Atölye Craft’ın Enkaz adlı oyunu 6 kısa oyundan oluşuyor. Ben de uzun süredir methini duyduğum oyunu izlemek için salona geçiyorum. Sahnede bizi saatine bakarak bekleyen bir kadın var. Sürekli “Birazdan gelecek” diyor. Ama ne gelen var, ne giden… Berrin Şeker Civil, hayalleriyle ve kendini kandırmasıyla bize harika bir performans sergiliyor. “Sırılsıklam Hoşlaşma” adlı oyun aslında bugünün ilişkilerine de sağlam bir gönderme yapıyor. Ardından Olgun Baran Kubilay sahneye çıkıyor. “Nasılsınız?” diyerek başlıyor karısı tarafından nasıl aldatıldığını anlatmaya… O anlatıyor, biz şaşırıyoruz. Bazen de kandırılıyoruz. Üçüncü oyunda, Serdar Kötük amatör bir stand-up’çı olarak karşımızda… Sempatikliği bir yana ilgi çekmek için sığındığı hikâyeyle önce büyük bir alkış alıyor. Ama daha sonra “Ben normalim” diye bağırmaya başlıyor. Oyun çıkışı Serdar’a bu normallik vurgusundan duyduğum rahatsızlığı anlattım. O da “İşte tam yapmaya çalıştığımız şey buydu. Rahatsız olmanızı istedik” dedi. Ölüler Diyarı beni en çok etkileyen oyundu. Sahnede terör mağduru Gözde Kansu ve ölü İbrahim Aslan var. Onlar hikâyelerini anlatırken kendimi İbrahim’e kızarken buluyorum, Gözde ağlarken ben içime içime ağlıyorum. Her şey sıradan bir ilişki gibi görünürken oyunun sonu 20 Kasım 2003’te bir bankanın önünde patlayan bombaya ve terör saldırısına bağlanıyor. Oyun biterken Gözde’nin “Unuttunuz mu?” diye haykırması kulağımda çınlıyor.Hikâyelerden hangisi gerçek?Ardından sahneye 20’de Aşk oyunu için Gül Arıcı çıkıyor. Ben de nedense bir önyargı var. Sıkıcı olacağını düşünüyorum. Ama Gül performansıyla beni kendisine hayran bırakıyor. Son oyun Yalancılar Kulübü. Sahnede dört yalancı var ve anlattıkları dört müthiş hikâye… Erdeniz Kurucan, Onur Dorsun, Lesli Karavil ve Ezgi Esma Kürklü inanılması çok güç ama bir o kadar da gerçek hikâyelerini anlatırken seyirci de alaycı bir gülüş var. Oyun bittiğinde bir oylama başlıyor. “Anlattığımız hikâyelerden hangisi gerçek?” diye soruyorlar. O kadar inandırıcı oynuyorlar ki, kafamız karışıyor ama bana kalırsa Ezgi Esma Kürklü’nün aldatma hikâyesi çok gerçekti. Oyun biterken benim ruhumda onlarca iz bırakıyor. Çağ Çalışkur’un yönettiği Enkaz’ı izleyin, çünkü o enkazın altında kalan siz de olabilirsiniz. Enkaz, 1-15-22 Şubat Cumartesi, 5 Şubat Çarşamba ve 13-20-27 Şubat Perşembe Atölye Craft’ta…Kayıp’ın kazandırdıklarıMete Horozoğlu, Aslı Enver, Kaan Taşaner, Dolunay Soysert ve İlker Kaleli’nin başrollerini oynadığı Kayıp pazartesi akşamı final bölümüyle ekrana geldi. Başladığı günden beri Kayıp’ın zor ve tutması zor bir proje olduğunu söyledim. Ne yazık ki, haklı çıktım. Aslında bu sezonun en kaliteli işlerinden biriydi. Keşke Kanal D risk alsaydı ve Kayıp’ı 60 dakika yapıp 22.30’dan sonra yayınlasaydı. O zaman sektörde öncü olurdu. Kayıp gibi projelerin bu reyting sisteminde yaşaması zor. Ama ekranda böyle işlere de ihtiyacımız var. Neyse olan oldu. Zeynep Günay Tan, Kayıp’la bize yine harika bir yönetmen olduğunu kanıtladı. Doğum yapacağı için diziyi Deniz Koloş ve Baran Özçaylan’a devretti. Böylece sektöre iki yönetmen daha kazandırdı. Aslı Enver bugüne kadar izlediğim en iyi performansıyla karşımızdaydı. İlker Kaleli, Mete Horozoğlu ve Kaan Taşaner, ne kadar iyi oyuncular olduğunu kanıtladı. Yunus Emre Terzioğlu, Fahri karakteriyle takip edilecek oyuncular listeme girdi. Açıkçası tüm oyunculuklar tertemizdi. Kayıp, öyküsünden rejisine, oyunculuklarından müziğine bize harika bir iş sundu. Tüm ekibin emeğine sağlık.

20 gün önce Böyle Bitmesin’in Adıgüzel’i Osman Kot’tan “Sete bekleriz, bir çayımız var ısmarlayacak” yazan bir tweet aldım. Davete icabet etmemek olmaz, biraz geç oldu ama cumartesi günü soluğu Böyle Bitmesin setinde aldım. Yapımcı Atalay Taşdiken’le birlikte Bakırköy İncirli’deki Flash TV Stüdyoları’na gittik. Ekip, iki hafta sonra ekrana gelecek 54’üncü bölümü çekiyordu. Orada olma sebepleri ise bölüm gereği evlendirme programına katılan Gültekin’di. Yönetmen Emre Kabakuşak monitörün yanında bana da bir sandalye verdi ve “Oyun” komutuyla çekim başladı. Böyle Bitmesin, her hafta farklı konular ve konuk oyuncularla çekilen bir dizi. Ama sonunda Aile Masası boşanmaya çalışan çiftleri barıştırıyor. Komedi-aksiyon türündeki dizinin 54’üncü bölümdeki konusuna gelince; Adıgüzel’in amcası Gültekin, eşi Halime’yle ayrılık noktasına gelince Tülin’le Talibimi Bekliyorum programına katılarak ona bir ders vermek ister. Sonunu göremedim ama Dest-i İzdivaç’ın stüdyosundaki eğlenceli çekime şahit oldum.Vur patlasın, çal oynasınBöyle Bitmesin’in Nisa’sı Nergis Öztürk’ün olmadığı neredeyse bir sahne bile yok. O nedenle herkesten önce hazır ama keyfi yerinde… Bir yandan müziğe eşlik edip oynuyor, diğer taraftan sahnesine hazırlanıyor. Yusuf’a hayat veren Cemal Toktaş’la hep yan yanalar. Biri çayı alıyorsa, diğeri oturacak yeri hazırlıyor. Osman Kot, bir yandan sahnesine hazırlanıyor, diğer taraftan beni bulmuşken sektör dedikodularını alıyor. Tabii ki sözünü tutup çay ısmarlıyor. 54’üncü bölümün konuk oyuncuları Gökçe Özyol ve Hilal Ergenekon. Hilal Ergenekon, haber spikeri ve ilk kez oyunculuk yapıyor. Üstelik evlendirme programının sunucusu Tülin olarak karşımızda… Başlarda kendisini kasıyor ama sonunda o da içindeki çöpçatanı salıyor. Gökçe Özyol, kostümünü giyer giymez Gültekin oluyor. Ondan sonra da şenlik başlıyor. Tanışma, özel odada kaynaşma derken Tülin programı şu sözlerle kapatıyor: “Bu program can atmayla başlar, laf atmayla devam eder ve göbek atmayla biter. Ondan sonra da vur patlasın, çal oynasın. Ta ki, Nisa, Yusuf ve Adıgüzel stüdyoya gelene kadar…Işık şefi oyuncu olduBöyle Bitmesin dizisinin içeceği çay… Malum Nisa her olayı çözerken önce bir çay istiyor. Sette de durum farklı değil. Nergis Öztürk’ün her boşlukta elinde çayı var. Yönetmen Emre Kabakuşak’a “Her bölüm farklı oyuncuları oynatmak zor olmuyor mu?” diye soruyorum. Kabakuşak, “Zorlukları var ama keyifli” diyor. 54’üncü bölümün sürprizi dizinin ışık şefi Oğuz Yaralı’nın da talibini arayacak olması… Çok eğlenceli bir karakteri canlandıracak. Beş saatlik Böyle Bitmesin dizi seti ziyaretim keyifle sona erip ben yola koyulurken, ekip Tülin’le Talibimi Bekliyorum stüdyosunda hem oynamaya hem de oyna(t)maya devam ediyor.

Milletçe zor günlerden geçiyoruz. Siyasi hareketlilik ekonomiyi de etkiliyor. Dolar her geçen gün artarken geçim sıkıntısı insanların en çok konuştuğu konu oluyor. İşte böyle dönemlerden ekranda etkileniyor. İnsanlar buhranlı günler geçirirken ekranda komedi ve kahramanlık işlerine daha fazla ilgi gösteriyor. Çünkü günlük hayatında sıkıntı yaşayan insanlar ekranda onu eğlendiren işler izlemek istiyor. O nedenle Arkadaşım Hoşgeldin tam zamanında geldi. Bu sezon Kanal D dizileriyle hayal kırıklığına uğradı. Fakat Tolga Çevik’in Komedi Dükkanı, yeni adıyla Arkadaşım Hoşgeldin o kadar iyi bir ivme yakaladı ki, yılbaşı gecesi hayatımıza girip adeta umut verdi. Bize ekran karşısında iki saat boyunca tüm dertlerimizi unutturuyor. Tolga Çevik, dün Ayşe Arman’a verdiği röportajda Arkadaşım Hoşgeldin’in bu kadar sevilmesinin nedeninin 2.5 sene ara vermesi olduğunu söylemiş. Kesinlikle doğru ama doğru zamanda gelmesi de başarısını ikiye katladı.Muhteşem Yüzyıl’dan Çalıkuşu’naSurvivor’ın şampiyonu Hilmi Cem İntepe, yarışmanın ardından oyuncu olmak istediğini açıklamış ve kısa sürede Muhteşem Yüzyıl’ın kadrosuna dahil olmuştu. Yavuz karakterini canlandıran İntepe, çarşamba akşamı Muhteşem Yüzyıl’a veda etti. Hiç ara vermeden de soluğu Çalıkuşu setinde aldı. Salı akşamı bu defa Yusuf olarak karşımıza çıkacak. Daha Survivor’ın başında yapımcılara “Hilmi Cem’e dikkat!” diye çağrıda bulunan biri olarak tabii ki oyunculuğa devam etmesini destekliyorum. Ama bu çok hızlı bir hamle olmadı mı Hilmi Cem? Daha Yavuz’un yedisi çıkmadan bu kez Yusuf olmak bence riskli bir hareket. Oyunculuk çok uzun bir yol. Eğer Hilmicem bu işte olmaya kararlıysa bence ara vermeli, kendini geliştirmeli ve inandırıcılığını artırmalıydı. Bu çok hızlı verilmiş bir karar olmuş.“Kim O!” şubat ayında başlıyorBu sene 3 Adam fırtınası esti. Okan Bayülgen ve Beyazıt Öztürk’ten daha fazla reyting alan Eser Yenenler, İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç Star TV’yi cumartesi akşamları zirveye taşıdı. Ancak Acun Ilıcalı’nın tv8’i satın almasıyla 3 Adam’ın yeni adresi tv8 oldu. 3 Adam bu ay Star ekranına veda ediyor. Onların yerine de yine BKM Mutfak’tan arkadaşları gelecek. Şahin Irmak, Büşra Pekin ve Sadi Celil Cengiz şubat ayında “Kim O!” adlı yeni programlarıyla karşımızda olacaklar. Ancak hiçbiri kendisi olmayacak. Büşra Pekin ve Şahin Irmak Çok Güzel Hareketler Bunlar’dan aşina olduğumuz Havuçlu Anne ve Hıyarlı Baba’yla, Sadi Celil Cengiz ise şovmen olma meraklısı kayınço Ferhat’la izleyici karşısına çıkacak. Bu üçlünün evini her hafta ünlü konuklar ziyaret edecek. Hakan Algün, programın yönetmenliğini üstlenecek. Bana format olarak yıllar önce yine Star TV’de ekrana gelen, Erkan Köse ve Durul Bazan’ın Gecekondu adlı programını hatırlattı “Kim O!” Pekin, Irmak ve Cengiz’in eğlenceli bir şov hazırladığına eminim. Bakalım önümüzdeki ay başlayacak olan “Kim O!” seyircinin yeni gözdesi 3 Adam’ın boşluğunu dolduracak mı?

Önceki sabah telefonuma bir mesaj geldi. Duvarlarda ve yerlerde Boynu Bükükler yazıyordu. İstiklal Caddesi’ne çıktığımda duvarlarda da bu reklamları gördüm. Meseleden haberdar olduğum için hemen araştırmaya başladım. Efendim, Boynu Bükükler yakında Kanal D’de başlayacak dizinin adı. Açıkçası bu duvar yazılı tanıtımı da çok sevdim. Keşke daha erken başlasalardı. Uzun süre Boynu Bükükler’in ne olduğunu tartıştıktan sonra karşımıza bir dizi olacağı çıksaydı, emin olun çok etkili olurdu. Neyse gelelim dizinin detaylarına… Yapımını Galip Derviş’i de yapan Barakuda Film’in, yapımcılığını Ahmet Kayımtu’nun üstlendiği dizinin yönetmen koltuğunda Ömer Uğur oturuyor. Senaryosunu Cüneyt İnay’ın kaleme aldığı Boynu Bükükler aslında bir okul komedisi. Dizide okul müdürünü Ahmet Saraçoğlu, edebiyat öğretmenini Murat Akkoyunlu, bekçiyi Barış Başar, din öğretmenini Ali Tutal, müdür yardımcısını Ünal Yeter, beden eğitimi öğretmenini Sedef Avcı, öğrenciyi ise Bora Akkaş canlandırıyor. Oyuncu seçimleri halen eden Boynu Bükükler kadrosuyla Geniş Aile ve Haneler’i anımsatsa da bana Hayat Bilgisi tadında bir iş izleyeceğimizi hissettiriyor.Paşa Gönlüm şubatta başlıyorKanal D yeni bir komedi dizisine hazırlanıyor. Hamdi Alkan’ın yönettiği dizinin adı Paşa Gönlüm. Başrollerini İsmail Filiz, Leyla Feray, Derya Alabora, Kerem Atabeyoğlu, Tarık Pabuççuoğlu, Sezai Altekin’in paylaştığı dizinin çekimleri Beykoz Kundura Fabrikası’nda gerçekleşiyor. Güneşi Beklerken dizisini de kaleme alan Gökhan Horzum’un yazdığı Paşa Gönlüm, Bursa’dan İstanbul’a gelen Türkan’ın içine düştüğü mahallede başına gelenleri mizahi bir dille anlatacak. İsmail Filiz’i Ezel’den hatırlıyoruz. Ama Leyla Feray’ı da Ben Onu Çok Sevdim’den… Ancak ikisi de ilk kez başrol olacak. Leyla Feray, çok güzel bir genç kız. Leyla Feray, Lal Dedeoğlu ve Cem Feray’ın kızı olan Feray 21 yaşında. Eğer oyunculuğunu da konuşturursa iddia ediyorum önümüzdeki yılların jönfi’si Leyla Feray olur. Paşa Gönlüm, şubat ayında başlayacak.Nurseli İdiz Yalan Dünya’ya yakıştıMalum Yalan Dünya’nın en renkli karakterlerinden biri Nurhayat. Uzun süre anne ve babasından bahsetti durdu. Cihat Tamer, bir süredir babası olarak karşımızda. Ama annesi merak konusuydu. Nurhayat’ın annesi gençliğinde çok popüler, alkol bağımlısı, pasif agresif, sonradan görme sosyetik, evliliğinde mutsuz bir kadın olacaktı. Önceki bölümde Nursel karakteri için karşımızda Nurseli İdiz’i görünce çok şaşırdım. Hatırlarsanız Nurseli İdiz geçtiğimiz yıl alkol bağımlılığı nedeniyle manşetlere düşmüştü. Özel hayatının yeniden gündeme geleceği bir rolü kabul etmesi beni hem şaşırttı hem de İdiz’e “Helal olsun” dememe sebep oldu. Bence Nursel karakterine de çok yakıştı.

Acun Ilıcalı’nın sunduğu, Hadise, Murat Boz, Gökhan Özoğuz ve Ebru Gündeş’in jüri koltuğuna oturduğu O Ses Türkiye pazartesi akşamı final bölümüyle ekrana geldi. Finalde son ikiye Abdullah Civliz ve Hasan Doğru kaldı. Ne yalan söyleyeyim, benim gönlüm Hasan’dan yanaydı ve o kazandı. Hasan, bu senenin en sempatik jüri üyesi Gökhan Özoğuz’un takımındandı. O nedenle ben de onu destekliyordum. Gelelim Hasan’ın hayat hikâyesine… Hasan Doğru, Zonguldaklı ve Bülent Ecevit Üniversitesi opera bölümü mezunu. Zonguldak’ta ailesinin sahibi olduğu lokantada kasada duruyor. Ara sıra müşterilere İngilizce şarkı söylüyor ama çok anlayanı yok. İşte o kimsenin anlamadığı Hasan, arkadaşlarının sürpriziyle O Ses Türkiye yarışmasına katılıyor ve tüm rakiplerini eleyerek birinci oluyor. Helal olsun… Umarın Hasan Doğru, bu ülkede istediği müziği yapabilir. Onu birinci yapan izleyici, kendi müziğine de ilgi gösterir. Zeytin Tepesi’ni merakla bekliyorum Daha önce defalarca Zeytin Tepesi dizisini yazmıştım. O zaman kod adı Toskana Vadisi’ydi. Artık oyuncu kadrosu ve tanıtımı ortaya çıktı. Başrollerini Aslıhan Gürbüz, Tayanç Ayaydın, Salih Bademci, Ayça Varlıer, Zerrin Sümer ve Hakan Karahan’ın paylaştığı dizinin yönetmen koltuğunda Adını Feriha Koydum, Bir Aşk Hikâyesi dizilerini de yöneten Barış Yöş oturuyor. Yapımını ise MF Yapım yani Fatih Aksoy-Faruk Bayhan’ın üstlendiği dizinin senaryosunu Gülnaz Saraçoğlu kaleme alıyor. Dizi, erkek hegemonyasına kafa tutan bir kadının mücadelesini konu alıyor. Aslında tanıtımlar çok şey anlatmıyor. Bence daha başarılı çekimler yapılabilirdi. Çünkü dizi Ayvalık’ta çekiliyor. O müthiş doğayla seyirci ekrana çekilebilirdi. Ama genel olarak Zeytin Tepesi’ni merakla bekliyorum. En çok da Yahşi Cazibe’den sonra Aslıhan Gürbüz’ün nasıl bir karakter çıkaracağını bekliyorum. Sanırım çok beklemeyeceğim. Çünkü Zeytin Tepesi, ay sonu Kanal D ekranında başlayacak. Siyad Tatlıtuğ’a ödül verdi Siyad’ın bu sene vereceği ödülleri kulağımı kabartıp, gözümü dört açıp izledim. Özellikle en iyi erkek kategorisinde yarışan Kıvanç Tatlıtuğ’un ödül almasını canı gönülden istiyordum. Ama içimde de Tatlıtuğ daha çok dizilerde boy gösterdiği için vermeyeceklerine dair bir önyargı vardı. Ama Siyad beni utandırdı. En iyi erkek oyuncu kategorisinde Ali Atay Sen Aydınlatırsın Geceyi, Ercan Kesal Küf ve Yozgat Blues, Serdar Orçin Eve Dönüş: Sarıkamış 1915, Kıvanç Tatlıtuğ Kelebeğin Rüyası filmleriyle yarışıyordu. Kıvanç Tatlıtuğ’un filmdeki performansı olağanüstüydü ve bence ödül sonuna kadar hakkıydı. O nedenle adil bir karar olduğunu düşünüyorum. Siyad Ödülleri’nde en iyi filmi Zerre aldı. En iyi yönetmen ödülünü Jin filmiyle Reha Erdem, en iyi kadın oyuncu ödülünü Zerre’yle Jale Arıkan aldı. Farah Zeynep Abdullah, Kelebeğin Rüyası’yla en iyi yardımcı kadın oyuncu ödülünü alırken, Nadir Sarıbacak Yozgat Blues filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülünü aldı. Gönlümden geçenler ödülleri paylaştı.

Pazar akşamı TRT 1’de başrollerini İnan Ulaş Torun, Nur Erkul, Tarık Ünlüoğlu, Rozet Hubeş, Emin Gürsoy ve Burak Satıbol’un oynadığı Bir Yusuf Masalı görücüye çıktı. Yapımını Okur Film’in üstlendiği, senaryosunu Beni Böyle Sev dizisinin de senaristliğini üstlenen Hakan Haksun’un kaleme aldığı diziyi Hakan Arslan yönetiyor. Öncelikle beklentimin çok üstünde bir işin ortaya çıktığını itiraf etmeliyim. Ana karakterimiz Yusuf babasının yanında terzi yamağı olan ama tat ve koku duyusu fazla gelişmiş hisli, cesur ve saygılı biri. Sıcacık bir ailesi var. Yakup Usta oğlunu el üstünde tutuyor. Ablaları bir dediğini iki etmiyor. Aşık olduğu Maria ya da amcasının ifadesiyle Züleyha, Budin’den amcası Cevdet Paşa’nın yanına gelen gururlu bir genç kız. Aslına bakarsanız o bir Külkedisi. Cevdet Paşa’nın evlilik meraklısı kızları tarafından sürekli iftiraya maruz kalıyor. Yusuf’a da yüz vermiyor. Ama Yusuf inatçı. Ailesinin onu komşu kızıyla evlendirmesine pabuç bırakmıyor ve bir yolunu bulup soluğu Aynalı Konak’ta alıyor. Bundan sonra Mehmet Usta’nın hayat verdiği İkram Usta’nın yerine geçen Yusuf ile Züleyha’nın hikâyesini izleyeceğiz. Bir Yusuf Masalı müziğiyle, dekoruyla, kostümüyle ve anlattığı hikâyeyle bana fazlasıyla Tosun Paşa’yı hatırlattı. Dizinin tadı da Tosun Paşa’ya yakındı.Oyunculuklar tertemizdi Oyunculuklara gelirsek… İnan Ulaş Torun son zamanlarda çok beğendiğim oyunculardan biri. Aslında ben onu Bir Çocuk Sevdim’de keşfettim ve takip etmeye başladım. 6 Mantı’da çok başarılıydı. Bir Yusuf Masalı’nda da komediyi ve dramı harmanlamıştı. Nur Erkul’u Ali Ayşe’yi Seviyor’da hafızama not ettim. Komedi de başarılı olacağına inanıyorum. Yusuf karakteri için yaşı biraz küçük duruyor. Makyajla durumu kotarabilirler. Rozet Hubeş’e bayılıyorum. Hayat Devam Ediyor’da nasıl bir kadınsa, Bir Yusuf Masalı’nda tamamen zıttı bir karakteri canlandırıyor. Bu arada ekrana çok yakışıyor. Tarık Ünlüoğlu, tatlı sert bir Cevdet Paşa. Emin Gürsoy, nerede Kuşçu nerede Yakup Usta dedirtiyor. Burak Satıbol’u hep komedi karakterleriyle izliyoruz. Behzat’ta da konağın komedisi ondan çıkacak. Rolünün hakkını vermiş ama ben onu artık farklı bir projede görmek istiyorum. Dramada nasıl olacağını merak ediyorum. Ömür Arpacı, Mehmet Usta, Caner Kadayıfçı çok başarılılardı. Aslında uzun süre sonra ilk defa oyunculuklarda sorunsuz, temiz bir iş izledim. Tek tek herkesi saymak zor. Herkesin eline sağlık.Dizi AB’de 15’inci olduBu kadar güzel şeyin ardından AMA diyerek söze gireceğim. TRT 1 artık risk almalı. Bizler 120 dakikalık dizi izlemekten sıkıldık. Üstelik komedide 120 dakika işin ritmini bozuyor. Ayrıca Bir Yusuf Masalı’nın iki bölüm arka arkaya 3 saat yayınlanması işin tadını kaçırdı. Bu reytinglere de yansıdı. Dizi Tüm Kişiler’de 1.64 reytingle 44’üncü, AB’de 2.90 reytingle 15’inci oldu. Bir Yusuf Masalı, komedisini biraz daha artırır, 60 dakika yayınlanırsa bence çok tadında bir işe imza atarlar. Uzun zamandır özlediğimiz bir iş ortaya koyarlar. Tosun Paşa damarını yakalamışken, umarım TRT 1 reyting mücadelesine girip diziyi harcamaz.

Ben de Özledim dizisi haftaya yani 13’üncü bölümde final yapacak. Ama Eflatun Film durmuyor. Onur Ünlü yeni bir filme başlıyor. Hikâyesini Sırrı Süreyya Önder ve Onur Ünlü’nün kaleme aldığı, senaryosunu ve yönetmenliğini Onur Ünlü’nün üstlendiği filmin adı sonradan değişmezse Aç Köpek. Bir imam ve üniversiteli kızının hayatını anlatan filmde başrolleri Serkan Keskin ve Hazal Kaya paylaşıyor.Filmin çekimlerine önümüzdeki hafta başlanacak. Bu sene dizilerin erken final yapması galiba sinemaya yarayacak. Normal şartlarda bu tarihlerde dizi çekimleri yapıldığı sinema filmleri sadece yazın çekilebiliyordu. Ancak Hazal Kaya’nın başrolünü oynadığı A.Ş.K. dizisinin bitmesi ve Ben de Özledim’in erken final yapmasıyla Aç Köpek kışın çekilebilecek. Onur Ünlü sinemasını çok severim. O nedenle Aç Köpek’i de merakla bekliyorum.Damla Sönmez Kanal D’de oynayacakBir Aşk Hikâyesi’nin başrol oyuncusu Damla Sönmez, dizinin geçen hafta final yapmasının ardından yeni bir diziye transfer oldu. Yapımını Medyapım’ın üstlendiği, senaryosunu Melis Civelek ve Sırma Yanık’ın yazdığı Aşkta ve Savaşta dizisinde başrolü Damla Sönmez oynayacak. Civelek ve Yanık daha önce Adını Feriha Koydum dizisini yazmıştı. Dizide daha önce Adını Feriha Koydum’da da rol alan, Melis Civelek’in kızı Feyza Civelek de rol alacak. Aşkta ve Savaş’ta Kanal D’de şubat ayında ekrana gelecek.Osmanlı dizisine Tatar Ramazan’dan transferDeniz Çakır ve Fikret Kuşkan’ın yeni bir dizide buluşacağı haberini ilk kez ben duyurmuştum. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde bir konakta yaşananların anlatılacağı dizinin yapımını TMC üstleniyor. Dizinin oyuncu kadrosu da belli olmaya başladı. Son olarak Tatar Ramazan’da Elmas karakterine hayat veren Burak Yamantürk dizide Fikret Kuşkan’a rakip olacak. Dizide ayrıca Muhteşem Yüzyıl’da şehzade Mehmet’i canlandıran Gürbey İleri, Onuryay Evrentan, Burcu Kıratlı ve Tuğçe Kumral rol alacak. Çekimlerine önümüzdeki hafta başlanacak dizinin adı sır gibi saklanıyor.Geçmiş olsun Nejat İşlerGeçtiğimiz akşam önce Twitter’da Nejat İşler’in yoğun bakımda olduğu haberi dolaşmaya başladı. Açıkçası sık sık ortaya atılan bu iddianın önce yalan olduğunu düşündüm. Ancak İşler’e yakın isimleri arayınca haberin doğru olduğu ortaya çıktı. Hastanenin yaptığı yazılı açıklamada akciğer enfeksiyonuna bağlı solunum yetmezliği nedeniyle yoğun bakımda olduğu ve septik şok geçirdiği yazıyor. Ne yazık ki, hayati tehlikesi var. Ama Nejat İşler inatçıdır ve bu hastalığa pabuç bırakmaz. İnşallah bu hastalık sürecini de direnerek atlatacak. Geçmiş olsun Nejat işler…

Bu sezon tiyatrolarda iyi oyunlar sahneleniyor. Ben de televizyondan fırsat buldukça takip etmeye ve iyi oyunları sizlerle paylaşmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz akşam Dot’ta Makas Oyunları 2’yi izledim. Ev Ekonomisi, Bedel ve Köy adlı üç kısa oyundan oluşan Makas Oyunları 2, sisteme sağlam bir eleştiride bulunuyor. Makas Oyunları, dört seriden oluşan bir proje. 2011’de Britanya’da başlayan “Theatre Uncut” adlı bir proje. Oyun yazarlarından, içindeki bulundukları mevcut politik durumlara cevaben yeni, kısa, vurucu oyunlar yazması isteniyor. Bu metinler daha sonra sınırlı bir süre boyunca herhangi bir yerde oynanmak üzere, isteyen herkesin kullanımına sunuluyor. Dot, işte bu oyunlardan Türkiye’ye uyan bir seçki hazırladı. Makas Oyunları 1’de dört kısa oyunla izleyici karşısına çıktı. 1.5 ay boyunca haftada dört gün sahnelendi. 15 Ocak’ta Makas Oyunları 2 başladı. Ama Makas Oyunları 1 ocak ayı boyunca her cumartesi 19.00’de Dot’ta sahnelenmeye devam ediyor. Gelelim Makas Oyunları 2’ye… Maçka G-Mall’daki Dot Sahne’de 80 kişi oyunun başlamasını bekliyoruz. Duvarlara bir deniz görüntüsü yansıtılmış ve denizin sesiyle huzur buluyoruz. Sessizliğimizin huzurunu Esin Harvey ve Ezgi Bakışkan bozuyor. Ev Ekonomisi adlı kısa oyunla karşımızdalar… Onlara kısa bir süre sonra Deniz Türkali de katılıyor. Dağ gibi bir borçtan çıkmanın yolunu arayan kadına muhasebecisi her gün yüzdüğü denizin bir kısmını satmasını teklif ediyor. Tuhaflıklar ondan sonra başlıyor. Oyun, kapitalizmin yüzsüzlüğünü açığa çıkarıyor.Mert Öner dikkat çekiyorArdından sahneye kutular koyuluyor. Bu kez Bedel oyunuyla Mert Öner, Pınar Töre ve Duygum Girginer sahnede… Yönetmen de Töre. Onlar sahneye çıkar çıkmaz kahkahalar başlıyor. Mert Öner’in kırmızı gözlüğü dikkat çekiyor. Her şeyi satın alabilecekleri bir markette evli bir çift alışveriş yapıyor. Her şeyin bir bedeli var. Baba olmak isteyen adam kendisine benzeyen bir bebek satın almak istiyor. Ama hem eşi hem de kendisi kendi zevkleri için öyle şeylerden vazgeçiyor ki, sistemin insanı nasıl bencilleştirip canavara dönüştürdüğünü gözler önüne seriyor. Bu arada Mert Öner ve Pınar Töre sahnede harikalar yaratıyor. Son oyunun adı Köy. Oyundan önce bir uyarı yapılıyor: Oyunda genel ahlak kurallarına aykırı haller olduğundan yapımcı tarafından sansüre uğramıştır. Sahnede Gizem Erdem ve İbrahim Selim var. Yönetmen Murat Daltaban. Öncelikle ikisinin de muazzam bir performans sergilediğini söylemeliyim. Bir komiser ve bir polisi memurunun mesailerinin bitmesine çok az bir süre var. Nöbet değişiminde karşılarına bir kabile çıkıyor. Üstelik o kabile çıplak… Sistemin dayattığı rütbelerin, kuralların, statülerin ve değerlerin içinin boşluğu çıplaklık metoforuyla anlatıyor. Makas Oyunları 2, bir saatte üç oyunla derdini anlatıyor. Oyunu ocak ayı boyunca çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi 21.00’de Dot’ta izleyebilirsiniz.Bugünün Saraylısı’nda değişim!Cansu Tosun, Serhat Teoman, Nazan Kesal, Selçuk Yöntem ve Ali Ersan Duru’nun başrolleri paylaştığı Bugünün Saraylısı dizisinde hem senarist hem de yönetmen değişikliği yapıldı. Daha önce Adını Feriha Koydum dizisini yazan Melis Civelek ve Sırma Yanık Bugünün Saraylısı ekibinden ayrıldı. Bugünün Saraylısı’nı artık Karagül’ün senaristi Erkan Birgören kaleme alıyor. Avşar Film, dizinin yönetmeni Kudret Sabancı’yla da yollarını ayırdı. Bugünün Saraylısı’nın yeni yönetmeni Bahadır İnce oldu. İnce, son olarak Eski Hikâye dizisini yönetmişti.