İklim değişikliği yaşamlarımızı tehdit eden birer canavara dönüştü

İklim değişikliği, artık bir tercih meselesi değil; bir varoluş mücadelesi haline geldi. Özellikle de 2024 yılı, bu acil sorunun ciddiyetini gözler önüne seren bir dönüm noktası oldu.

Yapılan araştırmalar 2024 yılı boyunca ortalama bir bireyin önceki yıllara kıyasla altı hafta daha fazla tehlikeli sıcak günle karşı karşıya kaldığını gösteriyor. En kötüsü ise sıcak hava dalgaları, sadece hava durumunu değil, yaşamlarımızı da tehdit eden birer canavara dönüştü. Söz konusu olan, sadece günlerin sıcaklığı değil; sağlığımız, ekosistemlerimiz ve geleceğimiz!

Dünya Hava Durumu Atıf (WWA) ve Climate Central’ın yaptığı son analizler, iklim değişikliğinin etkilerini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Artan sıcaklıklar, dünya genelinde milyonlarca insanı etkilerken, bazı bölgeler bu felaketten daha fazla pay alıyor. Kısacası, iklim değişikliği, yaşamsal bir tehlike olarak kapımızda duruyor. 

Örneğin 2024 yılı ile ilgili yapılan çalışmaları incelediğimde Karayipler ve Pasifik ada devletleri, bu felaketin en çok etkilediği yerler olarak öne çıkıyor. Bu bölgelerde, küresel ısınma olmasaydı, yaklaşık 150 gün daha az tehlikeli sıcaklık yaşanacaktı.

Küresel ölçekte ise ülkelerin neredeyse yarısı, en az iki ay boyunca yüksek riskli sıcaklıklara dayanmak zorunda kaldı. İngiltere, ABD ve Avustralya gibi daha az etkilenen bölgelerde bile, fosil yakıtların yol açtığı karbon kirliliği, sıcaklıkları üç hafta daha yükseltti. Özelikle 2024 yılı, rekor seviyedeki karbon emisyonlarıyla kayıtlara geçeceği öngörülürken, fosil yakıt kullanımının sonlandırılmasının gerekliliği her zamankinden daha acil.

Örneğin bu konuya dair çalışmalarıyla bilinen Dr. Friederike Otto, “Fosil yakıt ısınmasının etkileri 2024'te hiç olmadığı kadar açık ve yıkıcı oldu” diyor. İspanya'daki seller, ABD'deki kasırgalar, Amazon'daki kuraklık gibi olaylara bakınca da zaten sorunun nasıl bir tehlikeye neden olduğu anlaşılıyor.

Haberin Devamı

Araştırmalar ayrıca sıcak hava dalgalarından kaynaklanan ölümlerin gerçek zamanlı olarak raporlanması gerektiğini, mevcut verilerin izleme eksikliği nedeniyle "çok büyük bir eksik tahmin" içerdiğini belirtiyor. Son yıllarda insan kaynaklı küresel ısınmanın sonuçları nedeniyle sayılmayan milyonlarca insanın hayatını kaybetmiş olabileceği kaygısı, bu durumu daha da ciddileştiriyor.

Haberin Devamı

Sonuç olarak, ‘iklim kriziyle’ daha ciddi şekilde mücadele etme zamanı geldi. Fosil yakıt kullanımını durdurmak ve sürdürülebilir bir gelecek inşa etmek için harekete geçmek zorundayız. Aksi takdirde, sıcak günler ve felaketler, yaşamlarımızın kalitesini tehdit etmeye devam edecek.

DİĞER YENİ YAZILAR