Irak’ta haftasonu yapılan genel seçimler ülkenin yakın gelecekteki yönelimi ve demografik dengeleri bakımından büyük önem taşıyor. DEAŞ’ın bitirilmesinin ardından kurulacak yeni yönetimde kimlerin yer alacağı Türkiye’nin Irak’taki politik denklemini de yakından ilgilendiriyor. 2017’deki gayrimeşru referandumu iptal ettirmeyi başaran Türkiye’nin tartışmalı bölgelerdeki tarihi hakları bu seçimlerle daha bir önem kazanıyor. Başta Kerkük ve Musul olmak üzere Türkiye’nin enerji politikalarına olumsuz etki edecek bir yönetim kurgusu yakından izlenmeli. Elbette ülkenin içişlerine karışmamak ilkesi Türkiye’nin en büyük hassasiyetlerinden. Dün de böyleydi bugün de...
Ancak tarihsel haklarınızı örseleyecek bir haksızlığın giderilmesi zorunluluğu var ise o ülkenin meşru/yasal yönetimi nezdinde girişimlerde bulunulması kabul edilebilir bir durum. İşte böyle bir hassasiyetin en belirgin yansıması Kerkük’te ve yine Türkmenler konusunda yaşanıyor.
Kesinleşmemiş seçim sonuçlarına göre Kerkük’teki 12 milletvekilinden ikisini Türkmenler çıkarmış gözüküyor. Irak Türkmen Cephesi yetkilileri ve diğer Türkmen siyasetinin önde gelenleri bunun aslında daha fazla olduğunu ve oyların çalındığını iddia ediyorlar. Bu iddia sadece Türkmenlere ait değil. Araplar da bu sebeple gösterilere katılıyor. Hatta dün akşam saatlerinde Haşdi Şaabi’ye bağlı bazı gruplar şehre giriş yaptılar. Tam bir güç mücadelesi.
Seçimleri yerinde izleyen resmi gözlemcilerin ortak tespitlerinden birisi Türkmenlerin yoğun yaşadığı mahallelerde ya da oy kullandıkları okullarda kimlik tespiti yapan cihazların sık sık arıza yapması. KYB oylarının ağırlık kazandığı okullarda ise bu arızalara neredeyse rastlanmamış. Üstelik Kürt partilerinin önde çıktığı okullarda yedek cihaz bulundurulurken Türkmen okullarında olmadığı gözlenmiş. Oylamanın yapıldığı saatlerde benzer şekilde bu okullardaki kayıt sisteminde arıza yaşanması da önemli. Bunun dışında seçimde usulsüzlük yapıldığı iddiaları çok ciddi. Ve her geçen gün yeni belge ve bilgiler geliyor. Irak Türkmen Cephesi Üyesi Aydın Maruf’un iddiası olayın boyutlarını şöyle özetliyor: “Kerkük’te 120 bin seçmenimiz var. Altınköprü’de 5 bin seçmenimiz sandığa gitti ancak orada bize 100 oy bile çıkmadı.” Buna benzer iddiaları birebir görüştüğümüz resmi gözlemciler de ifade ettiler. İsmini vermek istemeyen uluslararası gözlemcilerden biri “Kerkük’teki seçimde olanları usulsüzlük kelimesi karşılamaz. Açıkça bir oy gaspı var.” diyor. Örneğin Kerkük’te Türkmen yaşam alanı olan Musalla mahallesi... %60 oranında Talabani partisi KYB ilk sırada çıkabiliyor.
Gösteriler tırmanıyor
Türkmenler açık bir şekilde oylarının çalındığını, başka partilere yazıldığını ileri sürüyor. Önceki gün Irak Yüksek Seçim Komiserliği iddialarla ilgili soruşturma başlattı. Bu yazının yazıldığı saatlerde herhangi bir netice çıkmamıştı.
Bu sebeple gösterilerde bir araya gelen Türkmenler, uzun zamandır ilk defa bu denli birlik görüntüsü veriyor. Gösterilerin özellikle merkez, Altınköprü ve Tavuk ilçesinden başlayarak köylere kadar yayıldığı görülüyor. Dün camilerden yapılan çağrı ile Türkmenler ve Araplar merkeze doğru yürüyüşe geçtiler. Gençlerden açlık grevi yapanlar ve hastaneye kaldırılanlar oldu. Gece saatlerinde bazı Türkmen göstericilere ateş açıldığı bilgisi geldi. ITC Başkanı Erşat Salihi’nin “kaçırılmaya çalışıldığının” duyurulması ise olayların tırmandığı noktayı gösteriyor.
Peki Türkmenler Ne İstiyor?
Oyların yeniden ve elle sayılmasını, en azından şüphe duyulan okul ve sandıklarda bu işlemin yapılmasının kendi iddialarının gerçekliğini ortaya koyacağına inanıyorlar. Aslında bu noktada belirli bir ilerleme sağlanmıştı. Türkmen ve Arapların söylediği 9’ar sandıkta yeniden sayım yapılacağı bilgisi gelmişti. Fakat KYB bunu engelliyor. Türkmenler sandıkların Bağdat’a götürülmemesini ve bulundukları yerde açılmasını istiyor. Dün akşam saatlerine kadar Kerkük-Bağdat karayolunda gösterilen devam ediyordu. Türkmenler bu seviyede bir karşı duruş varken sandıkların şehir dışına çıkmasına izin vermeyeceklerini ifade ediyorlar. ITC adına Salihi’nin “Bugün oyunu kaptıran yarın toprağını kaptırır” sözleri gençleri daha da kenetliyor. Bu direnişin başka bir yönü de 2017 yılında yapılması gereken ancak daha sonra Irak Bakanlar Kurulu’nun kararı ile 22 Aralık 2018 tarihine ertelenen yerel seçimler…Çünkü bu birliktelik ve oyuna sahip çıkma başarısı il meclisi için yapılacak seçimlerde benzer bir gelişmeyi önleyebilir.