2003’te 292 milyon dolara devletten özel sektöre geçen Tekel’in alkollü içkiler bölümünün 2006’da 900 milyon dolara, 2011’de ise 2.1 milyar dolara el değiştirmesi ister istemez öfke yaratıyor, insanı efkar basıyor. 7 katlık artışa bakıp kızmamak mümkün değil. O halde yukarıdaki başlığı nasıl atabildim? Başlıktaki soruyu sormak bile gülünç değil mi?.. Aslında değil. Çünkü duygusallık yapmadan rakamları konuşturunca 3 satıcı arasında Tekel’i en iyi fiyata devredenin devlet olduğu görülüyor
Yıl 2003. Tekel’in alkollü içkiler bölümünü 292 milyon dolara Nurol-Limak-Özaltın girişim grubu satın aldı.
Yıl 2006. Şirket 900 milyon dolar üzerinden el değiştirdi. Texas Pasific Group (TPG) şirketin yüzde 90’ına 810 milyon dolar verdi.
Yıl 2011. TPG ve şirketin yüzde 10’una sahip diğer ortak Actera, hisselerini dünya içki devi Diageo’ya 2.1 milyar dolar değer üzerinden sattı.
Tekel’in alkollü içki bölümü üçüncü kez el değiştirdi. Devletten çıkış fiyatına göre de değeri 292 milyon dolardan 2.1 milyar dolara geldi. Yani 8 yılda 7.2 kat değerlendi.
Sadece bu rakamlara bakıp satanların aptal olduğunu düşünebilirsiniz. Kuşkusuz 292’ye satan devlet, burada en aptalı olarak duruyor.
Ancak rakamlar öyle diyor mu?
Gerçekten Tekel’in alkollü içkiler bölümü özelleştirilirken ucuza mı gitti?
Buna rakamlar cevap versin.
Şirket satın almalarda birinci endikatör EBITDA yani Türkçe’ye FAVÖK olarak çevirdiğimiz faiz amortisman vergi öncesi kârlılıktır. Satış bu rakamın kaç katına yapılmıştır ona bakılır.
Tekel’in alkollü içkiler bölümünün EBITDA’sı 2003’te satılırken 22.9 milyon dolardı. 292 milyon dolarlık satış fiyatına göre devlet Tekel’in içki bölümünü EBITDA’sının 12.7 katına Limak-Nurol-Özaltın Grubu’na sattı.
2006’ya gelindiğinde ve adı Mey olan Tekel içki 900 milyon dolara el değiştirdi. Satış yapılırken EBITDA öncesi kâr ne kadar? Yaklaşık 112 milyon dolar...
900 milyon dolarlık fiyata göre TPG, Mey İçki’yi Limak-Nurol-Özaltın konsorsiyumundan EBITDA’sının 8 katına aldı.
Devlet 12.7 katına satmayı başarırken, Türk özel sektörünün üç şirketi 8 katına sattı. Hadi devlet parasının değerini bilmiyor klasik tabir ile tüyü bitmemiş yetimin hakkını peşkeş çekiyor, Nurol-Limak-Özaltın da mı bilemedi?
Gelelim 2011’e. Diageo’nun verdiği 2.1 milyar dolar, şirketin şu anki rakamlarına göre EBITDA’sının kaç katı?
Cevap verelim: 9.9 katı.
Bu rakamlara bakınca aslında en iyi satıcının devlet olduğu ortaya çıkıyor.
Peki 7 katlık fiyat artışı nereden kaynaklandı?
Aslında aradan geçen 8 yılda fiyatın katlanmasından daha doğal bir süreç yok ama biz yine de cevap vermeye çalışalım...
Herşeyden önce 2003’te satılan şirket ile bugün satılan şirket aynı değil. O zaman 10 marka varken, bugün üzerine 35 marka daha eklendi. IT yatırımı yapıldı. İnovasyon çalışmaları ile ürünlerin kalitesi artırıldı. Düşünün Tekel’in eskiden ürettiği şarapların kalitesini...
Köpeköldüren cinsiydi.
Mey’in yarattığı Kayra markalı şaraplar bugün dünyanın Michelin yıldızlı restaurantlarının menüsüne girebilecek kaliteye ulaştı. Binboa markası ile votka pazarında kendine önemli yer buldu.
İhracatı 1.2 milyon litreden 4 milyon litreye çıktı. Burgaz’ın markaları alındı.
Şirketin 2005’e kadar üretimden satışları yıllık bazda 200 milyon liranın altında.
Şirket ilk kez 2005 yılında üretimden satış rakamları ile ISO 500 büyük sanayi kuruluşu listesine giriyor. O tarihte satışı 234 milyon lira, kârı ise 22.1 milyon lira.
2010’da ise bu şirketin net satışları 766 milyon TL seviyesine çıkıyor. EBITDA öncesi kârı da 305 milyon TL oluyor.
Şirkete her yıl 60-70 milyon TL arasında pazarlama yatırımı yapıldığını, üretim tesislerine, üzüm bağlarına yapılan yatırımların da her yıl ortalama 20 milyon lira olduğunu unutmamak lazım.
Bir önemli nokta da Türkiye’de o yıllardan itibaren tüm varlıkların değeri arttı.
Gayrimenkul fiyatlarına bakın...
Ya da İMKB endeksinin geldiği noktaya bakın. İMKB’ye 8 yıl önce yatırılan 1 doların bugün ulaştığı seviyeyi hesap edin.
Tüm bunlara bakınca 292 milyon dolarlık şirketin 2.1 milyar dolar değere ulaşması çok da acayip durmuyor.
Son bir örnek...
Ferit Şahenk, 2005 yılında Garanti Bankası’nın bir bölüm hissesini 7 milyar dolar değer üzerinden GE’ye sattı. Sonra döndü, 2007’de 14.5 milyar dolar üzerinden geri aldı. Aynı Ferit Şahenk, hisselerini 2010 sonuna doğru bu kez 32.8 milyar dolar değer üzerinden İspanyol BBVA’ya sattı.
TAPDK yönetmeliği fiyatta yüzde 20’lik iskontoya neden oldu
Anlaşılan o ki Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu’nun (TAPDK) kamuoyunda büyük tartışma yaratan yönetmeliği yayınlanmamış olsaydı, piyasada Mey’in satışına gösterilen tepki çok daha büyük olacaktı. Zira bu yönetmelik Mey’in satış fiyatında en az yüzde 15-20’lik bir iskontoya neden oldu. Konuya yakın kaynaklar Kasım ayında, TAPDK yönetmeliği ortaya çıkmadan önce satış fiyatı konusunda 2.1 milyar doların yüzde 20 daha fazlasının konuşulduğunu belirtiyorlar.
Uzmanlar bu düşüşün yönetmelik sonrası normal olduğunu benzer bir düşüşün Anadolu Efes hisselerinde de yaşandığına dikkat çekiyorlar. Kasım ayında, henüz polisin de ‘içkileri tezgah altına sokacaksınız’ diye yorumladığı ve önceki gün bir markette tutanak tutmalarına dayanak teşkil eden yönetmelik ortada yokken Efes hisseleri 23 TL’nin üzerinde değerle işlem görüyordu. Yönetmeliğin çıkışı ile 19 TL’ye kadar geriledi. Anadolu Efes’te de yüzde 15’in üzerinde değer kaybı yaşandı.
TPG 4 parayı cebine koydu, sıra TPG 6’da
Mey İçki, bir private equity olan TPG’nin 4 numaralı fonunun portföyünde yer alıyordu. Yatırımcılar dolar bazında yıllık yaklaşık yüzde 20 kazandılar ve kazancı da Diageo’ya satışla birlikte ceplerine koydular. Satış sonrası TPG yetkilileri ile de konuştum. Şu aralar TPG Six adlı bir fon ile Türkiye’de yeni fırsatlara bakıyorlar. TPG Six’de yaklaşık 150 ayrı yatırımcının 6 milyar dolar parası var. Bunun yüzde 65’i emeklilik fonları.
Tüketici perakendesi, sağlık, medya ve enerji alanı ile ilgililer. Şu an fonlarının tamamı 48 milyar doların üzerinde. Bir şirkete giriyorlar, ortalama 5.5 yıl yönetip çıkıyorlar. Malum Türkiye’de Cüneyd Zapsu’dan danışmanlık alıyorlar. TPG yetkilileri ‘Çok akıllı biri’ diye tarif ettikleri Cüneyd Zapsu ile bundan sonra da çalışmaya devam edecek gibi görünüyor.
TAPDK yönetmeliği siyasete nasıl yansır?
Mey İçki’yi alan Diageo yetkilileri, kamuoyunda büyük tepki toplayan TAPDK yönetmeliğinin Danıştay’dan dönmesine kesin gözü ile bakıyorlar.
Bu arada adını vermeyen yabancı bir yetkilinin yönetmeliğin siyasete nasıl yansıyacağı ile ilgili sözleri ilginç: “Ben kararsız bir seçmensem bu yönetmelik benim AKP ile ilgili tereddütlerimi artırabilir ve benim onlara oy vermeme nedenim olabilir.”
Malum, polisler Cuma günü Ankara’da bir markete gidip içkilerin görülmeyecek yerlerde bulundurulması yani tezgah altına alınması konusunda market yetkilisini uyarıp tutanak tuttular. Üstelik bunu yetkisiz yaptılar. Yönetmelik içkilerin tezgah altına konmasını tarif etmediği halde yaptılar. Yönetmeliğin teşhirle ilgili maddesinin yürürlüğüne daha 6 ay olduğunu da unutmamak lazım.
Rakı’yı devlet mi daha iyi fiyata sattı yoksa TPG mi?
HABER ANALİZ
Haberin Devamı