Son rapor korkuttu: İklim değişikliği dünyanın su döngüsünde tahribata yol açtı

Su, yaşam için vazgeçilmez bir kaynakken, küresel ısınmanın etkileri su kaynaklarının yönetimini ve ulaşılabilirliğini tehlikeye atıyor.

İklim değişikliği, dünya genelinde ciddi sonuçlar doğurmaya ve su döngüsünde köklü değişikliklere yol açmaya devam ediyor. Bilim insanları, bu süreçlerin yalnızca mevcut durumu değil, geleceği de tehdit ettiğini vurguluyor. Önlem alınmadığı takdirde, sonuçların daha yıkıcı olacağı uyarıları her geçen gün artıyor.

Özellikle 2024 Küresel Su İzleme Raporu, tehlikenin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bu rapor, uluslararası bir araştırmacı ekibi tarafından hazırlanıyor ve 2024 yılı boyunca su döngüsündeki değişiklikler, aşırı hava olayları, seller ve kuraklıklar gibi konuları inceliyor. Rapor, su kaynaklarının yönetimi ve iklim krizinin etkileri üzerine önemli bulgular da sunuyor.

2024 YILINDA SICAKLIK VE SU DÖNGÜSÜ

Raporun lideri Prof. Albert van Dijk, “2024'te dünya, kayıtlardaki en sıcak yılını yaşadı ve su sistemleri bundan en çok etkilenenler oldu. Bu durum, su döngüsünde tahribata yol açtı" açıklamasında bulundu. Van Dijk, bu aşırılıkların yalnızca izole olaylar olmadığını; daha yoğun seller ve uzun süreli kuraklıkların kötüleşen bir eğilimin parçası olduğunu da vurguladı. En kötüsü ise, 2025'te daha büyük tehlikelerin kapıda olduğunu belirtmesi.

Haberin Devamı

RAPORUN KORKUTUCU DETAYLARI

2024 Küresel Su İzleme Raporu; Avustralya, Suudi Arabistan, Çin ve Almanya gibi ülkelerden gelen uluslararası bir araştırmacı ekibi tarafından hazırlandı. Ekip, yağış, toprak nemi, nehir akışları ve su baskını gibi kritik su değişkenlerini değerlendirerek, dünya yörüngesindeki binlerce yer istasyonu ve uydudan gelen verileri kullandı. 2024’te aylık ve günlük yağış rekorlarının giderek artan bir düzenlilikle kırıldığı bulgusu dikkat çekti.

Güney Çin’de Yangtze ve Pearl nehirlerinin taşması, on binlerce insanı yerinden etti ve ekinlere büyük zarar verdi. Ağustos ayında Bangladeş’teki şiddetli muson yağmurları, nehir taşkınlarına yol açarak yaklaşık 6 milyon insanı etkiledi. İspanya'da Ekim ayında sekiz saatte 500 mm’den fazla yağmur yağdı ve ani sellere neden oldu.

Amazon’da meydana gelen kuraklıklar, orman yangınlarının artmasına yol açtı; yalnızca Eylül ayında 52 bin kilometrekarelik bir alanın yanarak kül olmasına neden oldu. Bu aşırı hava olaylarının sadece hayatları değil, geçim kaynaklarını ve ekosistemleri de etkilediği de bir gerçek.

Haberin Devamı

Araştırmalar, 2025’e yönelik mevsimsel iklim tahminlerinin, kuraklıkların Güney Amerika’nın kuzeyi, Güney Afrika, Doğu Avrupa ve Asya’nın bazı bölgelerinde daha da kötüleşebileceğini ortaya koyuyor.

Sonuç olarak, iklim değişikliği ve su döngüsündeki bozulmalar, yalnızca çevresel bir sorun değil, aynı zamanda insan yaşamı ve geçim kaynakları için de ciddi tehditler barındırıyor. 2024 Küresel Su İzleme Raporu, aşırı hava olaylarının artışı ve su kaynaklarının yönetimindeki zorlukların, gelecekte daha büyük felaketlere yol açabileceğini ortaya koyuyor. Bilim insanlarının uyarıları, acil önlemler alınmadığı takdirde karşılaşacağımız sonuçların korkutucu olacağına işaret ediyor. Bu nedenle, küresel iş birliği ve sürdürülebilir politikalar geliştirilmeden, bu tehdidin üstesinden gelmek mümkün olmayacak. İklim krizine karşı atılacak her adım hem doğamızı korumak hem de insanların yaşam kalitesini yükseltmek için kritik bir önem taşıyor.

Haberin Devamı

 

DİĞER YENİ YAZILAR