Dünden bu yana, bilhassa sosyal medyanın tartışma konusu Danıştay tarafından iptal edilen Andımızı kaldırma kararı...
Fakat ben size, sıcağı sıcağına atlanmaması gereken çok önemli bir olayı paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz gün resmi ziyaret kapsamında Moldova’daydı. İki ülke ilişkileri stratejik ortaklık seviyesine yükseltildi. 26 yıllık bir diplomatik geçmişe sahip oldukları dikkate alınırsa 24 yıl sonra ilk kez Türkiye’den Cumhurbaşkanı düzeyinde bir ziyaretti bu...Özellikle ekonomik bazlı adımlar öne çıksa da söz konusu ziyareti anlamlı ve önemli kılan başka bir husus vardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ziyaret kapsamında ülkenin güneyinde bulunan Gagavuz ya da Gökoğuz Özerk Bölgesine de uğradı ve burada bir konuşma yaptı. Konuşmanın bir bölümü kamuoyuna yansımadı. Bu bölüm büyük fotoğrafı görmek açısından oldukça kıymetliydi.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın o tarihi sözleri: “Sizlerden dilinize sahip çıkmanızı, çocuklarınıza Gökoğuz Türkçesini öğretmenizi, bu sayede ortak Türk tarihimizi, kültürümüzü ve belleğimizi canlı tutmanızı bekliyoruz.Gökoğuz Türkçesini unutmayın, unutturmayın! Bunun yanında diğer Türk topluluklarıyla, Türk Cumhuriyetleri ile bağlarınızı muhakkak geliştirin. Unutmayın biz Adriyetik’ten Çin Seddi’ne uzanan 300 milyonluk büyük bir aileyiz.”
Bu sözler bırakın atlamayı, üzerinde günlerce konuşulması gereken büyük bir yönelim ve çerçeve çizmektedir. Türkiye’nin Devlet Başkanı düzeyinde yaptığı bu önemli çıkış 3 temel muhtevaya sahiptir: (1)Bu irade devam ettiği taktirde Türk Dünyası artık Türkiye Cumhuriyetinin resmi dış politikasının bir kolonu olacaktır. Üstelik bahsedilen coğrafyanın 300 milyon ile nitelenmesi 7 Türk Cumhuriyetini aşan bir bakış açışıdır. (2)Temelinde dil, kültür ve tarih bulunduran bir bütünleşme projesinin işaretleri verilmektedir.(3)Böylesi bir çıkışın Moldova Cumhurbaşkanıyla birlikte yapılan ziyarette Gökoğuz’un Merkezinden söylenmiş olması -pek muhtemeldir ki- Türkiye’nin Dış Türkler için çaba göstereceği mesajının üzerine kuruludur. Çünkü Gagavuzlar büyük bölümü hristiyan Türklerdir. Çok iyi Türkçe konuşurlar. Konuştukları dil Türkiye ile aynı dil grubuna aittir.
Dolayısıyla önümüzdeki dönemde bu önemli çıkışın izlerini takip etmek hayati bir önem taşımaktadır.
Bu arada ziyaret sırasında Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından Komrat Bölge Hastanesi Tanı ve Tedavi Merkezi’ne “Türk Birliğini hayal ediyorum.” diyen Nobel ödüllü bilim adamı Aziz Sancar isminin verilmesi diğer bir önemli husustur.