GARANTİ Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, GE’nin elinde bulunan yüzde 20.85’lik hisseyi ne şekilde satacağının önemli olduğunu belirterek, “Blok mu yoksa parçalayıp mı satacaklar? Kombinasyon belli olduktan sonra, şayet parçalı bir satış olursa Doğuş Holding’in belli bir bölüm hisseye talip olacağını tahmin ediyorum” dedi.
General Electric (GE), 2005 yılında Türkiye’nin en büyük özel bankalarından biri olan Garanti Bankası’ndan yüzde 25.5 oranında hisseyi 1 milyar 555 milyon dolar ödeyerek almıştı. Sonra 250 milyon dolar daha ödeyip 182 kurucu hissedarın hissesini de aldı. Ancak bankanın kontrolünü üstlenmek gibi bir niyeti yoktu. Tamamen portföy yatırımı amacıyla Türkiye’nin en kârlı bankalarından birine ortak olma operasyonuna imza atılmıştı.
Nitekim 2007 yılının son günlerinde yüzde 4.65’lik hissesini 674.2 milyon dolara sattılar. Satın alan grup, hisseleri 2 yıl önce GE’ye satan Doğuş Holding’den başkası değildi. Doğuş Grubu 2 yıl önce sattığı hisseleri yüzde 137 daha fazla para ödeyerek geri almakta bir an bile tereddüt etmedi. Zira Garanti sürekli büyüyor ve piyasa değeri de artıyordu. GE, 182 kurucu hisseyi de yine Doğuş’a Haziran 2008’de 540 milyon dolara sattı. Burada da yüzde 116’lık bir prim vardı. Kelimenin tam anlamı ile win-win bir alışveriş oldu. Çünkü Garanti Bankası bu alışverişten sonra da piyasa değerini hızla artırdı ve hisseleri geri alan Doğuş da portföy yatırımından iyi para kazandı.
GE’nin elinde kalan yüzde 20.85 oranındaki hisseyi satmak üzere JP Morgan’a yetki verdiği haberi bize bu hafta başında geldi. Duyumu alan Finans Editörü arkadaşım Ufuk Korcan, cross-check yaparak bilgiyi doğrulattı ve önceki gün de bu haber VATAN Ekonomi Sayfaları’nda yer buldu. Bu önemli haber dün de diğer gazeteler tarafından duyuruldu. Tam da böyle önemli bir gelişme yaşanırken Garanti Bankası Genel Müdürlük Binası’nda Ergun Özen ile buluştuk.
Sizce Garanti’deki hisselerini neden satıyorlar?
Küresel ekonomik krizle birlikte GE’nin öncelikleri ve stratejilerinde değişiklik oldu. Kendi ana iş kollarını finanse etme yoluna gidiyorlar. Bu strateji değişikliği ile birlikte işe en likit en satılabilir ve kârlı portföy yatırımlarından başlamaları çok normal. Son yıllarda GE’nin yatırımlarına bakacak olursak Garanti Bankası’ndan hisse alımı onların en kârlı en çok para kazandıkları yatırımı oldu.
Hisselere kolay müşteri bulabilirler mi?
Öncelikle satışın nasıl olacağını bilmek lazım. Blok mu satacaklar yoksa parçalayıp mı satacaklar? Bunu yetki verdikleri JP Morgan’ın araştırması ve taliplilerin istekleri belirleyecek. Ancak sürecin henüz çok başındalar. Henüz bilgi odasına giren, o aşamaya gelmiş bir süreç yok.
Doğuş Grubu 2007 ve 2008’de 1 milyar doların üzerinde para vererek yüzde 4.65 hisseyi geri almıştı. Yüzde 20.85’lik hissenin yine Doğuş Grubu tarafından satın alınması söz konusu olabilir mi?
Dediğim gibi kombinasyon çok önemli. Şayet parçalı bir satış olursa Doğuş Grubu mutlaka bir bölüm hisseye talip olacaktır. Ancak ne kadarına talip olur onu bilemem.
GE ile ortaklıkta bir sıkıntı var mıydı?
Biz onların ortaklığından son derece memnunduk. Sonuçta portföy yatırımıydı yaptıkları. İcra Kurulu’nda yer almadılar. Ancak biz jest yaparak onlara CFO koltuğunu vermiştik.
BAŞARININ KEYFİNİ ÇIKARAMIYORUZ
ERGUN Özen, bankaların çok kâr elde ettiğine, reel sektöre kötü davrandığına dair oluşan algıdan oldukça şikayetçi. Sıkıntısını da “Kâr elde ettik keyfini çıkaramadık. Dünya krizde iken bu kadar başarılı performans göstereceğimizi ancak birilerinin bizi üzeceğini tahmin edemezdim. Ben bunu Türkler için çok sık anlatılan bir hikayeye benzetiyorum. Yukarı çıkmaya çalışanı birileri ayağından tutup aşağıya çekmeye çalışıyor” sözleri ile dile getiriyor.
Risk iştahı azaldı ama çift tabanlı dip olmaz
ERGUN Özen, dünyada risk alma iştahında bir düşüş olduğunu, ancak yeni bir resesyon ve kriz beklemediğini söyledi. Özen, özel sektörün tahvil ihraçlarının yeni dönemde artacağını kaydederken, siyasi tansiyonun artması ile 1.55’lerin üzerini zorlayan doların yeniden 1.50 bandına çekileceğini öngördü.
Performansta geçen yılı geçeriz
2009 yılı bankacılık için o kadar özel o kadar kârlı bir yıl oldu ki hangi finansçıyla konuşsam 2010’da aynı performansın yakalanamayacağı görüşünü savunuyor. Sonuçta 2009 faizlerin çok hızlı düştüğü bir yıl oldu ve bankalar da bu faiz düşüşünden dolayı önemli bir kâr yazdılar bilançolarına. Sabancı Grubu da önceki gün yaptığı yıllık paylaşım toplantısında finansta bu yıl geçen yılki kârlılığın olmayacağını karın önemli bir bölümünün reel sektördeki faaliyetlerinden geleceğini duyurmuştu. Ergun Özen ise çok iddialı. “Bu yıl kesinlikle 2009’daki performansımızın da üzerinde bir kârlılık yakalayacağımıza inanıyorum” diyor.
2010 yılı nasıl başladı ve nasıl gidiyor?
Ocak -Şubat rakamları çok ama çok iyi. Şu anki gidişata göre 2009’daki performansımızın üzerine çıkacağımızı söyleyebiliyorum. 2 aylık verilere bakarak konuşuyorum. Ciddi hacim gelmeye başladı. Otomobil kredilerinde bir durgunluk var ama konut kredisinde, ihtiyaç kredisinde inanılmaz artışlar var. Faizler düşünce insanlar yatırım amaçlı ev almaya başladı. Bir zamanlar ev değeri/kira geliri rasyosuna bakınca ortalama 22-25 yıllardaydı, şimdi 17-18 yıla gerilemiş vaziyette. Bu konut yatırımını cazip kılıyor.
2010 yılında Garanti Bankası büyüyecek mi?
2009’u 798 şube ile kapattık. Bunu 875’e çıkaracağız. Geçen yıl 450 kişi ilave istihdam yaratmıştık. Bu yıl da 750 kişi almayı planlıyoruz. Kredilerde yüzde 20 büyüme hedefimiz var. Mevduatta da yüzde 15-20 büyümeyi planladık.
Türkiye dışındaki operasyonlar nasıl gidiyor?
Romanya müthiş. Orada kredi kartında yüzde 5.5 pazar payına ulaştık. O operasyon çok kârlı. Bu yıl 51 olan şube sayısını 75’e çıkarmayı hedefledik. 2012 yılında da 100 şubeye ulaşacağız. Aktif büyüklükte yüzde 1.5 paya ulaştık.
Satışın yöntemi önemli, parçalı satış olursa Doğuş talip olacaktır
Haberin Devamı