GfK, Türkiye teknoloji ürünleri pazarında çeyrekler itibarıyla satışlardaki gelişimi dün GfK Temax endeksi ile ortaya koydu. Teknoloji sektörü ilk 6 ayda 12.1 milyar TL büyüklüğe ulaşırken bunun 3 milyar 310 milyon TL’lik kısmı cep telefonu satışlarından meydana geldi. Televizyon, beyaz eşya ya da bilgisayar satışları, cep telefonuna harcanılan tutara yaklaşamıyor. Cep telefonuna ödediğimiz para, dolar kurunu ortalama 1.7 TL alırsak yaklaşık 2 milyar dolar ediyor. Ürünlerin tamamı ithal olduğu için yurtdışına giden para bu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin sitesine girip sektörel bazda 6 aylık ihracat verilerine baktım. Dönümlerce alanda ekip biçtiğimiz yaş meyve ve sebzenin ihracatından elde ettiğimiz geliri, yetmedi yanına fındık mamulleri ihracatının gelirini, yine yetmedi zeytin ve zeytinyağı ihracatının gelirini ekledim 6 aylık dönemde 2 milyar doları ancak gördüm. Yani sadece cep telefonuna para yetiştirmek için dönümlerce alanda köylümüz çiftçimiz ekiyor biçiyor, gübreliyor güneşin altında kan ter içinde çalışıyor.
Eloğlu avuç içi kadar bir telefonla bu dönümlerce topraktan elde ettiğimiz ürüne eşit katma değer yaratıyor.
Neden böyle?
Bunu istatistikler çok güzel anlatıyor aslında...
Geçen yıl 135 milyar dolarlık ihracat yapabilmek için 90 milyon ton mal satmak zorunda kalmışız. 1 kilogram ihracatımızın değeri sadece 1.46 dolara denk geliyor.
Oysa bu rakam Almanya’da 4.1 dolar, Japonya’da 3.5 dolar, Kore’de ise 3 dolar civarında.
İthalat yaparken durum ne olmuş?
70 milyon tonluk mala 241 milyar dolar ödemişiz.
Yani ithalatın kilogramı 3.46 dolara gelmiş.
Bu aslında cep telefonu satın alıp karşılığında zeytin fındık, domates, patates soğan satmanın rakamsal ifadesidir.
Bir başka deyişle 2023 yılında 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmanın da çok güç olduğunun bir göstergesidir.
Dış ticarette artık ciro yerine niteliğe kilitlendiğimiz bir politikaya yönelmenin zamanı geldi de geçiyor. Düşünün nikelimiz var. Ancak katoda çevirecek yatırım yapılmadığı için 15’te 1’i fiyatına toprağıyla birlikte ihraç etmek zorunda kalıyoruz. Bilgi toplumu olmadığımız için tabiri caizse hamallık yapıyoruz.
Zeytinle findukla bu hedef tutmaz
Haberin Devamı