NEF’in, geleneksel müteahhit profiline hiç ama hiç uymayan patronunun geleneksel müteahhitlikle yetinmeyeceği yıllar öncesinden belliydi. NEF’in İcra Kurulu Başkanı Erden Timur’u tanıdığımda 2011 yılıydı. Bildiğimiz müteahhitlerden çok farklı bir profil ile karşı karşıya olduğumu anlamıştım hemen. Henüz İstanbul’da ilk işini yapmaya hazırlanıyordu. NEF’in ürettiği evler daha sonra marka oldu ve bu başarının sonucu olarak ciro bazında NEF son 3 yıldır açık ara birinciliğe oturdu. Erden Timur’un geleneksel müteahhitlik ile yetinmeme çabası, ortaya çok farklı bir gelecek kapısı açacak sanırım.
Erden Timur, önce klasik, kendi tabiri ile ‘kul işi’ müteahhitliği anlattı:
“İnşaatta metodlar
120 yıldır fazla değişmedi. Sadece çelik sistem girdi ama o da teknolojik bir değişiklik sayılmaz. Belki de yıllardır teknolojinin en az girdiği alan inşaat sektörü. Ayrıca iş çok lokal. Lokal kalınca da uluslararası bir marka çıkamıyor. Çünkü hâlâ sahada üretim yapılıyor. Bir inşaatın yüzde 83’ü sahada üretiliyor. Saha dışında üretim oranı yüzde 17’lerde.”
NEF, ‘Bu oranı nasıl yükseltiriz?’ diye kafa yormaya başlamış. Yaklaşık 3 yıl önce teknoloji alanına yoğunlaşmak için bir Ar-Ge birimi kurmuşlar. Amaç endüstri devrimini konut ve inşaat sektörüne uyarlayabilmek. Dışarıda üretilip getirilip yerine takılabilen evler yapmak.
Mesela dünyanın en büyük yolcu gemisi Freedom of the Seas gibi. Koskoca gemi, dışarıda yapılan kamaraların salonların gelip birleştirilmesi ile ortaya çıkıyor. ‘Bu denizde yapılabiliyorsa karada niye yapılmasın?’ demişler. Erden Timur, şöyle devam etti:
“Endüstri devrimi bizim sektöre kısmen uğramış. Biz dedik ki ‘Şu anda geride kaldığımız neyse onu yakalamaya çalışalım.’ Onun peşinden koşmak demek sürekli geride kalma stratejisi demek. Birçok teknoloji firması ile bir araya geldik. Önümüzdeki aylarda Ar-Ge çalışmalarını tamamladığımız ve yakında başlatacağımız işlerden birisi 3D printer (3 boyutlu yazıcı) ile ev yapmak. Mesela 1. ve 2. sanayi devrimini takip etsek dışarda ev yapıp monte etmeye yoğunlaşacaktık. 3D Printer ile 4. sanayi devrimine ilişkin bir noktaya eğilmiş olduk. Şu anda Hollandalı bir firmayla görüşmelerimiz sürüyor. Belli bir noktaya geldik. Yaklaşık 2 ay Ar-Ge süresi kaldı. İlk 3D Printer evi bu yılın üçüncü çeyreğinde üretmeye başlayacağız. 3D Printer makinası evin yapılacağı yerde ilk yapıyı yapıyor bulunduğu yerde yapıyı üretiyoruz. Makine kendisi üretiyor, el ile müdahale yok. Malzeme olarak 3D Printer’a ne malzeme koyuyorsanız ondan üretiliyor. Akışkan değil ama çok da sert bir malzeme olmaması gerekiyor. Konut cephesi ve zemini gibi birçok alanı üretebiliyoruz. Burada şu ana kadar çözülmemiş olan şey çok katlı olarak üretim yapmak.”