Soçi zirvesinin detayları ve Türkmenlerin durumu

Suriye’de çözümün en etkili platformlarından biri haline gelen Soçi Zirvesi, Türkiye/Rusya/İran’ın garantörlüğünde 29-30 Ocak tarihlerinde toplanıyor. Dün Viyana’da sona eren görüşmelerin istenen neticeye ulaşamaması Astana’nın ardından Soçi’deki görüşmelere büyük anlamlar yüklüyor. Özellikle garantör ülkelerin sahada attıkları adımlar karşısında beklentileri yükselmiş gözüküyor. Ancak muhalefetin beklentisi bu ölçüde değil. Çünkü tek parçalı ve ahenkli bir muhalefetten söz etmek mümkün değil. Türkiye bu konuda belirli ilerlemeler sağlasa da sahadaki denklem kaygan ve değişken bir nitelik arz ediyor.

Esat rejiminin Soçi’ye İran ve Rusya garantörlüğünde gelecek olması Türkiye’nin garantör olduğu muhalefet kesimini baştan bu yana süregelen kimi endişelerle karşı karşıya bırakıyor. Belki de en önemlisi defalarca masaya oturmaktan kaçınan Rejimin “geçici yönetim” ve “geçiş sürecinin belirlenmesi” konusunda uzlaşmaya yanaşmıyor olması. Rusya ve İran’ın da öngörülebilir ve hatta belirli tarihler sunmayışı Suriye’nin yeniden inşasında Esat ağırlığı ne ölçüde olacak? sorusunu hala gündemde tutuyor. ABD ise bu parçalı yapıyı ve soru işaretlerini pekiştirerek Astana birlikteliğini geriye götürebilecek hamleler yürütüyor. Halen muhalefet içerisinde ABD’nin stratejisine yakın kısımların bulunduğunu belirtmekte fayda var.

Haberin Devamı

PYD’nin durumu

İşte bu beklenti ve kaygılar eşliğinde Soçi Zirvesine doğru gidiliyor. Türkiye’nin PYD’nin davet edilmesine karşı çıkması sonucu Soçi zirvesi için hiçbir parti ve kuruluşa davet gönderilmedi. Ara bir çözüm olarak tespit edilen kişilere doğrudan davet mektubu iletildi. PYD’ye de doğrudan bir davet gitmedi fakat 19-20 Ocak’taki teknik toplantıda onunla ilişkili bazı isimlere davet gönderilmesi kararlaştırıldı. Zira Rusya ABD ile kurmak istediği dengeyi gözeterek PYD’ye yakın isimlerin Soçi’de mutlaka bulunmasını istiyor. Gelinen aşamada özelikle rejim üzerinden belirli diyaloglar yürütülüyor. Önümüzdeki birkaç gün içerisinde Kürtleri temsilen davet edilenler arasında belirli değişimler olabilir.

Haberin Devamı

Kaç kişi katılacak?

Zirveye BM Güvenlik Konseyi üyeleri, Mısır, Ürdün, Irak, Kazakistan, Lübnan ve Suudi Arabistan’da resmi olarak davet edildi. Bu kapsamda toplam 1500-1700 arasında bir davetli listesi oluşturuldu. Ancak çeşitli gerekçelerle katılmayanları/katılamayacakları dikkate alırsak bu rakamın 1300’ü geçmeyeceği belirtiliyor. Türkiye’de muhalefetin garantör ülkesi olarak liste konusunda titiz bir çalışma yürüttü. Dışişleri Bakanlığı ve MİT koordineli biçimde sahada görüşmeler gerçekleştirdi. İlk etapta belirlenen listeler son bir haftada yeniden gözden geçirildi. SMDK yani Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu ve Yüksek Müzakere Heyeti içerisinden davet gönderilen isimlerin katılıp katılmayacakları henüz belli değil.

Peki ya Türkmenler…

Daha önce Suriye Türkmen Meclisi’ni ziyaret etmiş ve “Soçi’ye katılmak istiyoruz” şeklindeki mesajlarını paylaşmıştık. Farklı kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre Türkmenler Soçi’de temsil edilecekler. Türkmenlerden oluşan 40-50 kişiye davet gönderildiği belirtiliyor. Ancak katılım sayısı kesinleşmedi. Suriye muhalefetinin bir bölümünde gerek Rejim çekincesi gerekse kişisel sebeplerle Soçi’ye katılanlara yönelik ağır ithamlar da söz konusu. Türkmenlerin durumuyla ilgili Suriye Türkmen Meclisi Başkanı Emin Bozoğlan’la görüştüm. Kendisine de bireysel olarak bir davet gönderilmiş. Bu eleştirilerin de farkındalar. Ancak Bozoğlan “Suriye’nin toprak bütünlüğü, barışın sağlanması ve bilhassa Esat’sız bir çözüm için bu sürece katkı sunmak istiyoruz.” diyor. Bu arada Suriye Türkmen Meclisinin 10-11 Şubat’ta Genel Kurul yaparak yeni başkanını seçeceği bilgisini verelim.

Haberin Devamı

Teknik detayların dışında zirvenin resmi logosunda zeytin dalının yer alması Türkiye’nin Soçi sürecine etkisini gösteren bir işaret olarak kabul edilebilir.

DİĞER YENİ YAZILAR