Çocuk yıldız 15 yaşında anne olup kariyerine veda etmişti!

30 Temmuz 2023

Fakat bazıları bu kadar erken gelen şöhreti taşıyamaz bir türlü. Bir sürü zorluk yaşarlar. Bazıları kötü alışkanlıklara teslim olur.Böyle küçük yaşta şöhret olanlar arasında unutulup gidenler de yok değil elbette. Ama bu küçük yıldızların bazıları da bir yetişkin olarak kariyerini başarılı bir şekilde sürdürür.Fakat bazıları da var ki bu kadar erken gelen şöhreti başka şeyler uğruna ellerinin tersiyle bir kenara iter. Tıpkı öyküsünü birazdan anlatacağımız genç yıldız gibi...Daha doğrusu eski çocuk yıldız gibi.Britney Spears adını herkes bilir kuşkusuz. O da gencecik yaşında müzik dünyasında hızla kariyer basamaklarını tırmanmıştı. Sonra çalkantılar yaşadı ve hala hayatını tam olarak toparlayabilmiş değil.ÇOCUK YILDIZ OLARAK TANINDIBir de onun kardeşi vardı: Jamie Lynn Spears. Britney'inşöhretinin zirvesinde olduğu dönemde o da çocuk yıldız olarak tanındı.Fakat sonra beklenmedik bir şey oldu. Daha 15 yaşındayken hamile kaldı ve bu o dönemde büyük bir skandal oldu. Çünkü henüz kendisi çocuktu ve bir çocuk yetiştirecek çağa gelmemişti. Bebeğinin babası Casey Aldridge'in de baba olmaya hazır olduğu söylenemezdi elbette.Ama Jamie Lynn, bebeğini doğurmaya karar verdi. Hatta aldığı tek karar bu da değildi. Bebeğini büyütmek için gösteri dünyasının spot ışıklarının altını tercih etmedi. Zaten uzun bir süre büyük bir sessizliğe gömüldü. Tabii ki o arada bebeğini büyüttü. Ama hayatıyla ilgili başka ayrıntılar da var.Bugün 32 yaşında olan Jamie Lynn Spears, ortalarda görünmediği o süreçte neler yaptığını konuk olduğu Hannah Brown'ın Better Tomorrow adlı pod cast yayınında anlattı.KISITLI BİR BÜTÇEYLE YAŞADI... CEP TELEFONU BİLE YOKTUO programda söylediğine göre bebeğini büyütmek için gösteri dünyasına veda etti. Sonra daha radikal bir adım attı.Mississippi'de neredeyse herkesin unuttuğu küçük bir kasabaya yerleşti sevgilisiyle birlikte. Orada 10 yıl boyunca, gösteri dünyasının küçük yıldızı için düşünülmeyecek bir hayat yaşadı.Spears, konuk olduğu programda o dönemi şöyle anlattı: "Cep telefonum yoktu, bir sabit telefon vardı. O dönemde kimsenin beni aramayacağını düşünüyordum."JamieLynn o dönemdeki hayatının geri kalanı hakkında şunları söyledi:"Çok kısıtlı bir bütçeyle yaşadım, 10 yıl kadar. Sadece normal bir hayat sürmek istedim. Spot ışıklarının altından uzak olmak istedim. "Jamie Lynn ve eski sevgilisiCasey Aldridge kızları Maddie'yi 2008 yılında kucaklarına aldı. JamieLynn o dönemde meraklı gözlerden uzakta, sıradan günlük hayat yaşamaktan ve evle, ailesiyle uğraşmaktan memnun olduğunu söyledi.KÜÇÜK KASABADA YAŞAMANIN NİMETLERİSpears kimsenin kendisini tanımadığı küçük bir kasabada yaşamanın nimetlerinden de söz etti. Kimse kendisini tanımadan, fotoğrafının çekilmesi korkusu olmadan alışverişe gittiğini sonra da evine döndüğünü anlattı."Böyle insanlarla günlük olarak etkileşimde bulunmanın, bir gazetede hakkında kötü bir yazı yazıldığında onun doğru olmadığını kanıtlamaya çalışmaktan çok farklı olduğnu anlattı Spears. İnsanın bu şekilde bakış açısının değiştiğini anlattı.Jamie Lynn çok erken yaşta bebek sahibi olduğu için bazı insanların kendisine olumsuz yaklaşım gösterdiğini saklamadı."Herkes bana dünyanın en kötü insanı olduğumu söyledi. Şovumu izleyen genç kızların da perişan olacağını söyledi. Ama bu benim kişisel sorumluluğumdu. Başkaları için bir anlam ifade etmeyebilir ama benim için çok anlamlı" diyerek o dönemdeki kararının altında yatan nedeni açıkladı Jamie Lynn Spears,.Spears, şu anda 15 yaşında olan kızı Maddie'nin babasından ayrıldı.2014 yılından bu yana Jamie Watson ile evli. Bu evlilikten de 5 yaşında Ivey adında bir kızı bulunuyor.Jamie Lynn, iki kızıyla ilgili olarak da şöyle konuştu: " Onların yaşındayken ben gösteri dünyasının içindeydim. Bunu yaptım çünkü yapmayı seviyordum. Bu onların annelerinin yaptığı bir şey. Ama ben onları her şekilde korumaya çalışıyorum. "

Devamını Oku

Ünlü şarkıcının komşuları anlattı...Son aylarını böyle geçirmiş: Yüreği evlât acısıyla yanıyordu

30 Temmuz 2023

Oysa ailesi bir yana onu sadece şarkılarıyla tanıyanların bile yüreğini sızlatan bir gerçek vardı: 1990'lı yıllara, kazınmış saçlarıyla,seslendirdiği Nothing Compares 2 You adlı şarkısıyla damgasını vuran Sinead O'Connor artık hayatta değildi.Geçen yıl 17 yaşındaki oğlunu kaybettikten sonra bir türlü toparlanamayan ünlü şarkıcı 56 yaşında bu dünyadan çekip gitti.Polisin yaptığı açıklamada, İrlandalı şarkıcı O'Connor'ın, Londra'da yaşadığı apartman dairesinde, kendisini kaybetmiş bir şekilde bulunduğu belirtildi. Zaten bundan hemen sonra da ünlü şarkıcının öldüğü duyuruldu.Sinead O'Connor'ın ölümünün şoku yavaş yavaş atlatılırken onun hayatının son dönemiyle ilgili bazı gerçekler de birer birer ortaya çıkıyor.Dört çocuğunun en küçüğü olan 17 yaşındaki oğlu Shane'in ölümünden sonra bir türlü toparlanamayan O'Connor'ın yaşadığı apartmandaki komşuları onun son günleri hakkında konuştu.YALNIZLIKTAN KAÇTISinead O'Connor, ileri sürülenlere göre oğlunu kaybettikten sonra kendini daha az yalnız hissetmek için İrlanda'dan Londra'ya taşınmıştı. Ünlü şarkıcı, 3 bin sterline satın aldığı ve bir süredir yaşadığı bu apartman dairesinde de son nefesini verdi.O'Connor'ın komşuları onun hayatının son dönemine dair bazı açıklamalarda bulundu. Komşularına göre Shane'in acısına dayanamayan Sinead O'Connor, daha a yalnız hissetmek için buraya taşınmıştı. Fakat yine de bu yer değişikliği onun yüreğindeki derin acıyı dindirmedi.IŞIKLARI 24 SAAT YANIYORDUGüney Londra'daki lüks konutun sakinleri, yani Sinead O'Connor'ın komşuları onun sık sık geniş balkonunda vakit geçirdiğini anlattı. Onların söylediğine göre şarkıcı uzun süre o balkonda durup akıp giden hayatı izliyordu.Komşularının Sinead O'Connor ile ilgili olarak anlattığı bir başka çarpıcı ayrıntı daha var: Ünlü şarkıcı 24 saat boyunca evinin ışıklarını açık bırakıyordu. Aynı şekilde kapıyı ve pencereleri de açık tutuyordu.BAZI KOMŞULARI ONUN KİM OLDUĞUNU BİLMİYORDUAnlattıklarına göre komşularının bazıları onun kim olduğundan haberdar değildi. Kimi zaman apartman girişinde tütün ürünü içen ve gelip geçenle sohbet eden kısacık saçlı bu kadının,1990'ların ünlü şarkıcısı Sinead O'Connor olduğunu bazı komşuları bilmiyordu.Sinead O'Connor, oğlunun ölümünden sonra da yeni şarkılar üzerinde çalıştığını ve bir dünya turnesi planladığını anlatıyordu.Fakat komşularının anlattığına göre şarkıcırın görüntüsü ve yüzünden yansıyanlar bunun tam tersini söylüyordu. Komşuların anlattığına göre O'Connor, çok üzgün görünüyordu, derin bir acı içindeydi ve büyük bir yalnızlık çekiyordu.Aslına bakılırsa Sinead O'Connor çok uzun süredir ruh sağlığıyla ilgili ciddi sorunlar yaşıyordu. Bir süre kötü alışkanlıkları ve bipolar bozukluk nedeniyle tedavi görmüştü. Ancak küçük oğlu Shane'in 17 yaşındayken kendi canına kıymasının ardından "onsuz yaşamanın anlamı olmadığını" sık sık tekrarlamaya başladı. Zaten bir süre sonra da hastanede tedavi altına alındı.'SAMİMİ KIRIK BİR KADIN'Sinead O'Connor'ın komşularından biri olan 57 yaşındaki Pushpakumara Moragamana, ünlü şarkıcının zaman zaman kendileriyle sohbet etiğini belirtip oğlunun ölümü nedeniyle ne kadar yıkıldığını ve nasıl da depresyona girdiğini hatta ağladığını söyledi.O'Connor'ın kim olduğunu bilmeyen bazı komşuları da onu "Samimi ve İslam dinini seçtiği için gururlu bir kadın" olarak tanımladı.Yine Sinead O'Conor'ın bir başka komşusuna göre ünlü şarkıcı evi olarak gördüğü Londra'ya taşınmıştı çünkü bunun büyük acısına katlanmanı ve yalnızlıkla mücadele etmenin bir yolu olarak görüyordu.'SAMİMİ BİR KADIN'Sinead O'Connor'ın komşularından biri olan 57 yaşındaki Pushpakumara Moragamana, ünlü şarkıcının zaman zaman kendileriyle sohbet etiğini belirtip oğlunun ölümü nedeniyle ne kadar yıkıldığını ve nasıl da depresyona girdiğini hatta ağladığını söyledi.O'Connor'ın kim olduğunu bilmeyen bazı komşuları da onu "Samimi ve İslam dinini seçtiği için gururlu bir kadın" olarak tanımladı.Yine Sinead O'Conor'ın bir başka komşusuna göre ünlü şarkıcı evi olarak gördüğü Londra'ya taşınmıştı çünkü bunun büyük acısına katlanmanı ve yalnızlıkla mücadele etmenin bir yolu olarak görüyordu.O komşusu İslam dinini seçtikten sonra Shuhada' Sadaqat adını alan şarkıcının inancı konusunda da tutkulu olduğunu sözlerine ekledi.'BİZE GÜLEMSEYİP EL SALLADIO'Connor'ın komşularından Farath Moragammanage onu en son iki hafta önce gördüğünü söyledi.Sonra da şunları anlatı: " Mutlu görünüyordu. Gülümsedi ve el salladı." O sırada Farath Moragammanage'nin yanında İrlanda'dan gelen bir arkadaşı vardı.Zaten Sineoad O'Connor'ın ünlü bir şarkıcı olduğunu da ona yanındaki arkadaşı öyledi.Şarkıcının 71 yaşındaki başka bir komşusu Clyre Day de Sinead O'Connor'ı sık sık balkonda gördüğünü belirtip pencerelerinin ve ışıklarının sürekli açık olduğnu söyledi.Sonra da şunları anlatı: " Mutlu görünüyordu. Gülümsedi ve el salladı." O sırada Farath Moragammanage'nin yanında İrlanda'dan gelen bir arkadaşı vardı.Zaten Sineoad O'Connor'ın ünlü bir şarkıcı olduğunu da ona yanındaki arkadaşıs söyledi.Şarkıcının 71 yaşındaki başka bir komşusu Clyre Day de Sinead O'Connor'ı sık sık balkonda gördüğünü belirtip pencerelerinin ve ışıklarının sürekli açık olduğunu söyledi.Bu arada Sinead O'Connor da ölümünden kısa bir süre önce yaşadığı apartman dairesini Twitter takipçileriyle paylaştı. O paylaşımında yeni şarkılar yazdığını ve turneye çıkmayı planladığını da ekledi.ÖLÜM HABERİ AİLESİ TARAFINDAN DUYURULDUSinead O'Connor'ın ölüm haberi önceki gün ailesi tarafından duyuruldu. Ailesinin yaptığı açıklamada "Sevgili Sinead'imizin ölümünü duyurmaktan dolayı büyük bir üzüntü içindeyiz" denildi.Açıklamada ünlü şarkıcının ailesi ve arkadaşlarının yıkılmış durumda olduğ ve özel hayatlarının mahremiyetine saygı gösterilmesini rica ettikleri belirtildi.Sinead O'Connor, 2018'de Müslüman olmuş ve adını Shuhada' Sadaqat olarak değiştirmişti.Geçen yıl tedavi gördüğü hastaneden kaçan ve sonra da canına kıyan 17 yaşındaki oğlunun yokluğuna bir türlü alışamamıştı ünlü şarkıcı.Bunu da ölmeden önce yaptığı Twitter paylaşımlarından birinde gözler önüne sermişti. Ünlü şarkıcı o paylaşımda O zamandan beri yaşayan bir ölü gibiyim. O benim hayatımın aşkıydı, ruhumun ışığıydı" yazmıştı.'HAYATIMIN IŞIĞI'O'Connor o paylaşımında gencecik yaşında kaybettiği oğluyla iki ayrı parçada bir ruh gibi olduklarını belirtti. Sonra da "O beni koşulsuz seven tek canlıydı" diye ekledi.Şarkıcı, oğlu artık yanında olmadığı için ölüm ile yeniden doğuş arasında kaybolmuş hissettiğini de satırlarına eklemişti.Şarkıcı, acı olayın duyulmasından sadece iki gün önce oğlu Shane'in kayıp olduğunu duyurmuştu. Polisin hayatından endişe ettiği Shane'in cansız bedeni iki gün sonra bulundu.Sinead O'Connor acı haberi sosyal medya sayfasından duyurdu. Şarkıcı oğlunun, dünya mücadelesini sonlandırmaya karar verdiğini" belirtti. Ardından da "kimsenin onu örnek almaması gerektiğini" yazdı.Sinead O'Connor, Twitter sayfasında şunları yazdı: "Benim hayatımın ışığı, güzel oğlum Nevi’im Nesta Ali Shane O’Connor, dünya mücadelesini bitirmeye karar verdi. Ve o şimdi Tanrı'yla birlikte. Huzur içinde uyusun ve kimse onu örnek almasın. Bebeğim benim... Seni çok seviyorum, lütfen huzur içinde yat." Polis, Shane O'Connor'ın hayatını kaybettiğini doğruladı.'SENSİZ BENİM DÜNYAM YIKILIR' DİYE YAZMIŞTIOğlu kaybolduktan sonra ünlü şarkıcı da sosyal medya hesabından ona seslenip kendisiyle iletişim kurması için çağrıda bulunmuştu.O'Connor o paylaşımda oğluna şöyle seslenmişti: "Shane senin hayatın çok değerli. Tanrı, senin yüzüne o güzel gülümsemeyi boşuna yerleştirmedi. Sensiz benim dünyam yıkılır. Sen benim kalbimsin. Lütfen kendine zarar verme."O'Connor, o mesajda oğluna İrlanda polis teşkilatı Gardai'ye gitmesini de önermişti. Ardından da "Seni hastaneye götürelim" diye eklemişti. Fakat ünlü şarkıcının, oğluna ulaşma çabası işe yaramadı ve Shane genç yaşında hayata veda etti.O'Connor, oğlunun kaybettikten sonra Twitter hesabında Bob Marley'in bir şarkısını ona ithaf ederek paylaştı. Şarkıcı bu paylaşımını "Bu benim Shane'im için... Hayatımın ışığı.. Benim mavi gözlü bebeğim. Sen her zaman benim ışığım olacaksın. Her zaman birlikte olacağız. Hiçbir sınır bizi ayıramaz" mesajıyla tamamladı.Tam adı Sinéad Marie Bernadette O'Connor olan İrlandalı şarkıcı, 2018 yılında dinini değiştirerek İslam'ı seçtiğini duyurmuştu. Şarkıcı, "Müslüman olduğum için gurur duyuyorum. Bu, her akıllı ilahiyatçının doğal olarak varacağı bir sonuç. Tüm kutsal yazıtlar bizi İslam'a götürüyor" demişti.

Devamını Oku

Her şey böyle başlamıştı: 'Peri masalı'nda maddi sorunlar çıktı: Harry ile Meghan artık ayrı kıtalarda

23 Temmuz 2023

 'PERİ MASALI'NDA BİR SORUN ÇIKTIİlk kez el ele kamera karşısına geçtikleri o etkinliğin üzerinden kısa bir süre geçmişti ki nişanları açıklandı.Yine fotoğrafçıların karşısına çıktılar ve gelin adayı genç kadın, parmağındaki nişan yüzüğünü tüm dünyaya gösterdi Bir yıl sonra yani 2018'de de evlendiler. Tabii ki düğünlerini bütün dünya izledi. Tören bittikten sonra bile aylarca konuşuldu.Bütün bu olup bitenler uzaktan bakanlar tarafından "peri masalı" olarak nitelendirildi. Hatta evlendikleri gün de "onlar erdi muradına" diye yeni bir hayata doğru adım attıkları ifade edildi.Ama görünüşe göre şu sıralar "cennette" bazı sorunlar var. Örneğine peri masallarında pek rastlanmayan sorunlar bunlar üstelik.SON DÖNEMDE İŞLERİ PEK YOLUNDA GİTMİYORAnladınız büyük olasılıkla İngiliz kraliyet ailesindeki görevlerinden ayrılıp ABD'ye yerleşen Prens Harry ve eşi Meghan Markle'dan söz ettiğimizi.2020 yılında Londra'dan ayrılıp ABD'de yen bir hayata başlayan çift, evlendikleri 2018 yılından bu yana biri kız diğeri erkek iki çocuk sahibi oldu.Finansal açıdan bağımsız olmak için ayrılık kararı aldıklarını açıklayan çift bazı dijital platformlarla milyon dolarlık anlaşmalar imzaladı bu süreçte.Harry, ailesini eleştiri bombardımanına tuttuğu Spare (Yedek) adlı bir kitap yazdı. Bütün bunlar ilk anda büyük ses getirse de gerisi gelmedi. Özetle Harry ile Meghan'ın işleri son dönemde pek yolunda gitmiyor.EVLİLİKLERİNDE SORUN OLDUĞU İLERİ SÜRÜLDÜÜstelik Sussex çifti son dönemde evliliklerinin de yolunda gitmediğine dair söylentilerle gündemde. Son iddiaya göre Harry ile Meghan aralarındaki gerilimi düzeltmek için bir süreliğine ayrı kıtalarda kalmaya bile razı oldular.Bu iddialara göre ikisi de birbirlerinden vazgeçmiş değil. Evliliklerini kurtarmaya çabalıyorlar. Yaşadıkları son Spotify talihsizliğinden yani oradaki işlerini kaybetmelerinden sonra toparlanmaya çalışıyorlar.Bu iddialadra göre Harry, aslında Meghan Markle'ın "koşarak geri döndüğü" Holllywood dünyasında yaşamaktan çok da memnun değil. Şu sıralarda tek amacı "kendini bulmak."Son bir iddiaya göre Harry, bir dijital yayın platformu için belgesel çekmek üzere Afrika'da bulunuyor, Radar Online adlı internet sitesinin ileri sürdüğüne göre Harry,Afrika'da "kendini buluyor." Orayı da zaten ikinci evi olarak nitelendiriyor.Bir başka iddiaya göre Sussex çifti Moncecito'daki lüks hayatlarını sürdürebilmek için olağanüstü bir finansal baskı hissediyor.EKONOMİK SORUNLAR ARALARINDA GERİLİM YARATTIBu ekonomik sorunlar da Harry ile Meghan'ınevliliğinde sarsıntıya neden oluyor. Bunu ileri sürenler Harry'nin Afrika'da Meghan'ın ise ABD'de kalmasının yani farklı kıtalarda yaşamalarının aralarını düzeltme konusunda faydası olacağı görüşünde.Yine Radar Online'in ileri sürdüğüne göre Harry ile Meghan Markel'ın Spotify ile sözleşmelerinin yenilenmemesi onlar açısından "oyun değiştirici" bir acı gerçek oldu. Çift ciddi bir maddi kayıp yaşadı. Bunun etkilerinden de kurtulabilmiş değil.İDDİALAR BİTMEK BİLMİYORBu arada çift hakkında aslında çok az kişinin inandığı başka bir iddia daha var. Buna göre Harry ile Meghan, Montecito'aki milyon dolarlık malikaneyi sattılar. Hatta Harry ek başına başka bir yerde yaşıyor.Bundan bir süre önce de çiftin malikaneyi satmadığı ancak Harry'nin yakınlarda bir otelde kendine oda tutuğu ve arada oraya gidip kafa dinlediği konuşuluyordu.    

Devamını Oku

Eski çocuk yıldız, şimdi kulübede yaşıyor... Ne saçını boyuyor, ne makyaj yapıyor: Pis kokulu ve üzgün bir evdi, şimdi yuva oldu

23 Temmuz 2023

PIRILTILI DÜNYAYI ELİNİN TERSİYLE İTTİ... ARTIK KULÜBEDE YAŞIYORSaç modeli, elbiseleri o dönemin küçük kız çocuklarının giyimi için ilham kaynağı oldu. Aradan geçen yıllar içinde o dizinin yayın serüveni sona erdi ama o yapım da karakterleri de birkaç kuşağın hafızasındaki tazeliğini koruyor.İşte o dizide canlandırdığı karakterle çocuk yıldız olarak ünlenen o oyuncu, kısa bir süre öncesine kadar kariyerini sürdürdü. Birçok filmde ve dizide kamera karşısına geçti. O arada birkaç kez evlenip çoluk çocuğa karıştı.Elbette hep gösteri dünyasının kurallarına uygun bir şekilde yaşadı. Saçlarını boyattı, gençliğini yitirmediğini kanıtlamak için düzenli olarak botoks, dolgu gibi estetik müdahaleler yaptırdı, bozulan dişlerini implant ile yeniledi.Fakat bundan birkaç yıl önce eşiyle birlikte kırsal bölgede, gözlerden uzak ama doğanın kollarında satın aldıkları bir kulübede yeni bir hayata başladı.Özetlemek gerekirse artık tam da yıllar önce kendisine ün kazandıran o dizide olduğu gibi doğayla baş başa çok sakin bir hayat sürdürüyor.Artık Holywood'un tüm pırıltısının uzağında. "Sonsuz güzelliği" için çaba harcamadan, botoks ve dolgu gibi işlemler yaptırmadan. Hatta saçlarını bile boyamadan. Tıpkı yıllar önceki o dizide olduğu gibi!KÜÇÜK SEYİRCİLER ONA ÖZENİRDİŞu anda 40'lı ya da 50'li yaşlarını sürdürenler hatta biraz daha yaş almış olanlar kimden söz ettiğimizi anladı.Daha ülkemizde TV'nin tek kanallı olduğu hatta 24 saat değil de belli saatlerde yayın yaptığı dönemlerde ekrana gelen, milyonlarca kişiyi ekrana bağlayan Küçük Ev (Little House on the Prairie) adlı dizide Laura Ingalls adlı karakteri canlandıran Melissa Gilbert.Bu arada hemen hatırlatalım... Belki genç kuşaklar çok bilmez ama daha orta kuşakların hemen hatırlayacağı gibi dizinin ana karakteri Laura'yı canlandıran Melissa Gilbert, Küçük Ev'in ekran serüveninin sürdüğü 1974 ile 1983 yılları arasında küçük bir oyuncu olarak kariyerinin en parlak dönemini yaşamıştı. ARTIK BAMBAŞKA BİR HAYATI VARŞu anda 59 yaşında olan Melissa Gilbert, o arada da ışıltılı dünyanın kurallarına göre oynadı oyunu. Hiç bakımsız görünmedi, botoks, implant gibi estetik müdahalelerden geri kalmadı. Ama artık onun bambaşka bir hayatı var. Yaşama bakış açısı da o dönemden çok farklı.Melissa Gilbert verdiği bir röportajda yeni hayatı hakkında konuştu. Uzun süre önce başta botoks olmak üzere estetik müdahalelerden tamamen uzaklaştığını, Hollywood hayat tarzını elinin tersiyle bir kenara ittiğini ve yaşlanmayla barıştığını söyledi.Gilbert, anlatmaya önce saçlarını boyatmamasından başladı: "Bu halini seviyorum. Geçmişte saçımın rengi için endişelenerek çok fazla vakit kaybettim. Ama artık bıraktım saçım uzasın ve köklerindeki asıl rengine dönsün."BEDENİNİN GEÇİRDİĞİ DEĞİŞİMLE DE BARIŞIKAma onun fiziksel algısıyla ilgili değişim sadece saçlarını boyatmamasıyla ilgili değil. Aynı zamanda yaş alma konusuyla da barışık olduğunu anlattı oyuncu. Buna bağlı olarak da bedeninin geçirdiği değişimi de olduğu gibi kabullendi.Melissa Gilbert, Prevention'a verdiği röportajda " Gençken sadece sürekli bir telaş içinde değildim. Aynı zamanda kendi sağlığımla ilgili ayrıntılara da yeteri kadar odaklanamıyordum."Ama söylediğine göre yaş aldıkça daha akılcı davranmaya başladı. Özellikle de egzersiz konusunda.Bakın bu konuda neler anlattı Gilbert " Beni artık bir kickboks sınıfında göremezsiniz. Ama beni yürüyüş ya da yoga yaparken görebilirsiniz. Özellikle de daha kırılgan hale gelen kemiklerimin bakımına odaklanıyorum."ARTIK GÜZEL GÖRÜNMEK İÇİN MÜCADELE ETMİYORBu arada ünlü oyuncu botoks ya da dolgu gibi işlemler yaptırarak güzelliğini koruma konusunda mücadele etmeyi bıraktığını da söyledi.Bir dönemin çocuk yıldızı daha önce People dergisine verdiği bir röportajda da "Bir sabah uyandım ve kendime 'Ben ne yapıyorum?' diye sordum demişti ve sözlerini şöyle sürdürmüştü: " O zamanlar düşüncem şuydu: Zayıf kalmalısın. Doğru yerde görünmelisin... Doğru ayakkabıyı giymelisin... Doğru arabayı kullanmalısın... Bütün bunlar dış güçler tarafından içime öyle işlenmişti ki. Ama hiçbiri tam olarak yerine oturmadı."Melissa Gilbert, kendisini evlat edinen ailesi tarafından oyunculuğa yönlendirildi. Küçük Ev ile de küçük yaşta şöhretin doruğuna çıktı. Ondan sonra da başka yapımlarda oynadı ama hiçbiri bu ünlü dizi kadar ses getirmedi.Bu konuda da başka bir röportajda şunları söylemişti Gilbert: " İnsanın dış görünüşüne içinden daha fazla değer veren bir endüstrinin içinde büyüdüm. Ve hep genç kalmanın çarklarına kapıldım.ÜÇÜNCÜ KOCASIYLA BİRLİKTE HAYATI DEĞİŞTİ2010'lu yılların ilk yarısında hayatını Hollywood kurallarına göre yaşadı Melissa Gilbert. Ama 2013 yılında evlendiği üçüncü eşi Timothy Busfield ile birlikte hayata bakışı da değişmeye başladı.Önce güzel kalmak uğruna çabalamak yerine kendini ve yaş alma sürecini olduğu gibi kabul etti. Ardından da kocasının 2018 yılında 98 bin dolara satın aldığı ve "Lahana" adını verdikleri kulübede yaşamaya başladılar.Çiftin satın aldığı bu kulübe New York yakınlarındaki Catskill dağlarında bulunuyor. Geniş bir arazi üzerine inşa edilmiş olan bu mülk artık Melissa Gilbert, eşi Timothy Busfield ve çocuklarının yeni yuvası oldu. Gilbert, doğanın kollarındaki bu yeni hayatında çektiği fotoğrafları da sık sık Instagram sayfasında paylaşıyor.'İŞTE YENİ BEN'Küçük Ev dizisinin Laura'sı yeni yaşam tarzıyla ilgili olarak daha önceFox News'a konuşmuştu. Hollywood'un kadın oyunculara yönelik bütün beklentilerini artık elinin tersiyle ittiğini anlattı Gilbert. Kendi doğal görüntüsüyle barışık olmanın getirdiği özgürlüğü de sonuna kadar yaşadığını söyledi."Bu yeni benim! Saç boyası yok, dolgu, botoks gibi estetik müdahaleler yok. Sadece kendime bakıyorum. Elimden geldiğince iyi beslenmeye çalışıyorum. Bol bol su içiyorum. Bu şekilde de yaşlanma sürecinin keyfini çıkarıyorum" diyerek yeni yaşam felsefesini gözler önüne serdi Melissa Gilbert.Küçük Ev dizisinin Laura'sı olarak hafızalara kazınan Melissa Gilbert, Fox News'a yaptığı açıklamada bu yaşlanma sürecine de değindi."Yaşlanmanın" zorlu bir savaş olduğunu söyleyen Gilbert, bu konudaki görüşlerini açıklamayı şu şekilde sürdürdü: "Sonunda herkes bu savaşı kaybeder."Melissa Gilbert, daha önceki yaşamının aslında olmak istediği kişiyle uyuşmadığını da söyledi. İnsanın, başkalarının kendisinden olmasını beklediği kişi değil de kendisinin istediği kişi olması gerektiğini de vurguladı oyuncu.AŞKLARI DA ÇOK KONUŞULDUGilbert, gençlik yıllarında Hollywood serüvenini sürdürürken aralarında uyuşturucu ve alkol bağımlılığının da bulunduğu birçok problemle mücadele etmek zorunda kaldığını da gizlememişti.Defalarca estetik operasyon geçiren Gilbert, aralarında Tom Cruise'un da bulunduğu birçok Hollywood ünlüsüyle yaşadığı ilişkilerde de mutluluğu ve huzuru bir türlü bulamamıştı. Gilbert'ın o dönemde aşk yaşadığı ünlülerden biri de Rob Lowe oldu.ARADIĞI HUZURU ÜÇÜNCÜ EVLİLİĞİNDE BULDUMelissa Gilbert, aralarında Rob Lowe ve Tom Cruise'un da bulunduğu döneminin birçok ünlü erkek oyuncusuyla aşk yaşadı. Hayatı boyunca da üç kez evlendi. İlk evliliğini 1988 ile 1994 arasında Bo Brinkman ile yapan Gilbert 1995 ile 2001 arasında Bruce Boxleitner ile hayatını birleştirdi.2013 yılından bu yana da Timothy Busfield ile evlendi. Gilbert'ın ilk iki evliliğinden birer tane çocuğu bulunuyor.PİS KOKULU VE ÜZGÜN BİR EVDİMelissa Gilbert'ın kocasıyla birlikte yaşadığı, çocuklarının ve torunlarının da sık sık ziyaret ettiği evle ilgili başka çarpıcı ayrıntılar da var. Ki bunları oyuncu kendisi söylemişti.Gilbert, geçen yıl verdiği bir röportajda evi ilk gezdiklerinde 'ezik' ve 'pis' bir koku hissettiklerini söylemişti. Hatta evin 'üzgün' göründüğünü bile belirtmişti.Ama Gilbert'in o sırada söylediği başka bir nokta da vardı. Ev, kendine özgüydü ve inanılmaz bir potansiyali vardı. Bu yüzden de fiyatı 100 bin doları bile bulmayan bu evi satın aldılar.Gilbert ve kocası Busfield, satın aldıktan sonra evi bir güzel temizleyip elden geçirdiler. Sonrasında da aileri için bir yuva haline getirdiler.Bir zamanların böylesine ünlü çocuk yıldızı ve kocası için bu durum tuhaf gelebilir. Çünkü genelde Hollywood ünlüleri, artık kariyerlerine veda etmiş bile olsalar daha gösterişli evlerde ve daha pahalı hayatlar sürüyorlar.Ama Gilbert'ın o röportajda söylediğine göre Küçük Ev dizisinden kazandığı para çoktan bitmişti. Ayrıca oyuncunun söylediği bir başka şey de hem kendisinin hem de kocasının daha hesaplı bir hayat sürmek zorunda olduğuydu.DİZİNİN UNUTULMAZ KADROSUKüçük Ev ya da orijinal adıyla Little House on the Prairie (Çayırdaki Küçük Ev) 1974-1983 yılları arasında yayınlandı. Dizi Laura Ingalls Wilder adlı bir yazarın hayat öyküsü üzerine kurulu.Yönetmenliğini William F. Claxton, Maury Dexter, Victor French, Michael Landon ve Leo Penn'in yaptığı dizinin başrollerinde Michael Landon, Melissa Gilbert, Karen Grassle ve Melissa Sue Anderson yer aldı. Türkiye'de ilk olarak 70'li yılların sonunda TRT'de yayınlanan dizi daha sonra 2000-2002 yılları arasında ise özel bir kanalda tekrar ekrana geldi.Küçük Ev'in yaratıcısına gelirsek... 19'uncu yüzyılda yaşamış olan Amerikalı Laura Ingalls Wilder yazar en çok diziye de ilhan veren Little House on the Prairie adlı seriyle tanınıyor. Wilder yazarlığın yanı sıra gazeteci ve öğretmen olarak da çalışmıştı. Yazar, 1867 ile 1957 yılları arasında yaşadı.ÜNLÜ MODELİN DE O BÖLGEDE BİR KIR EVİ VARMelisa Gilbert ile 66 yaşındaki kocası Timothy Busfield'in yeni bir hayata başladığı Catskill Dağları, New York'un güneydoğusunda yer alıyor.Bu bölgede kır evi olan ünlülerden biri de ünlü model Helena Christensen. Aynı zamanda New York'un merkezinde de bir evi bulunan Christensen, zamanının büyük bir bölümünü Catskill Dağları'ndaki kır evinde geçiriyor. Plaj giyimi koleksiyonlarını da burada hazırlıyor.   

Devamını Oku

Daha sütten kesilmeden bir başına kalmıştı... Dünyanın en zengin öksüz çocuğu annesinin kopyası gibi

7 Temmuz 2023

DAHA SÜTTEN KESİLMEDEN ANNESİNİ KAYBETTİ, 100 MİLYON DOLARLIK MİRASA KONDUBabasının kim olduğunu bilen bile yoktu. Birçok kişi daha sütten bile kesilmeden annesiz kalan bebeğin babası olduğu iddiasıyla ortaya çıktı.Bunun nedeni ise hepsinin de bu minik kız bebeğe bakmak için yanıp tutuşması değildi. Ortada henüz 5 aylık olan bebeğe miras kalan milyon dolarlık bir servet vardı çünkü.Sonunda ardı ardına DNA testleri yapıldı ve bebeğin babası da ortaya çıktı. Annesine doyamadan onu kaybeden bebek, en azından babasına kavuşmuş oldu. O 18 yaşına gelinceye kadar annesinden kendisine miras kalan yaklaşık 100 milyon dolarlık serveti yönetecek olan babasına.ANNESİNE OLAN BENZERLİĞİ DUDAK UÇUKLATTI: İşte o talihsiz bebek büyüdü ve 16 yaşına geldi. Özel hayatını meraklı gözlerden uzakta yaşıyor olsa da arada sırada sosyal medya hesabından bazı paylaşımlar yapıyor. İşte bu nadir paylaşımların en yenisini de birkaç hafta önce yaptı. Babasıyla birlikte kullandığı Instagram hesabından birlikte çekilen fotoğraflarını paylaştı. O karede ise artık genç kız olan minik bebeğin, genç yaşta hayata veda eden annesine olan benzerliği dudak uçuklattı.GÜLÜŞÜ ANNESİNİN KOPYASI GİBİArtık ilk gençliğini yaşayan o minik bebek, bir dönemde gösteri dünyasına damgasını vuran Anne Nicole Smith'in kızı Dannielynn. Annesini kaybettikten sonra DNA testiyle kimliği belirlenen fotoğrafçı babası Larry Birkhead ile birlikte yaşayan Dannielynn, makyajsız yüzü ve doğal saçlarıyla çekilen bir Babalar Günü pozunu babasıyla ortak kullandıkları Instagram hesabından paylaştı.Başına gelenlerle yani henüz 5 aylıkken annesiz kalmasıyla bütün dünyayı yasa boğan Dannielynn'in gülüşünün, özellikle de dudak ve diş yapısının annesi Anna Nicole Smith'e benzerliği ile dikkatlerden kaçmadı. Görünüşe göre artık annesi yanında olmasa da ondan kalan görsel mirasını taşıyor genç kız.OĞLUYLA AYNI ŞEKİLDE HAYATA VEDA ETTİBiraz önce de söylediğimiz gibi Dannielynn Birkhead'in yaşam öyküsü filmlere konu olacak türden. 2007 yılında o henüz 5 yaşındayken, gösteri dünyasının en parlak, en çok dikkat çeken yıldızlarından biri olan Anna Nicole Smith, bir otel odasında ölü bulunmuştu. O sırada henüz 40 yaşına bile girmemişti.Bu ölüm tüm dünyayı sarstı. Bunun tek nedeni de Smith'in genç yaşta ölmesi değildi. Bir başka neden daha vardı. Anna Nicole Smith'in oğlu Daniel, sadece bir yıl önce, aşırı dozda uyuşturucudan hayatını kaybetmişti. Ondan bir yıl sonra da Anna Nicole Smith, aynı şekilde son nefesini verdi.BİRÇOK 'BABA ADAYI' ORTAYA ÇIKTIGeride ise babasının kimliğini kendisinden başka kimsenin bilmediği bir bebek kalmıştı. Henüz 5 aylık olan Dannielynn adındaki kız bebeğin babası uzun süre merak konusu oldu. Çünkü Smith kızına milyon dolarlık bir serveti de miras bırakmıştı.Durum böyle olunca birçok "baba adayı" ortaya çıktı. Bunlar arasında Anna Nicole Smith'in ölümünden önce birlikte yaşadığı avukatı Howard Stern'den, Alman Prensi Frederic von Anhalt'a kadar birçok kişi minik bebeğin babası olduğunu ileri sürdü.DNA TESTLERİ GERÇEĞİ KANITLADI: Sonunda yapılan DNA testleri, 5 aylıkken annesiz kalan Dannielynn'in babasının fotoğrafçı Larry Birkhead olduğunu ortaya çıkardı. Bebek, Birkhead'e teslim edildi. Larry de kısa bir ilişki yaşadığı Anna Nicole Smith ölmese belki haberi bile olmayacak kızını büyütmeye başladı. Görünüşe göre baba ile kız birlikte gayet mutlu bir şekilde yaşıyorlar. MEZAR TAŞINA 'ANNE' DİYE FISILDADIDannielynn annesinin doğru dürüst tanıyamadan kaybetti, hayatı boyunca da hep bunun eksikliğini hissedecek. Onun henüz 1 yaşını yeni geçtiği sırada annesi Anna Nicole Smith'in mezarına yaptığı ziyaret dünyanın yüreğine bir ok gibi saplanmıştı. O sırada 17 aylık olan Dannielynn, babası Larry ile birlikte annesinin Bahamalar'daki mezarını ziyarete gitti. Elindeki çiçekleri ve pembe oyuncak kaplumbağayı mezara bırakan küçük kız mezar taşına "anne" diye fısıldadı.Babası Larry Birkhead ise bu konu hakkında "Kızım henüz olup bitenleri anlayamayacak kadar küçük. Ama yine de Anna'nın birinci ölüm yıldönümünde buraya gelmek bizim için çok önemliydi. Bir gün kızıma birlikte annesini ziyaret ettiğimizi söyleyebileceğim" diye konuştu.100 MİLYON DOLARLIK SERVETİN ÖYKÜSÜ DE FİLM GİBİŞimdi Anna Nicole Smith'in kızına kalan 100 milyon dolarlık servetin öyküsünü de hatırlayalım. Çünkü o da gerçekten ilginç. Smith, ilk evliliğini dedesi yaşındaki petrol milyarderi J. Howard Marshall ile yaptı. Dannielynn dünyaya geldiğinde Marshal ölmüştü. Ama Smith'in onun dondurulmuş spermlerini kullanarak kızına hamile olduğu bile ileri sürüldü.Anna Nicomle Smith, iş insanı Marshall ile evlenirken kendisi 26 eşi ise 89 yaşındaydı. Öyle ki milyarder iş insanı nikahında ayakta bile duracak halde değildi, bu yüzden tekerlerli sandalyede oturdu. İşte Dannielynn'in henüz 5 aylıkken sahip olduğu servet de milyarder iş insanından Anna Nicole Smith'e ondan da kızına kaldı.İLK EVLİLİĞİNDEN OLAN OĞLUNU GENÇ YAŞTA KAYBETTİ: Anna Nicole Smith im evliliğinin 17 yaşındayken Bill Smith ile yapmıştı. Bu evlilikten Daniel adında bir oğulları dünyaya geldi. Fakat Daniel, annesinden bir yıl önce henüz 20'li yaşlarındayken hayata veda eti.YILLAR SONRA KAVUŞTUĞU SERVETİN KEYFİNİ ÇIKARAMADIPlayboy güzeli olarak ün kazanan Anna Nicole Smith'in hayatı sadece 39 yıl sürse de birkaç ömre sığacak kadar iniş ve çıkışlarla doluydu. Hayalinde ışıltılı dünya vardı.1993 yılında Playboy güzeli seçildi. Bundan tam bir yıl sonra da bütün dikkatleri üzerine çekmesine neden olan bir evlilik yaptı.Kendisi 26 yaşındayken dedesi yaşında olan 89 yaşındaki petrol milyarderi J. Howard Marshall ile evlendi. Bu evlilik 14 ay sürdü. Marshall'ın ölümünden sonra onun çocuklarıyla 12 yıl süren bir miras davasına girişti. Davadan hatırı sayılır bir miras kazandı, fakat bunun keyfini çıkaramadan hayata veda etti.Aslında Smith'in bu mirasa sahip olması da yıllar süren bir hukuk mücadelesinin sonunda oldu. Bunca uğraşın sonunda J. Howard Marshall'dan 88,5 milyon dolar miras hakkına sahip olduğunda avukatı Philip Boesch bu durumu "bir kadının kocasına olan aşkının zaferi" olarak tanımlamıştı. Sonra da aşkın yaşı olmadığının bir kanıtı olduğunu ileri sürmüştü.STRİPTİZCİ OLARAK ÇALIŞTIĞI KULÜPTE TANIŞTILARSmith, dedesi yaşındaki J. Marshall Howard ile bir barda striptiz dansçısı olarak çalışırken tanıştı, Evlendikten bir yıl sonra Marshall ölünce geride 1. 6 milyar dolarlık bir servet bıraktı.Önce mahkeme tarafından bu servetin yarım milyon dolarının Smith'e bırakılmasına karar verdi. Fakat Marshall, bütün mal varlığını oğlu Pierce'e bırakması nedeniyle bir dizi mahkeme gerçekleşti. Sonunda Anna Nicole Smith, yaşlı milyarder kocasından 88. 5 milyon dolar miras kalmış oldu.

Devamını Oku

Şampiyon sporcunun trajedisi: Hem bacaklarını, hem ellerini kaybetti... Geriye içindeki umut kaldı

7 Temmuz 2023

ŞAMPİYON SPORCUNUN TRAJİK ÖYKÜSÜTıpkı bu örnekler gibi küçücük yaşından itibaren dans eden, üstelik yıllar içinde bu alanda ardı ardına şampiyonluklar kazanan biri için de bacaklarını kaybetmek, kabullenilmesi kolay bir travma olmasa gerek.Üstelik söz konusu kişi, sadece dans etmek değil spor ile estetiği birleştiren bir alanda adını duyurduysa. Yani incecik çeliklerin üzerinde, buzda dans ediyorsa. Partnerini hiç düşürmeden havalara kaldırıp bir yandan da müziğin ritmine uymaya çabalıyorsa.Böyle anlatıldığında, hiç bu işlerle ilgilenmeyenleri bile dehşete düşüren bu durumu şampiyon bir sporcu yaşıyor.Yakalandığı ağır bir zatürree nedeniyle komaya giren bu süreçte yaşadığı komplikasyonlar yüzünden elleri ve bacakları kesilen bu şampiyon sporcu, aylar sonra hayata döndü. Ama onun için hiçbir şey asla eskisi gibi olmayacak.Her ne kadar formunu korumak, kazandığı madalyaların üzerine yenilerini eklemek içih yıllar boyunca ter dökmüş olsa da onu daha büyük bir mücadele bekliyor şimdi.Gelin, yaşadığı bütün zorluklara rağmen asla pes etmeyen, yeni koşullarında bile formunu korumak için elinden gelenin fazlasını yapan bu şampiyonun öyküsüne yakından bir bakalım.ALTIN MADALYALAR KOLEKSİYONUNDAKış sporları denilince geniş bir kesimin aklına ilk olarak artistik patinaj gelir, özellikle de çiftlerin müzik eşliğinde kimi zaman akıl almaz figürler sergilediği buz dansı dalı.İşte bu dalda bir döneme damgasını vuran bir Rus çift vardı ki yarışmaları takip edenler isimlerini söylediğimizde onları hemen hatırlar.: Roman Kostomarov ve Tatiana Navka.Buz dansı dalında 2000'lerin ilk yarısına damga vuran bu çift, 2006'da Olimpiyat Şampiyonu oldu. Ondan önce de 2004 ve 2005'te dünya şampiyonluğu unvanını aldı. Yani madalyası bol bir çift olarak hafızalarda yer etti Kostomarov ile Navka.Sonra aradan yıllar geçti, artık 40'lı yaşlarında olan ikili amatör yarışmalara katılmayı bıraktı ve spor yaşamlarını profesyonel olarak sürdürmeye başladı. İkisi de buz üzerinde gösteriler sergileyen kimi zaman ülkelerinin, kimi zaman da dünyanın dört bir yanını dolaşan gruplara katıldı. BU YILIN OCAK AYINDA HAYATININ EN AĞIR DARBESİ GELDİRoman Kostomarov için de bu yılın ocak ayına kadar her şey yolunda gidiyordu. Kendisi de eski bir buz dansı yarışmacısı olan Oksana Dominina ile 2014 yılında hayatını birleştirdi. Kostomarov daha önce de bir evlilik yapmış ama boşanmıştı. Fakat bu ikinci evliliğinde aradığı mutluluğu bulmuştu.İkisi de emekli sporcu oldukları, kariyerlerini profesyonel olarak sürdürdükleri için konuştukları dil de ortaktı. Yani aşkın ve sporun dilini konuşuyorlardı.Kostomarov, sosyal medya sayfasını da aktif olarak kullanıyordu. Kimi zaman buz üzerine çıktığı gösterilerden, kimi zaman da aile tatillerinden fotoğraflara yer veriyordu sayfasında. Sonra uzun bir sessizliğe gömüldü. İşte o aylar boyunca hayatının en büyük trajedisi başlamıştı şampiyon sporcu için.ÖNCE BACAKLARI SONRA ELLERİ KESİLDİRoman Kostomarov, geçen yıl ocak ayında ağır bir zatürreeye yakalandı ve hastaneye kaldırıldı. Şubat başında ise işler sporcu çift için daha büyük bir kabusa dönüştü.Kostomarov'un vücudunda bazı komplikasyonlar yani dolaşım bozuklukları başladı. Bunun sonucu olarak kendisi gibi bir sporcu için ağır bir travmayla karşılaştı: İki bacağı da diz üstünden kesildi.Fakat bu durum bile onun hayati tehlikeyi atlatmasına yeterli olmadı. Şubat ayının ortalarında bu kez de yine dolaşım bozukluğu yüzünden ellerini de kesmek zorunda kaldı onu hayata döndürmeye çalışan doktorları.HAYATA TUTUNMANIN BEDELİ AĞIR OLDUŞampiyon sporcu Kostomarov, aylarca komada kaldı. Hatta bir dönem hayatından ümit bile kesildi. Küçük yaşlarından beri zorlu antrenmanlara dayanan Roman Kostomarov, ölümü yendi.Ama bunun için ağır bir bedel ödedi: İki bacağından ve iki elinden oldu. Üstelik bu süreçte sağ gözü de görme yeteneğini kaybetti.SOSYAL MEDYAYA DA ANTRENMANLARA DA GERİ DÖNDÜYaşadığı bu sürecin ardından Roman Kostomarov, sağlıklı zamanlarında aktif olarak kullandığı sosyal medyaya geri döndü.Protez bacaklarıyla ve sargılı elleriyle antrenman yaparken çekilen video ve fotoğraflarını paylaşıp kendisi için endişe eden hayranlarının da içini rahatlatmaya çalışıyor ünlü sporcu.Kostomarov bu süreçte sporcu arkadaşlarından da büyük destek görüyor. Buz üzerinde birlikte nice madalya kazandığı eski partneri Tatiana Navka, "Seninle gurur duyuyorum. Senin gerçek bir savaşçı olduğundan asla şüphe etmedim. Bizim şampiyonumuz, sadece Rusya'da değil, tüm dünyada milyonlarca kişi sana saygı duyuyor" mesajıyla hayata sımsıkı sarılan Kostomarov'a selam gönderdi.Kostomarov'un başına bu trajedi gelmeden önce dans ettiği Buz Çağı adlı gösterideki arkadaşları da onun azmine olan hayranlıklarını sosyal medya üzerinden ifade etti. Kostomarov'un karısı Oksana'nın aşkının, Tanrı'nın da yardımıyla sporcuyu ölümün ellerinden çekip aldığını belirttiler.PROTEZLERİNE ALIŞMAYA BAŞLADIKelimenin tam anlamıyla ölümden dönen Roman Kostomarov'un hastanedeki tedavisi sürüyor. Antrenmanlarına da yeniden başlayan sporcu, bir yandan da protez bacaklarına alışmaya çalışıyor. Kısa süre sonra ellerine de protez takılacak ve bunun için de bir alışma süreci başlayacak.Bu arada buz dansçısı Kostomarov ile çalışan bir de psikolog var. Onun anlattığına göre sporcu, bacak protezlerine kısa sürede alıştı. Fakat canını acıttığı için onları bir saatten fazla kullanamıyor.HERKESE TEŞEKKÜR ETTİÇok ağır bir süreç yaşayan Roman Kostomarov, sosyal medyadaki sessizliğini 8 Mayıs'ta yaptığı bir paylaşımla bozdu.Sporcu 'Herkese merhaba' diyerek başladığı paylaşımında, kendisine destek olan ve kendisi için dua edenlere teşekkür etti. Önündeki zorlu yolun bitmediğini belirten Kostomarov, her şeyin üstesinden gelebileceği umudunu taşıdığını ekledi.9 YAŞINDAN BU YANA BUZ ÜZERİNDETam adıyla Roman Sergeyevich Kostomarov, 1977 yılında dünyaya geldi. Buz patenine 9 yaşındayken başladı. Antrenörü onu 11 yaşına geldiğinde Buz Dansı çiftlerinde yarışması için yönlendirdi. 1996 yılında o dönem birlikte dans ettiği Ekaterina Davydova ile gençler şampiyonu oldu.1998- 99 sezonunda ise uzun yıllar birlikte yarışmalara katıldığı Tatiana Navka ile dans etmeye başladı. İkiliyi, buz dansının bir dönemine damgasını vurmuş olan Natalia Linichuk çalştırdı. Kostomarov ile Navka, ilk altın madalyalarını Rusya Şampiyonası'nda kazandı. Hemen ardından Dünya Şampiyonası'na katıldılar. O ilk yarışmayı 12'nci sırada bitirdiler.Kostomarov bu hayal kırıklığının ardından bir süre Anna Semenovich ile dans etti. Fakat sonra eski partneri Navka ile tekrar bir araya geldiler. Bu kez yine bir başka ünlü buz dansçısı Alexander Zhulin onların antrenörü oldu.İkili ilk dünya şampiyonluğunu 2004 yılında kazandı. Bir yıl sonra aynı unvanı yine elde ettiler. 2006 yılında Kış Olimpiyatları'nda şampiyon oldular. Bunun ardından yarışma kariyerlerini bitiren ikili, profesyonel olup birlikte dans etmeyi sürdürdü.

Devamını Oku

Aile pozundaki şaşırtan ayrıntı: O elbiseyi herkes tanıdı

15 Haziran 2023

Zaten daha Donald Trump başkan seçilir seçilmez bütün gözler kendisinden çok eski eşi Ivana Trump'tan dünyaya gelen büyük kızı Ivanka'ya çevrildi. Görevde kaldığı süre de çektiği ilginin düzeyinde azalma olmadı.Donald Trump artık ABD Başkanı değil ama büyük kızı 41 yaşındaki Ivanka Trump yine de gündemdeki yerlerini koruyor.YİNE IVANKA, YİNE KATEIvanka Trump yaptığı bir tek Instagram paylaşımıyla yine gündeme damgasını vurdu. Üstelik adı İngiliz kraliyet ailesinin en gözde gelini Kate Middleton ile birlikte aynı cümlede geçiyor yine.Böyle bakınca durum biraz karışık gibi görünüyor ama aslında hiç öyle değil. Gelin, bir bakalım neler olup bittiğine.ÜZERİNDEKİ ELBİSE DİKKAT ÇEKTİIvanka Trump, bilindiği gibi iş insanı Jared Kushner ile evli ve bu evlilikten, boyları kendilerine yetişen üç tane çocuk sahibi. İşte bu çocukların en büyüğü Arabella için önceki gün bütün aile bir araya geldi.Ivanka Trump, bu günün anısına çekilen bir aile pozunu Instagram sayfasında paylaştı. O gün için Arabella, iki parçalı pırıltılı bir elbise giydi. Erkek kardeşleri 10 yaşındaki Joseph ve yedi yaşındaki Theodore da babaları Jared Kushner ile bir örnek giyindi.Her üç çocuğun da giderek büyüdüğü boylarının neredeyse anne babalarına yetiştiği o paylaşımda göze takılan bir ayrıntıydı.BU ELBİSE ÇOK TANIDIKO paylaşımın en çok dikkat çeken kişisi ise Ivanka Trump oldu. Bir kadın için epey uzun sayılacak 1.80 santimlik boyu olan Ivanka Trump'ın giydiği her elbise gibi o paylaşımdaki gösterişli kıyafet de dikkat çekti.İlk anda rengi ve ışıltısıyla göz alan elbisenin asıl özelliğini ise moda dünyasını ve ünlülerin giyinip kuşandıklarını takip edenler kaçırmadı. Ivanka Trump'ın üzerindeki elbise bir yerlerden çok tanıdık geliyordu çünkü. Nasıl olmasındı ki! Ivanka'dan önce aynı modeli giyen kişi uzun uzun manşetlerde kalmıştı çünkü.AYNI MODEL, FARKLI RENK KATE'İN ÜZERİNDEYDİIvanka'nın giydiği elbisenin farklı bir rengini 2021 yılında gerçekleşen James Bond No Time Do Die filminin Londra galasında, o dönemde Cambridge Düşesi unvanını taşıyan Kate Middleton giymişti. Üzerindeki onca ışıltıyla da filmin yıldızlarını bile geride bırakan Kate; bu seçimiyle neredeyse aylarca manşetlerden inmemişti. Ivanka Trump'ın, kızının özel gününde giydiği o elbise, Kate'in iki yıl önceki elbisesinin model olarak aynısıydı. Zaten aynı modacının yani Jenny Peckham'ın imzasını taşıyordu. Tek farkı ise Ivanka'nın elbisesinin rengiydi.GİYİM ZEVKLERİ DE BENZERAslına bakılırsa, bu, İngiliz kraliyet ailesine katıldıktan sonra bir moda ikonuna dönüşen Kate Middleton ile Ivanka Trump'ın giyim konusundaki ortak zevklerinin tek örneği değil.Geçmişte de iki genç kadın, aynı modacıların aynı kıyafetlerini bazen farklı aksesuarlar kullanarak da olsa giymişti. : Zaten bu nedenle de moda sayfalarında ve sosyal medya platformlarında "hangisi daha güzel giyiyor?" konulu kıyaslamalara bile konu olmuşlardı.PRENSESLERE ÖZENİYORGörünüşe bakılırsa Ivanka Trump genel anlamda "prenses tarzını" seviyor. Çünkü bunun başka bir örneğini de kardeşinin düğününde sergilemişti. Ivanka Trump, kardeşi Tiffany'nın, Lübnan asıllı Michael Boulos ile evlendiği geçen yılın kasım ayındaki düğünde yine tanıdık bir elbise giymişti.ELBİSE, HAFIZALARA KAZINDIIvanka'nın o gün örnek aldığı kişi ise sinemada ütün zamanların en güzel kadınlarından biri olarak nitelendirilen Grace Kelly idi. Sonradan Monaco Pensi Rainier ile evlenip Monako Prensesi olan Grace Kelly'nin, 1955 tarihli To Catch a Thief adlı filmde giydiği ve hafızalara kazınan elbisenin bir benzerini seçti. Alfred Hitchcock'un yönettiği filmde Kelly'nin giydiği mavi elbise çok beğenilmişti.

Devamını Oku

Dünyanın en yakışıklı erkeğini elinde tutamadı: Ünlü meslektaşından çöpçatanlık sözü: Üzülme, ben sana uygun birini bulacağım

15 Haziran 2023

Öte yandan bunca güzel kadının ve bu kadar yakışıklı erkeğin bulunduğu bir ortamda, ilişkilerin uzun süreli olması da o ölçüde zor. Bazı ünlüler bu konuda gerçekten çok şanslı. Uzun yıllar hatta bazıları ölene kadar birlikteliklerini sürdürebiliyor.Ama bazıları için durum hiç de öyle değil. Büyük bir aşkla ve nice umutlarla başlayan birliktelikleri beklenmedik bir anda yıkılıp gidiyor.Hollywood'un en güzel ama özel hayat anlamında en talihsiz ünlülerinden biri Jennifer Aniston. 2000 yılında "dünyanın en yakışıklı erkeği" Brad Pitt ile evlendiğinde, bırakın aktörün dünya üzerindeki milyonlarca hayranını, Hollywood'daki meslektaşlarını bile kıskandırmıştı Aniston.Birçok kişi nasıl olup da etrafındaki bunca güzel kadın arasında Pitt'in dikkatini böylesine çekebildiğini merak edip durdu.BRAD, ANGELINA'YI GÖRÜNCE JENNIFER'I UNUTTUAma Aniston'ın evliliği, Brad Pitt'in, Bay ve Bayan Smith (Mr. and Mrs. Smith) filmindeki rol arkadaşı Angelina Jolie yüzünden bitti. Her ne kadar o dönemde Pitt, eski eşini aldatmadığını ileri sürse de kimseleri inandıramadı buna. Sonuç olarak Aniston ile Pitt evliliği 2005 yılında resmen sona erdi.Aniston o arada başka aşklar da yaşadı. Ama taşıdığı "aldatılan en ünlü kadın" unvanını da bir türlü geçmişinden silemedi.Jennifer Aniston sonunda 2015 yılında yani Brad Pitt'ten boşandıktan tam 15 yıl sonra Justin Theroux ile ikinci evliliğini yaptı. Bu kez hem kendisi hem hayranları bu işin uzun süreceğinden umutluydu. Ama yine olmadı. Bu evlilik de 2018 yılında tarihe karıştı. BİR TÜRLÜ YOLUNA KOYAMADIĞI ÖZEL HAYATINA YARDIM ELİÖzetlemek gerekirse Jennifer Aniston, kariyerinde başarısını sürdürdü hatta çıtayı giderek yükseltti. Ama özel hayatında aradığını bir türlü bulamadı.İşte şimdi iddialara göre kendisinden yaşça büyük bir meslektaşı onun için çöpçatan olmaya gönüllü oldu. Öyle ki mutlaka Aniston'a uygun, onu mutlu edecek biriyle güzel oyuncuyu tanıştırmak için kolları sıvadı bile.O ÜNLÜ ÇÖPÇATAN BARBRA STREISANDJennifer Aniston için aracı olmaya ve ona bir eş bulmaya kararlı olan bu ünlü 81 yaşındaki oyuncu ve şarkıcı Barbra Streisand.İnternetteki Radar Online adlı sitenin ileri sürdüğüne göre, yakın arkadaşları 54 yaşındaki Jennifer Aniston'a uygun bir eş ya da sevgili bulma konusunda bugüne kadar başarılı olamadı. Şimdi Aniston'ın umudu, tecrübeli meslektaşı Streisand'da!Aslına bakılırsa Jennifer Aniston, kısa bir süre önce kendisini,Barbra Streisand'ın 60'lı yıllardaki görüntüsüne benzettiği bir dergi çekimiyle ünlü meslektaşına selamını göndermişti bile.'BARBRA BUNU BAŞKALARI İÇİN DE YAPTI'Streisand da bunu gayet başarılı buldu. Kendi resmi sitesinde Jennifer Aniston'ın kendisini taklit ederken harika bir iş çıkardığını belirtip "Keşke burnunda da bir şişlik olsaydı" diye yazdı.Bu cümleyle Streisand, kusursuz görünmemesine rağmen, Hollywood'daki akıma kapılıp estetik operasyon geçirmediği burnuna gönderme yaptı. Biz yine konumuza yani çöpçatanlık meselesine dönelim.Barbra Streisand'a yakın bir kaynağın Radar Online'a söylediğine göre tecrübeli oyuncu, Aniston'ın çalışmalarını uzun zamandır hayranlıkla izliyor. Yine aynı kaynak Streisand'ın, Jennifer Aniston'ın özel hayatında mutluluğu bulması için çaba harcamaya gönüllü olduğunu da belirtti: "Barbra, Jen için mükemmel eşi bulma konusunda kararlı. Bunu daha önce başkaları için de yaptı."Yine aynı kaynağa göre Barbra Streisand, Jennifer'a uygun bir erkekle onu tanıştırabileceği bazı partiler planlıyor. Hatta söz konusu bu kaynağa göre Jennifer Aniston da kendisini hayatının aşkıyla Streisand'ın tanıştıracağına gönülden inanıyor.Peki ya Jennifer Aniston'a çöpçatanlık yapmak istediği, hatta bunu geçmişte başkalarına da yaptığı ileri sürülehn Barbra Streisand'ın özel hayatı nasıl? Ünlü yıldız ilk evliliğini 1963 ile 1971 arasında Elliot Gould ile yaptı. Sonra da 1998 yılında James Brolin ile evlendi. Bu evliliği hala sürüyor.'EVE GELİP KENDİNİ BİRİNİN KOLLARINA ATMAK HARİKA'Dışarıdan bakıldığında hayatında her şey yolundaymış gibi görünen Jennifer Aniston bir süre önce verdiği bir röportajda "Bazen kendimi Bay Doğru'yu ararken buluyorum" diye konuşmuştu.Aniston, röportaj sırasında kendisine sorulan "Bir daha evlenmeyi düşünüp düşünmediği" sorusuna 'ucu açık' bir yanıt verdi. Aniston " Asla, 'asla' demem. Ama ilgimi çekmiyor. Bir ilişki içinde olmak isterim. Kim bilebilir!"Aniston bazı zamanlarda bir desteğe ihtiyaç duyduğunu da gizlemedi. Bunu da şu sözlerle ifade etti: "Eve gelip kendimi birinin kollarına atmak ve 'Bugün zor bir gündü' demek harika bir duygu.MAGAZİN BASINININ EN BÜYÜK MERAKI HAMİLE KALMASIYDIJennifer Aniston, özellikle eski eşi Brad Pitt tarafından Angelina Jolie uğruna aldatıldıktan sonra özel hayatıyla çok dikkat çekmeye başladı. Özellikle de çocuk sahibi olma konusunda! Neredeyse her ay hamile olduğu yolunda iddialarla Magazin basınında manşetlerde yer aldı Aniston.Elbette bunların hepsi sadece söylenti olarak kaldı. Aniston, geçen yılın kasım ayında bir dergiye çocuk sahibi olma konusundaki fikirlerini anlatmıştı.Allure dergisine konuk olan Jennifer Aniston, o röportajda ilk kez çocuk sahibi olma konusunda yaşadıklarını ve hissettiklerini son derece samimi bir şekilde ifade etti.O GEMİ GİTTİ: Jennifer Aniston, anne olma konusunda şu andaki durumunu"gemi gitti" ifadesiyle özetledi. Bunun, halk arasında kullanılan "tren kaçtı" ifadesiyle benzer anlam taşıdığını yeri gelmişken hatırlatalım. Sonra da bir hatırlayalım Jennifer Aniston'ın bu konuda anlattıklarını.'TÜP BEBEK TEDAVİLERİ, ÇİN ÇAYLARI...'Jennifer Aniston, yıllarca çocuk sahibi olmak için her yolu denediğini saklamadı. Buna başarısızlıkla sonuçlanan tüp bebek uygulamaları da dahil. Sonra bu konudaki en büyük pişmanlığını dile getirdi: " Keşke biri bana yumurtalarımı dondurmam gerektiğini söyleseydi..." Eğer bunu yapsaydı "kendine bir iyilik yapmış olabileceğini" sözlerine ekledi Aniston.Brad Pitt ile ayrılığının nedenleri arasında gösterilen "çocuksuzluk" görünüşe göre Jennifer Aniston'ın kafasını çok meşgul etmiş.Ama diğer yandan da insanların çocuk doğurması konusunda durmadan spekalüsyon yapmasının "zor bir durum" olduğunu söylemeden duramadı Aniston: "Bütün bu yıllar boyunca süren spekülasyonlar... Bu gerçekten zordu. Tüp bebek tedavileri, Çin çayı içmek... Gerisini siz söyleyin."'KEŞKE BİRİ BANA YUMURTALARIMI DONDURMAMI SÖYLESEYDİ'Aniston, çocuk sahibi olmak için her yolu denediğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü: "Keşke biri bana 'Kendine bir iyilik yap ve yumurtalarını dondur' deseydi, her şeyimi verirdim. O zaman düşünemiyorsunuz. Ve sonunda bugün buradayım,. Gemi gitti."Ünlü oyuncu, röportajda Brad Pitt ile evliliğinin çocuk sahibi olmadığı için bittiğine dair söylentiler hakkında da konuştu. Bu söylentilerin doğru olmadığını belirten Aniston, o dönemde kariyerine odaklandığını sözlerine ekledi.'İNSANÜSTÜ BİR VARLIK DEĞİLİM'Aniston bir dönem Magazin basını tarafından hakkında ortaya atılan hamilelik iddialarıyla gündeme geliyordu. Bu konu, anlattığına göre kendisini çok sinirlendirdi.İşte bu yüzden de 2016 yılında Huffington Post'ta yayınlanan bir makale kaleme aldı. Röportajda bu konu da gündeme geldi. Oyuncu "Bunu yazmak zorundaydım. Çünkü ben bunların beni incitmesine izin verecek kadar insanüstü bir varlık değilim:"ÇEKTİĞİ ZORLUKLAR İÇİN MİNNETTARJennifer Aniston dönüp hayatına bir baktığında 30'lu yaşlarının son dönemlerinin ve 40'lı yaşlarının zor geçtiği değerlendirmesi yaptı.Görünüşe göre bu durumdan şikayetçi değil: "30'larımın sonu ve 40'lı yaşlarımda zor zamanlar geçirdim diyebilirim. Bunları yaşamasaydım asla olmam gereken kişi olamazdım." Güzel oyuncu, şu anda geçmişte yaşadığı zorluklara şimdi minnettar olduğunu gizlemedi.İLK GENÇLİK YILLARINI ANLATTIGenel olarak özel yaşamıyla ilgili konuşmayı pek sevmeyen Jennifer Aniston röportajda büyüdüğü evi, anne ve babasının boşanmasını ve bunun kendisini nasıl etkilediğini anlattı.Kendisi yetişme çağındayken oyuncu olan babası John Aniston ile annesi Nancy Dow'un boşandığını söyledi. Bu durumun annesi için yıkıcı olduğunu söyleyen Aniston, o kuşak için boşanmanın kolay bir durum olmadığını ekledi: "O dönemde terapiye gitmek, birisiyle konuşmak yoktu. Gözünüzde yaşlarla çocuklarınızı alır ve hayata devam ederdiniz. Herhangi bir yardım almazdınız."'EVDEN GİTMEK İÇİN CAN ATIYORDUM': Aslında anne ve babasının anlaşmazlığının ve sonunda boşanmasının kendisine "evden ayrılmak için güç verdiğini" saklamadı Aniston. "Evimiz, içinde yaşanacak neşeli bir ev değildi. Gitmek için can atıyordum." Bu boşanmadan etkilendiğini ama artık hem annesini hem babasını affettiğini saklamadı Aniston.ANNESİYLE YILLARCA GÖRÜŞMEDİ, BABASI İLE ARASI HEP İYİYDİYeri gelmişken Jennifer Aniston'ın eski bir model olan annesi Nancy Dow ile arasının kötü olduğunu ve yıllarca konuşmadığını hatırlatalım. Hatta Aniston annesiyle 5 yıl boyunca hiç görüşmemiş, 2016 yılında ölümünden kısa bir süre önce ziyaret etmişti.Anne ile kız arasındaki iplerin kopmasına neden olan ise Dow'un kaleme aldığı "Anne ve Kızından Arkadaşlarına" adlı kitap olmuştu. Fakat Aniston, felç geçirip sağlığı iyice bozulan annesinin artık ölmek üzere olduğunu öğrenince beş yıl ayrılığın ardından onu ziyaret etmişti.'SENİ ZAMANIN SONUNA KADAR SEVECEĞİM'Kendisi gibi oyuncu olan babası John Aniston imle arası her zaman iyi olmuştu. Aniston kendisi gibi oyuncu olan babasını geçen yıl kaybetti.Aniston babasının ölüm haberini sosyal medya hesabından duygu dolu bir paylaşımla duyundu. Oyuncu "Tatlı babam... Johny Anthony Aniston. Sen tanıdığım en güzel insanlardan biriydin. Huzur içinde ve acı çekmeden cennete uçtuğun için minnettarım" diye yazdı.Babasının öldüğü 11- 11 tarihinin kendisi için her zamankinden çok daha büyük bir anlam taşıyacağını ekleyen Aniston paylaşımını "Seni zamanın sonuna kadar seveceğim" notuyla bitirdi. Jennifer Aniston'ın bu paylaşımına takipçilerinden çok sayıda taziye yorumu geldi.      

Devamını Oku