İş dünyasının tavla şampiyonu ve son kurbanı

Haberin Devamı

İşadamları arasında tavlaya merak duymayanı hemen hemen yok gibi. Bu işi çok ciddiye alanı da var, eğlence olsun diye oynayanı da. İstinye Park’ın ortaklarından Zafer Kurşun (ben kendisinin yalancısıyım) kendini iş dünyasında tavlayı en iyi oynayanlardan biri olarak görüyor. Zarın kerametinin oyunun seyrine etkisini yüzde 70 olarak verse de yani şansın da çok gerekli olduğuna dikkat çekse de kendisini usta ilan ettiği kesin.

Bu arada pek çok işadamı ile tavla oynadığını belirtip şöyle bir gözlemini de paylaşıyor: “İşadamının tavla oynama stratejisi ile, iş hayatındaki riski algılama ve risk alma iştahı arasında kesinlikle paralellik oluyor” diyor.

Biz önceki hafta bir grup gazeteci, Zafer Kurşun ile birlikte, Turgay Ciner’den kiralanan uçakla Barcelona’ya gittik. Uçağın sahibinin tavla merakını bildiğimden “Uçakta tavla var mı?” diye sordum. Çuhasıyla birlikte çok şık bir tavla çıkardı hostes hanım. Önce biz Habertürk Ekonomi Müdürü Cüneyt Toros ile bir parti yaptık. Toros biraz hafif geldi. Oyunu izleyen ve “Yenenle oynarım” diyen Zafer Kurşun karşıma geçti.

Zar atarken, karşısındaki oyuncuyu ziyadesiyle tilt eden enteresan bir bilek hareketi var. İşin garibi o hareketi yapıp attığı zar da iyi geliyor, ancak kesinlikle zar tuttuğu söylenemez. O hareketin patentinin kendisine ait olduğunu kaydeden Kurşun, bunun pek çok kişiyi sinir ettiğini de kabul ediyor.

Oyun esnasında Zafer Kurşun’la iş dünyasının meşhur tavla partilerini ve kendisinin klasmandaki yerini konuştuk. Kendisinin usta olduğunu bize ispatlamak için cüzdanını çıkardı. Özel bir bölümde, tavladaki kurbanlarından aldığı 100 dolarları saklıyormuş. Son kurbanı Cihan Kamer ile yaptığı maçı anlattı. Cihan Kamer’in kendisini tesadüfen iki kez üst üste yendiğini söyledi. Skorları tam hatırlamıyor ama galiba biri 5-3, diğeri de 5-4 bitmiş. Zafer Kurşun’un tavladaki ününü bilen Cihan Kamer bu işe meraklı tüm arkadaşlarını aramaya başlamış. “Yahu sizin yere göğe koyamadığınız, usta dediğiniz Zafer Kurşun’u ben iki partide de yendim. Korkulacak bir oyuncu değil” diye...

Haber çabuk yayılmış. Zafer Kurşun’u telefonla arayan “dalgasını geçmiş.”

17 Nisan’da Cihan Kamer, ısmarladığı iki takım elbiseyi almak için İstinye Park’ın yolunu tutmuş. Başına gelecekleri de bilmediğinden Zafer Kurşun’u arayıp, “Eğer oradaysan, işin de yoksa sana da uğrayayım, belki bir rövanş yaparız” demek gafletinde bulunmuş. Kurşun da zaten bu fırsatı kolluyormuş. Cihan Kamer daha ne olduğunu anlamadan parti 6-0 bitmiş. Bitince de Kurşun o meşhur kuralı hatırlatmış. “6-0 yenilen 100 doları ‘Ustama saygıyla’ diyerek imzalar verir.”

İşte Kurşun’un poz verdiği hezimetin belgesi 100 dolar o 100 dolar.

Kurşun bir başka parayı daha gösterdi. “Zafer Kurşun’a sevgiler” yazan o 100 dolar ise Cavit Çağlar’a aitmiş. Çağlar da iş dünyasında usta tavlacı olarak kabul ediliyormuş ama Kurşun’a 6-0 yenilmekten kurtulamamış. Ancak “Ustama” ifadesini kullanmayı da kendisine yediremeyince parayı “Sevgiler” notuyla imzalayıp vermiş. Kurşun’a “Borsa gibi her hafta iş dünyasında tavlada kim kimi yendi diye endeks yayınlamak isterim. Galiba çok ilgi çeker” dedim. Aklına yattı, söz verdi. Neticeleri kendisinden bekliyorum. Bu arada son not: Sonradan 6-0’lık olmak istemem ama Zafer Kurşun çok da korkulacak bir rakip değilmiş...

DİĞER YENİ YAZILAR