S&P’den öğrenenin ticareti mi?

Pazartesi günü Borsa bir anda kırmızılara boyandığında kimse durumu izah edemedi. ‘Mehmet Şimşek kabine dışı kalıyor’ dedikodusu ortaya atıldı ancak doğrulanmadı. Satışlar hız kesmedi. İşin aslı dün ortaya çıktı. S&P, Türkiye’nin notunu kırdı. 24 saat önce gelen satışlar, ‘Bu bilgi önceden sızdırıldı’ dedirtti

Tarih 30 Nisan Pazartesi. Borsa’da ilk gong çaldığında her şey yolunda gibiydi. Merkez Bankası’nın 75 baz puanlık faiz artırım kararından sonra döviz de dizginlenmiş, dolar 4.04-4.05 TL bandında stabil olmuştu. Saat 14’te başlayan Borsa’daki öğle seansı da dengeli açılmıştı. Yükselen, düşen hisseler vardı ancak Borsa’daki ticarette olağanüstü bir durum görünmüyordu.
Ne olduysa; saat 16’dan sonra ani bir satış dalgası Borsa’yı kapladı. Önce kimse sebebini anlayamadı. ‘Herşeyi bilen’ oysa bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan piyasanın ekranlarda görünmeyi seven analistleri birer birer görüş aktarmaya başladı.
Birisi çıktı “Bugün ayın son günü. Yani vadeli pozisyonların kapatılması gerekiyor. Bu satışın arkasındaki neden bu olabilir” dedi.
Bir diğeri çıkıp, Bakanlar Kurulu toplantısına attı topu. Ali Babacan’ın gidişinden sonra piyasaların en güvendiği ikinci isim olarak kalan ekonominin kaptanı Mehmet Şimşek’in olası bir revizyonda kabine dışında kalacağını, bu yüzden Borsa’nın tedirgin olduğunu ve satış yediğini söyledi.
Bir diğeri sırf ‘Bir fikrim yok’ diyemediği için “Seçim öncesi riskten kaçış bu” tespitinde bulundu.
Bir başka büyük Türk düşünürü, belli ki dış dünyayı da takip ediyor olsa gerek, ABD’nin gümrük vergileri ile ilgili politikasına bağladı düşüşü. Görüşünü desteklemek için “İran ile gerilen ilişkiler de yabancıların satışa geçmesine zemin hazırladı” diye ekledi.
Aslında kimse tam olarak niye satılıyor bilmiyordu.
Ne zamana kadar?
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Türkiye’nin kredi notunu düşürdüğünü duyurana kadar. Bu açıklama dün geldi. Borsa’da o sert satışların başladığı Pazartesi günü saat 16 sularından 24 saat geçtikten sonra.
1 Mayıs sebebiyle piyasalar önceki gün kapalıydı. Eminim açık olsaydı, S&P açıklaması yapılana kadar Borsa yine büyük bir satış baskısı altında kalabilirdi.
Aracı kurumlarla konuştuğumda herkesin söz birliği yapmışcasına söylediği şey satış emirlerinin daha çok yurt dışı kaynaklı olduğu yönündeydi. Yani ağırlıklı olarak yabancılar satmıştı. Yerli yatırımcılar garibim kör uçuş yapıyor, durumu anlamaya çalışıyordu.
Bir de çok yoğun bir açığa satış olduğu belirtildi. Yani bazı yatırımcılar da elinde olmayan hisseleri sattı.
Açığa satış bir risktir.
10 liradan elinizde olmayan malı satıp, 7 liradan, 8 liradan yerine koymayı hedeflersiniz. Bunun için elinizde çok ciddi bir bilgi olması lazım. Çünkü o bilgi yoksa ve hisseler düşmeyip yükselirse, bu kez 10 liradan sattığınız hisseyi 12 liradan
13 liradan yerine koymak zorunda da kalabilirsiniz.
Hatta bazı durumlarda açıkçı olduğu farkedilen tahtalarda çok daha yukarılardan sizi mallandırırlar. Açığa satış için elinizin kuvvetli olması lazım. Açığa satışlardaki yoğunluk da insanın şüphelerini artırıyor, ‘S&P’nin not indireceği birileri tarafından biliniyordu’ dedirtiyor.
Bu kez cidden inceleyin
Biz bugüne kadar yetkililerden sert çıkışlar duyduk. Borsa keskin düştüğünde, döviz keskin yükseldiğinde arkasında bir spekülatör, bir manipülatör kurum olduğuna dair imalarda bulunuldu. Tehditler savuruldu. Araştırılacağı, yapanın yanına kâr kalmayacağı söylendi. Ben 30 yıldır bu işin içindeyim. Daha şu ana kadar o araştırmalardan bir sonuç çıktığını, birilerinin ceza aldığını görmedim. Yani ne yapıldıysa hep yapanın yanına kâr kaldı, tehditler de havada...
Bence Pazartesi günü Borsa’da, hatta Türkiye ekonomisi üzerinde büyük bir oyun oynandı. Şimdi Sermaye Piyasası Kurumu’nun (SPK) devreye girmesi lazım. Pazartesi günü öğleden sonra kimler olağanüstü şekilde satış yapmış, elinde olmayan malı kimler açığa satmış tespit etmesi lazım. Ardından da bu satışçılara dönüp sorması lazım. ‘Kardeşim sen ne duydun da ne biliyordun da böyle aniden satışa geçtin?’ diye.
106’ncı madde hükümleri açık
- 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun 106’ncı maddesi ‘insider trading’ yani içeriden öğrenenlerin ticaretinin gerçekleşmesi halinde müeyyideleri düzenliyor.
- Sermaye piyasası araçlarının değerini etkileyebilecek, henüz kamuya açıklanmamış bilgileri kendisine veya üçüncü kişilere menfaat sağlamak amacıyla kullanarak sermaye piyasasında işlem yapanlar arasında fırsat eşitliğini bozacak şekilde haksız yarar sağlamak, içeriden öğrenenlerin ticareti olarak tanımlanıyor. Şayet böyle bir durumun gerçekleştiği tespit edilirse Sermaye Piyasası Kurumu devreye giriyor ve suç duyurusunda bulunabiliyor.
- Yine aynı kanunun 107’nci maddesinin birinci fıkrasında piyasa dolandırıcılığı (işlem manipülasyonu) suçu düzenleniyor. Mevcut durum itibarıyla içerden öğrenenlerin ticareti suçu için öngörülen müeyyide
3 yıldan 5 yıla kadar hapis veya adli para cezası, işlem manipülasyonu suçu için öngörülen müeyyide 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası olarak tanımlanıyor. İşlem manipülasyonu suçundan dolayı verilecek olan adli para cezasının miktarı, suçun işlenmesi ile elde edilen menfaatten az olamaz diye de ekleniyor.
- Türkiye’yi Halkbank üzerinden cezalandırmaya çalışanları biliyoruz. Türkiye’nin de S&P nezdinde bir soruşturma açması için bana göre tüm şüpheler mevcut.
Jet hızıyla not indirimi
S&P’den yapılan açıklamada, Türkiye’nin yabancı para cinsinden kredi notunun “BB”den “BB-”ye, yerli para cinsinden notunun “BB “dan “BB”ye düşürüldüğünü, görünümünün “durağan” olduğunu bildirdi. Kredi notunun düşürülmesiyle ilgili olarak, Türkiye’nin makro ekonomik dengesizliklerinin arttığı belirtilen açıklamada, enflasyon görünümünün bozulduğu, Türk Lirası’nda değer kaybı ve volatilite görüldüğü ifade edildi. Türkiye’nin mali pozisyonunun zayıfladığına dikkatin çekildiği açıklamada, ekonominin aşırı ısındığı da vurgulandı.
Açıklamada, Türkiye’nin dış finansman koşullarının ve Türk Lirası’nın konumunun daha da bozulması ve özel sektörün hassaslaşması durumlarında ülkenin kredi notunun yeniden düşürülebileceği uyarısında bulunuldu
Ancak dün bir başka dikkat çeken açıklama daha oldu. Kurumun üst düzey yöneticisi Frank Gill bir açıklama yaptı. Açıklamasında Başbakan Binali Yıldırım tarafından Pazartesi günü akşamı açıklanan pakete vurgu yapıldı ve bu ek mali genişlemenin kaygı uyandırdığı, bu yüzden de not indiriminin geldiğini söyledi. Binali Yıldırım’ın açıklaması ile not indirimi arasında geçen süre de yaklaşık 25 saat.
Yahu ne zaman toplandınız, ne zaman değerlendirme yaptınız ve ne zaman not indirimine karar verdiniz?
Ben genellikle komplo teorilerini pek sevmem. Hele hele not indirimlerinin ardından gelen siyasetçilerin ‘Bu bir siyasi komplo’ söylemlerine de çok itibar etmem. Ancak bu kez gerçekten bu işte bir bit yeniği aramak lazım gibi geliyor. Not indiriminin zamanlaması tartışılabilir. Ancak ortada fol yok yumurta yokken, birden Borsa’ya gelen sert satışları izah etmek zor. Aradan 24 saat geçtikten sonra gelen not indirimi ile çok çok zor.

Haberin Devamı
DİĞER YENİ YAZILAR