2005 yılı Haziran ayında yapılan özelleştirme ihalesinde Türk Telekom’un yüzde 55’i Lübnanlı Hariri Ailesi’nin hakimiyetindeki Saudi Oger’e satıldı. Saudi Oger, yüzde 55’lik hisse için Çukurova Grubu, Koç Holding ve Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Etisalat ile yarışa girmişti. Çukurova ve Koç, ilk turda en düşük iki teklif sahibi olarak elendi. Çalık Grubu ile konsorsiyum kuran Etisalat ile kıyasıya bir açık artırma mücadelesine giren Saudi Oger, 6 milyar 550 milyon dolar vererek Türk Telekom’un yeni hakim ortağı oldu. Şirkette Hazine’nin yüzde 45’lik payı, son halka arz işlemine kadar devam etti. Mevcut durumda ise Hazine’nin yüzde 30’luk payı kaldı.
Özelleştirme sonrası kulislerde ilginç bir dedikodu da hızla yayıldı. Dedikoduya göre Türk Telekom’un, adı hisse pay defterinde görünmeyen çok önemli bir ortağı vardı. Abdullah Tivnikli adı da işte bu dedikodularla birlikte ortaya çıktı. Tivnikli’nin hiçbir sıfatı olmadığı halde Türk Telekom’da etkili ve yetkili bir konumda bulunması, kendisine “emanetçi” sıfatının yakıştırılmasında ve dedikodulara dayanak oluşturulmasında çok etkili oldu. Nitekim bu iddiayı geçen hafta CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu bir kez daha gündeme getirdi ve Tivnikli’nin Türk Telekom hisselerinin bir bölümünü, önemli bir siyasi adına yediemin olarak muhafaza ettiğini öne sürdü.
Bir de benden dinleyin
Kuveyt Türk Katılım Bankası’nın Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan Abdullah Tivnikli’nin adını, Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısından sonra Türkiye’de bilmeyen kalmadı. Tivnikli, söz konusu hissedarlık iddiası ile ilgili olarak ilk kez konuştu ve kendi cephesinden konuya açıklık getirdi.
Tivnikli ile dün bir öğlen yemeğinde biraraya geldik. Tivnikli, adının siyasi bir çekişmenin merkezinde yer almasından oldukça rahatsız. “Ben işimin gücümün başında, kendi halinde biriyken böyle bir konuyla gündeme geldiğim için üzüntülüyüm” diyerek söze başlayan Tivnikli, Türk Telekom’da hissedarlık dedikodusunun nasıl çıkmış olabileceğine kendi cephesinden şöyle yanıtlar verdi:
* Körfez sermayesi, Türkiye için önemli. Bugüne kadar Körfez sermayesi Türkiye’yi sadece bir atlama noktası olarak kullanmış. İran’da Şah rejiminden kaçan sermaye gelmiş ama durmamış İngiltere’ye ABD’ye gitmiş. Humeyni rejiminden kaçan gelmiş, durmamış gitmiş. Irak’tan gelmiş gitmiş. Yani Türkiye onlara gereken yatırım ortamını ne yazık ki sunamamış.
* Körfez sermayesinin önemini herkes kabul ediyor ancak şu da bir gerçek ki oraya elinizde çantayla gidip bir hafta 10 gün içinde ilişki geliştirip iş bitiremezsiniz. O bölge insanı ile iş yapmak için önce güven vermeniz lazım. Uzun süreli bir diyalog şart. Kuveyt Türk’teki 25 yıllık birikimimizle bizim elimizde bu imkan vardı.
* Türk Telekom’un özelleştirme sürecinde Etisalat’la da Mısırlı Orascom’la da Saudi Oger’le de Kuveytli MTC ile de temaslarımız oldu. Saudi Oger bu işe çok sıcak baktı. Hatta hatırlayın ilk etapta Telsim ile ilgiliydiler.
* Biz Kuveyt Türk olarak yatırım bankacılığı hizmeti sunduk.
* İştiraki olduğumuz Kuwait Finance House (KFH) ise bu aşamada Saudi Oger ile bir konsorsiyum oluşturdu. Buna göre Türk Telekom’un yüzde 55’lik hissesini KFH ve Saudi Oger birlikte alacaktı. Yüzde 55’lik hissenin yüzde 65’i Saudi Oger’e, yüzde 35’i de KFH’ye ait olacaktı. O yüzde 35’lik hisse içinden de bizim aile şirketi Eksim’in yüzde 20’ye yakın bir payı olacaktı. (Bu hesaba göre Tivnikli’nin şirketi Eksim’in alacağı hisse oranı Türk Telekom’un yüzde 3.85’ine denk geliyor.)
* ÖİB tarafından açılan ihalede bu özelleştirmenin bir varlık satışı olacağı belirtilmişti. Yani alıcı, şirketi her türlü hak ve borçlarıyla birlikte teslim alacaktı.
* İhale bu şartlarda yapıldı ve 6 milyar 550 milyon dolar gibi, Türkiye Hazinesi’nin beklentilerinin üzerinde oldukça iyi bir fiyat oluştu.
* Ancak ihaleden sonra Danıştay 1. Dairesi, satış sözleşmesinin imtiyaz sözleşmesi şeklinde yenilenmesi ve 21 yıllık işletme hakkıyla birlikte satılması gerektiğine karar verdi. Saudi Oger bu şartlarda sözleşme imzalamaya zorlandı.
* Varlık satışı olmadığı ve biz de faizsiz bankacılık yaptığımız için herşey bittikten, ihale sonuçlandıktan sonra biz konsorsiyumdan affımızı istedik. Saudi Oger de bu durumu anlayışla karşıladı.
* Kuwait Finance House olarak satışa iştirak edilemedi. Ben de kendi payıma düşen hisseye sahip olamadım.
* Evet bir satın alma opsiyonum var. Ancak şu şartlarda kullanmayı düşünmüyorum.
* Türk Telekom’un halka arzdan sonra piyasa değeri bugün geldiği noktada 7.5 milyar dolara kadar geriledi. Şayet hisse alırsam Borsa’dan alırım. Hatta iddialar öyle canımı sıktı ki inadına gidip Borsa’dan hisse alıp “Evet Türk Telekom’un ortağıyım” diyebilirim.
Şayet iddialar doğru olsa satışın şekli değişir miydi?
ABDULLAH Tivnikli, ihalede varlık satışı yapıldığını, kendilerinin ve diğer rakiplerin buna göre bir fiyat teklif ettiğini ancak ihaleden sonra gelinen noktada Türk Telekom’un satıştan 21 yıl sonra tüm teçhizatları, fonksiyonları ile birlikte çalışır vaziyette bedelsiz olarak kamuya devretmek durumunda bırakıldığına dikkat çekiyor.
Tivnikli, bu gelişmenin özellikle altını çizerek, “Eğer iddialar doğru olsa, şayet ben söylendiği gibi becerikli biri olsam, böyle mi olurdu? Burada Saudi Oger’e ciddi bir haksızlık yapıldı?” diyor. Tivnikli, devletle kavgalı bir görüntü vermemek adına Saudi Oger’in bu değişikliğe ses çıkarmadığını ancak ihaledeki haklarının saklı olduğunu belirten bir şerhi sözleşmeye koyarak satış anlaşmasını imzaladığına da dikkat çekti.
Saudi Oger’in danışmanıyım TT’nin yönetimine girebilirim
Türk Telekom’un olağanüstü genel kurulu yarın Ankara’da toplanacak. CHP’li Kemal Kılıçdaroğlu genel kurulda Abdullah Tivnikli’nin yönetim kuruluna girebileceğini ima etmiş ve bu gelişmenin de gizli ortaklığın perdesini aralamış olacağını belirtmişti. Tivnikli gerçekten yönetime girecek miydi? Kendisine bu soruyu sorarken, “Hayır” cevabı alacağımı düşünüyordum. Ancak Tivnikli kesin konuşmayarak hatta “Sizce ne yapmalıyım” diyerek beni şaşırttı. Sözlerinden sanki yarın yönetime gireceğine dair bir izlenim aldım. Tivnikli, şu anki pozisyonunu ise şöyle özetledi: “Kuwait Finance House ve ben ortak olamadım. Ancak kendileri benim birikimimden, deneyimimden yararlanmak istediler. 1 Ocak 2006’da yaptığımız bir sözleşme ile Saudi Oger’e danışmanlık hizmeti veriyorum. Faturayı Telekom’a değil, Suudi Arabistan’daki şirkete kesiyorum.”
Tivnikli'nin Telekom hissesinin sırrı
Hedefteki isim Abdullah Tivnikli, Türk Telekom’daki hissedarlık söylentilerine açıklık getirdi. Tivnikli, özelleştirme sürecinde Türk Telekom’dan hisse almayı planladığını ancak varlık satışı yerine 21 yıllık işletme hakkı devri olunca, faizsiz bankacılık kuralları çerçevesinde ortaklığının gerçekleşmediğini söyledi. Tivnikli, yarın yapılacak Türk Telekom genel kurulunda yönetime gireceğine dair spekülasyonları ise yalanlamayıp açık kapı bıraktı
Haberin Devamı