Sabah atv- ihalesi 5 Aralık 2007’de, yani tam 47 gün önce yapıldı. Henüz Radyo Televizyon Üst Kurulu’ndan (RTÜK) olumlu ya da olumsuz bir kararın çıkmaması iş-medya dünyasında satış ve sonrasını, en çok konuşulan, üzerine türlü türlü yorumların yapıldığı bir konu haline getirmiş durumda.
İş dünyası satış süreci ile çok ilgili. Zira ihalede 1.1 milyar dolarlık muhammen bedeli vermeyi kabul eden tek grup, Başbakan Erdoğan’a yakınlığı ile tanınan Çalık Grubu olmuştu. Başbakan’ın damadı Berat Albayrak bu grupta çalışıyor. Berat’ın ağabeyi Serhat Albayrak ise ihalede teklifi veren Çalık Grubu iştiraki Turkuvaz’ın hissedarı ve yöneticisi. Çalık Grubu, başta enerji olmak üzere giriştiği ve planladığı projelerle hep göz önünde. Samsun-Ceyhan Boru Hattı’nın inşaası, Indian Oil ile kurmayı düşündükleri rafineri yatırımı ekonomik anlamda devasa yatırımlar. Enerjide soluksuz bir büyüme stratejisi izlerken Sabah-atv satışında tek teklif veren firma olmaları, ister istemez iş dünyasının ilgisini çekiyor.
RTÜK’ün geçmiş kararları nasıl?
Sürecin uzaması pek çok dedikoduyu beraberinde getirdi. Neticede bu dedikoduların artması, enerji alanında büyük hamleler arifesindeki bir grup açısından da hoş değil. Sürecin uzaması Çalık’ın kurum itibarına da olumsuz katkı yapıyor.
“Sürecin uzadığını da nereden çıkarıyorsun” diyenler, sabırsız davrandığımı düşünenler olabilir diye geçmişteki örnekleri hatırlatmakta fayda görüyorum.
TMSF, Uzan Grubu’ndan el koyduğu Star TV için 26 Eylül 2005’de ihale yapmıştı. Baktım RTÜK izni için 17 Ekim 2005’de başvuru yapılmış, onay da 9 Kasım 2005’de çıkmış.
Yani sadece 22 gün sonra.
Bir diğer örnek TGRT satışı. Orada süre 22 gün bile değil, topu topu 11 gün.
İhlas Grubu, News Corp ile anlaştığını 24 Temmuz 2006’de İMKB’ye bildirmiş olsa da yasal anlamda satış süreci çok sonra başlatılmış. Kurum gerekli izinler için RTÜK’e 20 Ekim 2006’da başvurmuş. RTÜK başvurudan sadece 11 gün sonra 1 Kasım 2006’da onay vermiş. Üstelik TGRT’ye ortak olan News Corp’un yüzde 25 kısıtına uymadığı, rahmetli Ahmet Ertegün’ün orada emanetçi hissedar olduğunun kamuoyunda çok sık konuşulduğu bir süreç yaşanırken...
Sabah-atv için ise ihale 5 Aralık 2007’de yapıldı. TMSF Kurulu hemen ertesi gün toplanıp ihaleyi onayladı. Rekabet Kurumu ve RTÜK’e resmi başvuru 7 Aralık 2007 tarihi itibarıyla yapıldı.
Rekabet Kurumu kararı 11 Ocak’ta çıktı. RTÜK kararı ise en başta belirttiğim gibi 47 gündür askıda.
Star’da 22 gün, TGRT’de 11 gün olan süreç, Sabah-atv için 47 gün dolduğu halde tamamlanamadı.
Dedikoduların yoğunlaşması da bundan.
Nedir o dedikodular?
Deniyor ki, Çalık Grubu, Sabah-atv’yi devralabilmek için gerekli olan 1.1 milyar doları bulamıyor. Rica edildi, RTÜK de kararı geciktirerek Çalık Grubu’na en uygun finansman modelini bulana kadar zaman kazandırıyor. Normalde bankalar yüzde 70’e kadar kredi opsiyonu kullandırır. Ancak Çalık Grubu’nun daha önce bir medya deneyimi olmaması, biraz da dünyada riskler arttığı için finansmanda yüzde 30 özkaynak-yüzde 70 kredi dengesinin bu kez çalışmadığı finansörlerin yüzde 50-50 formülünde ısrar ettiği konuşuluyor. Yani Çalık Grubu’nun 1.1 milyar dolarlık alım için kendi kaynaklarından en az 500-550 milyon dolar yaratması lazım.
“Şayet RTÜK satışı onaylar, ancak Çalık grubu kendine en uygun finansal modeli bulamazsa 110 milyon dolarlık teminatı yanar. RTÜK bu yüzden bekliyor” deniyor.
Çünkü ortada bir teminat riski var.
Bir diğer çok konuşulan durum ise, Çalık Grubu’nun bu işten vazgeçmeye çalıştığı yönünde. “Zaten çok gönüllü değildi, piyasalarda hava bozulunca, likidite koşulları ağırlaşınca Sabah-atv için verilen 1.1 milyar dolar göze daha çok görünmeye başladı” diyenler de ağırlıkta.
“Çok cazip bir finansal model bulunamazsa Çalık Grubu bu işten cayacak, 110 milyon dolarlık teminatı yanmasın diye de kendisi caymış gibi değil, RTÜK bu satışa engel olmuş gibi gösterilecek” diye konuşuluyor.
Neticede daha karmaşık satış süreçlerini çok daha kısa sürelerde tamamlayan RTÜK’ün bu izni 47 gündür geciktirmesi her yönüyle olumsuzluk yaratıyor, bol bol dedikodu üretiyor.
15 bin kişiye doğrudan iş imkanı yaratan telekomünikasyondan enerjiye ciddi yatırımları olan bir grup bu dedikodulardan zarar görüyor.
Satışın bir an önce gerçekleşmesini istediğini bildiğim TMSF “Gazete-televizyon sahibi olmak, bu kuruluşları yönetmek hoşlarına gitti” eleştirileri ile boğuşmak zorunda kalıyor.
‘Seçim öncesi en büyük ikinci medya grubunu kontrolü altına aldı’ eleştirileri ile karşılaşan Hükümet de yine bu dedikodulardan nasibini alıyor.
Sabah-atv’de RTÜK neden rötar yaptı?
Haberin Devamı