Türkiye’yi rotasına alan cruise gemilerdeki turistlerin büyük bir bölümü güvenlik gerekçesiyle Kuşadası’na gelmeyip 10 mil açıktaki Samos adasına çıkıyordu. 2019 sezonunda bu üzücü durum ortadan kalkıyor
Ege’de cruise ile seyahat eden Türkler, benim de tanık olduğum üzücü manzarayı görüp sanırım kahrolmuşlardır. Mesele şu. Diyelim ki içinde 2 bin turist olan gemi İtalya’dan ya da Yunanistan’dan kalktı. Kuşadası’na geliyor. Tam Kuşadası’na gelecekken rotayı bir anda Samos adasına kırıyor. Oysa adada cruise gemilerin yanaşacağı doğru dürüst bir liman yok. Gemideki yolcuların büyük bölümü, özellikle de gençler, filikalara binip adaya çıkıyor. Gemi kalan yolcularla Kuşadası’na yöneliyor. Kuşadası dönüşü, Samos’ta bıraktığı yolcularını alıp devam ediyor.
Bu 2015’ten sonra ortaya çıkan çok sevimsiz bir tablo. Bir Türk olarak bire bir tanık olduğunuzda fena acıtıyor. Sebebi güvenlik kaygıları. Özellikle tura katılan gençlerin anne babaları çocuklarının Türkiye’ye ayak basmasını istemiyor. İşin ekonomik boyutu da var tabii. Güvenlikle ilgili algı bozulunca şahsi sigortalarda Türkiye bölümü pahalanıyor. Çoğu turist ekstra sigorta parası vermek istemediği için Türkiye ayağını pas geçiyor.
Neyse ki bu sevimsiz tablo 2019’da ortadan kalkacak gibi görünüyor. Türkiye’nin güvenlikle ilgili sigorta primi oldukça düştü. Bu sayede 600 binlerden 50 binlere kadar gerileyen cruise turist sayısı 2019’da yeniden 500 binleri görebilir. Bu konudaki gayretleri için Kuşadası Belediyesi’ni de kutlamak gerekiyor.
KUŞLAR ADAYA GERİ DÖNÜYOR
Kuşadası Belediye Başkanı Özer Kayalı, geçen hafta İstanbul’a geldiğinde sohbet etme imkanı bulduk. 20-30 yıl önce Ege tatili denince akla sadece Kuşadası gelirdi. Çeşme hatta Bodrum daha az bilinirdi. Zamanla Kuşadası betona kurban oldu. Kayalı, betonlaşma ve çarpık kentleşmeden zarar gören Kuşadası’nda değişim rüzgarları estiğini söylüyor. Hayata geçirdikleri ‘Çarpık yapılaşmaya dijital engel’ projesiyle bu soruna çözüm getireceklerine dair iddialı konuşuyor. Projeyle Merkez, Davutlar ve Güzelçamlı’ya ait imar planları dijital ortama aktarılmış. Planlar şeffaflaştırılmış ve halkın denetimine sunulmuş. 2014’ten sonra yoğunluk artıran plan tadilatı yapılmadığına dikkat çekiyor Başkan Kayalı. Kişiye özel plan tadilatlarına da son vermişler. Kamusal zorunluluklar dışında planlarda değişiklik yapılmıyor. İmar Barışı’nın affa dönüştüğünü, sıfırdan inşaatlar yapıldığını, SİT alanlarının bile insafsız bir talana kurban gittiğini gördüğüm için bu çabayı önemsiyorum. Kayalı bu sayede adını eskiden ev sahipliği yaptığı kuşlardan alan Kuşadası’na kuşların bile döneceğini söylüyor. Geç kalmış olabiliriz. Kuşlar küsmüş olabilir ama en azından turistler geri dönsün o da bir kazanç olur...