Tam 150 işçinin eli değiyor ama mağazada 250 TL’ye satmayı başarıyor

Haberin Devamı

Edirne’ye gidip fabrikayı görmesem inanmazdım. İpekyol, Machka ve Twist markaları için üretim yapan Ağa Han mimari ödüllü İpekyol Tekstil Fabrikası’nda kelimenin tam anlamı ile ‘özel terzi’ mantığı ile yürüyen bir üretim var.

Mağazada 250 TL’ye satılan bir kadın ceketinin üzerinde, Edirne’de çalışan 150 kişinin her birinin ayrı ayrı el emeği göz nuru olduğunu görmek, inanın son ütüden çıkmış cekete bakışınızı değiştiriyor. Ayaydın Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Ayaydın’la ödüllü fabrikayı gezerken soruyorum.



Burası daha önce gördüğüm tekstil fabrikalarına hiç mi hiç benzemiyor, Nişantaşı’nda çok özel butik iş yapan küçük bir moda evi mantığı hakim. ‘Tailor made’ titizliği var ama seri üretim yapıyorsunuz, ekonomik olmasını nasıl sağlıyorsunuz?

Burada sadece 80 tane diktiğimiz ürün var. Hiçbir fabrika bu adetleri dikmez. Dikerse batar. Burada öyle ince işler yapılıyor ki bunları hiçbir fason atölyede de diktiremezsiniz. Ancak İtalyan danışmanların da desteği ile kurduğumuz ‘cellular’ yani hücresel sistem ile çok özel ürünleri seri olarak üretebiliyoruz.

Banttan çıkan bir kadın ceketini gördüm. Konfeksiyon Müdürü Merdan Yüce bu ceketin üzerinde tam 150 işçinin emeği olduğunu vurguladı.

Doğrudur kesimden finish’e yaklaşık 150 ayrı dokunuş yapılıyor bu cekete. Sadece 90 kişi dikim aşamasında cekete dokunuyor, emeğini becerisini ekliyor. Tek tek terzi mantığı ile ortaya çıkıyor bu ürünler.

O takdirde fabrikanızdaki çalışanların her biri terzi olmalı. Düz konfeksiyon işçisi ile bu başarılabilir mi?

Eğitimlerle elemanlarımız hangi üründe ne yapacağını, ne kadar sürede yapacağını biliyor. Hepsi bir sistematik içinde yürüyor. A elemanına gelen bir parçanın belli bir süre içinde ondan çıkıp B elemanına ulaşması lazım. Üstelik bizde sürekli modeller de değişiyor. Yani bir elemanımız uzun süre aynı işi de yapmıyor ancak yoğun eğitim programları ile hücresel yalın üretimde mükemmeli yakalıyoruz. 150 işçinin elinin değdiği bir ürünü bu yüzden 250 TL gibi bir fiyata nihai tüketiciye satabiliyoruz.

Kaç kişi çalışıyor Edirne’deki fabrikada?

450 kişi istihdam ediyoruz. Yüzde 80’e yakını kadın. Fabrikamız övünerek söylüyorum ki hiçbir tekstil fabrikasına benzemez. Her yer şeffaf ve yalındır. Burada dikkat ederseniz bütün ürünler raylı sistemle havada yürür. Ütüye çok fazla iş düşmesin, ürün basılıp ezilmesin diye. Son derece modern makinalarımız var. Mesela kollar bir cekette en hassas dikkat edilmesi gereken yerdir. Kol oturmazsa ceket vücutta doğru durmaz. Burada kol dikimini bilgisayarlı sistemle yapar elemanlarımız. Böyle bir sistemin Türkiye’de başka bir tesiste olduğunu sanmıyorum.

Fabrikada üretilen ancak fabrikasyon olmayan bir ürün yaklaşık kaç dakikada ortaya çıkıyor?

Modeline göre tek bir ürünün ortaya çıkışı 50 dakika ile 120 dakika arasında süreyi kapsıyor.

Çalışanın ‘Lanet olsun’ demeyeceği bir fabrika tasarlamak istedim



DÜNYANIN en prestijli mimarlık ödüllerinden biri olan ve üç yılda bir verilen 11’nci Ağa Han Mimarlık Ödülü’nü kazanan İpekyol Tekstil Fabrikası’nı Emre Arolat projelendirmişti. Edirne’deki fabrika turumuzda Emre Arolat da vardı ve mimari öneride bulunurken geçen süreci şöyle anlattı:

Çalışanların içinde lanet olsun demeden iş yapacağı bir yer tasarlamak istedim. Ayrıca çok araştırdım. Malum tekstil Türkiye’de ne yazık ki kayıtdışının en çok olduğu, merdiven altı tabir edilen bir sektör. İpekyol ise bu anlamda çok farklı bir anlayışa sahipti. Primlerini düzenli ödeyen ve bu yüzden sürekli SGK’dan ödül alan son derece şeffaf işletmeye oldukça transparan bir binanın yakışacağını düşündüm. Ben mimari önerimi sundum. Sunarken de Yalçın Ayaydın’a sordum. ‘Cezaevi gibi bir yer mi istiyorsun’ dedim. O da bana ‘Hayır ben Avrupa’nın en iyisi olsun istiyorum’ diye cevap verince doğum sancısı gibi bir süreç başladı. Mimari önerimiz işi veren tarafından kabul edildi ve proje haline geldi.

Arolat ileride bir gün cezaevi projesi tasarlayıp tasarlamayacağı sorulunca ‘Kesinlikle hayır’ derken başka bir durumu da aktardı: “Kadınlarla erkeklerin ayrı ayrı yüzdüğü bir otel projesine başladım. Ancak 3 gün sonra çizemeyeceğimi anladım. Denedim bünyem kaldırmadı. Erotik gelmedi ve sonunda yapamadım.”

DİĞER YENİ YAZILAR