'Beni büyütürken üç işte birden çalışırdı'... 'Güler yüzü dev' ne hayırlı evlat çıktı... Hayatının kadını annesiymiş!

10 Mart 2024

Üstelik özel yaşamı da öyle gösteri dünyasının ünlülerinde örneğine sık rastlandığı kadar hareketli değil.Uzun evliliğini bitirse de eski eşi hakkında bir tek kötü söz etmişliği yok. Üstelik iki çocuğu için de "arkadaş gibi" bir baba. Uzun sözün kısası "işinde gücünde" bir ünlü o.Böyle kimden mi söz ettik? Son olarak Aquaman serisiyle gündemde olan Jason Momoa'dan elbette.AYRILIKTAN SONRA KENDİNE YENİ BİR HAYAT KURDU Hollywood'un "yakışıklı dev"lerinden biri olan Momoa, uzun süre hayatı ve büyük bir aşkı paylaştığı Lisa Bonet'den ayrıldıktan sonra yine yüzündeki gülümsemeyi silmeden kendine yeni bir hayat kurdu.Bir yandan işini yapıyor, diğer yandan da ondan arta kalan bütün zamanını ergenlik çağındaki iki çocuğuyla geçiriyor.Bu arada yeri gelmişken hatırlatalım 44 yaşındaki Momoa'nın, 56 yaşındaki eski eşi Lisa Bonet ile evliliğinden 15 yaşında Nakoa Wolf Manakauapo adında bir oğlu ve 16 yaşında Lola Ioani adında bir kızı bulunuyor.Eşi Bonet ile yollarını ayırdıktan sonra da ünlü oyuncunun hayatının merkezine bu iki genç çocuk oturdu.BİR ÇOCUKLARI BİR ANNESİ Sadece çocukları değil görünüşe göre Jason Momoa için ailesinin her bireyi çok önemli. Bunun son örneğini de yönetmenliğini üstlendiği yeni reklam filminde gözler önüne serdi ünlü oyuncu. O reklamda kendisini, yalnız başına  bin bir emekle büyüten annesi Coni ile birlikte çalıştı.Hemen ardından da People dergisi için bir röportaj verdi ünlü oyuncu. O sırada da annesi ve iki çocuğuyla ilişkisi hakkında ipuçları verdi.Momoa'nın o röportajda vurguladığı en önemli ayrıntı "aile ruhu" oldu. Çocukları daha küçükken onlarla çok fazla vakit geçirdiğini anlattı ünlü oyuncu.Sonra da "Bu çok önemli. Sonra çocuklar benimle birkaç seyahate çıktılar. Şimdi liseye gidiyorlar ve kendi arkadaşları, kendi hayatları var" diyerek iki çocuğunun da yaşları ilerledikçe kendi yollarını çizmeye başladıklarını anlattı.Gülerek iki çocuğunun hala kendisinden hoşlandıklarını sözlerine ekledi Momoa: "Bu da çok iyi bir şey" diye ifade etti görüşünü.'ONLARI ÖLESİYE ÖZLEDİM'Jason Momoa, şu sıralarda Minecraft adlı yeni filminin çekimleri için Yeni Zelanda'da bulunuyor. Bu da onun iki çocuğuna fazla vakit ayıramadığı anlamına geliyor.Ama onlara tekrar kavuşmak için de okulların tatil olmasına gün sayıyor ünlü oyuncu. "Yakın zamanda bebeklerimi görebileceğim için heyecanlıyım. Çocuklarımı görmek için ölüyorum" diyerek onlara duyduğu özlemi de diye getirdi.Jason Momoa, oğlu Manao Wolf ve kızı Lola Ionai'nin henüz başında oldukları hayat yolculuğu sırasında onlara elinden gelen yardımı yapmaya hazır olduğunu da heyecanla sözlerine ekledi.ÇEVRE DOSTU YETİŞTİRİYORSöylediğine göre çocuklarını çevre konusunda duyarlı bir şekilde yetiştirmeye çalışıyor Jason Momoa.Hatta çevre dostu sürdürülebilir tarım konusunda çekilen Common Ground adlı belgesel filmi iki çocuğunun okullarında da gösterdiğini bu şekilde diğer arkadaşlarını da bu konuda bilinçlendirmeye çalıştığını sözlerine ekledi ünlü oyuncu.Jason Momoa'nın damarlarında babasının tarafından gelen Hawai kanı dolaşıyor. Fakat annesi Coni onu ABD'de Iowa'da büyüttü.Momoa'nın anlattığına göre annesi Coni, oğlunun projeleri konusunda son derece tutkulu. Ondan desteğini esirgemiyor.'ANNEM ÜÇ- DÖRT İŞTE ÇALIŞARAK BENİ BÜYÜTTÜ'People dergisine verdiği röportajda çok çalışmayı sevdiğini de anlattı Momoa. Bu konudaki esin kaynağı ise annesi.Bakın ünlü oyuncu bu konuda neler söyledi. "Annem beni büyütürken üç, bazen dört işte birden çalışırdı. Ben de çalışmayı seviyorum."Momoa çocuklarına da tıpkı kendisi gibi sevdikleri işi yapmaları konusunda ögüt verdiğini anlattı. Böylece bunun iş olmaktan çıktığını sözlerine ekledi.'ANNEM KENDİ GÖZLERİNİ BANA VERDİ'Anlattığına göre Jason Momoa için annesi tam bir ilham kaynağı. Ailesinde İrlandalılar da bulunan bir Alman olan annesi Coni'yi "Her açıdan bir sanatçı" olarak nitelendirdi.Sahip olduğu birçok özelliği de annesinden aldığını anlattı. "Ben güçlü ve bekar bir anne tarafından büyütüldüm. Annem gerçek bir sanatçıdır. Bir ressam, bir fotoğrafçı.. Bir gezgin aynı zamanda."Momoa'nın anlattığına göre annesi, hayatını hep bir şeyleri keşfetmekle, aramakla ve görmekle geçirdi. Hatta bu konuda bir de espri yaptı ünlü oyuncu: "Sanırım annemin bana kendi gözlerini verdiğini söyleyebiliriz."Momoa'nın annesi hakkında anlattıkları bununla da sınırlı kalmadı. Bazı spor dallarını örneğin kaykay yapmayı ve kaya tırmanışını da annesi sayesinde keşfettiğini anlattı oyuncu.Özellikle de kaya tırmanışı hakkında şunları söyledi: " Korkularımı ve şüphelerimi gidermemi sağladı. İmkansızı keşfetmemi ve hareket ederek problemlerimi çözme yolu bulmama yardımcı oldu."19 YAŞINA KADAR HAWAİ'DE BÜYÜDÜBu arada Jason Momoa'nın bugünlere nasıl geldiğini de bir hatırlayalım... Tam adıyla Joseph Jason Namakaeha Momoa, 1979 yılında Hawai'de dünyaya geldi. Babası Joseph Hawaili bir ressamdı. Annesi Coni Lemke ise Alman kökenli bir fotoğrafçı.Jason'ın dünyaya gelmesinden kısa süre sonra annesi ve babası boşandı. Coni de tek çocuğunu alıp ABD, Iowa'ya taşındı. Orada onu yalnız başına büyüttü.Jason Momoa 19 yaşına geldiğinde Honolulu'da yaşıyordu. Sonra bir anda Baywatch Hawaii adlı dizinin oyuncu seçmelerine katılmaya karar verdi ve sonuç olarak ipi göğüsledi.BAŞKA BİR NİŞANLISI VARDIO ilk rolünü Jason Ioane adıyla oynadı. Sonra da North Shore adlı yapımda kamera karşısına geçti. Ardından da hem fiziksel görünümü hem de yeteneği sayesinde bugünlere kadar geldi.Bu arada herkes Jason Momoa'nın adını eski eşi Lisa Bonet ile özdeşleştiriyor ama oyuncunun Baywatch Hawaii'de oynadığı sırada başka bir nişanlısı olmuştu.Gençlik yıllarında rol arkadaşlarından Simmone Jade Mackinnon ile bir gönül ilişkisi yaşadı. Nişanlılık dönemi 2005 yılına kadar sürdü.Ama aynı yıl Lisa Bonet ile tanışınca Mackinnon ile yollarını ayırdı.LISA'YI SEKİZ YAŞINDA EKRANDA GÖRÜP AŞIK OLMUŞTU Bu arada... Tabii ki Jason Momoa denilince akla gelen diğer isim Lisa Bonet oluyor... Her ne kadar artık birbirlerinin hayatında olmasalar da yaşadıkları aşk unutulacak türden değil.Kelimenin tam anlamıyla filmlere ya da romanlara konu olacak türden. Yeri gelmişken onu da bir hatırlayalım.Öncelikle şunu hatırlatalım, Lisa Bonet ile Jason Momoa aralarında epey yaş farkı olan ünlü çiftlerden biriydi. Momoa 1979, Bonet ise 1967 doğumlu.Yani Momoa, daha küçük bir çocukken Lisa Bonet de gencecik yaşında kamera karşısına geçtiği The Cosby Show ile çoktan yıldız olmuştu.Momoa, yıllar sonra anlattığına göre Lisa Bonet'yi TV ekranında ilk gördüğünde sekiz yaşındaydı. Ona daha o zaman aşık oldu. Ama bu hiç tanımadığı ve asla tanışmayacağı bir ünlüye hayranlıkla karışık aşk duymak gibi bir durum değildi.Jason, bunu annesine de anlattı. Ekrandaki Lisa Bonet'yi annesine göstererek "Ona ulaşmak için uğraşacağım" dedi.TANIŞMAKLA KALMADI, ONDAN İKİ ÇOCUK SAHİBİ OLDU Zaten büyüdü ve Lisa Bonet'ye ulaşmakla kalmayıp onun kalbini de çaldı. Hatta yıllar önce sekiz yaşında bir çocukken ekranda görüp aşık olduğu o güzel kızdan iki de çocuk sahibi oldu.Momoa ile Bonet, 2005 yılında bir caz kulübünde tanıştılar. Sonrası ise Momoa'nın hayallerinin bile ötesine geçip hızla gelişti. 2017 yılında evlendiler.Bu arada Lisa Bonet'nin eski büyük aşkı Lenny Kravitz ile Jason Momoa arasında bir dostluk bile gelişti. Hatta her ne kadar Bonet ile Momoa ayrılsalar da iki eski sevgilisi birbirleriyle sıkı dostluklarını sürdürüyor.  

Devamını Oku

Kate Yenge'nin iyileşeceği yok... Kral Amca kanser oldu... Haydi 'İngiliz gülü' şimdi sıra sende!

9 Mart 2024

Üstelik sadece ailesi için de geçerli değildi bu durum... Onlar annelerini, büyükannelerini, akrabalarını kaybetmenin şokunu ve acısını yaşarken bütün dünya da hiç bulunduğu yerden ayrılmayacakmış gibi görünen Kraliçe'nin kaybını sindirmeye çalıştı.Daha sağlığının kötüye gittiği ilk duyulduğunda bile Elizabeth sonrası monarşiye ne olacağı tartışılmaya başlanmıştı aslında.Birçok kişiye göre "şirket" diye tanımlanan aileyi bir arada tutan kişi Elizabeth'in ta kendisiydi... Onun ölümüyle de monarşi tökezleyecekti.Elbette başta öyle olmadı. Yıllarca veliaht olarak anılan Charles tahta geçti. Karısı Camilla, "kraliçe" unvanını aldı. Zaten ilk sıradaki veliaht William karısı Kate Middleton ile birlikte çok iyi bir takımdı.Yani bu manzaraya bakan kraliyet yanlıları monarşinin daha çok uzun süre dimdik ayakta duracağına inandı. Zaten sonrasında da Kate ile William'ın üç tane çocuğu da vardı sırada...BEKLENMEDİK GELİŞMELER AİLEYİ SARSTI : HARRY İLE MEGHAN'DA ARTIK YOKGörünüşte işler iyi gidiyordu ama bu yılın başlarında beklenmedik gelişmeler oldu. Önce Galler Prensesi Kate'in karın bölgesinden bir operasyon geçirdiği ve nisan ayına kadar bütün programlarının iptal edildiği açıklandı.Hemen ardından da Charles'ın kansere yakalandığı duyuruldu.Aileyi takip eden milyonlarca kişi için Kate'in hastalığı hem büyük bir şaşkınlık hem de söylenti konusu oldu.Çok uzun iyileşme süreci olduğu duyuruldu ama hastalık sır gibi saklandı. Galler Prensesi şu anda büyük bir gizem perdesinin ardında.William önceleri karısının yanında olmak için programlarını iptal etti ama sonra yine çalışmaya başladı.Prens işe döndü dönmesine ama yanında Kate olmadan gittiği bütün ziyaretler öyle sönük geçti ki! Bu süreçte de halktan bir aileden gelip kraliçe olma yolunda ilerleyen Kate'in ailenin tanıtım yüzü olduğu tam anlamıyla kanıtlanmış oldu.AİLENİN TANIDIK YÜZLERİ SANKİ BUHARLAŞIP UÇTUTabii Kral Charles da tedavisi nedeniyle zaman zaman halkın karşısına çıkmamaya başladı. Aslında gelini Kate'in tam tersine evinin duvarları arasına saklanmadı, kamera karşısına çıkıp halka göründü ama yine de eskisinden farklı onun için de durum.Ailenin önde gelen üyelerinin yaşadığı bu sağlık sorunları yüzünden İngiliz kraliyet ailesi sanki buharlaşıp uçtu.Oysa Kraliçe 2. Elizabeth "İnsanlara görünmeliyim ki insanlar da benim var olduğuma inansınlar" deyip en kötü gününde bile elinden geldiğince işlerini aksatmamaya çalışıyordu.Hatta ölümünden bir gün önce bile o sırada başbakanlık görevine gelen Liz Truss'ı kabul etmişti.MONARŞİ KÜÇÜLDÜ AMA BEKLENDİĞİ ŞEKİLDE DEĞİLKısaca özetlemek gerekirse yıllardır konuşulan "monarşiyi küçültme" operasyonunu Kral Charles değil ama koşullar gerçeğe dönüştürdü.Ama bu olup bitene diğer yandan bakınca da koskoca bir ailenin sorumluluğunu sadece belli başlı kişilere yüklemenin yanlışlığı da iyice ortaya çıkmış oldu.Durum öyle bir hale geldi ki Prens Andrew'nun eski karısı Sarah Ferguson bile ailenin kalabalık görünmesi gereken etkinliklerin gediklisi haline geldi.Yine Andrew'nun damatları Jack Brooksbank ile Edoardo Mapelli Mozzi de eskisinden daha fazla göz önüne çıkmaya başladı.AİLEYE YENİ YÜZLER VE TAZE KAN GEREKBunu elbette aile de biliyor ama artık İngiliz basını da sık sık ailenin yeni yüzlere, genç kuşaklara yani taze kana ihtiyacı olduğunu dile getirir oldu.Bu konuda bütün gözlerin çevrildiği kişiler ise Edinburgh Dükü Edward ile karısı Sophie'nin iki çocuğu.. Yani Kral Charles'ın en küçük kardeşinden dünyaya gelen yeğenleri.Kraliçe'nin en sakin oğlu Edward ile en gözde gelini Sophie'nin biri 16, diğeri 20 yaşlarındaki iki çocuğu pek çok kişiye göre aileye taze bir soluk getirecek iki kişi.Bu görüşte olanlara göre özellikle de bir süredir kamuoyunun meraklı bakışlarını üzerinde toplayan 20 yaşındaki Lady Louise Windsor tam da bu iş için biçilmiş kaftan.ONA 'AİLENİN GİZLİ SİLAHI' DİYORLARDISarı saçları, mavi gözleri ve uzun boyuyla "İngiliz gülü" olarak anılan Lady Louise, özellikle amcası Charles'ın taç giyme töreninde çok dikkat çekmişti.Kraliyet uzmanları şimdi bu iki genç üyenin daha fazla ön plana çıkıp ailenin tökezleyen imajına taze bir soluk getirmesi gerektiğini ifade ediyor.Aslına bakılırsa Edward ile Sophie'nin kızı Louise, son bir buçuk yıldır "İngiliz kraliyet ailesinin yeni silahı" olarak tanımlanıyor. Katıldığı etkinliklerde giderek de yıldızlaşmaya başladı genç kız.Son yıllarda yaşı büyüdükçe daha fazla dikkat çeken Louise'in babasının bir süredir kraliyet ailesinde eskisinden daha önemli bir konumu var. Annesinin ve hatta erkek kardeşinin de.Babası Edward Edinburgh Dükü, annesi Sophie de Edinburgh Düşesi unvanını aldı. Bu yıla kadar babasına ait olan Wessex Kontu unvanı ise kardeşi James'e geçti. Genç kız ise bütün bu gelişmelerin dışında sadece Lady Louise Windsor olarak biliniyor.Genellikle sakin bir hayat süren ve çok gerektiğinde kamuoyu karşısına çıkan Louise Windsor, özellikle de Charles'ın taç giyme töreni sırasında çok fazla dikkat çekti. Hatta Kate Middleton ile birlikte o günün en çok konuşulan kişisi oldu.Birçok kişi Louise hakkında "Tam bir İngiliz gülü. Keşke Charles ona daha fazla kraliyet görevi verse" diyerek görüşünü belirtti.BÜYÜK AMCASININ OĞLU EVLENİRKEN NEDİMELİK YAPTIAslında mensup olduğu aile itibariyle Louise, daha küçüklüğünden bu yana dünya kamuoyunun karşısında.Ama yaşı ve anne- babasının konumu gereği hep geri planda kalıyordu. Bir yandan kendisi büyüyüp diğer yandan anne ve babasının konumu yükselince o da daha fazla dikkat çeker hale geldi.Kraliçe 2. Elizabeth'in en küçük iki torunundan biri olan Louise,- ki diğeri kardeşi James- Prens William ile Kate Middleton'ın 29 Nisan 2011'deki düğününde nedimelik yapmıştı.O zaman küçücük bir çocuk olan Louise, tören sonrasında gelin ve damat ile Buckingham'ın balkonuna çıkıp halkı da selamlamıştı.18 AYLIKKEN GÖZÜNDEN OPERASYON GEÇİRDİSon zamanlarda giderek güzelleşen dış görünümüyle de dikkat çeken Louise'in bugünlere gelmesi hiç de kolay olmadı.Çünkü dışarıdan bakıldığında ayrıcalıklı bir aileye mensup olan kız küçücük yaşında defalarca bıçak altına yattı.Tıpkı William ve Kate gibi St. Andrews Üniversitesi'nde okuyan Louise, nadir rastlanan bir göz hastalığıyla dünyaya geldi.Esotropia adı verilen ve gözlerden birinin içeriye doğru bakmasına neden olan bu hastalık yüzünden de henüz 18 aylıkken bir operasyon geçirmesi gerekti.Annesi Sophie'nin Sunday Express'e verdiği röportaja göre Louise'in böyle bir hastalığı olmasının nedeni erken dünyaya gelmesi.Sophie kızının hastalığını anlatırken " Eken doğan bebekle genellikle bu tür sorunlarla doğabilir. Çünkü bir bebeğin gelişiminde en son tamamlanan ayrıntı gözler" demişti.Her ne kadar Louise 18 aylıkken bu nedenle operasyon geçirse de sonuç başarılı olmadı. Bundan sonra da küçük Louise için bir tedavi uygulandı.Genç kız, 10 yaşına geldiğinde bir kez daha gözünden operasyon geçirdi. Ondan sonra da görüşü düzeldi. Bir dönem de dişlerine tel takılar Louise, bütün bunların sonucunda bugünkü dikkat çeken görünümüne kavuştu.NORMAL ÇOCUKLAR GİBİ BÜYÜMESİNİ İSTEDİLEROnun spot ışıklarının altına çıkmakta neden bu kadar geciktiğine gelirsek... Babası ve annesi her iki çocuklarının da normal yaşıtları gibi büyümesini istedi. Hatta bu yüzden hakları olmasına rağmen özel unvanlar bile almalarını istemediler.Fakat Prens Harry ile Meghan Markle'ın aileden ayrılmasından sonra Edward ile Sophie'nin aile içindeki konumları yükselince çocukları da artık daha fazla etkinlikte yer almaya başladı.GENÇ KUŞAĞIN ÖNE ÇIKAN İSİMLERİNDENAslına bakılırsa birçok uzmana göre İngiliz kraliyet ailesinin, halkın genç kesimini etkileyebilmesi için 20 yaşındaki Louise'i giderek daha fazla ön plana çıkarması zaten gerekli bir durum.Her ne kadar William ile Kate'in çocukları sık sık etkinliklerde halkın karşısına çıkıp herkesten rol çalsalar da onlar henüz küçük.Başta kral ve kraliçe olmak üzere ailenin üst düzey üyeleri de artık olgun yaşta. Kate ile William'ın dışında daha genç kesimlere hitap eden üyelerin sayısı Harry ile Meghan'ın ayrılığından sonra azaldı.İşte bu yüzden her ne kadar kendisi çok sevilmese de Andrew'nun kızları Beatrice ve Eugenie ile eşleri eskisinden daha fazla ön plana çıkarılıyor.Daha genç kuşağa bakıldığında ise Lady Louise Windsor, ailenin sempatisinin artırılması açısından gerçekten de gizli bir silah.Özetle İngiliz kraliyet ailesini takip eden birçok uzmanın görüşü bu yönde. Tabii ki George, Charlotte ve Louis tam olarak büyüyünceye kadar. 

Devamını Oku

O kadarcık şöhret bile yetti... Karısından boşanıp çalışma arkadaşıyla sevgili oldu

29 Şubat 2024

Eğer buna inanmıyorsanız, bakışlarınızı İngiltere'nin başkenti Londra'ya bir çevirin. Bunun en çarpıcı örneğini göreceksiniz zaten.Çünkü orada yaşayan bir yakışıklı adam, son iki yıldır bütün dünyanın hayranlık dolu bakışlarını üzerinde topluyordu. Üstelik bunun için özel bir çabası bile olmadı. Hatta görevi de bunun tam tersini gerektiren türdendi.Ama fiziksel avantajı sayesinde, tabii ki görevinin de yardımıyla milyonlarca kişinin dikkatini çekti. Üstelik bununla kalmadı, Hollywood yıldızlarıyla bile kıyaslandı.Ama bu duruma hiç alışkın olmadığı için çareyi gözlerden uzak kalmakta, yani daha geri planda bir görev talep etmekte buldu.Tabii bu arada hayatında bir değişiklik de oldu... Daha doğrusu medeni halinde. Yıllardır evli olduğu karısından ayrılıp yeni bir aşka yelken açtı. Şöhret rüzgarı onu da etkiledi büyük olasılıkla.YOKLUĞU HEMEN FARK EDİLDİBöyle "görev" dediğimiz de öyle sıradan bir görev değil. Bu sözünü ettiğimiz kişi, yani İngiliz kraliyet ailesinin bir görevlisi olan Yarbay Jonathan Thompson... Yani ölümünden önce Kraliçe 2. Elizabeth'in yanı başından ayrılmayan, onun cenaze töreninde bile bütün bakışları üzerine çeken sonra da Kral Charles'ın yanından eksik olmayan o üniformalı genç adam. Ya da dünyanın dört bir yanındaki hayranlarının ifadesiyle "yakışıklı yarbay"... Bir benzetmeye göre de "Buckingham Sarayı'ndaki George Clooney."Son gelen haberlere göre Yarbay Jonatpan Thompson, kendisine yönelen kamuoyu ilgisini elbette fark etti ve bundan çok rahatsız oldu. Bunun üzerine de göz önüne çıkmayacağı, daha geri planda bir görev talep etti.Thompson'ın aniden göz önünden kaybolması onu merakla takip eden hayranlarını da meraklandırmıştı.Tahta çıktığından beri Charles'ın bir adım gerisinden yürüyen Thompson, artık onun yanındaki görevini başka bir meslektaşına devretmişti.ARTIK DAHA GERİ PLANDA OLACAKSon olarak da Kral Charles'ın İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'ı kabul ettiği gün esamesi bile okunmuyordu. Bu yokluğu önce Thompson'ın izinde olmasına bağladı hayranları ama gerçek sonunda ortaya çıktı.The Times Gazetesi'ne konuşan Buckingham'a yakın bir kaynak, Jonathan Thompson'ın yine Charles ile birlikte çalışacağını ama eskisi kadar göz önünde olmayacağını söyledi.Peki 40 yaşındaki bu asker neden dünya kamuoyunun bu kadar çok ilgisini çekti derseniz bunun en önemli ve belki de tek nedeni uzun boyu, yakışıklı fiziği ve üniforması içinde sergilediği çekici görüntü.Sosyal medyada onun hakkında yazan hayranlarına bakılırsa yüzündeki tebessüm de Yarbay Thompson'ın bu kadar ilgi çekmesinin nedenlerinden biri.KRAL'IN ONU KISKANDIĞI BİLE SÖYLENDİBu arada hatırlatalım ki Charles'ın bir numaralı emir eri olan Yarbay Thopmson'ı hayranları en çok bu üniforma içinde beğeniyor. İskoçlara özgü üniformasını çıkarıp takım elbise giydiğinde ise daha normal bir görünüme sahip oluyor.Thompson'ın bu kadar öne çıkmasının ardından sosyal medyada Kral Charles'ın onu yakın zamanda geri plana alacağı da esprili bir şekilde dile getiriliyordu.Buna gerekçe olarak da Kral'ın, yanında kendisinden daha fazla dikkat çeken birini istememesi gösteriliyordu. Bu son gelişmenin ardından bu konunun bir kez daha gündeme geldiğini buraya not edelim.Bir süredir kraliyet gözlemcilerinin mercek altına aldığı 40 yaşındaki Jonathan Thompson ölümüne kadar Kraliçe 2. Elizabeth'in kişisel hizmetinde çalıştı. O dönemde Charles ile Camilla'nın çıktığı Yunanistan gezisinde de onların yanından ayrılmadı.TARİHİ OLAYLARIN TAM ORTASINDAArkadaşlarının "Johnny" diye çağırdığı Jonathan Thompson, Kral 3. Charles'ın bu unvanla kamuoyu karşısına çıktığı ilk etkinlikte de onun yanı başındaydı. Bu tören yürüyüşünden bir gün sonra Başbakan Liz Truss'ı, Thompson Kral'a takdim etti.Charles, St. James's Sarayı'nda tarihi imzasını atarken de hemen onun yanı başındaydı. Hatta Charles'ın, sinirli hareketlerle masadaki kalemliğin kaldırılmasını istediği o anlarda da sakin bir şekilde onun isteğini yerine getirdi.Özetle Jonathan Thompson, bir anda kendini tarihi olayların en yakın tanıklarından biri olarak buldu.KARISINDAN BOŞANDI... ARTIK YENİ SEVGİLİSİ VARİskoçya 5'inci Tabur Kraliyet Alayı'ndan Yarbay Jonathan Thompson'ı bugüne kadar bütün dünya üniformasıyla gördü. Yakışıklı görüntüsüyle dikkat çeken Thompson'ın medeni durumu da bir o kadar merak konusuydu.İşte dünya çapında bir tür şöhret elde edince bu durumda da bir değişiklik oldu. Thompson, 2010 yılından bu yana pazarlama müdürü Caroline Thompson ile evliydi. Fakat bir süre önce evliliğini bitirdi ve bir başka genç kadınla sokaklarda el ele gezerken görüntülendi.Jonathan Thompson bir süredir 33 yaşındaki halkla ilişkiler uzmanı Olivia Lewis ile birlikte. Yakışıklı binbaşının yeni sevgilisinin de Kral Charles ve Kraliçe Camilla ile birlikte çalıştığını hatırlatalım. Belli ki dünyanın beğeni dolu bakışlarını üzerinde toplayan Binbaşı Thompson, aşkı da çalıştığı yerde buldu.EKONOMİ VE POLİTİKA OKUDUJonathan Thompson, 2004 yılında Aberystwyth Üniversitesi'nden ekonomi ve politika diploması alarak mezun oldu. 2006 yılında da orduya katıldı.Herkes onun İskoçya doğumlu olduğunu düşünse de Thompson, Northumberland'da dünyaya geldi ve ailesiyle birlikte Surrey de yaşıyor. Yakışıklı Yarbay'ın önde gelen hobileri ise rugby oynamak ve dağcılık.

Devamını Oku

Parasız kalıp temizlikçilik bile yapmıştı... Süpürgelikleri siler, lambaların tozunu alırdım... O şimdi hem ünlü hem zengin!

22 Şubat 2024

Yiyecek alacak parası bile olmuyordu kimi zaman. Bu yüzden de sekreterlikten temizlikçiliğe bir sürü işte çalıştı. Peki bütün bu zorluklara neden katlandı diye sorarsanız tabii ki bir hedefi vardı: En iyisinden bir oyuncu olmak!Sonunda bunu başardı da zaten... O şimdi adını tiyatro ve sinema sanatına o klasik deyimle "altın harflerle yazdıran" başarılı bir oyuncu.BÜTÜN ÖNEMLİ ÖDÜLLERİ EVİNE GÖTÜRDÜAradan yıllar geçti ve hedefine çoktan ulaştı. Şimdi hangi karaktere el atsa onu uzun süre hafızalardan silinmeyecek kadar büyük bir başarıyla canlandırıyor. Kırmızı halıdaki ışıltılı gülümsemesi zaten tartışılmaz. Üstüne üstlük hayatının aşkını da buldu ve onunla çok mutlu bir birlikteliği, üç tane de çocuğu var.Bu anlattığımız aslında birçok ünlünün hayat hikayesiyle benzerlik taşıyor. Pek çoğu bunca zorlu yollardan geçerek bugünlere geldi. Ama bu kez spot ışıklarının altına aldığımız kişi İngiliz oyuncu Olivia Colman.Bugün koleksiyonunda Oscar, Altın Küre, BAFTA gibi bütün önemli ödüllere yer veren Olivia Colman böylesine zor bir geçmişten geliyor işte.100 TANE SEÇMEYE KATILDI, TEK BİR ROL BİLE ALAMADIBugün ona bakanların pek aklına gelmez ama durum böyle. Tiyatro sahnesinde başlayan kariyerini bugünlere getirmek için hem sanatsal anlamda hem de yaşamsal alanda büyük bir mücadele verdi Colman.Onun oyunculuğa uzanan öyküsü Norwich'ten Londra'ya taşındığında başladı... Drama okulunu bitirdikten sonra da ilk rolünü elde edebilmek için neredeyse 100 tane seçmeye girdi. Ama hiçbirinden tek bir rol bile alamadı.Sonunda ilk önemli çıkışını, Cambridge Üniversitesi'nde okurken katıldığı drama kulubündeki iki arkadaşı sayesinde iş bulduğu Peep Show'da Sophie Chapman rolüyle yaptı.50 yaşındaki oyuncu geçtiğimiz günlerde Radio Times'ın podcast yayınına konuk oldu ve orada yaşadıklarını anlattı.PARASIZLIKTAN OTOBÜSE BİNEMEDİĞİ GÜNLER OLDUOrada söylediğine göre ilk maaşını aldığında kendini çok zengin hissetti. Ama kısa sürede parası bitti. Bu yüzden de çekime giderken uzun bir mesafeyi yürümek zorunda kaldı. Tabii utandığı için de bunu kimseye söyleyemedi.O radyo programında oyuncu olma hayaliyle gittiği Londra'daki ilk yıllarının çok zorlu geçtiğini saklamadı Colman. Bakın o dönemi nasıl anlattı ünlü oyuncu: "İlk yıllar gerçekten zordu. Başka insanların evlerindeki boş kanepelerde uyuyordum. Bazen otobüse binecek para bulmakta bile zorlanıyordum."Aslına bakılırsa Olivia Colman daha önce verdiği röportajlarda da üne kavuşmadan önce yaşadığı zorlukları hiç saklamadı.TEMİZLİKÇİLİK BİLE YAPTIGençlik yıllarında para kazanmak için birçok işe girip çıktı anlattığına göre. Bir dönem sekreterlik yaptı, ama hiç iyi bir sekreter değildi. Bu yüzden bu deneyimi çok uzun sürmedi.Hatta yine bir röportajında anlattığına göre bir süre temizlikçilik bile yaptı. Bunu esprili bir şekilde ifade etmişti Colman: "Zor zamanlardı. Aslında temizlikçilik işini seviyordum. Süpürgelikleri siliyordum, lambaların da tozunu alıyordum." Ama söylediğine göre bütün o süreçte yapmak istediği tek şey oyunculuktu.Olivia Colman üniversite yıllarında tanıştığı Ed Sinclair ile hala birlikte. Birbirlerini gördükleri ilk anda aradıkları insanı bulduklarını düşündüler.Ama yine de hayatları o kadar kolay olmadı. İlişkilerinin ilk yıllarında genç ve parasız bir çiftti onlar. Öyle ki Colman'ın anlattığına göre kanepelerin aralarında elleriyle sıkı bir araştırma yapar bozuk para bulmaya çalışırlardı. Bunu niye yaptıklarını da şöyle anlatmıştı Colman: "Amacımız patates almaktı."Şimdi geriye dönüp baktığında bütün bu zorluklara değdiği görüşünde ünlü oyuncu.ONU GÖRÜNCE ŞİMŞEKLER ÇAKTIOlivia Colman demişken... Ünlü oyuncunun kocası Ed Sinclair ile ilişkisi de ayrı bir konu. 20'li yaşlarında tanışan çift 2001 yılında evlendiler. Ama birliktelikleri 30 yılı çoktan geride bıraktı.Colman ile Sinclair, Cambridge Üniversitesi'nde okurken tanıştılar. Colman bir röportajında Ed'i gördüğü ilk anda ne hissettiğini tek bir cümleyle özetlemişti: Şimşek çakması gibiydi. Belli ki aynı durum Ed Sinclair için de geçerliydi ki henüz 20'li yaşlarındaki iki genç birbirlerini sırılsıklam aşık oldular. Zaten bir daha da ayrılmadılar.Bu arada çiftin Cambridge'in drama kulübü tarafından sergilenecek olan bir oyunun provaları sırasında tanıştığını hatırlatalım.Alan Ayckbourn'un Table Manners adlı oyununda görevliydi ikisi de. Colman'ın anlattığına göre de olup biten "ilk bakışta aşktı."

Devamını Oku

Eski kocası özel hayatlarını ilk kez anlattı: Angelina adında bir sevgilim vardı... Bütün gece otel odasında bıçak fırlatırdık

21 Şubat 2024

Ama söz konusu kişi daha küçücük yaşından itibaren herkes gibi olmadığını gözler önüne seren Angelina Jolie olunca durum pek öyle sıradan olmuyor.Bugün Brad Pitt'in bir türlü boşanamadığı eski karısı ve altı çocuk annesi bir yıldız olarak tanınsa da Jolie, gençlik yıllarında şu an bilindiğinden çok farklıydı.Gerçi bilenler bilir ama genç nesiller belki de 48 yaşındaki yıldızın bazı özelliklerini ilk kez öğrenecek.Sevgilisiyle romantik bir akşam geçirmek onun için uçaktan paraşütle atlamak anlamına geliyormuş meğer. Ya da yanında sevdiği adamla bütün geceyi bıçak fırlatarak geçirmek.HEYECANLI BİR ŞEYLER YAPMAK İSTEDİ.. UÇAKTAN PARAŞÜTLE ATLADILARÜstelik bütün bunları anlatan kişi Angelina Jolie'nin ilk eski kocası Jonny Lee Miller.Jolie'nin henüz gencecik bir yıldızken hayatını birleştirdiği ve sadece 18 ay evli kaldığı oyuncu Jonny Lee Miller, Johnny Vaughan'un Radio X adlı podcast yayınına konuk oldu.Şu anda 51 yaşında olan Jonny Lee Miller, o programda eski eşiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.1990'lı yıllarda Danny Boyle'un yönetmenliğini üstlendiği Trainspotting adlı yapımla şöhreti bulan Jonny Lee Miller, Angelina Jolie ile daha evlenmeden önce flört ederken yaşadıkları "romantik"  anları anlattı.İşte Jonny Lee Miller'ın söyledikleri:  "Angelina adında genç bir kızla çıkıyordum. Bana 'Haydi bu hafta sonu heyecanlı bir şeyler yapalım. Neden uçaktan atlamıyoruz ki' dedi."Jolie'nin henüz gencecik bir yıldızken hayatını birleştirdiği ve sadece 18 ay evli kaldığı oyuncu Jonny Lee Miller, Johnny Vaughan'un Radio X adlı podcast yayınına konuk oldu.Şu anda 51 yaşında olan Jonny Lee Miller, o programda eski eşiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.1990'lı yıllarda Danny Boyle'un yönetmenliğini üstlendiği Trainspotting adlı yapımla şöhreti bulan Jonny Lee Miller, Angelina Jolie ile daha evlenmeden önce flört ederken yaşadıkları "romantik"  anları anlattı.İşte Jonny Lee Miller'ın söyledikleri:  "Angelina adında genç bir kızla çıkıyordum. Bana 'Haydi bu hafta sonu heyecanlı bir şeyler yapalım. Neden uçaktan atlamıyoruz ki' dedi."EVLENİRKEN ADINI TİŞÖRTÜNE KANIYLA YAZDIAngelina Jolie ile Jonny Lee Miller, rol aldıkları 1995 tarihli Hackers filminin setinde tanıştılar. Çalkantılı bir ilişkinin ardından 1996 yılında evlendiler. Ama evlilik sadece 18 ay sürdü. Boşanmaları ise 2000 yılında resmen sonuçlandı.Bu arada evlendiklerinde Jolie'nin 21, Miller'ın da 24 yaşında olduğunu hatırlatalım.Jolie, bu ilk evliliğinde gelinlik giymedi. Bunun yerine siyah bir deri pantolon, üzerine de Jonny Lee Miller'ın adını, kendi kanıyla yazdığı beyaz bir tişört tercih etti. Fakat bu "kanla yüceltilen aşk" çok da uzun sürmedi.Jolie ile Jonny Lee Miller üç yıl sonra boşandı. İlerleyen yıllarda hayatlarına başka insanlar girdi. Miller, 2008 ile 2018 arasında Michele Hicks ile yaptığı evlilikten Buster Timothy adında bir erkek çocuk babası oldu.Jolie ise Jonny Lee Miller'dan boşandıktan sonra 2000 yılında kendisinden yaşça büyük Billy Bob Thornton ile evlendi. Bu evlilik de üç yıl sürdü.Angelina Jolie üçüncü eşi Brad Pitt ile de olaylı bir şekilde yollarını ayırdı.Jolie, bu ilk evliliğinde gelinlik giymedi. Bunun yerine siyah bir deri pantolon, üzerine de Jonny Lee Miller'ın adını, kendi kanıyla yazdığı beyaz bir tişört tercih etti. Fakat bu "kanla yüceltilen aşk" çok da uzun sürmedi.Jolie ile Jonny Lee Miller üç yıl sonra boşandı. İlerleyen yıllarda hayatlarına başka insanlar girdi. Miller, 2008 ile 2018 arasında Michele Hicks ile yaptığı evlilikten Buster Timothy adında bir erkek çocuk babası oldu.Jolie ise Jonny Lee Miller'dan boşandıktan sonra 2000 yılında kendisinden yaşça büyük Billy Bob Thornton ile evlendi. Bu evlilik de üç yıl sürdü.Angelina Jolie üçüncü eşi Brad Pitt ile de olaylı bir şekilde yollarını ayırdı. 

Devamını Oku

10 yıl geçti ne acısı dindi ne öfkesi... Hala ünlü yıldızı suçluyor.. Nişanlım senin yüzünden öldü

11 Şubat 2024

İşte bunlardan biri de büyük bir aşkla sevdiği kocası ve üç çocuğuyla mutlu bir evlilik sürdüren Julia Roberts.56 yaşındaki yıldız genellikle rol aldığı filmlerle, kocası Danny Moder'ı ne kadar sevdiğiyle, çocuklarının ne kadar büyüdüğüyle konuşuluyor Ama bütün bunların gerisinde çok konuşulmayan  kötü bir hatıra var. Bir tür trajedi bu.Üstelik aradan geçen uzun sayılacak zaman içinde acısını bir türlü dindiremeyen, yaşadığı trajediden, yıkılan hayatından dolayı Julia Roberts'ı suçlayan boynu bükük bir nişanlı söz konusu.HAYALLER YARIM KALDIOlayı kısaca toparlarsak eğer, hayranlarının bildiği gibi Julia Roberts'ın annesi Betty'nin ikinci evliliğinden dünyaya gelen kendisinden 9 yaş küçük bir kız kardeşi vardı. Geçmiş zaman kullandık çünkü Roberts'ın kardeşi Nancy Motes, tam 10 yıldır artık bu dünyada değil. Sadece 37 yaşındayken hayata veda etti.Böyle ilk bakışta bu işte Julia Roberts'ın hiçbir ilgisi yokmuş gibi görünüyor olabilir. Ama Nancy Motes, hayata veda ettiğinde nişanlıydı. John Dilbeck adlı genç adam, onunla evlenmeyi ve hayatının geri kalanını Nancy ile geçirmeyi planlıyordu. Fakat onun beklenmedik ölümüyle bütün hayalleri yarım kaldı.Nancy, geride tam 13 sayfalık bir mektup da bırakmıştı bu dünyadan giderken. Hala bir türlü toparlanamayan nişanlısı John Dilbeck  o mektupta yazan bazı satırlardan ve tanık olduklarından yola çıkarak nişanlısı Nancy Motes'un ölümünde üvey ablası Julia Roberts'ın büyük sorumluluğu olduğunu ileri sürüyor. John, nişanlısı Nancy'nin ölümünün 10'uncu yıl dönümünde bu konudaki iddialarını bir kez daha tekrarladı.HALA ONUNLA BİRLİKTE YAŞADIĞI EVDE OTURUYORDilbeck'in her ölüm yıl dönümünde acı ve öfke dolu bakışlarını Julia Roberts'a çevirmesinin kendine göre bir nedeni var. Nancy Motes, geride bıraktığı uzun mektubunda ünlü üvey kardeşinin, hayatını cehenneme çevirdiğini ileri sürmüştü.Roberts ise bütün bu yıllar içinde üvey kardeşinin ölümüyle ilgili hiç konuşmamayı tercih etti.  Hele o mektubu gündeme bile getirmedi. Nancy Motes'un hayata veda mektubunda suçlanan iki kişi vardı: Julia Roberts ve her ikisinin de annesi olan Betty ile diğer kız kardeş Lisa.Nancy Motes'un bu dünyadan ayrılmasının üzerinden 10 yıl geçti ama nişanlısı John Dilbeck için zaman orada takılıp kaldı.Bir TV kanalında çalışan Dilbeck, hala nişanlısıyla birlikte yaşadığı Santa Monica'daki apartman dairesinde oturuyor. Öyle ki onunla birlikte kullandıkları koltukları ve kanepeleri bile değiştirmedi. Orada anılarının arasında yaşamını sürdürüyor Dilbeck.İngiliz Daily Mail gazetesine konuşan Dilbeck "Sanki uzun ve derin bir komada sıkışıp kalmış gibiyim, hayat durdu. Onun ölümünden sonra bütün dünya yıkılıp gitti" dedi.DAĞILAN PARÇALARI BİR ARAYA GETİREMEDİ10 yıl geçmesine rağmen bu olup bitenleri bir yana bırakıp hayatına devam edemediğini anlatan Dilbeck "Biliyor musunuz, bir daha ciddi bir ilişki bile yaşayamadım" diye sürdürdü sözlerini.John Dilbeck "Nancy benim dünyamdı. Onun yokluğu benim ruhumda derin bir boşluk bıraktı. O yokken kendimi yarım kalmış ve bomboş hissediyorum" dedi.Bazı insanların, sonradan kaybetmiş olsa bile en azından yaşarken ruh eşini bulup onunla vakit geçirme fırsatı bulduğu için onu şanslı bulduğunu anlattı Dilbeck. "Bu belki de doğrudur." diye konuştu.Nancy öldükten sonra dağılan parçaları bir daha bir araya getiremediğini anlatan John Dilbeck "Hayatım yıkıldı. Çünkü Nancy'nin benim geleceğim olduğunu sanıyordum" diyerek hissettiklerini anlattı.ANNESİNİ VE İKİ KIZ KARDEŞİNİ SUÇLADINancy Motes, bir dönemin en çok izlenen TV dizilerinden biri olan Glee'nin kamera arkası ekibinde çalışıyordu. Ama yine de hayatından hiç memnun değildi. Bunu da "Her sabah uyandığım için gözyaşlarına boğuluyorum" satırlarıyla ifade etti.Motes mektubunda annesi Betty ve "sözde" diye tanımladığı kız kardeşleri Julia ile Lisa'nın kendisini bu derin depresyona sürüklediklerini ileri sürdü.Bu uzun mektubun bütün ayrıntıları kamuoyuyla paylaşılmadı. Ama John Dilbeck her satırını çok iyi biliyor. Bu yüzden de anlattığına göre Julia Roberts ile iki kardeşin ortak annesi Betty'yi asla affedemediğini söylüyor. Acısının dinmediğini de.  İkisinin neden Nancy'yi böylesine derin bir umutsuzluğun içine ittiğini anlayamadığını vurguluyor.Dilbeck'in ileri sürdüğüne göre Julia Roberts, üvey kardeşi Nancy'ye özellikle fazla kiloları yüzünden zorbalık yapıyordu. Nişanlının iddiasına göre ünlü yıldız Julia Roberts, kardeşini "şişman bir başarısızlık örneği" olarak nitelendiriyordu.John Dilbeck bu konuna konuşurken sınırları biraz daha aşarak "Belki de Nancy, Julia'nın kardeşi olmasaydı şu anda hayatta olurdu" diye konuştu.  

Devamını Oku

Şöhretinin doruğundayken kızı uğruna hapse girmişti... Ünlü oyuncudan acı itiraf: Eski hayatım öldü... Onunla birlikte ben de öldüm

10 Şubat 2024

Ama geri kalanlar kariyerlerini gerçekten de inanılmaz zorluklarla kuruyor. Bir yere geliniyor belki ama işin asıl önemli olan yanı orada kalabilmek. Tutunabilmek yani. Bu da pek kolay değil aslında.Belli bir yaşa gelen ünlü özellikle de bir kadınsa hiç acımadan bir anda tarihin tozlu sayfalarına gömülüveriyor.Bir de devrin tamamlanması, yaşın kemale ermesi dışında farklı olaylar yüzünden bir kenara çekilen ya da çekilmek zorunda olan ünlüler var. İşte birazdan bunlardan birini anlatacağız size. Ki onun öyküsü kelimenin tam anlamıyla ibret verecek türden.Bir zamanlar çok izlenen bir dizinin yıldızıyken hemen ardından büyük sükse yapan hatta  kendisine sinema dünyasının en önemli ödüllerinden birine aday olmasını sağlayan bir filmde oynadı bu ünlü.Ama sonra çocuğunun geleceği söz konusu olduğunda gözü hiçbir şeyi görmedi. İşte o yüzden de beklenmedik bir hata yaptı ve kendini bir anda demir parmaklıklar ardında buldu.Şimdi dağılan kariyerini toparlaması, yeniden ayağa kalkması gerekiyor. Yapabilirse eğer bu onun için yeni bir başlangıç olacak. Geçmişe dönmek mümkün değil artık onun için. Çünkü kendi deyimiyle söylersek "Eski hayatı öldü."KIZININ GELECEĞİ İÇİN YOLDAN ÇIKTI: KENDİNİ HAPİSTE BULDUBu senaryo gibi öykünün kahramanı Felicity Huffman.  Oyuncu bir dönem ülkemizde de gösterilen Umutsuz Ev Kadınları (Desperate Housewives) adlı diziyle şöhretin zirvesine çıktı.William H. Macy ile 1997 yılından bu yana mutlu bir evliliği olan 61 yaşındaki Huffman, iki tane kız çocuğu annesi. İşte hayatını değiştiren daha doğrusu karartan olay da onlardan birinin geleceği için yaşandı.Her anne ve baba gibi çocuğunu geleceğini düşündü ama bu konuda çizgiyi aştı ve bedelini çok ağır ödediği bir hata yaptı. Sonra da hayatı tepetaklak oldu zaten.YAPTIĞI HATANIN BEDELİNİ ÇOK AĞIR ÖDEDİOnun yaşadıklarının nedenine gelirsek... Huffman'ın adı 2019 yılında o dönemde büyük bir skandal yaratan üniversiteye giriş skandalına karıştı.Olayı hemen bir hatırlayalım... 2019 yılında ABD'de zengin aileler genç çocuklarının ülkenin önde gelen üniversitelerinde öğrenim görebilmesi için bütün olanaklarını zorladı. Paralarına güvenen bu aileler rüşvet vererek çocukları için bir gelecek oluşturmaya çalıştı.Tabii ki bu durum FBI'ın merceğine takıldı. Olup bitenler, işleyen çark uzun bir süre boyunca sessizce takip edildi. Sonunda o dönem çok konuşulan skandal ortaya çıktı.Çocuklarını rüşvetle iyi okullara sokmaya çalışanlar arasında bir anda Hollywood'un iki ünlü yıldızının isimleri de yansıdı dev ekrana: Felicity Huffman ile Lori Laughlin.RÜŞVET VERİRKEN KAYDA ALINDISonradan kendisinin de kabul ettiği üzere Felicity Huffman, kızı Sophia'nın üniversiteye giriş sınavı SAT'te daha yüksek puan alabilmesi için 15 bin dolar rüşvet vermişti.Onu yakan da aslında başta kendisi de bu işin içinde olan ama sonra polisle işbirliği yapıp Huffman'ı rüşvet verirken kayda alan bir baba oldu.Uzun sözün kısası Felicity Huffman, suçunu kabul etti ve iki hafta cezaevinde yatıp, 30 bin dolar da para cezası ödedi. Ayrıca 250 saat de kamu hizmetinde çalıştı.Huffman'ın kendisi gibi oyuncu olan kocası William H. Macy ise suçla ilgisi nedeniyle herhangi bir ceza almadı.'ESKİ HAYATIM ÖLDÜ... BEN DE ONUNLA BİRLİKTE ÖLDÜM'Bütün bunlar beş yıl öncesinde kaldı ama hafızalardan hiç silinmedi. Tabii ki Huffman da yaptığının bedelini Hollywood'da gözden düşerek ödedi.2006 yılında rol aldığı Transamerica adlı filmle en iyi kadın oyuncu dalında Oscar adayı olan Huffman, bütün bunlar yüzünden şimdi her şeye sıfırdan başlamak zorunda.Ünlü oyuncu, The Guardian'ı bir röportaj veren Huffman, bu durumu şu sözlerle tanımladı:" Sanki eski hayatınız ölmüş ve siz de onunla birlikte ölmüşsünüz gibi" sözleriyle tanımladı. Oyuncu yine de bir ailesi olduğu için yeterince şanslı hissettiğini sözlerine ekledi.Röportajda şimdi nasıl olduğu sorulduğunda ise Huffman "Çocuklarım ve kocam iyiyse ben de iyiyim" diyerek yanıt verdi.Huffman aynı zamanda yaşananların siyah ve beyaz kadar net olduğunu da sözlerine ekledi. "Ben bunu yaptım" diyene Huffmann "Kendimi aklamak için değil ama bazı insanlar bana karşı şefkatli ve iyi davrandı, bazıları böyle değildi" diye konuştu. KIZINA GELECEĞİ İÇİN BİR ŞANS VERMEK ZORUNDA HİSSETTİOyuncu bir başka röportajında "Kızıma geleceği için bir şans vermek zorunda olduğumu hissettim" diyerek bu kadar büyük bir skandala nasıl karıştığını anlattı Felicity Huffmann."Bu benim kızımın geleceğiydi ve ben de yasalara karşı gelmek zorunda kaldım." Felicity Huffman, bu skandalın ardından sinema ya da TV'de önemli bir rolde oynamadı. Şu sıralarda ise Taylor Mac'in Hir adlı oyunuyla Londra'da tiyatro sahnesine çıkmaya hazırlanıyor.Huffman yine de bütün bu olup bitenlerden sonra şanslı sayılır. Çünkü aynı skandala adı karışan Lori Loughlin hem kocasıyla birlikte hapis yattı hem de bir daha kariyerini tam olarak toparlayamadı.  

Devamını Oku

Eski kocası onu öyle sevmişti ki... 30 yıl geçti hala değişmedi... O benim kalbimin, ruhumun, hayatımın bir parçası olacak

30 Ocak 2024

 Bu sözler bir ünlünün dudakları arasından çıktı. Üstelik de bundan bir değil, iki değil tam 30 yıl önce ayrıldığı eşi hakkında söyledi bunları...Büyük bir aşkla sevip evlendiği, bir de çocuk sahibi olduğu eski eşi son nefesini verinceye kadar onun kalbinde, belki de kimsenin erişemeyeceği bir yere sahip olacak söylediğine bakılırsa.Eşlerin birbirleriyle kavgalı ayrılmasının sıradan sayıldığı gösteri dünyasında, bu eski çiftin sergilediği dostluk örneğine çok az rastlanır türden. Görünüşe göre boşanmalarına rağmen dost kalmaları sözde değil özde.Belki de boşanan her eşin duymak isteyeceği bu sözleri sarf eden kişi son olarak Jason Momoa ile boşanmasıyla gündeme gelen Lisa Bonet'nin ilk eşi müzisyen Lenny Kravitz.Bugün 59 yaşında olan Kravitz, 20'li yaşlarının başında aşık olduğu ve altı yıl evli kaldığı Bonet'yi boşanmalarının üzerinden 30 yıl geçmiş olmasına rağmen hala hayatından çıkarmadığını itiraf etti.People dergisine konuşan Kravitz, Lisa Bonet ile ayrılığın üstesinden gelmenin kendisi için çok zor olduğunu söyledi. Yine de eski eşiyle geçirdiği bütün o zaman için minnettar olduğunu sözlerine ekledi.1987 ile 1993 yılında evli kaldığı Lisa Bonet ile aralarında hala çok sağlam bir dostluk olduğunu anlatan Kravitz sözlerini şöyle sürdürdü: "Aşk sizi terk etmez... Ama kendini yeni bir hayata akıtmanın da bir yolunu bulması gerekir. Biz bunu bilinçli olarak yapmak istedik.."Lenny Kravitz, eski eşi Lisa Bone ile evliliğinden olan kızı Zoe'nin dünyaya gelmesinin ilişkilerini nasıl değiştirdiğini de anlattı röportajda. "Tam bir aileydik. Kendi tarzımız vardı. Zoe'nin annesiyle birlikte yarattığımız dünya, barış ve sevgi doluydu."Lisa Bonet ile Lenny Kravitz, 1987 yılında evlendiler. O sırada Bonet henüz 20 yaşındaydı. Kravitz ise 24 yaşına girmişti.İkisi de gençliklerinin en büyük aşkını birbirleriyle yaşadılar başka bir deyişle. Belki de boşanmanın üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen dostluklarının hiç bozulmaması bu yüzden. Ama Kravitz'in söylediğine göre bunun için bir çaba da harcadılar.Lenny Kravitz ile Lisa Bonet, ilk kez 1985 yılında, ünlü müzisyenin bir konserinin kulisinde tanıştı.Daha ilk anda aralarındaki aşk kıvılcımlarını başkaları bile hissetti. Sonradan da Lisa onun hem sevgilisi hem de ilham kaynağı oldu. Bir süre Kravitz, o dönemde daha popüler olan Lisa Bonet'nin gölgesinde kalıp "Bay Bonet" diye anılsa da sonradan o da kendi kariyer çıkışını gerçekleştirdi.Bunca aşka rağmen evlilikleri ölüm onları ayırıncaya kadar sürmedi. Kravitz, bu durumu da "İkimiz de çok gençtik" diye özetledi.Kravitz, Bonet'den boşandıktan sonra Vanessa Paradis, Nicole Kidman ve Adriana Lima ile de aşk yaşadı. Ama ne onlarda ne de bir başkasıyla evlendi.Lisa Bonet ise ikinci evliliğini Kravitz'den boşandıktan 8 yıl sonra Jason Momoa ile yaptı. 2017'de yollarını ayıran çift, 2022'de resmen boşandı.Lenny Kravitz, eski karısı Lisa Bonet, Jason Momoa ile evliyken de onlarla görüşmeyi sürdürdü. Hatta Bonet ile Momoa'ın çocukları, kendisine"Lenny Amca" diye hitap ediyordu.Ünlü müzisyen Kravit, bir röportajında "Bunun olağanastü ve kahramanca bir durum olduğunu böylemiyorum. Benim için normal bu "diye konuşmuştu. 

Devamını Oku