Kanalların prime-time yani 21.00-23.00 mücadelesine artık hepimiz hakimiz. Zaten reyting yarışında listenin başını orada yayınlanan yapımlar çektiği için bir kanalın başarısını ya da başarısızlığını prime-time zaman dilimiyle değerlendiriyoruz. Oysa yanlış. Bir kanalın başarısı gündüz kuşağıyla başlar ve geceye kadar uzar. Sadece prime-time’da 2-3 gün birinci olan bir kanal ay sonunda çok parlak olmaz. Mesela tv8, O Ses Türkiye, Yetenek Sizsiniz, 3 Adam gibi yapımlarla reyting listesinin üst sıralarında yer alsa da, aylık ortalamada ilk üç kanal arasına giremiyor. Çünkü gündüz kuşağıyla yarışında yarışa daha fazla katılması lazım. Bu kadar kelamı neden ettiğime gelince… Star TV, geçen ay birinci kanal oldu. Prime-Time’da pazartesi, salı, çarşamba akşamları zirveye oturuyor. Gündüz kuşağında özellikle Aşkın Bedeli ve Beni Affet dizileriyle ses getiriyor. Fakat programlardan yana şansı pek gülmüyor. Bu hafta Patron ve Benim Kuaförüm programlarını yayından kaldırdı.
Muhteşem Yüzyıl başlıyor
Dizilerden yana şansı gülen ama programlarda istediği başarıya ulaşamayan Star TV, çareyi yine dizide buldu. Zaten Aşkın Bedeli, Beni Affet ve Deniz Yıldızı’yla prime-time’a kadar gelen kanal şimdi de Muhteşem Yüzyıl’ı tekrar bölümleriyle yeniden başlatıyor. Yarından itibaren saat 10.00’da ekrana gelecek dizi yüksek reyting alan Müge Anlı ve Alın Yazım dizilerine rakip olacak. Yani günlük diziye Osmanlı’dan rakip var. Ben oturup yine Muhteşem Yüzyıl’a bakarım ama o saat dilimindeki izleyicilerin günlük dizilerini ya da Müge Anlı’yı bırakmaları zor. Çünkü bir defa izledikleri bir şey yerine, yeni bir işi tercih edebilirler. Ancak salı sabahı göreceğiz, Hürrem’in fendi Asya ve Müge Anlı’yı yenecek mi?