulayabildiklerini sorguluyor. Muhakeme yeteneği ve yeterliliklerini ölçen sorular da soruluyor. LYS’de ise zamana karşı bir yarış var! Puana dayalı bir sıralama var. Daha da acısı, bir eleme var! Buna rağmen, ülkemizde uygulanan değerlendirme anlayışının PISA ile ilişkilendirilmesi yönünde somut bir modelin oluşturulamaması çok vahim bir tablo…***‘Arabın derdi kırmızı pabuç’ diye bir deyim var… İşin aslını savsaklayıp, önem siz ayrıntılar üzerinde takılanları hicveden bir deyimdir. Bizim derdimiz de sınavlar. Gelelim LGS’ye. Sözel bölüm kolay, sayısal bölüm zordu. Sınavın özeti bu! İlk oturumda çocukları sınava ısındırdılar. İkinci oturumda soğuttular! Sayısal bölüm belirleyici olacak. Ben, ‘sınavın tümü zor olur’ beklentisindeydim! MEB, insaflı davrandı; yüzde 50 zorladı. Ancak sonuç değişmeyecek, sınava katılanların sadece yüzde 8’i kazanacak!***TÜRKÇE: Sorular, çocukların düşündüklerinden daha kolay geldi. İki uzun paragraf sorusu vardı. Sorular, uzun olmasına rağmen zorlayıcı değildi. Soruların orta zorlukta olduğu söylenebilir. Zorlayıcı sadece birkaç soru vardı. MEB kazanımları doğrultusunda sorular vardı. Hatalı ya da müfredat dışı soruyla karşılaşmadık. Paragraf sorularının günlük hayata dair olması, öğrenciler açısından olumlu bir yaklaşım. Okuyan, okuma alışkanlığı olan ve yorum yapabilen öğrenciler için bu sınavın rahat geçtiği kanısındayım.DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ: Öğrencileri zorlayacak sürpriz soru yoktu . TEOG sorularına göre daha kolay sorularla karşılaştık. Soruların cevabı, genellikle soru kökünde gizliydi. Soruları dikkatli okuyan öğrencilerin, rahatlıkla sonuca ulaşabileceği türden sorularla karşılaştık. Kafa karıştırıcı soru yoktu.T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK : Sorular, çocukların seviyesine göreydi. TEOG sistemine göre sorular biraz daha uzun sorulmuş. Beklenmedik zor sorularla karşılaşılmadı. Önceki yıllardaki sorularıyla kıyasladığımızda çok büyük bir farklılık olmadığı belirtebiliriz.İNGİLİZCE: Düzenli çalışan, kelime bilgisi iyi olan tüm öğrencilerin yapabileceği nitelikte bir sınavdı . Farklı bir soru tipiyle karşılaşmadık. MEB’in daha önce yayınladığı örnek soruların benzeri soruldu. Sürpriz soru yoktu. TEOG’da olduğu gibi, cümle ve diyalog tamamlama, görsele dayalı, paragraf soruları soruldu. İngilizce testinin genelde kolay olduğunu söyleyebiliriz. İzlenim, TEOG sınavıyla kıyaslandığında daha kolay olduğu doğrultusunda.MATEMATİK: Zordu, hatta çok zordu! TEOG tarzından çok farklı sorular vardı. Bol işlemli, yoruma dayalı sorularla karşılaştık.MEB’in daha önce yayınladığı örnek sorulardan farklı soru tipleri vardı. Neredeyse soruların tamamına yakını, problem şeklinde sorulmuş . Adayların, bu bölümde süre sıkıntısı yaşadıkları kesin! 60 dakikalık sürede, bol işlemli matematik ve fen sorularını yetiştirmek oldukça güç. Matematik ve fen testinde yanlış ve boş bırakılan soru sayısının çok olacağını düşünüyorum. Sayısal bölümün soru çözüm ortalaması, diğer yıllara göre oldukça düşük gelecek.FEN BİLİMLERİ: Müfredat dışı ve hatalı soru yoktu. Tüm ünitelerden soru çıktı. Sorular, TEOG tarzından çok farklıydı. Uzun, düşündürücü ve zaman alıcı çok soruyla karşılaştık. İyi bilgi, iyi analiz ve iyi sentez becerisi gerektiren sorular vardı. Deney, grafik okuma ve bilgiyi yorumlama sorularına ağırlık verilmiş. Soruların tamamına yakınının zor ve çok zor kategorisinde olduğu rahatlıkla söylenebilir. Çelişki içermeyen , ancak geçtiğimiz yıllara göre seçiciliği ve zorluk düzeyi yüksek olan bir sınavla karşılaştık. Sayısal bölümün soruları eleyici ve belirleyici olacak.***Sonuçlar açıklandığında, çok farklı bir tabloyla karşılaşacağız. Ortalamalar, netler düşük gelecek! Belki de beklentilerinizin altında bir sonuçla karşılaşacaksınız. Zorlandığını düşünen, beklentisinin altında kaldığını sanan, sayısalda bir iki yanlışı, iki üç boşu olan aday bile, tahmin etmediği okullara girebilir! Sınav kolay olsaydı, çok az ‘fire’ vermeniz gerektiğini söyleyecektim. Ancak şimdi durum farklı! Umutsuzluğa kapılmayın, sadece sonucu bekleyin. Sürprizlere hazırlıklı olun!***Sonuçlar 22 Haziran’da açıklanacak. 25 Haziran’da ‘Tercih ve Yerleştirme Kılavuzu’ yayınlanacak. Yerleştirme takvimi şu anda belirsiz. Kervan yolda dizilecek, bekleyip göreceğiz. Çocuklar, artık iyi bir tatili hak etti. Çocuklarımızı bu sınavın sonucuna göre yargılamayalım. Bundan sonrası için hedef, iyi bir üniversite hazırlığı olmalı! Şimdiden yola koyulalım…

Devamını Oku

Kontenjan durumları

31 Mayıs 2018

LGS’de yüksek puan almak ve rakiplerinizden bir adım öne geçmek için önerilerimize kulak verin...- PANİK YAPMAYIN: Çoğunuz yıl içinde birçok deneme sınavına girdiniz, önceki MEB’in örnek sorularını incelediniz ve çözdünüz. Cumartesi günü gireceğiniz sınav, bunlardan farklı olmayacak. Korkmanıza gerek yok. Deneme sınavlarında karşılaştığınız sorulardan daha kolay sorularla karşılaşacaksınız. Heyecanınızı kontrol altına alırsanız, yıl içinde uyguladığınız sınavlardan çok da farklı bir sınavla karşılaşmadığınızı göreceksiniz.- DERİN NEFES ALIN: Sınava başladığınız anda her şeyi unuttuğunuz duygusuna kapılabilirsiniz. Bu, geçici bir durumdur. Sınava giren her aday bu durumla karşılaşabilir. Dert etmeyin, geçer. Birkaç soruyu yanıtladıktan sonra bu duygu kendiliğinden yok olur. Değişimi hissetmezsiniz bile.- İLK SORUDAN BAŞLAMAYIN: Yıllardır hep dikkat etmişimdir, sınava başlayan her aday hemen ilk sorudan başlıyor. Sınavda, birinci sorudan başlayacaksınız diye bir kural yok. Ya ilk soru, zor soruysa... Moraliniz bozulacak, her şey birbirine karışacak. Önce hangi testten başlıyorsanız, o testin bütün sorularını gözden geçirin. Bir dakikanızı bu işe ayırın. Bu, zaman kaybı değildir. Bu tarama işlemi, o bölümdeki soruların genel yapısını görmenizi, testin yapısındaki değişikliklere hazırlıklı olmanızı sağlar.- ACELECİ DAVRANMAYIN: Doğru yanıtı bulduğunuzu sanıp diğer seçeneklere bakmamanız sizin zararınıza olur. Mutlaka sorunun bütün seçeneklerini okuyun. Bu, zaman kaybı değildir. Yanıtınız doğru olsa bile mutlaka diğer seçenekleri de okuyun.- BAŞLADIĞINIZ TESTİ BİTİRİN: Hangi testten başlıyorsanız, o testi bitirmeden diğerine geçmeyin. Bu durum, sizi çok rahatsız eder, aklınız sürekli diğer testte kalır. Şaşkın bir vaziyette testler arasında dolaşıp durursunuz.- ATMAYIN: Cevabından yüzde 100 emin olmadığınız soruları boş bırakın, çünkü bu yeni sınav sisteminde 3 yanlış yanıt, bir doğrunuzu götürecek. Genelde boş bırakılan sorular adayları rahatsız eder, seçenekleri eleyerek sonuca gitmeye çalışırlar. Cevap şıklarından ikisini elediğinizi varsayalım; bu durumda ne yaparsınız? Tahminde bulunursunuz, çünkü şöyle düşünürsünüz: Yüzde 50 şansım var. İşte, en büyük hatayı burada yaparsınız!- KARIŞIK GÖRÜNEN SORULARDAN KORKMAYIN: Soru kökünün veya soru metninin uzun oluşu, sizin için daha fazla ipucu anlamına gelir. Bu nedenle ilk etapta karmaşık gibi görünen ve uzun metinli sorular, daha kolay çözülebilen sorular olarak algılanmalıdır.- ÖNCE SORUYU OKUYUN: Paragraf tipli sorularda (SÖZEL BÖLÜM) paragraftan önce soru kökünü okuyun. Böylelikle zihin, sorulan soruya göre paragrafı okuma eğiliminde olur.- ALTI ÇİZİLİ VE KOYU İFADELERE DİKKAT: Soru kökü bazen ‘olamaz’, ‘değildir’, ‘yanlıştır’ veya ‘mamalıdır’ gibi olumsuz ifadeler taşıyabilir. Zihin hep olumlu soru kalıplarına şartlandığından, sorudaki olumsuz ifadeler gözden kaçabilir. Altı çizili ve koyu yazılan ifadelere dikkat edin.- YANITLARKEN ZAMAN KAYBETMEYİN: Soruları tek tek yanıt kağıdına işaretlemek, dikkat ve zaman kaybına neden olur. Neden mi? Bir düşünsenize, kafanız 90 kez sorulara, 90 kez de yanıt kağıdına gidecek. Bu geliş gidişler hem dikkatinizin dağılmasına, hem de zamanınızın boşa geçmesine neden olacak. Tüm soruların bir seferde yanıt kağıdına geçirilmesi de son derece riskli bir durum. Nedeni şu: İşaretlerken bir kaydırma yaparsanız, ondan sonraki tüm yanıtlar kayar; felaketi bir düşünsenize... Başka bir şey daha var: Tüm soruları işaretlemek için kalan zamanı ayarlamak da oldukça zor olsa gerek... Bu işlem için son kaç dakikayı ayıracağız, ya ‘süre doldu’ derlerse!En iyisi, sorular sayfa sayfa yanıt kağıdına geçirmek. Böylelikle hem kaydırma riskini en aza indirgemiş olursunuz, hem dikkatimizin dağılmasını önlemiş olursunuz, hem de zamanı daha verimli kullanırsınız.- KISA MOLALAR VERİN: Aynı soruyu veya aynı satırlar tekrar tekrar okuyorsanız, zihninizin dinlenmeye ihtiyacı var demektir. Kalemi, kağıdı bir kenara bırakın, gözlerinizi kapatın ve arkanıza yaslanın. İşlerin iyi gittiğini kendinize telkin edin. Dinlendiğiniz bu süreyi, kayıp zaman olarak değerlendirmeyin. Bunu bir yenilenme, güç toplama süreci olarak düşünün.- ARADA BİR ZAMANI KONTROL EDİN: Soru cevaplandırma hızınızı ayarlamanız açısından arada bir süreyi kontrol etmekte yarar var. Kontrollü ilerlemek, doğru bir sınav stratejisidir.- İKİ SINAV ARASINI OLUMLU DEĞERLENDİRİN: İki sınav arasındaki boş zaman dilimini, sınavda çıkan soru ve konuları tartışarak geçirmeyin. Dinlenme süresini, sınav ve sorular dışında farklı konularda arkadaşlarınızla sohbet ederek değerlendirin. Küçük şeyler atıştırabilirsiniz, okul bahçesinde, açık havada bu zamanı geçirebilirsiniz.***MEB’in açıkladığı sınavla öğrenci alacak okul listesinde 309 fen lisesi, 89 sosyal bilimler lisesi, 222 Anadolu lisesi bulunurken, Anadolu imam hatip lisesinin sayısı 298, mesleki ve teknik Anadolu lisesinin sayısı ise 449 oldu. Listede, bazı il ve ilçelerde hiç Anadolu lisesinin bulunmadığı göze çarptı. Bununla birlikte, kontenjan sayılarına bakıldığında, Anadolu ve fen liselerinin fazla olduğu dikkat çekti.

Devamını Oku

LGS’nin şifreleri

30 Mayıs 2018

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sisteminin yerine getirilen yeni Liseye Geçiş Uygulaması (LGS), iki aşamalı olarak gerçekleştirilecek. Birinci olarak, sınavla öğrenci alan okullara merkezi tercih ve yerleştirme sistemi ile öğrenci yerleştirilecek; ikinci olarak da, sınavsız öğrenci alacak okullara mahalli yerleştirme sistemi ile kayıt yapılacak. Her iki yerleştirme sisteminin nasıl yapılacağı ile ilgili lise tercih ve yerleştirme kılavuzunun yayınlanma tarihi belli oldu. Kılavuz, 25 Haziran’da yayınlanacak.2017-2018 öğretim yılı sonunda yaklaşık 1 milyon 300 bin öğrenci 8. sınıfı bitirecek. Bu öğrencilerden 126 bin 240’ı beş farklı türde sınavla öğrenci alan bir okula yerleştirilecek.LGS’ye başvuru yapan 1 milyon adayın gerçek hedefi, bu beş okul türü içinde toplam kontenjanı 78 bin 480 olan Fen Lisesi, Anadolu Lisesi veya Sosyal Bilimler liselerinden birine yerleşmek. Yani LGS’ye başvuran adaylardan yaklaşık yüzde 8’i hedefine ulaşacak.90 soru sorulacakTEOG’un yerine getirilen Liselere Geçiş Sınavı (LGS), 2 Haziran Cumartesi günü yapılacak. LGS, aynı gün iki bölüm halinde uygulanacak. Sınavda adaylara çoktan seçmeli 90 soru yöneltilecek. Sınavın birinci bölümü saat 09.30’da, ikinci bölümü ise saat 11.30’da başlayacak. LGS’nin birinci bölümü 50 soruluk SÖZEL alandan oluşacak ve 75 dakika sürecek, sınavın ikinci bölümde SAYISAL alandan adaylara 40 soru yöneltilecek ve 60 dakika sürecek.SÖZEL bölümde, 8’inci sınıf Türkçe dersinden 20, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil derslerinden 10’ar olmak üzere 50 soru; SAYISAL bölümde ise, Matematik ve Fen Bilimleri derslerinden 20’şer olmak üzere 40 soru yöneltilecek.İki bölüm arasında verilen süre, öğrencilerin ihtiyaçlarını gidermesi ve dinlenmesi için kullanılacak. Bu sürede öğrenciler, okullardan ayrılamayacak.Yanlış cevaplar, bu kez doğru cevaplarınızı etkileyecek. Üç yanlış yanıt, bir doğru yanıtın azalmasına yol açacak.34 ilde Anadolu lisesi yokMerkezi sınavla öğrenci alacak 1.367 okulun yer aldığı listede, 298 Anadolu imam hatip lisesi, 309 fen lisesi, 89 sosyal bilimler lisesi, 449 mesleki ve teknik Anadolu lisesi ve 222 Anadolu lisesi yer alıyor.MEB’in merkezi sınav kılavuzunda Çanakkale, Çankırı, Çorum, Edirne, Erzincan, Giresun, Gümüşhane, Iğdır, Isparta, Amasya, Ardahan, Artvin, Bayburt, Bilecik, Bolu, Bartın, Burdur, Karabük, Karaman, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Kilis, Kütahya, Mardin, Ordu, Rize, Sinop, Tokat, Trabzon, Tunceli, Yalova ve Yozgat’ta sınavla öğrenci alacak hiçbir Anadolu lisesi yok.80 özel okul sınavla alacakÖzel Türk ve yabancı liseler, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapacağı sınav sonuçlarına göre yerleştirme yapacak. Bütün yabancı okullar da bu listeye dahil. Bu özel okullar, ortak takvim ve ortak kriterler üzerinden kayıt yapacaklar. Bu okulların dışında da sınav sonuçlarına göre öğrenci alacak özel okullar var. Sınav sonuçları açıklandıktan sonra, özel okullara kayıt için 10-15 günlük süre verecekler. Kayıtlar bittikten sonra, hem devlet okullarının, hem adrese dayalı okulların, hem de resmi sınavla öğrenci alan okulların tercihlerini beraber yapacaklar.Sistemin eksiklikleriBirçok il ve ilçede Anadolu lisesi sayısının az olması, bakanlığın açıkladığı listede 34 ilde Anadolu lisesi tercihinin bulunmaması, ayrıca öğrencilerin istemediği okul türü için tercih yapmak zorunluluğunun netleşmemesi sistemin en çok eleştirilen konuları oldu.LGS’ye, Milli Eğitim Bakanlığı’nın beklentilerinin çok üstünde başvuru oldu. Bu sayı, en fazla 300 bin olarak bekleniyordu, ama yaklaşık 1 milyon öğrenci sınava başvuru yaptı. Sınav kapsamındaki okul sayısı başta ‘600 dolayında olacak’ diye telaffuz edilmişti, ama sayı sonradan 1367’ye çıktı. Geçmiş yıllarda yüksek puanla öğrenci alan kimi Anadolu liselerinin bu listeye dahil edilmemesi, veli ve öğrencilerin tepkilerine neden olurken, “Onca başarılı, köklü Anadolu lisesi dururken, sınavla öğrenci alacak okullardan 747’sinin neden imam hatip ve meslek liselerinden oluştuğu” sorusunun cevabı da bilinmeyenler arasına katıldı.YARIN: ÜÇ BÜYÜK KENTTE OKUL KONTENJANLARI, LGS’DE NASIL BAŞARILI OLUNUR?İlk kural sakin kalın, ikinci olarak da süreyi iyi yönetin!Öğrenciler zorlu bir süreçten geçti. Sınavdan önce her öğrenci gibi heyecanlılar ancak hangi soru tipiyle karşılaşacaklarını bilmedikleri için de karamsarlar. Ancak unutmasınlar ki durum eşit yani diğer adaylar bir adım önde değil. Bu yüzden sakinliği korumak birinci kural. Stres yapan kaybeder. Her zamankiden daha çok kontrollü, bol net çıkarmak için odaklanmak gerekiyor. Ancak üç yanlışın bir doğruyu götürdüğünü de unutmamak gerekir. Bu yüzden riske girmek hata olur. Hedef, kendinin en iyisini yapmak. İkinci dikkat edilmesi gereken nokta, Cumartesi günü sınav maratonu olacak. Süreci iyi yönetmek gerekiyor. Bu ne demek? Sabah girilen sınav istediğiniz gibi gitmeye bilir. Ya da o sınavda verdiğiniz bir kaç soruda aklınız takılabilir. Buna izin vermeyi çünkü aklınız biten sınavda kalırsa ikinci bölüme rahat giremezsiniz. Bu yüzden ilk bölüm nasıl geçerse geçsin verilen 1.5 saat arada kafanızı sıfırlayın ve ikinci bölüme o gün sanki ilk sınava giriyor gibi konsantre olun.

Devamını Oku

‘Niteliksiz!’ sistem...

30 Nisan 2018

Yeni lise giriş sisteminden söz edeceğim...Hani ‘nitelikli’ ve ‘niteliksiz’ ayrımının belirleneceği sistemden...Ancak...Bu ayrımdan önce, yeni sistemin niteliğini sorgulamakta yarar var...Yeni liselere giriş sisteminde, artık liselerin tümü sınavla öğrenci almayacak.‘Nitelikli’ liselere girmek isteyen öğrenciler, sınava girecek...Sınava girmek istemeyen ya da sınavda başarısız olanlar, bölgelerindeki okullar arasından, adrese dayalı sistemle okul tercih edecek. Kağıt üzerinde sınav kaldırıldı, ancak 2 Haziran’daki sınava 8’inci sınıfta okuyan neredeyse adayların tümü başvurdu!Yaman çelişki, değil mi?***Bakan “İmam Hatip Liseleri sayısını çok abartıyorsunuz” dedi...Sınavla ‘nitelikli’ öğrenci kabul edecek okulların kontenjana bakınca, karşımıza Sayın Yılmaz’ın dediği gibi bir tablo çıkmıyor!LİSE TÜRÜ KONTENJANAnadolu İmam Hatip 28.860Anadolu 34.530Fen 34.500Mesleki ve Teknik Anadolu 19.170Sosyal Bilimler 9.450TOPLAM 126.510İmam Hatip liselerinin kontenjanı ‘nitelikli’ bir şekilde artmış!***MEB, her ilde öğrencilerin yüzde 10’unun sınavla alan okullara yerleştirilmesini planladı. Sınavla alacak okullar belirlenirken, geçmiş yıllarda öğrencilerin en çok tercih ettiği okullara bakıldı...Ancak ortada çok ciddi bir sorun var!34 ilde sınavla öğrenci alan Anadolu lisesi yok... 14 ilde Sosyal Bilimler lisesi bulunmuyor... Oysa 81 ilin tamamında sınavla öğrenci alan Anadolu İmam Hatip lisesi ile mesleki ve teknik Anadolu lisesi bulunuyor...Bu nasıl bir yaman çelişkidir?Bir başka önemli nokta daha var...Bu listede neden ‘Güzel Sanatlar’ ve ‘Spor’ liseleri yok?‘Güzel Sanatlar’ ve ‘Spor’ liseleri de mi ‘niteliksiz!’***Sınavla öğrenci kabul eden resmi okulların kontenjan dağılımına baktığımızda...2007’de yüzde 52 olan Anadolu, Fen ve Sosyal Bilimler liselerinin kontenjanı, 2018’de yüzde 62’ye yükselmiş...2007’de yüzde 7 olan Anadolu İmam Hatip liselerinin kontenjanı, 2018’de yüzde 23’e yükselmiş...Oysa...2007’de yüzde 41 olan Mesleki ve Anadolu Teknik liselerinin kontenjanı, 2018’de yüzde 15’e düşmüş!İstatistikler bu kez yalan söylememiş!***Yeni sistemde bazı okullar, hem sınavla hem sınavsız öğrenci kabul edilecek...Düşünsenize...‘Niteliksiz!’ okulda ‘nitelikli!’ sınıflar olacak!Soru şu?‘Niteliksiz!’ okuldaki bu ‘nitelikli!’ sınıfların öğretmenleri ayrı mı olacak?Yoksa o sınıflara girdiğinde ‘nitelik!’ apoleti mi takacak?***Uzun lafın kısası...Bu ‘niteliksiz!’ sistem kimin işine yarar, diye soracak olursanız...Söyleyeyim... Özel okulların!‘Devlet-i Aliyye’ eliyle, özel okulculuğun önü açılmış bulunuyor!Etrafınıza bir baksanıza, özel okul sektörüyle, inşaat sektörü yarışır hale geldi!‘Pıtrak’ gibi özel okul kuruluyor...Hatırlasanıza...70’li yıllarda da böyle olmamış mıydı?Sonrası malum...

Devamını Oku

Okula değil sınıfa giriş sınavı

21 Nisan 2018

Milli Eğitim Bakanlığı çok fazla sayıda öğrencinin sınava başvurmasına hazırlıklı olduklarını söyledi. Fakat, buna hazırlıklı olduklarını tahmin etmiyorum. Çünkü baştan öngörülen sayı neredeyse 300 bin dolaylarındaydı. 126 bin kontenjan var, süre bitene kadar bütün öğrenciler buraya başvuracak. Bu kimsenin tahmin edemediği bir tablo. Sınavda ilk başta 60 soru sorulacağı açıklandı daha sonra 90’a çıkarıldı. Ancak 90 soruda 1 milyon 200 bin kişinin elenmesi sorun olacak.Bir diğer nokta ise sınavın kaldırılacağı gerçeğinin sadece kağıt üzerinde olduğu ve pratikte hala sınavın var olduğu. Bakanlık, mahalle mektebine sınavsız alacağız dese de herkes en azından şansını denemek amacıyla bu sınava girecek. Bakanlık sınavı kaldırdı ancak öğrenciler sınavı kaldırmadı. Demek ki öğrenciler bu sınavı istiyor. Bu uygulama kaygıyı ortadan kaldırmadı aksine arttırdı. İnsanlar şu anda ne yapacaklarını bilmiyorlar. Hiçbir umudu olmayan öğrenci bile sınava başvurdu. En azından var olan belirsizliği sınav sonrasına saklıyorlar.Eskiden sınav varken okul sayısı çok fazlaydı. Sınavları kaldırdıklarını söylediler ancak nitelikli okul sınavlarını koydular. Bu sefer öğrencilerdeki kaygı nitelikli okullara girmek için arttı. Eskiden seçenek çok fazlaydı, kontenjan çok fazlaydı. Şimdi ise öğrenci sayısı aynı ama kontenjan azaldı. 126 binin 50 bini zaten Anadolu liseleri. Geriye kalan 70 bin de mesleki liseler ile imam hatip liseleri. Öğrenci mesleki eğitime ya da imam hatip lisesini düşünmediği zaman 126 bin kontenjanla bile karşılaşmayacak. Neredeyse 50 bin kontenjanla karşı karşıya kalacak.Önceden TEOG’da oturum sayısı fazlaydı ve bu durum kaygıyı azaltan bir unsurdu. Şimdi ise tek sınav var. Kaygıyı çoğalttılar. Nitelikli okul dediler ama nitelikli okulu geçtik, nitelikli sınıflar oluşmaya başladı. Kontenjanlara baktığımız zaman okullarda 100-150 kontenjan var. Bu okul demek değil, sınıf demektir. Bu okula giriş değil, sınıfa giriş sınavı olacak. MEB, gafil avlandı ve şu anda işin içinden çıkılmaz durumda. Bunlar daha iyi günler. Sınavdan sonraki tercih ve kayıt günlerinde asıl sıkıntılar baş gösterecek.

Devamını Oku

YKS’de ortalama daha aşağı iner

19 Nisan 2018

30 Haziran ve 1 Temmuz tarihlerinde yapılacak olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS)’nin küçük bir modeli 18 Mart tarihinde Milli Savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirlemi Sınavı’nda (MSÜ) gerçekleştirildi. Bir bakıma pilot uygulama yapıldı. Çünkü iki sınav; içerik - soru sayısı - sınav süresi - puan türleri ve değerlendirmesi açısından aynı.Ortaya çıkan rapor, YKS ile ilgili bize çok önemli ip uçları veriyor. Çünkü 18 Mart’ta yapılan sınava yaklaşık 300 bin öğrenci başvuruda bulundu. YKS’ye ise 2 milyon 300 bin öğrenci başvuruda bulundu. Bir bakıma büyük sınavın 8’de biri ölçekli daha küçük bir sınav yapıldı ancak bize çok önemli fikirler verdi. Örneğin geçen yıl yapılan YKS’de 40 Türkçe sorusu sorulmuş ve 14 net çıkmıştı. Şimdi bu sınavda da aynı sayıda soru soruldu ve net 15’e çıkmış. Hafif bir kıpırmada var ama 15 net bile çok az çünkü Türkçe bizim ana dilimiz. Fen Bilimleri’ni değerlendirirsek geçen yıl 40 soruda 4 net vardı. Bu yıl 20 soruda 3 net çıkmış. Matematik ise geçen yıl 50 soruda net ortalaması 5,1 iken bi yıl 8 olmuş. Matematik’te hafif bir kıpırdama söz konusu. Sosyal Bilimler’de ise geçen yıl ortalama 40 soruda 12 netti. Bu yıl 20 soruda 5 net olmuş. Oysa Sosyal Bilimler hep kolay olarak yorumlanır buna rağmen düşüş var.Netler düşecek18 Mart’ta yapılan sınava daha çok Anadalou Lisesi öğrencilerinin girdiğini görüyoruz. Bir başka ifadeyle kaliteli eğitime tabi tutulan öğrencilerin girdiğini anlıyoruz. Ancak sonuç çok kötü. Bu öğrenciler bu ortalamaları yakalıyorsa, YKS’de ortalamalar çok daha aşağıya iner. Kötümser olmayan bir tahminde bulunduğumuzda bile sonuçlar çok düşük gelecektir. Örneğin Matematik ortalaması 4-5 net gibi çıkar. Türkçe 12-13’te kalır. Sosyal Bilimler’de ise karşımıza 5-6 gibi net tablosu çıkabilir. Ortaya çıkan bu sonuçlardan sonra ÖSYM, YKS’de aynı zorlukta sorular sorarsa, sınavda dökülmeler yaşanacaktır. Diğer taraftan ÖSYM soruların zorluk derecesini düşürebilir. Öyle olunca da çocuklar ikinci sınava yığılacak. Bu durumda da ‘Orta Öğretim Başarı Puanı’ (OÖBP) devreye girecek. Önceden ‘OÖBP’ ödüllendirici bir unsurdu ama sorular kolay olursa ‘OÖBP’ eleyici faktör durumuna gelecektir. Bu da okulların bol keseden not verdiği bir tabloyu ortaya çıkartır.MSÜ Sınavı’nın ortaya çıkardığı bir tablo daha var. Sonuçlara baktığımızda yaklaşık 50 bin öğrenci baraj altında kalmış. Yani 50 bin öğrenci 4 yıllık fakülte tercihi yapamayacak durumda. Yaklaşık 300 bin başvuruda 50 bin öğrenci dışarada kalmış. Aynı tabloyu 2 milyon 300 bin öğrencinin başvurduğu YKS’ye orantılarsak orataya 400 bin gibi öğrenci sayısı çıkıyor. Yani YKS’de aynı başarısızlık olursa 400 bin öğrenci tercihte bulunamayacak. İşte bu tablo sadece öğrencilerin durumunu gözler önüne sermiyor. Hem sınavın hem de sistemin karnesi olarak karşımıza çıkıyor.

Devamını Oku

MSÜ Sınavı, adayları yanlış yönlendirecek!

1 Nisan 2018

ÖSYM, ulusal ölçekte yılda ortalama 10 milyonun üz erinde adaya sınav hizmeti sunuyor…Bu ölçekte, ülkemizde ve dünyadaki tek sınav merkezi...Üniversitelere öğrenci seçme ve yerleştirme amacıyla kuruldu...Kuruluş amacı sadece buydu!Ancak Türkiye’nin ihtiyaçlarına göre eklenen yeni sınavlarla yıl da yaklaşık 50 sınavın gerçekleştirildiği bir kuruma dönüştü...Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), Dikey Geçiş Sınavı (DGS), Elektronik Yabancı Dil Sınavı (e-YDS), Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS), Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS) vb.***Bu sınav zincirine en son, Milli Savunma Üniversitesi Askeri Öğrenci Aday Belirleme Sınavı (MSÜ) eklendi...Milli Savunma Üniversitesi’nin ikinci seçim aşamasına çağrılacak askeri öğrenci adaylarını tespit etmek amacına yönelik sınav, ÖSYM tarafından yapılıyor...Bu sınav, bizim için diğerlerinden farklı anlam taşıyor!Neden mi?TYT’nin benzeri, hatta ‘tıpkıbasım’ı da ondan...Soru sayısı, süresi, test isimleri, puanlama yöntemi, puan türleri vb. hepsi TYT’nin aynısı...***Sınav, 18 Mart tarihinde uygulandı...Sınav sonuçları 12 Nisan’da açıklanacak...Başvuru sayısı açıklanmadı, ancak 230 bin dolayında adayın başvurduğunu tahmin ediyorum...Yani YKS’nin onda biri...ÖSYM, soruların yüzde 10’unu açıkladı...Geçtiğimiz yıllarda soruların yüzde 20’si açıklanıyordu...Buna az diyorduk, şimdi yüzde 10’a razı olduk!Başkan değişti, zihniyet değişmedi...***Gelelim MSÜ Sınavı’na...Sınavdan çıkan adayların yorumları şöyle:TÜRKÇE: Örnek TYT kitapçığındaki sorulardan daha zordu. 25 Anlam Bilgisi, 12 Dil Bilgisi, 3 Yazım Kuralları sorusu çıktı...TEMEL MATEMATİK: Şekilli sorular ağırlıktaydı. Problemler şekille birlikte soruldu. 27 Temel Matematik, 13 Geometri sorusu vardı. Geometri soruları, ‘kesme-katlama’ ağırlıklı sorulardan oluşuyordu.SOSYAL BİLİMLER: Sorular, ‘bilgi-yorum’ ağırlıklıydı. Az da olsa bilgi içerikli sorular vardı. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi soruları zordu!FEN BİLİMLERİ: Zorlayıcı soru yoktu, örnek TYT sorularına benziyordu...***Sınavın genel anlamda kolay olduğunu, adayların zorlanmadığını ve bu duruma kendilerinin bile şaşırdığını söylemekte yarar var...Şimdi...Herkes bir beklenti içinde!TYT’ye hazırlanan adaylar bu sorulara baktı...Öğretmenler de baktı...TYT de böyle olursa, işler kolay olur!İstemeden de olsa, ‘MSÜ Sınavı’ adayları yanlış bir beklenti içine soktu...Bir sınav, her yönüyle bir başka sınavın ‘tıpkı basım’ı olmamalı!***TYT, MSÜ Sınavı’nın benzeri olsa da sorun yaratacak, olmasa da...TYT, bu sınav gibi kolay olursa, adaylar nasıl elenecek?AYT’deki 80 soru adayları elemek için yetmez, adaylar yığılır!Bu yıl eleme unsuru taşıyacak olan OBP, çok baş ağrıtır...Haksızlıklar ayyuka çıkar!Bu sınavdan daha zor olursa, TYT puanının hesaplanması için Temel Matematik testinden ‘en az 0,5 net yapmak gerekir’ şartı, pek çok adayın başını ağrıtır...TYT’den üç ay önce uygulanan bu sınav, uygulamadaki yanlışlara bir yensini daha ekledi...MSÜ Sınavı’nın tek olumlu yanı var, o da ÖSYM’nin kendini test etmesi!Bu sınav, 23 Haziran öncesi ÖSYM’nin kendini birçok bakımdan test etmesini sağlayacak...Ancak adaylara ters köşe yapacak!

Devamını Oku

Bu YKS çok can yakar!

25 Mart 2018

Geçen yıl üniversitelerde 322 bin kontenjan boş kaldı...İlk kez böylesi bir durumla karşılaşıldı...Akademik camia afalladı, işin içinden çıkamadı!Her üç kontenjandan biri boş kaldı...Adayların beğenmediği için gitmediği bölümler vardı...Çağa ayak uyduramayan, kendini yenilemeyen üniversiteler vardı...İş olanağı olmayan, kontenjanı şişirilen bölümler vardı...Ancak istediği halde giremeyen adaylar da vardı! ***YÖK de afalladı...Daha doğrusu çuvalladı!İşin işinden çıkamadı...Nedeni öğrenmek için anket yaptı...Kontenjanların boş kalmasında maddi nedenler başı çekti, manevi nedenler onu takip etti...YÖK, anketi değerlendirme fırsatı bulamadan, sistemi bir gecededeğiştirmek zorunda kaldı!Eski sistemi kötüledi, ‘ezbere dayalıydı’dedi...Neticede bir şey demesi gerekiyordu!Eski kral öldü, yaşasın yeni kral...YÖK, ‘yalın, sade, basit bir sistem yaptık; aman rahat olun’ dedi...‘Yalan’ dersem, haddimi aşarım...Ancak dedikleri ‘yanlış’ dersem, ‘doğru’ söylemiş olurum!Bu sistemi hazırlarken, pek çok hata yaptınız...Soru sayısını azaltmak, yaptığınız en büyük hataydı!Fen Bilimleri ile Sosyal Bilimler testlerini önce kaldırdınız, sonra eklediniz...Şaka gibi...Yaptığınız tek doğru uygulama, mart ayındaki sınavı kaldırmanız oldu...YÖK’e bir tavsiyem var: Yol yakınken, anketi şimdiden hazırla...Neden mi?Bu yıl çok daha fazla kontenjan boş kalır da, ondan!***2017-YGS’de, YGS puanının hesaplanması için, YGS’de bulunan dört testten herhangi ikisinden0,5 net yapmak yeterliydi...Aday, Türkçe ve Sosyal Bilimler testlerinden bile 0,5 net yaptığı takdirde YGS puanı hesaplanıyordu...Oysa...Kazın ayağı şimdi öyle değil!TYT puanının hesaplanabilmesi için adayların Temel Matematik ve Türkçe testlerinin her birindenen az 0,5 veya daha fazla ham puan almaları gerekiyor. Yalnızca bu koşulları sağlayan adaylar için TYT puanı hesaplanacak.Yani...TYT puanı olmayan, TYT puanı hesaplanmayan veya TYT puanı 150’nin altında olan adayların, AYT’ye girmiş olsalar dahi SAY, SÖZ, EA, DİL puanları hesaplanmayacak!‘Dakka bir, gol bir!’***Hani ‘yalın, sade ve basit bir sistem’hazırlamıştınız?Yorgunu yokuşa sürdünüz...Türkçe ve Temel Matematik önemli dediniz; doğru, buna bir itirazım yok!Ancak...Bu gerçek, bizim öğrencilerle pek uyuşmuyor...2017-YGS’de sınava katılan 2 milyon 161 adayın Temel Matematik testindeki Türkiye ortalaması 40 soruda sadece 5 net!Hakeza Fen Bilimleri testindeki durum da böyle...Aşağıdaki grafiğe bir göz atın, bizim çocukların 40 soruluk Temel Matematik testindeki doğru sayısı ekseni 435 binden başlıyor, sonrasında ‘küt’diye düşüyor...Sınava katılan aday sayısı 2 milyon 161 bin...Peki, kalan 1 milyon 726 bin aday nerede?Sırra kadem bastı...2017-YGS TEMEL MATEMATİK TESTİ DOĞRU SAYISI DAĞILIMIBenden uyarması...Bu uygulama çok can yakar!Adayların çoğunun TYT puanı hesaplanmaz, TYT puanı hesaplanmayan AYT’ye giremez ve dolayısıyla kontenjanlar boş kalır...Düşüncemi temellendireyim...Bu yıl, Temel Matematik testinden de 0,5 net yapılması gerektiğine göre; geçen yılki sayısal ağırlıklı YGS-1 ve YGS-2 puan türlerini dikkate almamız gerekiyor.Bu puan türlerindeki sayısal veriler, bu yıl için önümüzü görmemizi sağlayacak...Ancak görüş alanı puslu ve karanlık; içaçıcı bir durum söz konusu değil!2017-YGS’de, YGS-1 ve YGS-2 puan türlerinde 150 puan ve üzeri alan aday sayısı sadece 1 milyon 309 bin. Geçen yıl YGS-1 ve YGS-2 puan türlerinde 180 puan ve üzeri alan aday sayısı ise 773 bin...Diğer puan türlerinde başarı çok daha fazlaydı. Örneğin SÖZEL ağırlıklı olan YGS-3 ve YGS-4’de 150 barajını aşan aday sayısı 1 milyon 825 dolayındaydı.***Tehlikenin farkında mısınız?Eğer dediğimiz gibi bir tablo ortaya çıkarsa, AYT puanı hesaplanan aday sayısı neredeyse 800 bin dolayında olur...Geçen yıl, 1 milyon 847 bin aday tercih yapma hakkına sahipti...Gerçi bunlardan sadece yarısı, yani 995 bin aday tercih yaptı...Peki, bu yıl ne olur?Şimdiden söyleyeyim: SÖZEL ve DİL tercihi yapacak adaylar ile MESLEK LİSESİ adayları güme gider! ‘Geriye kim kaldı ki?’ diye sorarsanız...Kalan sağlar bizimdir...Üniversiteler yine boş tribünlere oynar, özellikle vakıf üniversiteleri...

Devamını Oku