ULAN İSTANBUL ilk sınavını geçti

17 Şubat 2015

Geçen hafta ekran yolculuğunu sonlandırıp internet dizisi olarak yola çıkan Ulan İstanbul pazartesi akşamı ilk bölümüyle www.kanald.com.tr’den görücüye çıktı. Aynı akşam Kanal D’de Beş Kardeş dizisi başladı. Uzun süredir beklediğim bir diziydi ama onun detaylarını yarın yazacağım. Bugün konumuz internette yayınlandığı ilk bölümle 24 saat dolmadan 1 milyondan fazla tıklanan Ulan İstanbul... İlk bölüm ücretsizdi ama ona rağmen bu sayıya ulaşması inanılmaz bir gelişme. Çünkü bu dizinin en az 1 milyon izleyicisi olduğunu gösteriyor. Sadece yüzde 20’si bile ücretli olduğunda kiralasa dizi yayınına devam edebiliyor. Bence bu veri bize böyle bir kitlenin olduğunu gösteriyor. Biliyorsunuz dizinin ikinci bölümü ücretli olacaktı. Ancak Migros Sanal Market ikinci bölümü izleyicilere hediye etti. Yani haftaya da ücretsiz izleyeceğiz.Ceyhun çeteye girdiGelelim ilk internet bölümünün içeriğine... Ceyhun Nevizade Çetesi’ni deşifre etmek için bara gelmiş ve “Oyun bitti” demişti 33. bölüm finalinde... Yeni bölümde onu da çetenin bir üyesi olarak izledik. Ben internette yayınlanan Ulan İstanbul’u daha çok sevdim. Uğraş Güneş’in kalemine sağlık. Tam hikaye bitti derken yepyeni bir parantez açtı. Tek tavsiyem bence 25-30 dakikada olabilir Ulan İstanbul. Herkesin emeğine sağlık, umarım izleyici dizisine sahip çıkar.

Devamını Oku

Durma #sendeanlat

15 Şubat 2015

Çok korkunç bir hafta sonu geçirdik. Kanımızı donduran, umudumuzu kıran, kelimelerin kifayetsiz kaldığı, büyük bir utanç içinde boğulduğumuz… Evet, Mersin’de okuldan çıkıp evine gitmek için minibüse binen, son kalan kişi olunca da önce tecavüze uğrayan, ardından bıçaklanan, sonra yakılan ve dereye atılan Özgecan Aslan’dan bahsediyorum. Benim bu olayı yazarken parmaklarım bile acıyor. Özgecan’ın ailesini düşünemiyorum. Hele annesinin “Yakılırken çok canı yanmıştır. Kurşun sıksalardı” sözlerini düşününce daha da canım acıyor ama öfke doluyorum. Kadın olmaktan korkar mı insan? Biz bu ülkenin kadınları olarak korkuyoruz. Ne acı ki, sadece tacizle, korkuyla yırttığımız için kendimizi şanslı sayıyoruz bu ülkede…Kadın olmak zor bu ülkede Hepimiz bu olay karşısında tepkimizi dile getirdik. Ama Beren Saat öyle bir şey yaptı ki, herkes anlatmaya başladı. Fatmagül’ün Suçu Ne dizisinde tecavüze uğrayan Fatmagül karakterine hayat vermişti Beren Saat... İki sene boyunca Fatmagül’ün acılarını ve mücadelesini izletti bize. Saat’in toplumsal olaylara duyarlılığını seviyorum. Çok ortalarda konuşan biri değildir. Ama her olayda tepkisini ortaya koyar. Bu olayda da sosyal medyadan paylaştığı bir yazıyla herkesi anlatmaya teşvik etti. Çünkü kendi başına gelen tüm tacizleri kaleme almış. Tamamını paylaşacağım. Çünkü aynı şeyleri hissediyorum: “Uyku tutmaz bu gece, gözler dolar, taşar, boşalır… Yine yürüsek Taksim’e ne değişecek? Kadın her geçen yıl daha değersiz bu ülkede… Biliyorum, daha da sertleşecek her şey… Yine hafifletme, yine kadında suç arama, yine bulunur bir bahane… Yine aşağılanma… Yine mide bulantısı… Kadın olmak zor, güzel bir kız olmak çok zordur ülkemde…”‘Saygı göstermeyen kafalar’ “Bugün o güzel yüze baktıkça neler geçiyor aklımdan: İlkokulda etek açmayı oyun yapan sınıf arkadaşlarımın hedefi olmak, okul eteğiyle eve yürürken yediğim onca laf, dershane dönüşü karanlıkta hızlanan adımlarım, göğsüme bastırdığım kitaplarım, taksilerin arkayı izlemek için ayarlanan aynaları, çıkma teklifini kabul etmediğim için canımı acıtan okul arkadaşlarım, ev telefonundan yapılan sapık konuşmalar, peşimden apartmana girip 15 yaşındaki bana ereksiyon halindeki cinsel organını gösteren o çocuğun yüzü, ellerim titreyerek eve kaçışım ve bunu kimseye anlatmayışım, kıçımı hem de bir kanal gecesinde elleyen sarhoş bir kanal yöneticisiyle tartışmam, sevgilisi olmamayı gururuna yediremeyen partnerler, arkadaşımın evinde tuvalete zorla dalıp dudaklarıma yapışan bir oyuncuyu itişim, mesleğim yüzünden yaftalanışım, aylarca peşimden koşan birini sanki ben sevgilisinden ayırmışım gibi tam sayfa haber yapışları, gizlice çakallıkla servis edilen göğüslerimin silueti davası, bilir kişi raporu lehime çıkınca geri çekilen davaya kocası araya girdi haberi, daha bugün fermuarım açık kalmış haberleri, aman ne önemli! Kadına, bedenine, seçimlerine, haklarına saygı göstermeyen kafalar!”Sustukça sıra bize geliyor“Rağmen, çok şanslıymışım diyorum artık, hep teğet geçmişim. Tecavüz, bıçaklanma, kesilip bavula tıkıştırılma, otobüs durağına komada bırakılma, yakılma yaşamadım. İnsanlık suçlarına göz yummak suçtur! Bir gün hesap sorulur! Cinsiyet ayırmaksızın her vatandaşın canını, haklarını korumak görevinizdir! Dilerim son gününü hiç hatırlama Özgecan, hayallerinle huzur içinde uyu.” Bu yazının ardından sosyal medyada #sendeanlat diye bir hashtag açıldı. Kadınlar başlarına gelen tacizleri anlatıyorlar. Sadece orada yazılanları okuyunca bile utanıp yok olmak istiyorsunuz. O yüzden durmayalım, hepimiz anlatalım. Çünkü sustukça sıra bize geliyor.

Devamını Oku

Kurusıkı'yı izleyin

14 Şubat 2015

Bir süredir oyun izleyemiyordum. Çarşamba akşamı BKM’de sahnelenen Kurusıkı oyununun galasında buldum kendimi. Gökçe Bahadır, Mete Horozoğlu, Bülent Alkış, Selen Uçer ve Beytin Engin’in rol aldığı oyunu Levent Kazak yazıp sahneye koymuş. Öyle anlatması kolay bir oyun değil! Çünkü sürprizi bol, mesajı çok… Anlayacağınız, izlemek şart! Çünkü Kurusıkı sizi oyun içinde oyuna sonra yine bir oyuna davet ediyor. Başta neyin içine düştüm derken, sonra pür dikkat bulmacayı çözmeye çalışıyor, bir yandan da ağlanacak halimize gülüyorsunuz. Oyunculuk performansları oldukça iyi! Bu sezon izlediğim en güzel oyunlardan biriydi. Başta da dedim ya, anlatması zor ama mutlaka izlenmeli! Kurusıkı’yı 20 Şubat Cuma BKM’de izleyebilirsiniz.Ulan İstanbul yarın internette!Ulan İstanbul televizyon macerasını sonlandırdı. Yarından itibaren internetten yayın hayatına başlıyor. Saat 20.00’de www.kanald. com.tr’den yayınlanacak yeni bölüm ücretsiz olacak. Önümüzdeki haftadan itibaren 1.99 TL’ye izleyebileceğiz. Yarın yepyeni bir dönem başlıyor yayıncılık hayatında… Umarım, bu internet yayıncılığı bekleneni karşılar. Çünkü hepimiz özgür içerikleri hak ediyoruz.Survivor öncesi Figüran partisiBaşrollerini Ceyhun Fersoy, Serenay Aktaş, Ferdi Kurtuldu, Erdal Cindoruk ve Umut Oğuz’un paylaştığı Figüran filmi 3 Nisan’da vizyona girecek. Ancak filmin başrol oyuncusu Serenay Aktaş o sırada Survivor All Star yarışmasında olacak. Daha doğrusu hırslı bir yarışmacı olduğu için öyle olacağını tahmin ediyoruz. Çünkü Survivor 22 Şubat’ta başlıyor. Geçtiğimiz gün Bosphorus Film Makers’ın yapımcısı Aytekin Mert başrol oyuncusu galada olamayacağı için ona bir sucuk partisi düzenledi ve Aktaş’a bir Galatasaray forması hediye etti. Aktaş arkadaşlarıyla vedalaşıp “Başrolde olduğum ilk sinema filmimin galasında yer alamayacağım için çok üzülüyorum. Ancak Survivor’dayken en büyük mutluluğum Figüran’ın bir milyon gişe yaptığı haberini almak olacak” dedi. Baksanıza Serenay şimdiden iddiasını ortaya koydu. Bu sezon çok çekişmeli bir Survivor geliyor. Mart ayını iple çeker oldum.

Devamını Oku

Asla Vazgeçmem nasıl başladı?

13 Şubat 2015

Gold Film-Faruk Turgut’un yapımcılığını, Melis Civelek ve Sırma Yanık’ın senaryosunu, Nihat Durak’ın yönetmenliğini üstlendiği Asla Vazgeçmem perşembe akşamı ilk bölümüyle görücüye çıktı. Tolgahan Sayışman ve Amine Gülşe’nin başrollerini paylaştığı dizi; babasının ölümünün ardından İstanbul’a halasının yanına gelen Nur’un evin hırçın beyi Yiğt’le kısa sürede başlayan aşkını konu ediniyor. Dizinin ilk 5 dakikasında Nur tacize uğradı, Yiğit onu kurtardı ama kavga ettiler. Sonra Yiğit onu kaçırdı. Ardından eniştesi Nur’la kavga etti. Neredeyse iki mekânda geçen ve 3 günde başlayıp 4’üncü günün sonunda evlilikle sonuçlanan büyük bir aşkı izledik 120 dakika boyunca... Fakat ben ne karakterlere inandım, ne de o aşka… Çünkü taşradan gelen ve ona yardım eden birine bir kız o kadar saldırmaz. Hadi saldırdı diyelim, o adam o kadar alttan almaz. Hadi, onu da kabul edelim. Elmas’ın Yiğit’i Nur’a bir tarif edişi vardı ki, 50 yaşlarında bir adam izleyeceğimizi düşündüm. Mert’le daha önce karşılaşmamış ve adını bile bilmeyen Nur’un Mert diye bağırarak onu ağaçtan indirmesine girmiyorum bile…Çocuk oyuncuya koç lazım!Kabul ediyorum, bu sezon dizilerde tüm olayları bir bölüm içinde patlatmak moda. Öyle olunca reyting yüksek geliyor. Ama kastedilen olayları hızlandıralım derken, duyguların sağılmaması değil! Biz hızlı başlayan ve evlilikle sonuçlanan o aşka inanabilirdik. O sahne öyle bir çekilirdi ki, hepimiz hak verirdik. Konu dişi ama olay örgüsü ve karakter motivasyonlarına daha çok özen lazım. Rejinin bu işe daha çok inanması gerekiyor! Oyunculuklara gelecek olursak, Yiğit Tolgahan Sayışman’ın çok rahat çıkarabileceği bir karakter. Yiğit zaten olmuş ama sert bir karakter olduğunu göstermek için o iki kaş arasının makyajla çatık gösterilmesine gerek yok. Tolgahan onu zaten gösterebilir. Amine Gülşe’nin ilk oyunculuk tecrübesi. O nedenle çok bir şey demeyeceğim. Umarım kendisini geliştirir. Çünkü çok güzel bir yüz. Çocuk oyuncu Poyraz Bayramoğlu’na iyi anlaşacağı bir oyuncu koçu lazım. Mutlaka vardır ama bu halde oynadığı çok belli oluyor. Daha doğal oynarsa reyting yükselecektir. Türk halkının çocuklara olan sempatisini düşünürseniz bana hak verirsiniz. Kısacası; Asla Vazgeçmem konusuyla izleyiciyi çekebilir ama senaryo, reji ve oyuncuların bu işe inanması lazım.

Devamını Oku

Aşk Yeniden reytingin de kalbini attırdı

11 Şubat 2015

Salı akşamı ekranda adeta büyük bir savaş yaşandı. Kanal D’de Emir Berke Zincidi, Sarp Levendoğlu ve Birce Akalay’lı Küçük Ağa, Star TV’de Özcan Deniz, Hatice Şendil ve Begüm Kütük’lü Kaderimin Yazıldığı Gün vardı. Zaten haftalardır iki dizinin mücadelesini izliyorduk. Kazanan çoğunlukla Kaderimin Yazıldığı Gün oluyordu. Ancak dakikalık reyting ölçümlerinde aslında ikisinin durumu da çok parlak değildi. Kaderimin Yazıldığı Gün, tüm rakipleri bittikten sonra devam ederek reytingini artırıyor, ortalamasını bir anda yükselterek zirveye oturuyordu. Tabii ki, benim yaptığım bu analizi kanallar da yaptı. O nedenle geçen hafta Show TV, Acil Servis’i salı akşamı başlattı. Fakat yüksek bir açılış yapamadı. 10 Şubat Salı akşamı ise bu defa Fox TV Aşk Yeniden, atv Sevdam Alabora’yı başlattı. Daha önce “Aşk Yeniden ve Sevdam Alabora birbirini yer. Kazanan ilk bölümde ortaya çıkar” yazmıştım. Aslında kazananın Aşk Yeniden olacağı baştan belliydi. Çünkü bir kısmı Amerika’da çekilen tanıtımlar çok sıcaktı. Neredeyse İstanbul’un her yerinde billboardları vardı. Fox TV, birinci bölümü 400 kişilik bir denek grubuna önceden izletmiş ve aldığı reaksiyonları ciddiye almıştı. İnternet reklamı farklı, televizyon tanıtımı farklıydı. Türkiye’de PR yapmayı sadece röportaj verdirmek zannedenlere PR’ın ne olduğu göstermiş oldular. Bu arada dün kar nedeniyle okullar tatilken gündüz kuşağında dizinin tekrarını girmek çok akıllıca bir hamleydi. Tebrikler Fox TV.Senaryo ve rejinin dansıSonuçta zaten beklediğim gibi oldu. Özge Özpirinçci ve Buğra Gülsoy’un başrolünü üstlendiği Aşk Yeniden ilk bölümüyle Tüm Kişiler’de 5.90 reytingle 2’nci, AB’de 7.89’la 1’inci, 20+ ABC1’de yani reklamcıların baktığı ve bir dizinin devam edip etmeyeceğini belirleyen kategoride 6.86’yla 2’inci oldu. Sonucu çok normal karşıladım. Çünkü dizi başladığı andan finaline kadar temposunu hiç düşürmedi. Düşünsenize 90 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadık. Ben zaten romantik komedileri çok severim. Ayrıca bu sıralar çok gülmeye ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Senaryo ve reji birbirileriyle adeta ahenkle dans etti. Müzik dansı unutulmaz kıldı. Prodüksiyon mekânlardan figürasyon seçimlerine kadar seyirciye saygılıydı. Amerika olması seyircinin saygısını artırdı. Çünkü neredeyse her dizide aynı mekânları, figürasyonları, kostümleri izliyoruz. Aşk Yeniden farklıların peşinde koşmuştu. Kesinlikle 1-0 öne geçti. Ersoy Güler ve ekibi iyi bir senaryo yazmış, Güler kendisi çekerek işe daha çok özenmiş. Yapımcı İnci ve İsmail Gündoğdu işin maliyet olarak hakkını vermiş, kanalda arkasında durunca ortaya bir başarı çıktı. Anlayacağınız formül basit.Bridget Jones ÖzgeFakat bu başarının en büyük mimarları tabii ki oyuncuları. Özge Özpirinçci yıllar önce bir röportajımızda “Ben bir romantik komediyim” demişti. Haklıymış, gerçekten romantik komedide oynamalıymış. Çünkü gerçekten bizi âşık olduğuna, babası gibi gözü kara olduğuna, Selim’in annesi olduğuna, zeki olduğuna, komik olduğuna yani Zeynep olduğuna inandırdı. Duygu geçişleri, beden dili, çaresizliğiyle bize “Yeni Bridget Jones benim” dedi. Tek cümleyle Özge’ye bayıldım. Buğra Gülsoy bugüne kadar dramda izlediğimiz bir isim. Benim de çok uzun yıllardır arkadaşım. Onu hem tiyatroda, hem sinemada, hem de dizilerde ne yaptıysa izledim. Ama Fatih’i bir başka sevdim. O saf halleri, aşka olan açlığı, çaresizliği çok iyi giymişti.Yeni görgüsüz Mukaddes Kimse kusura bakmasın ama işin starı bebekti. Daha konuşmayı beceremezken her gülüşüyle karlı salı akşamında içimizi ısıttı. Orhan Alkaya’yı ilk kez bu kadar sempatik bir karakterde izledim. Bence çok tatlı bir baba olmuş. Lale Başar’ı çok beğenirim. Mukaddes’in görgüsüzlüğü bana Paramparça’nın Keriman’ını hatırlattı. Yeni paragözümüz Mukaddes ona zamanla hem kızıp, hem de güleceğiz. Tamer Levent yani Reis o sert mizacının altında bizi çok güldürecek. Onun hikâyesi diğer bölümlerde açılacak. Mert Öner’i ilk bölümde çok az gördük. Ama müthiş bir oyuncudur. Hikâye açıldıkça bu dizide bir oyunculuk şöleni izleyeceğiz. Çünkü oyuncu seçimi çok doğru olmuş. Aşk Yeniden yeni denek sistemini anlamış, aşkı ve mizahı birleştiren, iyi oyunculukları, senaryosu, ritmi ve rejisiyle iyi başladı. Umarım bundan sonra aynı özeni gösterirler. Eğer seyirciye bu saygı göstermeye devam ederlerse reytingini artırarak yoluna devam edecektir.

Devamını Oku

Keriman’ın askerleriyiz!

11 Şubat 2015

Paramparça bir geldi, pir geldi. Pazartesi akşamına yerleşti. Uzunca bir süre kimse yanına bile yaklaşamaz gibi görünüyor. Sadece pazartesi olsa iyi, haftalık reytinglerde Karagül’ü de tahtından etti. Dizideki aksiyon hiç bitmiyor, her hafta nefesimizi tutarak izliyoruz. Ama bir karakter var ki, neredeyse her hareketi ve her repliğiyle fenomen oldu. Keriman karakterinden yani Nursel Köse’den bahsediyorum.Dini, milleti paraNursel Köse, inanılmaz bir oyuncu. Bugüne kadar hangi karaktere hayat verdiyse bizi inandırmayı başardı. Ama Keriman’la resmen tarih yazıyor. Öyle bir karakter çıkardı ki, her hafta bu defa ne kadar kötülük yapacak diye bekler oldum Keriman’ı... Onun dini, milleti ve hayata bakışı sadece para. Euro varsa hayat güzel, ne Hazal umurunda, ne de Gülseren. Ama para yoksa Keriman’ın gazabından kaçmak lazım. Geçenlerde Nursel Köse’yle oturduk. Daha doğrusu o fotoğraf çektirmekten masada bir an oturamadı. Karakter kötü ama herkes çok seviyor Keriman’ı... Hatta “Keriman’ın askerleriyiz” diye bağırıyorlar. Valla bence haklılar, baksanıza Keriman’la yatıp Keriman’la kalkıyoruz. Nursel Köse, emeğine, duyguna sağlık!Beş Kardeş pazartesi başlıyorYapımını Ay Yapım’ın, senaryo ve yönetmenliğini Onur Ünlü’nün üstlendiği, başrollerini Serkan Keskin, Melisa Sözen, Fatih Artman, Nadir Sarıbacak, Tansu Biçer, Osman Sonant, Serdar Orçin, Nihal Yalçın ve Ece Dizdar’ın paylaştığı Beş Kardeş dizisi pazartesi akşamı başlıyor. O kadar uzun süredir bekliyorum ki Beş Kardeş’i başlayacağı için çok mutluyum. Ama pazartesi olacağı için kaygılıyım. Çünkü Paramparça aldı başını gidiyor. Umarım, Beş Kardeş komedi ihtiyacını karşılar ve reyting listesinin üst sıralarında yer alır. Çünkü ben Onur Ünlü kafasını çok özledim.

Devamını Oku

Ulan İstanbul TV’de bitiyor

8 Şubat 2015

2014 yazında başlayan ve kısa sürede oyunculukları, senaryosu, esprileri, şarkıları ve anlayışıyla fenomene dönüştü Ulan İstanbul. Hatta 2014 yılın pek çok ilkine de damgasını vurdu. Ancak Paramparça’nın gelişi Ulan İstanbul’u vurdu. Her geçen gün kan kaybedince dizinin sonu da yaklaşmaya başladı. Ama işin ilginç yanı, Ulan İstanbul izleyicisi diziyi hiç bırakmadı. Sadece televizyondan izlemek yerime internetten izlemeyi sürdürdü. Buna ben de dahilim. Hal böyle olunca, Kanal D yönetimi bugüne kadar hiç denenmemiş ama bu sektörde olan herkesin rüyası olan bir işe soyundu.Bu fikrin önünde eğiliyorumBen bir süredir Ulan İstanbul’un internetten devam edeceğini duyuyordum ama geçtiğimiz gün D Productions yapımcısı Ayşe Durmaz ve Kanal D danışmanı Pelin Diştaş Yaşaroğlu’yla yeni heyecanlarını konuşmak üzere bir araya geldik. İlk sözüm, “Eğer böyle bir şey yapıyorsanız önünüzde saygıyla eğiliyorum” oldu. Çünkü çalışan ya da ekran karşısında vakit geçiremeyen herkesin yaptığı şey internetten dizi izlemek. Ama en önemlisi tüm izleyicilerin özgür bir içerik hayal etmesi. Bugüne kadar 90 dakikayla başlayıp 140 dakikalara çıkan, birbirinin benzeri ve özgür oluşturulamayan içerikler izledik, izliyoruz.Özgür içeriğe ulaşabileceğizSıkı durun, şimdi yeni bir dönem başlıyor. Söze önce Pelin Diştaş Yaşaroğlu başladı: “Reytingler düşünce aklımıza böyle bir fikir geldi. Bugüne kadar hiç yapılmamış bir şeye cesaret ediyoruz ve ne olacağını bilmiyoruz. Sıfırdan bir şeyle başlayacağımıza doğru bir içerikle ilerleyelim istedik. Türkiye’de bir projede bunu deneyeceksek Ulan İstanbul olmalıydı. Çünkü internet için doğru bir proje. Ayrıca www.kanald.com.tr’de ortalama 6 milyona yakın izleyicisi var.”1.99 TL’ye kiralanacakBu akşam Ulan İstanbul televizyonda final yapacak. Ama nasıl devam edecek diye merak ediyorum. O merakımı da Ayşe Durmaz cevaplıyor: “Bu adım daha özgür bir içeriğe ulaşmak adına herkes için bir umut. 16 Şubat’ta Ulan istanbul’un ilk internet bölümü yayınlanacak. Kendi saatinde yani 20.00’de sadece www.kanald.com.tr’de olacak. Dizi 45 dakika yayınlanacak. İlk bölümü izleyicilere hediye edeceğiz. Ama sonraki her bölüm 1.99 liraya kiralanacak.” Beni bu tip durumlarda nasıl ödeme yapacağımız ilgilendiriyor. Çünkü tam bir teknoloji cahiliyim. Yaşaroğlu, “Mobil ödeme olacak. Cep telefonunu gireceksin, bir şifre gelecek ve faturanıza yansıyacak” diyor.Seyirci sahip çıkacak mı?Bir dizi yayından kaldırıldığında izleyicilerinden aldığım mail, sosyal medyada kopardıkları fırtınayı düşününce bu iş tutar diye umutlanıyorum. Çünkü izleyici kelimenin tam anlamıyla işine sahip çıkıyor. Ama işin içine 1.99 lira girince bakalım dizimiz yayından kalkıyor diye ayağa kalkan kitle arkasında duracak mı? Bu o kadar büyük bir cesaret ve adım ki, düşünsenize bu iş tutarsa herkes özgür içeriğini paraya dönüştürebilecek.Reklamcılar dikkat!Bu işin senaristi, yönetmeni ve oyuncuları da çok şanlı. Türkiye için çok önemli bir işin öncüsü olacaklar. Tabii yine her şey ekranda olduğu gibi reklama bağlı. Türkiye’de reklamcıların da en büyük derdi uygun içerik bulamamak. O nedenle onlar için inanılmaz bir mecra geliyor. Bunu fark eden reklamcılar da Türkiye’de yeni işin öncüsü olacaklar. Çünkü bu mecra altın yumurtlayan tavuk! Bu adımın başarıyla sonuçlanması hepimizin yararına olacak. Düşünsenize, o zaman biz de hak ettiğimiz içeriğe ulaşacağız. Umarım bu adım için izleyici ve reklamcı da üzerine düşen görevi yapar.Sinema filmi geliyorTekrar hatırlatayım, Ulan İstanbul bu akşam bir çengel atarak TV hayatını sonlandıracak. Reklam kuşaklarında “Bizi tıklayacaklarmış” filmi girecek. Bu akşam sosyal medyada #devametsinulan diye bir hashtag olacak. İlk internet bölümü de 16 Şubat’ta kanalın internet sitesinde yayınlanacak. Bombayı sona sakladım. Yazın Ulan istanbul’un filmi çekilecek.

Devamını Oku

Günlük diziye Osmanlı’dan rakip

7 Şubat 2015

Kanalların prime-time yani 21.00-23.00 mücadelesine artık hepimiz hakimiz. Zaten reyting yarışında listenin başını orada yayınlanan yapımlar çektiği için bir kanalın başarısını ya da başarısızlığını prime-time zaman dilimiyle değerlendiriyoruz. Oysa yanlış. Bir kanalın başarısı gündüz kuşağıyla başlar ve geceye kadar uzar. Sadece prime-time’da 2-3 gün birinci olan bir kanal ay sonunda çok parlak olmaz. Mesela tv8, O Ses Türkiye, Yetenek Sizsiniz, 3 Adam gibi yapımlarla reyting listesinin üst sıralarında yer alsa da, aylık ortalamada ilk üç kanal arasına giremiyor. Çünkü gündüz kuşağıyla yarışında yarışa daha fazla katılması lazım. Bu kadar kelamı neden ettiğime gelince… Star TV, geçen ay birinci kanal oldu. Prime-Time’da pazartesi, salı, çarşamba akşamları zirveye oturuyor. Gündüz kuşağında özellikle Aşkın Bedeli ve Beni Affet dizileriyle ses getiriyor. Fakat programlardan yana şansı pek gülmüyor. Bu hafta Patron ve Benim Kuaförüm programlarını yayından kaldırdı.Muhteşem Yüzyıl başlıyorDizilerden yana şansı gülen ama programlarda istediği başarıya ulaşamayan Star TV, çareyi yine dizide buldu. Zaten Aşkın Bedeli, Beni Affet ve Deniz Yıldızı’yla prime-time’a kadar gelen kanal şimdi de Muhteşem Yüzyıl’ı tekrar bölümleriyle yeniden başlatıyor. Yarından itibaren saat 10.00’da ekrana gelecek dizi yüksek reyting alan Müge Anlı ve Alın Yazım dizilerine rakip olacak. Yani günlük diziye Osmanlı’dan rakip var. Ben oturup yine Muhteşem Yüzyıl’a bakarım ama o saat dilimindeki izleyicilerin günlük dizilerini ya da Müge Anlı’yı bırakmaları zor. Çünkü bir defa izledikleri bir şey yerine, yeni bir işi tercih edebilirler. Ancak salı sabahı göreceğiz, Hürrem’in fendi Asya ve Müge Anlı’yı yenecek mi?

Devamını Oku