Soğuk savaş genel olarak iki taraf arasında çatışmaya dönüşme potansiyeli bulunan ve silah kullanmaksızın yaşanan anlaşmazlık/mücadele durumudur. Birinci soğuk savaş dönemi 2.Dünya Savaşıyla başlamış ve SSCB’nin dağılmasıyla sona ermiştir.
Birinci dönemin tarafları ABD ve SSCB’dir. Diğer ülkeler bu iki tarafın dengesine etki edebildiği ölçüde gündeme gelmiş, oyun alanına girebilmiştir. Örneğin Japonya, Hindistan, Vietnam...
Şimdilerde şu soru gündemde...
2.Soğuk Savaş mı başlıyor?
Bu konuda ilginç araştırmalar yapılıyor. Örneğin Colorado Üniversitesi’nden Aaron Clauset 1823’ten 2003’e kadar olan tüm savaşların sebep ve sonuçlarını belirli rakamlar la bilgisayar ortamına taşımış ve istatistiksel olarak yoğunlaşma grafikleri oluşturmuş. Clauset, 3.Dünya Savaşı için en az 100 yıllık alt sınıra ulaşılması gerektiğini iddia ediyor. Bu iddiaya bakılırsa daha 20 yılımız var.
Ama asıl soruya cevap bulmak için iki önemli yaklaşımı dikkatinize sunalım...
(1)Bir dönem Harvard Üniversitesinde de görev yapmış olan William Overholt ABD’nin küresel ölçekteki konumunu devam ettirmek için Asya’daki yönelimine dikkat çekiyor. Zira ABD’nin askeri, ekonomik ve kültürel bakımdan 2000’li yıllarda geriye gitmeye başlayan gücü (hala en yaygını olsa da) son yıllarda baskın olmaktan uzaklaşıyor. Overholt yaşadığımız bu süreçte yeni bir soğuk savaşın ABD-Çin arasında konumlanacağını ve bu dengede Japonya ile Tayvan’ın etkisinin büyük olacağını söylüyor.
Ancak 2011’den sonra Ortadoğu’da yeni bir kırılma yaşandı. Rusya kendisini çevreleme politikasını uzakta karşılamak ve “sıcak denizlere inme” hedefini uyarlamak için Ortadoğu’ya odaklandı ve masanın diğer tarafındaki oyun kurucu haline geldi.
(2)Soğuk savaşın sona erişinden bu yana yaklaşık 30 yıl geçti. Dünya savaşlarının iklimi o günkü denklem için geçerli olsa da taşıdığı izler bugüne ışık tutar nitelikte. İlk soğuk savaş döneminin tarafları ABD ve Rusya bir başka oyuncu ile ayrışıyor ya da ortaklaşıyor. Yeni dönemde karşı kutbun merkezinde Çin konumlanırken, ABD-Rusya rekabeti Çin’in orta ve uzak vadedeki planlarına göre biçimleniyor. İşte bu noktada egemen güçlerin “Tukidides tuzağına” düşüp düşmeyecekleri yeni soğuk savaşın akıbetini belirler deniliyor. Tukidides antik Yunanistan’da Atina ve Sparta arasındaki savaşı tarihe kaydeden kişi. Graham Allison’da bu tuzağı şöyle anlatıyor. Yükselen bir gücün egemen olduğu kabul edilen başka bir gücün yerine geçmesi tehlikesine karşı gelişen karmaşık gerilim. Allison’ a göre son beş yüz yılda 16 kez egemen bir güç yükselmekte olan başka bir güç tarafından tehdit edilmiş. Bunların 12’sinde savaş meydana gelmiş.
Her iki yaklaşımında ortak noktası şu.
Birinci soğuk savaşın aktörleri bugün de benzer bir alanda kendisini gösteriyor. Yine Rusya çevrelenmek isteniyor ancak bu kez ikincil hedef konumunda. Bu kez yeni savaş alanının Orta Asya ve Trans Atlantik ile iç içe geçmekte olduğunu görüyoruz. Asıl hedef onunla etkileşimi kesilmek istenen Çin...
Bu sebeple bugün Ortadoğu’da insanlar ölürken, sınırlar tanzim edilirken daha yukarıda başlayan asıl güç mücadelesi göz ardı edilmemeli.